Haber Sayfası Banner Görseli

Haberler

  • Eylül 20, 2024 Maarif Maratonu 'Back to School' Etkinliği ile Yeni Akademik Yıla Enerjik Başlangıç

    Arnavutluk Maarif Okulları'nın Tiran Kampüsü, "Back to School" temasıyla düzenlediği Maarif Maratonu ile öğrencilerin yeni akademik yıla daha enerjik ve motive bir şekilde başlamasını sağladı. Tirana Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen bu etkinlikte, lise kademesindeki öğrenciler heyecan dolu parkurlarda yarıştı.Geniş bir katılımla gerçekleşen etkinlik, basının da yoğun ilgisini çekti. Öğrenciler, hem spor yapmanın keyfini çıkardılar hem de arkadaşlarıyla birlikte güzel anılar biriktirdiler. Maarif Maraton'u birinci sırada tamamlayan öğrenci Scooter, ikinci tamamlayan tablet ve üçüncü olan öğrenci ise akıllı saat ile ödüllendirildi ve başarılı olan öğrencilere sertifikalar verildi.Maarif Tiran Kampüsü öğretmenlerinin her iki yüz metre arayla yarışmayı takip ederek güvenliği ve koordinasyonu sağlamış oldular. Etkinlik kapsamında ülkenin kolluk kuvvetleri ve sağlık birimlerine de resmi yazılarla bildirimler yapılmıştır. Arnavutluk Ülke Temsilcisi Mesut Özbaysar "Bu tür etkinliklerin öğrencilerin fiziksel ve sosyal gelişimlerine katkı sağladığını, aynı zamanda yeni akademik yıla motivasyonla başlamalarına yardımcı olduğunu belirtti. "Back to School" etkinliği, gelecekte de geleneksel olarak devam ettirilerek, gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını pekiştirmeyi hedefliyor.Maarif Maratonu, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve sporun önemini vurgulamak amacıyla düzenlenmeye devam edecek....

  • Eylül 29, 2022 Büyükelçi Ayşegül Kandaş: “Türkiye Maarif Vakfı Afrika’da 20’nin üzerinde ülkede okulları devraldı ve yeni okullar açtı”

    Türkiye’nin Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçisi Ayşegül Kandaş, FETÖ okullarının kapatılması için temaslarının aralıksız sürdüğünü belirterek, “Türkiye Maarif Vakfı'nın Johannesburg'da bir temsilciliği var. Bu konudaki mücadelemiz devam ediyor.” dedi. FETÖ’nün Güney Afrika’da okullarının, sivil toplum kuruluşlarının ve savunma sanayi firmalarının bulunduğunu aktaran Kandaş, “Okulların kapatılması için temaslarımız oldu. Türkiye Maarif Vakfının Johannesburg’da bir temsilciliği bulunuyor. Sırf Afrika’da 20’nin üzerinde ülkede devraldığı ve açtığı okullar var. Güney Afrika da bunlardan biri. Johannesburg’da ilkokuldan lise sona kadar bir okul açtı. Cape Town’da bir okul açma hazırlığı devam ediyor. Bu da inşallah okulları artacak. Türkiye Maarif Vakfı, eğitiminin kalitesini artırdığımız takdirde burada önemli bir ilerleme kaydedeceğiz, onlara önemli bir alternatif sunacağız. Hem okulların kapatılması hem daha kaliteli eğitim sunan okulların açılması bağlamında mücadelemiz devam ediyor.” ifadelerini kullandı....

