Her yıl Maarif Okulları ve çalışanları arasında düzenlenen Fotoğraf Yarışması, bu yıl da büyük bir ilgiyle gerçekleştirildi. "Benim Ülkem / Kültür - Sanat - Gelenek" temalı yarışmanın beşincisi, Eylül-Kasım 2024 tarihleri arasında yapıldı. Yarışmaya, Maarif öğrencileri ve personeli iki farklı kategoride katılım sağladı.32 ülkeden 364 Maarif Öğrencisi ve 126 Maarif Çalışanın katıldığı yarışmaya toplam 612 fotoğrafın başvurdu. Yarışmada, jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda dereceye giren fotoğraflar belirlendi.Yarışmanın sonuçları, 6-7 Aralık 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen IV. İstanbul Eğitim Zirvesi kapsamında çevrim içi olarak açıklandı. İşte kazananlar:Öğrenci Kategorisi:Birinci: Muhibullah Kalakani (Afganistan) - "Küçük Ellerin ve Büyük Kalplerin Hikayesi, Eski Halıların Arasında"İkinci: Ajwa Fatima (Pakistan) - "Geçmiş Nerede: Churi Yapımının Zamansız Sanatı"Üçüncü: Asaka Ruth (Burundi) - "Engelsiz Afrika"Mansiyon Ödülleri:Josh Angoula Mengue Bryvael (Kamerun) - "Renkler Hayattır"Mustafa Ali (Suriye) - "Savaşın Çocukları"Amina Koci (Arnavutluk) - "Mavi Gökyüzünün Altında"Mahnoor Buriro (Pakistan) - "Sind Gelenekleri ve Ritüelleri"Muteba Kashala Anael (Kongo Cumhuriyeti) - "Su Taksisi"Kalim Ullah Nadir (Pakistan) - "Gurur Pelerin Takar, Bilgelik Haberi Taşır"DORCIS ILY KEÏLA HEAVEN (Togo) - "Geleneğin Zarafeti"Jessye Kabamba (Kongo Cumhuriyeti) - "Köylü"Asayesh Jamali (Afganistan) - "Geleneksel Özbek Kasketi Taqin Tumarchi Gul" Maarif Personeli Kategorisi:Birinci: Rahat Ullah (Pakistan) - "Mirasın Yudumu: Çayla Bir Yolculuk"İkinci: Fatih Yavuz (Nijer) - "Çöl Kızı"Üçüncü: Hüseyin Belet (Afganistan) - "Balıkçılık Geleneği"Mansiyon Ödülleri:Şeref Kaya (Türkiye) - "Taş Ustası"Robel Abebe (Etiyopya) - "Geleneksel Etiyopya Kıyafetleri"Ayşe Yusra Tukur (Afganistan) - "Umut"Abdoul Rachid Abou Makaou (Nijer) - "Agadez Camii"Amadou Diabagaté (Mali) - "Ülkemin Renkleri"Dastan Bekiev (Kırgızistan) - "Benim Ülkem Benim Ailem"Rabia Karahan (Kırgızistan) - "Kırgız Dağları: Atların Dansı"Mursal Nedaee (Afganistan) - "Bekleyişin Hüzünlü Gölgesi"Jean François Régis Oboe (Gine) - "Mandingo Kralı ve Kraliçesi"Ali Osman Çelik (Burundi) - "Her Şeye Rağmen"Dereceye giren eser sahiplerine özel hediyeler takdim edildi. Yarışmaya katılan tüm eser sahiplerine katılım belgesi verildi. Yarışmaya katılan tüm eser sahiplerine teşekkür eder, dereceye girenleri tebrik ederiz. Yeni yarışmalarda başarılar dileriz.Yarışmayı Kazanan Fotoğraflar İçin Tıklayın....
Cezayir, başkentte Türkiye Maarif Vakfına bağlı Maarif Okulu açılması kararını onayladı. Uluslararası Maarif Okulu'nun açılmasına ilişkin anlaşmanın onaylandığına dair Cezayir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, 9 Aralık tarihli 80 sayılı Cezayir Resmî Gazetesi'nde yayımlandı. Böylece anlaşmanın Cezayir tarafındaki onay süreci tamamlanmış oldu.Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti arasında, Cezayir'de Uluslararası Maarif Okulu açılmasına ilişkin anlaşmanın uygun bulunduğuna dair kanun, 29 Aralık 2023 tarihinde Türkiye Resmî Gazetesi'nde yayımlanmıştı.Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Cumhuriyeti adına yurt dışında eğitim faaliyetleri yürütme yetkisine sahip bir kuruluştur. 17 Haziran 2016 tarihinde 6721 sayılı kanun ile kurulan vakıf, dünya genelinde okul öncesinden yükseköğretime kadar geniş bir yelpazede eğitim hizmetleri sunmaktadır. Türkiye Maarif Vakfı, dünya dört bir yanında 55 ülkede biri üniversite 471 Eğitim Kurumu, 12 Türkiye Araştırmaları Merkezi ve 44 öğrenci yurduyla aktif olarak eğitim hizmetleri sunmaktadır....
Türkiye Maarif Vakfının "Eşit ve Daha Adil Bir Toplum ve Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Eğitim" temasıyla çevrim içi düzenlediği zirvenin 2’nci günü "Sosyal Adalet ve Eğitim" başlıklı panelle başladı.Moderatörlüğünü, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Macid Ayhan Melikoğlu’nun üstlendiği panele, alanında uzman konuklar katıldı.Hong Kong Eğitim Üniversitesi Müfredat ve Öğretim Bölümü'nde Başkan ve Akademik Gelişim Danışmanı Prof. Dr. Kerry John Kennedy, panelde yaptığı konuşmada, Asya'da eğitim yapısını çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik açısından ele aldı.Asya'daki birçok ülkede üniversiteye giriş sürecinde eşitlik konusunun farklı şekilde ele alındığını dile getiren Kennedy, ırk, etnik köken, dil, kültür, cinsiyet ve fiziksel yetenek gibi faktörlerin eğitime erişimi etkilediğini vurguladı.Kennedy, kapsayıcılığın Asya bağlamında çok güçlü bir değer gibi görülmediğini, bunun aşılması gerektiğini söyledi.Eğitimde etik sorumlulukİngiltere'de Yükseköğretim Akademisi Kıdemli Üyesi (SFHEA) ünvanına sahip Dr. Fella Lahmar da eğitimde eşitlik, adalet ve etik sorunlarına değinerek, eğitimin, kimlikleri oluşturduğunu, kültürleri şekillendirdiğini ve gelecekleri inşa ettiğini belirtti.Lahmar, ülkelerin ve üniversitelerin eğitimde hangi noktada yer aldığına dair uluslararası sıralamalar yapan QS, THE ile Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesindeki PISA'nın sıklıkla etik sonuçları ihlal ettiğine dikkati çekti.Gazze Şeridi'nde yok edilen eğitim sistemine karşı İsrail'in Technion Üniversitesinin dünya sıralamasındaki yerine işaret eden Lahmar, küresel eğitim matrikslerinin, bu eğitim başarılarına Avrupa merkezli bir pencereden baktığını söyledi.Lahmar, Technion