Haber Sayfası Banner Görseli

Haberler

  • Haziran 13, 2025 Madagaskar Maarif Okullarında Türkçeye Yoğun İlgi

    Madagaskar Maarif Okullarında öğrenciler Türkçe’ye yoğun ilgi gösteriyor. Burada dilin ötesine geçilerek, Türkiye’nin kültürel birikimiyle ilgili bilgiler de öğrencilere aktarılıyor. 2019’da faaliyete geçen okulda, hafta içi uygulanan örgün eğitimin yanında, hafta sonları yerel halka yönelik Türkçe kursları da düzenleniyor.Maarif Okulları, Okul Sınırlarını AşıyorMaarif Okulları, yalnızca kayıtlı öğrencileri değil, çevresindeki toplumu da kapsayan çok yönlü bir etki alanı oluşturdu. Türkçe’ye ilgi duyan yetişkinler ve gençler, bu kurum aracılığıyla dil öğrenmenin yanı sıra kültürel bağlar da kurma fırsatı buldu. Türkiye’de okumayı ya da Türk şirketlerinde görev almayı hedefleyen Madagaskarlılar, Maarif bünyesindeki eğitim programlarına yöneliyor. Müfredatta yer alan akademik derslerin yanında robotik ve kodlama gibi çağdaş içerikler de sunuluyor. Okulda düzenlenen etkinliklerle öğrencilere Türkiye’nin gelenekleri, sanatı ve yaşam tarzı tanıtılıyor. Türkiye Maarif Vakfı Madagaskar Temsilcisi Bilal Demirci: “Hafta içi örgün, hafta sonu halka açık Türkçe eğitimi veriyoruz. Bu yılbaşında ön kayıtta 400 başvuru aldık ama okul kapasitesi nedeniyle 180’ine ev sahipliği yapabiliyoruz. Artan kültürel etkileşimlerle birlikte öğrencilerin geleneksel danslara ve müziklere ilgisi artıyor. Türkiye’ye hazır hale geliyoruz çünkü öğrenciler Türkçe eğitim görmek için okulumuzu tercih ediyor. Bu zamana kadar birçok mezun verdik. Mezunlar Türkiye’deki üniversitelerden mesleki eğitim almaya devam ediyor. Öğrenciler burada kendilerini mutlu hissediyor. 14 ülkeden öğrenciye bu okul mezunu olma imkânı sunuyoruz. Eğitim kalitemizin artmasıyla birlikte Türk kültürünü tanıtmak isteyen çok sayıda öğrenci Türkçeyi öğreniyor. Mezunlarımız Türkiye’de üniversite hayatına hazırlanıyor.” dedi.Madagaskar Maarif Okullarında Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Meryem Karasu, 1.5 yıl önce uluslararası öğretmen olarak göreve başladığını söyleyerek deneyimlerini şu sözlerle paylaştı: “Nokta öğretim modeliyle eğitim veriyoruz. Buradaki öğrenciler çok ilgili. Son yıllarda güçlenen kültürel etkileşimler Türkçeye olan ilgiyi artırdı. Türkçeyi öğrenmek isteyenlere katkı sunmak amacıyla yıl boyunca hafta sonu halk eğitimi veriyoruz. Bu yıl ön kayıtla 400 başvuru aldık ancak kapasite nedeniyle yalnızca 180’ine evet diyebildik.”55 ülkede eğitim hizmeti veren Türkiye Maarif Vakfı yalnızca bir eğitim kurumu olmanın ötesine geçerek, kültürel yakınlaşmanın somut bir örneğini oluşturuyor....