  • Eylül 27, 2022 Sudan Maarif Okulları Mezunu Makthoum Abdalla UNICEF’in Gençlik Savunucusu Oldu

    Sudan’ın Darfur bölgesinde Birleşmiş Milletler tarafından açılan UTAŞ Göçmen Kampında yaşayan ve Türkiye Maarif Vakfı Nyala Erkek Lisesinden mezun olan Makthoum Abdalla, UNICEF’in gençlik savunucusu olarak New York’ta dünyanın farklı bölgelerinden insanlara tecrübelerini aktardı. Ailesiyle birlikte Nyala’daki Utaş kampında yaşayan Makthoum, kampta yaşanan gıda sıkıntısından dolayı gıda mühendisliği okumak istediğini söylemişti. Makthoum hayallerini gerçekleştirerek bu yıl Türkiye Bursları ile Konya Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde üniversite eğitimi alacak. Utaş Göçmen Kampı’nda Başlayan Hikaye 2003’te başlayan Sudan Darfur iç savaşı sonrasında ailesi köyünü terk etmek zorunda kalan Makthoum Abdalla, Birleşmiş Milletler tarafından açılan UTAŞ Göçmen Kampında 2004 yılında dünyaya geldi. İç savaş süresince çok zor günler geçirdi ama eğitime olan ilgisini ve heyecanını hiçbir zaman kaybetmedi. 2019’da Sudan Güney Darfur Eyaleti başkenti Nyala şehrinde bulunan Türkiye Maarif Vakfı Nyala Erkek Lisesinde 0 burslu olarak lise eğitimine başladı. 2022’de okulu birincilikle tamamladı. Okul idaresinin yönlendirmesiyle Türkiye Burslarına başvuru yapan Makthoum Abdalla, 0 burslu olarak Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde üniversite eğitimi almaya hak kazandı. Makthoum Abdalla kamplarda çocukluğundan beri karşılaştığı açlık, yanlış beslenme ve sağlıklı gıdaya ulaşamama gibi problemler sebebiyle meydana gelen ölümlerle mücadele etmek amacıyla bu bölümü tercih ettiğini belirtti. BM Yıllık Olağan Genel Kurulu kapsamında UNICEF’in gençlik savunucusu olarak öğrenme krizinin nasıl ele alınabileceğine dair fikirlerini paylaşmak amacıyla New York’ta dünyanın dört bir yanından gençlerle buluşan Abdalla, göçmen kampında yaşadığı zorluklara rağmen bilgiye ve eğitime ulaşma çabasından hiçbir zaman vazgeçmediğini, insanlığın en zor şartlarda bile birçok şeyi başarabileceğini ifade etti. “Daha iyi bir gelecek için umudumuz her zaman var.” Makthtoum, Maarif Okullarının kendisiyle yaptığı röportajda şunları söylemişti: “Adım, Makhtoum Abdallah. Sudanlı’yım. Babam çiftçilik yapıyor annem ise ev hanımı. 2004’te Sudan’ın Güney Darfur Eyaleti Başkenti olan Nyala şehri yakınlarındaki, Utaş bölgesinde doğdum. Ailem, Darfur bölgesinde 17 yıldan fazla devam eden, iç savaş sebebiyle; Utaş göçmen kampına zorunlu olarak göç ettirilmiş. Utaş aslında bizim iç savaştan önce yaşadığımız bölgenin adı. Arapça’da susuzluk anlamına geliyor. İçme suyunun çok az bulunması nedeniyle böyle adlandırılmış. Kampımıza da bu isim verilmiş. Kampta, bizim gibi evlerinden çıkartılmış binlerce aile yaşıyor. Ben karışıklıklarla, kayıplarla, açlık ve yoksulluklarla dolu bir dünyada doğdum. Göç sırasında hayatını kaybeden insanlar var. Ben de teyzemi, amcamı ve ağabeyimi kaybettim. Kamp hayatı da hiç kolay olmadı. Açlık ve sefalet insanların peşini bırakmadı. Sağlıksız