Üniversitesinin THE'de yüksek sıralarda bulunduğunu dile getirerek, bu üniversitenin inovasyonlarının, Gazze'deki askeri operasyonları desteklediğini, hayatların kaybolmasında, sömürgeleşmede, mirasların, kültürün ve altyapının yok edilmesinde kullanıldığını kaydetti.Gazze Şeridi'ndeki eğitim kurumlarının bu sıralamalarda göz ardı edildiğini belirten Lahmar, Gazze'de okulların, üniversitelerin yok edildiğini, yüz binlerce öğrencinin eğitime erişimi olmadığını vurguladı.Dr. Lahmar, buna karşılık Gazze'deki yıkıma doğrudan katkısı olan Technion Üniversitesinin, araştırmaları dolayısıyla başarılar ve ödüller kazandığını dile getirdi.Bu durumun küresel eğitim sisteminin başarısızlığını gösterdiğini anlatan Lahmar, PISA, QS, THE gibi araştırma kurumlarının eğitim konusundaki derecelendirmelerinin etik sorumluluk alınmadan yapıldığını söyledi.Lahmar, eğitime küresel olarak etik yaklaşım gerektiğine dikkati çekerek, "İnsan onurunun korunması, sömürgeci mirastan kurtulmamız ve etik sorunların düşünülmesi gerekiyor." dedi.Düşük gelirli ülkelere eğitim için finansal desteğin önemiHarvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Robert Jenkins de eğitim ve sosyal adalet konusuna değinerek, eğitimde ne öğretildiğini ve nasıl öğretildiğini sorguladı.Jenkins, küresel düzeyde eğitime erişim konusunda sorunlar olduğunu ifade ederek, "Temel eğitim seviyesinde son 50 yılda artma durumu söz konusu ancak bu öğrenim eşitliğine yol açmadı. Yani benzer bir başarıyı, öğrenme seviyesinde göremiyoruz." diye konuştu.Düşük ve yüksek gelirli ülkelerde çocuk başına eğitime ayrılan bütçe arasındaki farklılığa dikkati çeken Jenkins, bu açığın kapatılması için düşük gelirli ülkelere finansal destek verilmesinin önemli olduğunu kaydetti.- Genç Oturumu4. İstanbul Eğitim Zirvesi'nde "Yarını Şekillendirmek: Gençler Eğitimde Eşitliği ve Sürdürülebilirliği Nasıl Sağlayabilir" başlıklı panel gerçekleştirildi.Zirvedeki panelin moderatörlüğünü, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Umut üstlendi.Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli Dr. Ümmühan Zeynep Bilgili, panelde yaptığı konuşmada, eğitimde eşitlik ve adalet anlamında umudun her zaman olduğunu söyledi.Görsellerden yararlandığı sunumunda kuş yuvalarını gösteren Bilgili, "Kuşlar, bulabildikleri her şeyi kullanarak yuva yapıyor. Fotoğrafta gördüğünüz gibi bazen plastikleri de kullanıyorlar. Sistemin sorunları olsa da elimizdeki kaynakları kullanarak güzel şeyler üretmemiz gerekiyor." dedi.Bilgili, sözlerine şöyle devam etti:"Eğitimdeki eşitlik, sadece aynı materyalleri sağlamak değil; oradaki öğrencilerin ihtiyaçlarına göre kaynakları onlara sunabilmektir. Özellikle üzerinde düşünülmeyen, fark edilmeyen öğrencileri fark edip onların ihtiyaçlarını gördükten sonra sorunları çözecek sistemleri oluşturabiliriz. Örnek vermek gerekirse, bir öksürük sorunu yaşıyorsanız, bir doktora gittiğinizde ana amacımız sadece öksürüğü durdurmak olmamalıdır. Onun kaynağı ve sebebi nedir diye düşünmeliyiz. Sınıf içerisinde de bu böyledir. Bazen sorun öğrencide değildir; belki de sorunun kaynağı sunumlardadır."İnsanların ellerindeki imkanlarla geleceği inşa etmeye çalıştıklarına değinen Bilgili, "O yüzden bizlerin onlara gerekli araçları sağlaması gerekiyor. Gençler halihazırda sistemleri değiştiriyor. Ancak onların ihtiyaç duydukları araçları onlara sunmalıyız." diye konuştu."Değer temelli bir eğitim modeli, yalnızca öğrencileri değil, toplumu da dönüştürür"Mardin'de doğup büyüyen ve Chicago Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden mezun olan Yılmaz Acar da değerler üzerine inşa edilen eğitimin toplumda sürdürülebilirlik ve adaleti sağlayan bir unsur haline geleceğini ifade etti.Değer ve ahlak temelli eğitim modelinin önemine dikkati çeken Acar, "Herhangi bir eğitim programı, mutlaka etik bir temele dayanmalıdır. Öğrencilerin karakter gelişimine katkı sağlamalı ve topluma fayda yaratmalıdır. Sürdürülebilirlik konusunu ele aldığımızda, bu yalnızca ekonomi ve çevre ile sınırlı değildir. Aynı zamanda nesiller arası eşitlik ve adalet konularını da içerir. Eğitim sistemleri, çağdaş nesillerin gelişimine katkı sağlarken gelecek nesiller için de sorumluluk hissiyatı yaratmalıdır." ifadelerini kullandı.Acar, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Eğitim sadece sınıf ortamıyla sınırlı değil, toplum içinde devam eden bir süreçtir. Bu nedenle, deneyimlerimde gördüğüm gibi, eğitim bireyi daha iyi bir insan yapıyorsa ve topluma fayda sağlıyorsa başarılı bir eğitimdir. 2023 Şubat ayındaki depremler sırasında, sınıf arkadaşlarımla birlikte yerel topluluklara destek vermek için bölgeye gittik. Oradaki insanlarla yemeklerimizi paylaştık, aynı çatı altında dondurucu soğuklarda birlikte kaldık. Bu deneyim, eğitimin anlamını ve değerini bir kez daha anlamamı sağladı. Eğitim, sadece pozitif değişim yarattığında anlamlıdır. Değer temelli bir eğitim modeli, yalnızca öğrencileri değil, toplumu da dönüştürür.""Eğitim bir önceliktir ve temel bir hak olarak herkes için eşit şekilde sağlanmalıdır"Samsun Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öğrencisi Bejda Torbani eğitimde gençlerin çözüm noktasında kritik bir rol oynadığını dile getirerek, "Gençlerin de bu katkıyı sağlayabilmesi için sorumluluğa hazır olmaları gerekiyor. Kritik düşünme becerilerini geliştirmeleri, iyi ve kötüyü ayırt edebilmeleri ve kendi fikirlerini ifade etme