  • Nisan 13, 2017 Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Maarif Vakfı bilgiyi bir bütün olarak Pakistan'a getirecek

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, aralarında Fetullahçı Terör Örgütünün Pakistan'daki yapılanması hakkında 2007 yılında kitap yazan Ebu Lübabe Şah Mansur'un da yer aldığı Pakistanlı basın mensuplarını makamında kabul etti. Heyete, Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Hasan Yavuz eşlik etti. Mevlid Kandili'nde Pakistan'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Görmez, Türkiye ile Pakistan halklarının, aralarında çok yüksek bir sevgi ve muhabbet bulunan, birbirlerine gönülden bağlı iki millet olduğunu söyledi. Görmez, Türkiye ile Pakistan'ı "kardeş olmanın ötesinde ikiz kardeş" olarak nitelendirdi. Pakistanlı İslam alimi Muhammed İkbal'in, dünyaya bakışında en çok beslendiği alimlerden biri olduğunu vurgulayan Görmez, Mevlana'yı ve onun felsefesini sadece Pakistan'a değil aynı zamanda Batı'ya da taşıdığını kaydetti. "Allah'ın kitaptaki ayetleri ile kainattaki ayetleri ayıramazsınız" Diyanet İşleri Başkanlığının tarihi ve yapısı hakkında heyeti bilgilendiren Görmez, şöyle konuştu: "Bizim ilim tarihimizde çok ciddi bir kırılma noktası vardır. O da ilmi bilginin 'dini' ve 'dini olmayan' diye birbirinden ayrılmasıdır. Pakistanlı kardeşlerimizle medrese hocalarıyla oturup konuşacağımız en önemli konu budur. Kuran-ı Kerim'in bilgiyle ilimle ilgili ayetlerine baktığımızda bu ayrım Kuran'a aykırıdır. Çünkü İslam'a göre, bir Kuran'ın ayetleri bir de kainatın ayetleri var. Allah'ın kitaptaki ayetleri ile kainattaki ayetlerini birbirinden ayıramazsınız. Dolayısıyla matematik ne kadar dini bir ilimse, tefsir o kadar dini bir ilimdir. Bizim kadim medreselerimizde tefsir, fıkıh, usul hiçbir zaman fizikten, kimyadan, matematikten, astronomiden ayrılmadı." "İçtihatsız cihad olmaz" Kendisinin kabul ettiği felsefenin makam odasındaki levhada yazılı olduğunu belirten Görmez, levhadaki Arapça hattı şöyle tercüme etti: "Kalbin semasına doğan ilk ışık hikmet yıldızıdır, sonra ilim ayıdır, sonra marifet güneşidir. Hikmet yıldızının ışığında eşyanın hakikati müşahede edilir. İlim ayının ışığında mana alemi müşahede edilir. Marifet güneşinin ışığında ise Allah Tealayı müşahade edersiniz." Bu sözün Kanuni Sultan Süleyman zamanında Çankırı'da adına yapılan caminin kubbesine nakşedildiğini aktaran Görmez, "Bir alim, bir arif, bir de hakim var. İlmin sahibine alim, hikmetin sahibine hakim, marifetin sahibine de arif diyoruz. Bu üçü birbirinden ayrıldığı zaman biz bütünü kaybediyoruz. Maarif Vakfı inşallah bu bilgiyi bir bütün olarak Pakistan'a getirecek. Siz de biz de yardımcı olacağız. Pakistan'da hikmet de marifet de ilim de var. Fakat ayrı ayrı duruyor. Bunları birleştirmek gerekiyor. Burada da bir usule muhtacız." şeklinde konuştu. Muhammed İkbal'in "İslam bir yoldur, durak veya menzil değildir" sözüne atıfta bulunan Görmez, bu yolun sabiteleri ve değişenleri olduğunun altını çizdi. Hudutun değişmediğini, yolun sınırları olduğuna dikkati çeken Görmez, "Yolun içinde hareket değişmez, hareket halinde olmalısınız. İki hareket var. Biri cihat, biri içtihat ama cihat, DAEŞ'in yaptığı gibi adam öldürmek değil. Cihat, marufu, iyiliği egemen kılmak için yaptığınız her iştir. İçtihatsız cihat olmaz. Bizi yolda hedefe götüren işaretlere ayet diyoruz. Ayetler sadece kitapta yok aynı zamanda kainatta var. Bunları birbirinden ayıramazsınız." değerlendirmesinde bulundu. KAYNAK: ANADOLU AJANSI/ 13.04.2017 ...