beslenmeden ölen çocuklar, insanlar oldu. Ama bütün bunlara rağmen ailem ve ben hâlâ buradayız. Daha iyi yarınlar için umutlar ve hayaller tabi ki var. Üniversiteye gitmeye ve gıda teknolojisi ve beslenme okumaya karar vermemin nedeni, sırf insanların başına gelenleri önlemek ve bu tür ölümleri azaltmaktı. Tüm bu zorluklara rağmen büyük hayallerim var. Başarıya giden yolun eğitimden geçtiğini de biliyorum. Kitap okurken, kampta elektriği olmayan samandan yapılmış küçük odamda olmadığımı hayal edebiliyorum. Kamptaki odamdan Kahire’ye, Fransa’ya, Londra’ya ve İstanbul’a kadar, kitaplar aracılığıyla seyahat edebiliyorum. İlkokulu bitirme sınavlarında binlerce öğrenci arasında üçüncü oldum ki bu benim için büyük bir başarıydı. Yakında lise bitirme ve üniversite giriş sınavına gireceğim. Sonra umarım üniversiteye adım adım ilerleyeceğim. Bu arada üç dili iyi derecede konuşmayı öğrendim. Arapça, İngilizce ve Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşuyorum ve son zamanlarda Fransızca öğrenmeye başladım. Dil öğrenmek, zihnime meydan okurken kendimi güçlü hissettiriyor. Ayrıca, daha adil bir dünya için diğer insanlarla iletişim kurabileceğimi düşündürtüyor. Bu, hepimizi insan olarak bir araya getirebilecek birçok araçtan biri. İlk okuldaki başarılarımdan dolayı, birkaç yıl önce UNICEF SUDAN bana kendi hakkımda en büyük hayalimi paylaştığım bir makale yazdırdı. ‘Bir gün yurtdışına gitmek ve üniversite okumak’ başlıklı makaleyi yazdıktan sonra UNICEF Sudan’ın gençlik savunucularından biri olarak seçildim. Her fırsatta, her çocuğun kaliteli eğitime erişim hakkı olması gerektiğini anlatıyorum. Kamptaki gençlerin beni örnek almalarını, anne, babamın ve kardeşlerimin benimle gurur duymalarını istiyorum. Ayrıca kamptaki herkesin eğitim için nasıl çabaladığını görmek hoşuma gidiyor. “Hayallerimin peşinden gitmek için en uygun ülke Türkiye.” Türkiye’de okumak istiyorum çünkü okumak ve hayallerimin peşinden gitmek için en uygun ülke olduğunu düşünüyorum. Türkiye güzel bir kültüre ve köklü bir tarihe sahip. Ayrıca tüm dünyadaki öğrenciler için bir çekim merkezi. Türkiye’nin beni daha çok hayran eden yanı ise, kendi üretimine ve bilimsel araştırmalarına güvenen bağımsız bir ülke olması. Türkiye sadece büyüleyici bir ülke değil, aynı zamanda insanları da nazik ve cömert. Zaman zaman Türk dizilerini ve bazı televizyon programlarını izledim, gördüğüm kadarıyla ‘Türkler misafirperverlik ve vatanseverlik giysisi giyiyor’ diyorum. Türkiye’nin en mükemmel eğitimi alabileceğim bir yer olduğuna inanıyorum. Mezuniyetimden sonra özelde çocuk beslenmesi üzerine çalışmak, genel olarak da dünyadaki yetersiz beslenmeyle mücadele etmek istiyorum ki kimse açlıktan ölmesin. Gıda teknolojisi eğitimim; gıda güvenliğini destekleyerek insanlığa hizmet etmemi sağlayacak. Hastalıkların yüzde 99’unun yediğimiz sağlıksız yiyeceklerden kaynaklanması dikkat çekici. Okuduktan sonra da insanları gıda sağlığın önemi konusunda bilinçlendirmek için elimden geleni yapacağım.” ...