konusunda başarılı olmaları şart. Çünkü ancak bu şekilde daha iyi bir eğitim sistemi oluşturabiliriz." yorumunda bulundu.Kişisel kazanımlardan daha çok empati kurmanın önemine değinen Torbani, "Hatırlıyorum, bir gün arkadaşlarıma yardım ederken öğretmenim beni gördü ve bana madalya verdi. Bu kibarlık gösterdiğim için verilen bir ödüldü, başarılı olduğum için değil. Eğitim her zaman kazanmakla ilgili değildir; diğer insanlara nasıl davrandığımızla ilgilidir. Empati kadar önemli bir diğer nokta da özgüvendir. Eğer kendimizi sevmezsek, kendi kimliğimizi ve köklerimizi benimsemezsek, başkalarını nasıl sevebiliriz?" diye konuştu.Eğitime erişimi olmayan Filistinli çocuklara da dikkati çeken Torbani, şunları ifade etti:"Filistinli çocukları düşünün; onlar sınıfta öğrenim görmekten zevk almak yerine korku içinde yaşıyorlar. Ancak biz burada, gençlerin hayallerinin temsilcileri olarak duruyoruz. Eğitimin bir hak olduğunu, bir ayrıcalık olmadığını göstermek için buradayız. Eğitim, bir önceliktir ve temel bir hak olarak herkes için eşit şekilde sağlanmalıdır. Eğitim, sadece sınıfta öğretilen bir şey değildir. Sınırları aşar, kültürleri birleştirir ve bireyleri geleceğe hazırlar. Hep birlikte çalışarak eğitimi daha eşit ve erişilebilir hale getirebiliriz.""Engelleri ortadan kaldırmak eşit bir eğitim sisteminin temelini oluşturur"Zirvenin en geç katılımcısı olan Filistin kökenli 16 yaşındaki Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Ahmed Elkahlout, "Dünyanın gözü önünde, Gazze gibi yerlerde yaşayan insanların normal bir hayat sürmesi sürekli engelleniyor. Gençler olarak bizler, geleceğimizi kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Ne yazık ki bu durum sadece Gazze ile sınırlı değil; küresel bir sorun olarak hepimizin kaderini etkiliyor." diye konuştu.Eğitimdeki eşitsizliği azaltmak için herkesin bilgiye erişiminin sağlanması gerektiğini dile getiren Elkahlout, sözlerini şöyle tamamladı:"İklim krizi, adaletsizlik ve sistemik ayrımcılık gibi engelleri ortadan kaldırmak, eşit bir eğitim sisteminin temelini oluşturur. Her bireyin eğitimde eşit haklara sahip olduğu bir sistem, hem öğrencilerin gelişimine katkı sağlar hem de toplumsal kalkınmayı destekler. Eğitim, sadece geçmişten gelen alışkanlıklarla değil, teknolojik gelişmeler ve iklim değişikliği gibi güncel sorunları ele alarak geleceğe uyum sağlamalıdır. Aksi halde, eğitimdeki eşitsizlikler azalmak yerine daha da derinleşir."- III. PanelÇevrim içi düzenlenen 4. İstanbul Eğitim Zirvesi'nde "Yeni ve Sürdürülebilir Okul Kültürü" başlıklı panel gerçekleştirildi.Zirvedeki panelin moderatörlüğünü, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Hayati Akyol üstlendi.Güney Avustralya Üniversitesinden Dr. Claire Alkouatli, panelde yaptığı sunumda, "İnsan kim, ne gibi hedefleri olmalı, arzu edilen insan için nasıl çalışılabilir?" gibi soruların cevaplarını aradı.Alkouatli, toplumda eğitimcinin rolünün önemini vurgulayarak, eğitimci olmadığı takdirde çeşitlilik ve kapsayıcılığın mümkün olmayacağını söyledi.Eğitimcinin okulda dört duvar arasında öğretmen, müdür ve müdür yardımcılarından ibaret olmadığını dile getiren Alkouatli, çevrenin ve içinde bulunulan topluluğun da eğitici rollerine işaret etti.Batı'da endüstriyel devrimle birlikte eğitimin bilişsel tarafına odaklanıldığına dikkati çeken Alkouatli, "Sevgi ve yakınlık ise bütün zihinsel gelişimin merkezindedir. Bir yetişkinle iyi bir iletişimi olan çocuklar daha iyi yetişiyor. Her bir çocuk onlara bağlı olan yetişkine ve iyi bir arkadaşa ihtiyaç duyuyor." ifadelerini kullandı.Alkouatli, sevgiyi eğitim ortamına dahil etmek gerektiğini belirtti.İnteraktif, bariyersiz ve duvarsız yeni öğrenme alanlarıTokyo Şehir Üniversitesinden Prof. Dr. Takaharu Tezuka ise okulun bilgi verilmesi gereken bir alan olduğunu, bu nedenle bilgiyi paylaşabilecek bir formata getirmenin önem taşıdığını vurguladı.Yeni eğitim konseptleri kapsamında dünyanın birçok ülkesinde çeşitli dizaynlarda okullar inşa ettiklerini söyleyen Takaharu, bariyersiz, duvarsız yeni öğrenme alanlarına odaklandıklarını anlattı.Takaharu, sınıflar arasında duvar olmadığından tüm okul öğrencileri için interaktif bir ortam oluşturduklarını dile getirerek, çocukların istedikleri gibi hareket ettiğini ve bundan mutlu olduğunu kaydetti.Yazar, eğitimci ve girişimci Dr. Sabba Quidwai de yapay zekayı sürdürülebilir odaklı toplumun hizmetinde kullanmanın önemli olduğunun altını çizdi.Eğitim sürecinde sınırların dışına çıkmak gerektiğini anlatan Quidwai, insanın kendi sınırlarından da başkalarıyla empati yaparak çıkabileceğini belirtti.Quidwai, eğitim sürecinde metot değiştirmek gerektiğini ve yapay zekanın okullarda kullanılmasının önemini vurguladı."Yapay zeka ve öğrenme"Zirvenin ikinci gününde ''yapay zeka ve öğrenme'' konusu ele alındı.Etkinliğin ana konuşmacısı olan, University College London'da öğrenme ve yapay zeka alanında çalışan Prof. Dr. Mutlu Çukurova, yaratıcı teknoloji GPT'ler sayesinde büyük gelişmeler yaşandığını söyledi.Yapay zeka modellerinin içerik üretiminde çok başarılı olduğuna dikkati çeken Çukurova, "Yapay zeka insanlarla, doğal dil işleme sistemleri, yüzlerce ses ve resim kullanarak iletişim kuruyor." dedi.Prof. Dr. Çukurova, öğrencilerin yapay zekayı öğrenmesinin stratejik bir yatırım olarak görüldüğünü belirterek, "Yapay zekanın eğitimde kullanılması insan gücünü artırmakta. Yapay zeka, eğitim sistemindeki ayrımcılığı ekarte edecek bir güç olarak görülebiliyor. Politika yapıcıları, eğitimciler, bilim insanları başta olmak üzere herkes, bu vizyonu sağlamak konusunda yapay zekayı kullanabiliyor." diye konuştu."Ahlaki ve geleneksel değerler güçlendirilmeli''Çukurova, bir zamanlar sadece insanların yaptığı görevlerin yapay zekaya yaptırılmaya başlandığına işaret ederek, bu gelişimin bir yandan mutluluk verirken, diğer yandan bazı soruları beraberinde getirdiğini kaydetti.Yapay zeka karşısında insanlığın ana noktalarını korumak gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Çukurova, "Yapay zekanın kullanılması noktasında empati kapasitemiz ile ahlaki ve geleneksel değerlerimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.Prof. Dr. Çukurova, yapay zekanın insan gibi düşünmediğine vurgu yaparak, şunları söyledi:"Yapay zeka, duygu işlemesi ya da bir ahlaki değerlendirme yapmıyor. Yapay zeka, daha zeki bir insan olmuyor. Yapay zeka tasarlanmış bir bilinçtir. Veri inceleyebilme, aynı zamanda belli parametreler içerisinde bir algı çıkartmakla alakalıdır. Bunun yanında yapay zekanın hangi sorunu çözdüğü hakkında bir bilgisi bulunmadığını, etik ve ahlaki değerler konusunda da büyük bir algısı olmadığını söylememiz gerekiyor.""İnsanlar yapay zekanın yapamadığı çok fazla şeyi yapabiliyor"İnsan zekasının duygusal bir zeka olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çukurova, "İnsanlar, yapay zekanın şu an hala yapamadığı çok fazla şeyi yapabiliyor. Yapay zeka ise bazı konularda insanlardan çok daha iyi. Ancak yapay zekanın insandan daha zeki olduğunu söyleyemeyiz. İnsan bilinci ve yapay zeka arasındaki en büyük fark, yapay zekanın eğitimsel süreçleri daha rahat ve kolay hale getirmesidir. Yapay zeka bağlamsal bir sistem oluşturabilir ve insan gelişimini eğitsel açıdan artırabilir. Yapay zeka, insanların kendi düşünce yapısını değiştirmesi konusunda yardımcı olabilir ve insanın algısını artırabilir." diye konuştu.- Kapanış programı ve ödüller4. İstanbul Eğitim Zirvesi'nde eğitim alanındaki sorunlar ele alınırken, eğitimin sürdürülebilir bir gelecek için kritik rolü üzerinde duruldu. Kapanış konuşması yapan Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve İstanbul Eğitim Zirvesi Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Zeynep Arkan, eğitimin daha kapsayıcı ve adil topluluklar oluşturması için bir katalizör hedefinde olduklarını ifade etti.Arkan, iki gün süren zirve boyunca eğitim alanındaki sorunların ele alındığını ve eğitimin sürdürülebilir bir gelecek için kritik rol oynadığına vurgu yapıldığını söyledi.Zirvedeki tartışmaların, eğitimin dönüştürücü gücüne odaklanmayı sağladığına dikkati çeken Arkan, "Biz eğitimin dönüştürücü gücünün daha kapsayıcı, dayanıklı ve güçlü topluluklar oluşturulabilmesi için bir katalizör görevi görmesini istiyoruz. Bu şekilde yaptığımız çalışmalarda daha dengeli ve daha adil bir eğitim sürecinin resmini çizmeye devam ediyoruz. Daha iyi bir diyalog ve karşılıklı fikir alışverişine dayalı bir eğitim ortaya koyarak, sorunları birlikte çözebilmek için yolumuza devam ediyoruz." diye konuştu.Arkan, zirvede kurulan bağlar ve ortaya çıkan enerjiyle gelecek yılın zirvesine daha yeni eğitim yaklaşımlarıyla hazırlanacaklarını belirterek, "Birlikte daha parlak ve adil bir gelecek oluşturmaya çalışıyoruz. Daha yenilenmiş bir enerjiyle hedeflerimize doğru ilerlemek istiyoruz." dedi.Zirvenin kapanışında, Türkiye Maarif Vakfı okullarındaki öğretmen ve öğrenciler tarafından gerçekleştirilen örnek ve yenilikçi uygulamaları öne çıkarma ve destekleme gayesiyle verilen "İyi Örnek Ödülleri" sahiplerine takdim edildi.Uluslararası Maarif Okullarındaki öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla, bu yıl “Benim Ülkem” temasıyla düzenlenen, 32 ülkeden 612 eserin katıldığı 5. Uluslararası Maarif Fotoğraf Yarışmasında ödüle layık görülen eserler açıklandı....
4. İstanbul Eğitim Zirvesi Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen ve eğitim alanındaki uluslararası çalışmaları ve katkılarıyla tanınan kurum temsilcileri ve alanında uzman kişilerin buluşma noktası olan İstanbul Eğitim Zirvesi, bu yıl 6-7 Aralık 2024 tarihlerinde "Eşit ve Daha Adil Bir Toplum ve Sürdürülebilir Bir Gelecek için Eğitim" temasıyla çevrim içi olarak başladı. Zirve, dünyanın dört bir yanından katılımcıları bir araya getirerek küresel deneyimlerin paylaşılmasını sağlıyor.Program kapsamında, farklı ülkelerden eğitim bakanlarının katılacağı üst düzey oturumun yanı sıra, “Sosyal Adalet ve Eğitim”, “Yeni ve Sürdürülebilir Okul Kültürü”, “Devlet ve Eğitim Arasındaki İlişkileri Yeniden Düşünmek” başlıklarının ele alınacağı paneller düzenlenecek. Zirve sırasında, Maarif Okulları tarafından dünya genelinde düzenlenen "Eğitimde İyi Örnekler" ve 5. Uluslararası Maarif Fotoğraf Yarışması da sunulacak.Çevrim içi düzenlenen 4. İstanbul Eğitim Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu.Mesajında, zirvenin hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:"Dünyanın pek çok ülkesinde öğrencilerin maruz kaldığı eşitsizliklerle ilgili tespitlerin yer alacağı, aynı zamanda eğitim ve devlet, eğitim ve sosyal adalet gibi konuların tartışılacağı bu yılki zirveden de başarılı neticeler alınacağına inanıyorum. Bu yıl itibarıyla 338 bin 161 uluslararası öğrenciye üniversitelerinde eğitim veren ülkemiz, yükseköğretim kapasitesinin yüzde 4,76'lık kısmını ifade eden bu kontenjanla dünya sıralamasının ilk 10'u arasında yer alıyor. Türkiye Maarif Vakfımız da ülkemizin eğitim alanındaki zengin, mümbit ve köklü birikimini dünyanın dört bir yanına ulaştırmak için yoğun bir çaba sarf ediyor. 446 okul, 1 üniversite, 19 eğitim merkezi, 11 Türkiye Araştırmaları Merkezi ve 44 yurt ile 55 ülkede faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı, toplamda 50 binden fazla öğrenciye hizmet sunuyor."Vakfın bu eğitim kurumlarında yerel müfredatla birlikte uluslararası eğitim yöntemlerini de başarıyla uyguladığını vurgulayan Erdoğan, vakfın bir taraftan erdemli ve nitelikli insan yetişmesine hizmet ettiğini, bir taraftan da toplumlar arası iletişimin gelişmesine katkı sağladığını kaydetti.Erdoğan, çalışmalarını takdirle takip ettikleri ve başarılarından gurur duydukları vakfa gereken desteği verdiklerini, bundan sonra da destek vermeye devam edeceklerini belirterek, "Bu vesileyle Kosova'dan Kolombiya'ya, Ürdün'den Pakistan'a, Güney Afrika'dan Azerbaycan'a, Afganistan'dan Somali'ye kadar, dünyanın 55 farklı ülkesinde fedakarlıkla hizmet eden tüm vakıf mensuplarımızı canıgönülden tebrik ediyorum. Çoğu zaman zor şartlar altında pek çok riski, tehlikeyi göze alarak, Türkiye'nin maarif sancağını gururla dalgalandıran her bir öğretmen, idareci ve vakıf çalışanımıza ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.Zirvenin başarılı geçmesini dileyen Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı başta olmak üzere bu önemli zirvede emeği ve katkısı bulunan kurumları tebrik etti.Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Zirveye video mesaj gönderdi.Eğitimin toplumsal adalet ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmadaki dönüştürücü gücünü ele almak açısından zirvenin büyük bir anlam taşıdığını vurgulayan Tekin, zirvenin temasının, insanlığın bugün karşı karşıya olduğu en temel sorunlara çözüm üretmek için önemli bir bakış açısını ortaya koyacağını kaydetti.Zirvenin, insanlığın ortak meselelerine dair çözüm arayışlarına rehberlik edecek bir istişare zemini oluşturacağına, eşitlik ve adalet ekseninde bir eğitim anlayışını derinleştireceğine, sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için önemli bir irade ortaya koyacağına inandığını ifade eden Tekin, bu istişarelerden doğacak müktesebatın, küresel eğitim politikalarına yön vereceğine, aynı zamanda milletin eğitim vizyonunu uluslararası alanda daha da güçlendirecek katkılar sunacağına inandığını belirtti.Bakan Tekin, Türkiye Maarif Vakfının, Türkiye'nin eğitim alanındaki zengin birikimini uluslararası camiaya taşıyan en önemli kurumlardan biri olduğuna işaret ederek, "Bugün 52 ülkede 50 binden fazla öğrenciye hizmet sunan vakfımız yerel değerleri merkeze alarak küresel eğitim politikalarına yön veren bir modeli hayata geçirmektedir. Türkiye Maarif Vakfı, bulunduğu ülkelerde yerel kültürlere ve değerlere saygılı bir eğitim felsefesiyle hareket etmekte, ülkemizin barış, adalet ve eşitlik eksenli eğitim anlayışını tüm dünyaya taşımaktadır. Bu çabalar, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamakla kalmayıp medeniyetler arası köprüler kurarak adalet ve hikmet ekseninde bir medeniyet tasavvurunun şekillenmesine de hizmet etmektedir." diye konuştu."Eğitim bireylerin hak ve sorumluluk bilincini geliştirir"Medeniyetlerin yalnızca maddi kazanımlarla değil, bu kazanımları kuşatan manevi değerler, adalet anlayışı ve insana dair kadim hikmetle yükseleceğinin altını çizen Tekin, eğitimin bu hikmeti toplumsal hayata taşıyan, bireyleri geleceğe hazırlayan ve toplumların kaderini şekillendiren en güçlü araç olduğunu ancak bu aracın hakiki bir dönüşüm yaratabilmesinin, adalet ve eşitlik ilkeleri üzerine inşa edilmesine bağlı olduğunu söyledi.Tekin, bu bağlamda "Eşit ve Daha Adil Bir Toplum ve Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Eğitim" temasının, eğitimin toplumsal dokuyu yeniden inşa eden dönüştürücü gücünü anlamak ve daha adil bir düzeni tesis etmek için kıymetli bir zemin sunduğunu dile getirerek, "Adalet, insan onurunu koruyan ve hak temelli bir düzeni ifade ederken; eşitlik her bireyin bu düzenden hakkaniyetle pay almasını sağlar. Eğitim ise bireylerin hak ve sorumluluk bilincini geliştirerek, toplumsal faydayı önceleyen değerlerin içselleştirilmesini ve bu değerlerin hayatın her alanında yer bulmasını mümkün kılar." ifadelerini kullandı."Maarif Modelimiz, eğitimi medeniyet tasavvuruyla ele almaktadır"Milli Eğitim Bakanı Tekin, konuşmasında şunları kaydetti:"Türkiye, tevarüs ettiği zengin medeniyet birikimiyle eğitimi bir kalkınma aracı olmanın ötesine taşıyarak, daha adil ve sürdürülebilir bir geleceğin inşasında liderlik etmeyi hedeflemektedir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bu vizyonun hayata geçirilmesine yönelik en önemli adımlardan bir tanesidir. Maarif Modelimiz, eğitimi geçmişin hikmetinden beslenen ve geleceğin ihtiyaçlarına yön veren bir medeniyet tasavvuruyla ele almaktadır. Amacımız, evlatlarımızı yalnızca bilgiyle donatılmış bireyler olarak değil; hakikatin hikmetiyle kuşanmış, sorumluluk bilinciyle yoğrulmuş ve toplumsal faydayı esas alan bir anlayışla mücehhez bireyler olarak yetiştirmektir. Bu amaç doğrultusunda önceliğimiz, evlatlarımızın kendi potansiyellerini keşfetmelerine imkân sunmak ve bu potansiyeli insanlık adına bir değer üretimine dönüştürecek eğitim kültürü inşa etmektir. İnşallah Maarif Modelimiz, sürdürülebilir bir geleceği adalet ve eşitlik ekseninde şekillendiren bu anlayışın rehberi olmaya devam edecektir."4. İstanbul Eğitim Zirvesinin, eğitim aracılığıyla daha eşit ve adil bir toplum inşa etme çabalarına rehberlik edeceğine inandığını ifade eden Tekin, zirvenin gerçekleşmesinde emeği geçen Türkiye Maarif Vakfına, akademisyenlere ve uzmanlara teşekkür etti.Prof. Dr Birol Akgün’ün açılış konuşmasıZirvenin açılışında konuşan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, zirvenin ana temasının eğitim, adalet, eşitlik, merhamet ve küresel barışı teşvik etmek için güçlü bir araç olabileceğini ifade etti.Gazze'de yaşanan soykırıma işaret eden Akgün, derin üzüntü duyduklarını ve insanlığa eğitim yoluyla fayda sağlama misyonuna sahip bir kurum olarak, yapılan şiddeti ve adaletsizliği kınadıklarını aktardı.Akgün, "Özellikle çocuklar ve en savunmasız gruplara yönelik şiddeti ve adaletsizliği kesin bir şekilde kınıyoruz. Eğitimin, empati, anlayış ve barış için umut yaratma gücü olduğuna inanıyoruz. Dünyanın her köşesinde barış görmek en içten dileğimizdir." dedi.Zirvenin, eğitimdeki sorunları ele almak için bir platform sağladığını belirten Akgün, zirveyi 2021'de "Eğitimde Yeni Trendler ve Dönüşüm", 2022'de "Okulların Geleceği: Pandemi Sonrası Eğitim İhtiyaçları", geçen yıl ise "Eğitimde Değişimi Yönetmek" temasıyla düzenlediklerini, bu yıl eğitimin adil ve sürdürülebilir toplumlar inşa etmenin temel taşlarından biri nasıl olabileceğine odaklandıklarını anlattı.Akgün, yeniliğin öncüsü olan Maarif Vakfının 7 okulunda öğrencilere yapay zekâ dersleri verildiğini, öğrencilerinin dijitalleşen dünyada başarılı olmaları için gereken becerilerle donatıldığını belirterek, "Dünya hızla değişiyor. Teknolojik devrimlerden çevresel krizlere ve artan eşitsizliklere kadar, eğitim bu zorluklarla başa çıkabilmek için adapte olmalıdır. Ancak yenilik yaparken, merhamet, empati ve kolektif erdemin eğitim çabalarımızın kalbinde kalmasını sağlamalıyız." değerlendirmesini yaptı."Okullarımızda Türkçe öğretmekle gurur duyuyoruz"Akgün, Türkiye Maarif Vakfının amacından bahsederek, şunları kaydetti:"50'den fazla ülkede 450'den fazla okulumuzla akademik mükemmeliyet ve ahlaki bütünlüğü temsil eden bireyler yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Hem 21. yüzyıl becerilerine sahip hem de daha barışçıl, adil ve daha bilge bir dünya kurma konusunda kararlı gençler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Okullarımızda Türkçe öğretmekle gurur duyuyoruz. Bunu etki sağlamak amacıyla değil, kültürel anlayış ve diyalog için bir köprü olarak görüyoruz. Türkçe öğretimi aracılığıyla küreselleşen dünyada karşılıklı saygıyı, dostluğu ve kültürel çeşitliliğe değer vermeyi teşvik etmeyi amaçlıyoruz."Akgün, 4. İstanbul Eğitim Zirvesinin dünya çapında bir etki yaratacağını vurgulayarak, "Bu zirvede yapılacak dinamik tartışmalar ve oturumlarla dünya çapında etki yaratacak pratik çözümler geliştirmeyi hedefliyoruz. Devletin eğitimdeki rolünü ele almak, sosyal adaleti keşfetmek veya okul kültürlerini yeniden düşünmek olsun, bu zirve anlamlı değişimler oluşturma fırsatı sunuyor." diye konuştu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yazılı mesaj, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in video mesaj gönderdiği zirve, açılış konuşmalarının ardından oturumlarla devam ediyor.Dünyadaki eğitimin mevcut durumu ve geleceği ele alınacakTürkiye Maarif Vakfınca "Eşit ve Daha Adil Bir Toplum ve Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Eğitim" temasıyla bu yıl 4'üncüsü organize edilen İstanbul Eğitim Zirvesi, dünyanın önde gelen eğitim uzmanlarını, uygulayıcılarını ve akademisyenlerini Türkiye'nin öncülüğünde bir araya getiriyor.Gelecekteki eğitim perspektifleri, kurumsal yaklaşımlar ve eğitimle ilgili uygulamalar üzerine tartışmalar için uluslararası bir platform haline gelen zirvede, dünyadaki eğitimin hem mevcut durumu hem de geleceği hakkında bilimsel ve akademik verilere dayalı değerlendirmeler yapılacak.Zirve, farklı ülkelerden eğitim bakanlarının, dünyada eğitim alanındaki uluslararası çalışmaları ve katkılarıyla tanınan kurum ve kişilerin buluşma noktası olmayı hedefliyor.Üst düzey oturumuyla devam ediyorZirve, üst düzey oturumda, TMV Başkanı Prof. Dr Akgün’ün moderatörlüğünde Kuzey Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanı Prof. Dr. Vesna Janevska, Endonezya İlk ve Orta Öğretim Bakanı Abdul Muti ve Liberya Eğitim Bakanı Dr. Jarso Maley Jallah konuşma yaptı.Kuzey Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanı Prof. Dr. Janevska, doğal güzelliklere sahip bir ülkeleri olduğunu ancak yüksek ulusal gelir sağlayabilecek ticari faaliyetler oluşturmakta zorlandıklarını kaydederek "O yüzden bizim burada ihtiyaç duyduğumuz şeylerden bir tanesi vatandaşlarımızın yaratıcılığına ve inovasyona yatırım yapmak." dedi.Kuzey Makedonya'daki eğitim sisteminde yapılan değişikliklere değinen Janevska, müfredatlarının kaliteli ve uluslararası standartlarda rekabetçi olması, eğitim altyapısını geliştirerek bu alanda kullanılan araçları optimize etmeye yönelik çalışmalarda bulunduklarını söyledi.Janevska, bu gibi çalışmalar için Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'den destek aldıklarını ifade ederek "Burada Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığına (TİKA) teşekkür etmek istiyoruz. Çünkü (TİKA) yıllar içerisinde Kuzey Makedonya'nın eğitim kurumlarına en çok desteği veren kurumlardan bir tanesi." diye konuştu.Endonezya İlk ve Orta Öğretim Bakanı Muti, küresel standartlar çerçevesinde başarılı olmak için eğitim alanında çalışmalar yaptıklarını aktararak "Endonezya’da kültürel ve dil mirasımızı korumak ve küresel bağları güçlendirmek amaçlı çalışıyoruz." dedi.Eğitimin sadece akademik başarıdan ibaret olmadığını öğrencilerin karakter olarak da eğitimine destek verdiklerini belirten Muti, "Bu noktadaki ana girişimlerden bir tanesi çocuklara sağlıklı ve besin değeri yüksek yemekler vermek. Dediğimiz gibi, çocukların fiziksel ve duygusal büyümesinin de sağlıklı olması amacıyla çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.Muti, ülkelerinde eğitim kalitesine önem verdiklerini ve bunu sağlayabilmenin eğitimcilere de bağlı olduğunu kaydederek sertifikasyon programlarıyla daha kaliteli personel oluşturmaya çalıştıklarını aktardı.Liberya Eğitim Bakanı Jallah, dünyada milyonlarca çocuğun yoksulluk ve sistemsel adaletsizlikten dolayı eğitim hakkında erişemediğinin altını çizerek "Burada ortak olarak, eğitime evrensel erişimi sağlayabilmek bizim en önemli önceliklerimizden biri olmalıdır." dedi.Eğitim müfredatlarının kapsayıcı ve toplum değerlerini koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Jallah, "Geçtiğimiz yıllar içerisinde daha önce görülmemiş bir iklim krizi yaşamaktayız. Bu anlamda eğitim, genç zihinlere gerekli eğitim ve bilişsel araçları sağlayarak onları küresel sorunları çözmek için kaliteli ve yetkili insanlara dönüştürebilir." değerlendirmesini yaptı.Jallah, eğitim olmadığı zaman sürdürülebilir gelecek fikrinin mümkün olmadığını belirterek ihtiyaç duyulan yoksul bölgelerde eğitime yatırım yapılması için çağrıda bulundu.Zirvesi'nde "yeni değerler ve uyarlanabilir vizyon" vurgusuZirvenin ilk gününde, Princeton Üniversitesi Uluslararası Hukuk ve Uygulama Profesörü Falk, ana konuşmacı olarak yer aldı.Zirvede ele alınan temanın, sosyoekonomik, kültürel ve ekolojik tehditlere karşı gelecek nesilleri yetiştirebilme konusundaki önemine işaret eden Falk, dünyanın her yerinde, "ekolojik açıdan dayanıklı ve etik açıdan tatmin edici şekilde yaşamaya dair yeni değerler ve uyarlanabilir vizyonlara" ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı.Falk, mevcut eğitim sistemini, sürdürülebilirlik konusunun, eşitlikçi bir toplumun değerlerine dahil edilmesini sağlamak için yapılması gereken ayarlamaları ve her gencin eğitim deneyimine daha duyarlı olacak şekilde eğitilmesini gerektiren bir çerçeve olarak niteleyerek, yeni eğitim önceliğinin "dijital çağa uygun beceri ve anlayışların öğretilmesi" olduğunu ifade etti."Eğitim zihinleri şekillendirir, toplumları dönüştürür ve sürdürülebilir, adil ve barışçıl bir geleceğe giden yolları keşfetmeye yardımcı olur." diye konuşan Falk, eğitimcilerin eğitimi adalet, eşitlik ve sürdürülebilirlik için bir araç haline getirmeye ve bütünlük duygusunu beslemeye kararlı olması gerektiğine dikkati çekti.Falk, ideal eğitimin, öğrencileri kamu politikalarının şekillendirilmesine katkı sağlamaya ve aktif toplumsal rollere hazırlamaya yönelik olmasının önemini vurgulayarak, yeni neslin geleceği tehdit eden gelişmeler ve zorluklar karşısında "pasif izleyici" konumunda olmaması gerektiğini kaydetti.Gelişen teknolojilerin, bilim ve bilgi temelli yeni düzenin ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim uyarlamalarını oluşturduğu değerlendirmesinde bulunan Falk, bu nedenle öğrencilerin dijital okuryazarlığa ulaşmalarının sağlanmasının eğitimcilerin dikkat etmesi gereken önemli noktalardan biri olduğunu söyledi.Falk, etkili bir ekolojik uyum politikasında yer alacak eşitlik bileşeninin varlığının "hayati öneme sahip olduğunu" aktardı.Eşitlik ve bütünlüğün yanı sıra toplumdaki "ötekileştirme"nin önemine de dikkati çeken Falk, "düşmanca bir ötekileştirmenin, hem uluslararası alanda hem de iç meselelerde savaşla bağlantılı" olabileceğini ifade etti.Zirve'de Gazze mesajı"İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaşayan 2,3 milyon Filistinlinin tamamına karşı bir soykırım gerçekleştirdiği bir dönemde yaşıyoruz." diyen Falk, soykırımın devam ettiğini ve Gazze sınırlarının ötesine yayıldığını belirtti.Birleşmiş Milletler'in (BM) "bu soykırımı durduramadığını ya da durdurmak istemediğini" dile getiren Falk, "başta ABD olmak üzere bazı batılı ülkelerin de İsrail üzerinde baskı kurmayı reddettiğine, maddi ya da askeri yardımda bulunduğuna" işaret etti.Falk, "Medeniyetler çatışmasının, Myanmar ve Sudan gibi, ötekinin insanlıktan çıkarılmasının soykırım politikalarına yol açtığı, genellikle toprak ve kaynaklarla ilgili maddi hırslarla iç içe geçmiş, en uç noktalarda soykırım örnekleriyle sonuçlanan tarihi günümüzün bir parçası olduğunu hatırlatmaktadır." dedi.Zirve Panellerle sürüyorZirvedeki 1. panelin moderatörlüğünü İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hakan Karataş üstlendi.Panelde eski Lesotho Krallığı Eğitim ve Öğretim Bakanı Dr. Mamphono Khaketla, Michigan Eyalet Üniversitesinden Eğitim Politikası Profesörü Amita Chudgar ve Arnavutluk Bilim ve Sanat Akademisi Başkanı Fatos Tarifa konuştu.Dr. Khaketla, ülkesinde devlet ile kilise arasında eğitim alanında 200 yılı aşkın süredir bağlantı bulunduğunu ifade ederek okulların yaklaşık yüzde 86'sının kiliseye ait olduğunu söyledi.Lesotho'da devletin müfredatı belirlediğini ve okullara finansman sağladığını kaydeden Khaketla, ülkesinde eğitim alanında yaşanan son gelişmelerden birinin özel okulların açılmaya başlaması olduğunu dile getirdi.Khaketla, devletin, özel sektörün mühendis veya bilim insanı gibi ihtiyaçları doğrultusunda eğitim politikalarını şekillendirebileceğini vurgulayarak "Hükümet ile özel sektör arasında diyaloğun daha fazla kurulması lazım." dedi."Farklı eğitim seviyelerinde devletin rolü değişebiliyor"Michigan Eyalet Üniversitesinden Eğitim Politikası Profesörü Chudgar, toplumların hızla değiştiği karmaşık bir çağın içinde olduklarını söyleyerek eğitimin kamu malı olması nedeniyle devletin bu alandaki sorumlulukları konusunda ciddi tartışmaların yaşandığını kaydetti.Devletin rollerinden birinin bütün vatandaşlarının eğitime erişebilmesini temin etmesi olduğunu dile getiren Chudgar, "Okul öncesi, ilköğretim ve yükseköğretim gibi farklı eğitim seviyelerinde devletin rolü değişebiliyor." değerlendirmesini yaptı.Chudgar, devletin eğitime finansman sağlama konusunda da büyük rol oynadığını vurgulayarak "Devletlerin yanında, ebeveynler, çocuklarının eğitimi için büyük harcamalar yapıyor. Ortalama bir ülkede eğitime harcanan paranın yaklaşık yüzde 25'ini aileler karşılıyor, bu oran gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerde yaklaşık yüzde 45'e yükseliyor." dedi."Her devletin anayasasında eğitimden bahsedilmiştir"Arnavutluk Bilim ve Sanat Akademisi Başkanı Tarifa, devlet ile eğitim arasındaki ilişkinin 2 bin yılı aşkın süredir tartışıldığını kaydederek "Eğitimin temel bir unsur olduğu konusunda hemfikiriz. Her topluluğun ekonomik ve toplumsal iyiliği için (eğitimin) kaliteli bir şekilde sürdürülmesi gerekir." ifadelerini kullandı.Devletin okullar üzerindeki kontrolü ve müfredatı kimin belirlemesinin gerektiği gibi sorulara cevap vermenin zor olduğunu söyleyen Tarifa, "Bir şey kesin: Eğitim, özellikle sadece bireyler değil aynı zamanda bütün toplumlar, bütün medeniyetler için önemli bir unsurdur. O yüzden de her devletin anayasasında eğitimden bahsedilmiştir." diye konuştu.Eğitim alanındaki kararlardan öğrenciler, ebeveynler, eğitim uzmanları ve devlet gibi etkilenen çok taraf bulunduğunun altını çizen Tarifa, bu kararların yalnızca öğretmen veya okullara bırakılamayacağını belirtti.Tarifa, "Bildiğim kadarıyla eğitimle ilgili sorumlulukları tamamen öğretmenlere ve okullara bırakmış bir devlet yok. Devlet, her zaman eğitimle ilgili eylemleri düzenleme konusunda aktif olmuştur." dedi.Okul Yöneticisi OturumuZirvenin birinci günü “Okulları Eşitliğe Yönlendirmek: Adil ve Kapsayıcı Eğitimi Şekillendirmede Okul Yöneticilerin Rolü” temasıyla düzenlenen Okul Yöneticisi Oturumu ile sona erdi. Oturuma Pakistan’dan Dr. Zerfishan Adnan, Kamerun’dan Dr. Nsaghah Samuel Siben, Amerika’dan Khaldiya Mustafa, Tunus’tan Naoufel Nechi ve Arnavutluk’tan Lidra Meidani bağlanarak eğitim alanındaki tecrübe paylaşımında bulundular.Yarın sona erecek zirvede, "Devlet ve Eğitim Arasındaki İlişkileri Yeniden Düşünmek", "Okulları Eşitliğe Yönlendirmek: Adil ve Kapsayıcı Eğitimi Şekillendirmede Okul Yöneticilerinin Rolü", "Sosyal Adalet ve Eğitim", "Yarını Şekillendirmek: Gençler Eğitimde Eşitliği ve Sürdürülebilirliği Nasıl Sağlayabilir" ve "Yeni ve Sürdürülebilir Okul Kültürü" başlıklı paneller gerçekleştirilecek. ...
1. GünTürkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen ve eğitim alanındaki uluslararası çalışmaları ve katkılarıyla tanınan kurum temsilcileri ve alanında uzman kişilerin buluşma noktası olan İstanbul Eğitim Zirvesi, bu yıl 6-7 Aralık 2024 tarihlerinde "Eşit ve Daha Adil Bir Toplum ve Sürdürülebilir Bir Gelecek için Eğitim" temasıyla çevrim içi olarak gerçekleştirilecek. Zirve, dünyanın dört bir yanından katılımcıları bir araya getirerek küresel deneyimlerin paylaşılmasını sağlayacak.Program kapsamında, farklı ülkelerden eğitim bakanlarının katılacağı üst düzey oturumun yanı sıra, “Sosyal Adalet ve Eğitim”, “Yeni ve Sürdürülebilir Okul Kültürü”, “Devlet ve Eğitim Arasındaki İlişkileri Yeniden Düşünmek” başlıklarının ele alınacağı paneller düzenlenecek. Zirve sırasında, Maarif Okulları tarafından dünya genelinde düzenlenen "Eğitimde İyi Örnekler" ve 5. Uluslararası Maarif Fotoğraf Yarışması da sunulacak.Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Eğitim Zirvesi ile ilgili konuşmalarıyla onurlandıracağı programımız, akabinde Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in ve Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’ün konuşmalarıyla devam edecek....
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle Bahçelievler'deki bir otelde düzenlenen Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda öğretmenlerle bir araya geldi. Konuşmasına öğretmenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, İstanbul'da öğretmenlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı bünyesindeki öğretmenler ve görev yapmakta olan tüm öğretmenlere teşekkür ederek, "Yurt içi ve yurt dışında gerek bakanlığımız bünyesinde gerek Maarif Vakfımıza bağlı eğitim kurumlarımızda gerekse özel öğretim kurumlarında fedakârca görev yapan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum," dedi.Erdoğan, öğretmenlerin fedakârlıklarını ve emeklerini vurgulayarak, onların eğitimdeki rolünün önemine dikkat çekti. Öğretmenlerin, geleceğin teminatı olan genç nesillerin yetişmesindeki katkılarının altını çizdi....