  • Eylül 26, 2022 Türkiye Maarif Vakfı Geliştirdiği Programlar ve Yayınladığı Kitaplarla Türkçeye Katkı Sağlıyor

    Türkçe öğretimine, Türk kültürü ve medeniyetinin paylaşımına oldukça önem veren bir anlayışı benimseyen Türkiye Maarif Vakfı, nitelikli ve kapsayıcı eğitim anlayışıyla öğrencilerin çok yönlü gelişimini sağlayan programlar da geliştiriyor. Maarif eğitim kurumlarında öğrenciler; çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum, değer ve yetkinlikler çerçevesinde akademik gelişimlerini tamamlıyorlar. Ayrıca; fen bilimleri, matematik, sosyal bilimler, dijital ve teknoloji okuryazarlığı, ana dili ve yabancı dil eğitiminin yanı sıra kendi kültürel değerlerinin farkında yetkin bireyler olarak yüksek öğrenime hazır hâle geliyorlar. Türkiye Maarif Vakfı, sözü edilen yeterliliklerle birlikte öğrencilerin Türkçe öğrenmesine de ayrıca önem veriyor. Bu çerçevede öğrencilerin uluslararası dil öğretimi standartlarına uygun biçimde B2 seviyesinde Türkçe yeterliliğine sahip olarak ortaöğretimden mezun olmaları hedefleniyor. Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı Bu hedefin gerçekleşmesine yönelik ilk olarak Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı, alan uzmanları ve uygulayıcıların kapsamlı katılımıyla iki yıllık bir çalışmanın sonucunda “Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni” esas alınarak hazırlandı. Program kapsamında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim kademeleri için izlenceler oluşturuldu. Türkçe Ders Kitap Setleri Programdan hareketle kademelere göre hazırlanan öğretim materyalleri, dil öğretimi sürecini hem öğreticiler hem öğrenciler için sistematize eden ve yapılandıran her türlü araç-gereci ihtiva ediyor. 21. yüzyılın dil öğretimi yaklaşımlarıyla hazırlanan bu kitap setleri öğretmen kılavuz kitapları, ders kitapları ve öğrenci çalışma kitaplarından oluşuyor. Dil öğretimi sürecinin yapılandırılmasında temelde sınıf içi öğrenci-öğretmen iletişimine önem veriliyor. Bu çerçevede öğretmen; daha çok aktif bir rehber, öğrenmeyi kolaylaştıran bir yardımcı olarak değerlendiriliyor ve öğretim süreci buna göre yapılandırılıyor. Öğretmenler, öğrencilerin yaş seviyelerine göre drama temelli oyunlar ile hayatı sınıfa taşıyor. Müfredat Temelli Yardımcı Okuma Kitapları Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılmak üzere müfredata uygun ders kitap setleriyle uyumlu K12 kapsamında etkileşimli okuma kitapları hazırlanıyor. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde yararlanılmak üzere farklı dil seviyeleri ve yaş düzeylerinde müfredata uygun seviyelere ayrılmış okuma kitapları Türkçenin daha sistematik, eğlenceli ve kalıcı bir şekilde öğretilmesine katkı sağlıyor. IM-Ortaöğretim Türk Kültürü ve Medeniyeti Dersi Öğretim Programı Ortaöğretim Türk Kültürü ve Medeniyeti Dersi Öğretim Programı çerçevesinde uygulanacak Türk Kültürü ve Medeniyeti dersiyle hedef kitleye Türk kültürü ve medeniyetinin tanıtılması böylece kültürel öğrenme yoluyla kültürlerarası etkileşimin sağlanması amaçlanıyor. Program, bu yönüyle öğrencilere kültürlerarası boyutta hedef kültür ile kaynak kültür arasında ilişki kurma yeterliği kazandırmayı ve öğrencilerin kültürlerini muhafaza ederken bir diğer kültürün özellikleriyle tanışmasına aracılık etmeyi hedefliyor. Türkçe Durum Tespit Sınavı (TDTS) Maarif Okullarında Türkçe Durum Tespit Sınavı dört dil becerine yönelik olarak uygulanıyor. Sınav sonuçları merkez ofiste analiz edildikten sonra sonuçlar ve analiz raporları ülke temsilcileri, okul müdürleri ve Türkçe öğretmenleriyle paylaşılıyor. Türkçe Durum Tespit Sınavı’nda başarılı olan öğrencilerin yaz tatilinde Türkiye’de yapılacak Türkçe Yaz Kampı’na katılması planlanıyor. Türkçe Durum Tespit Sınavı’nın geliştirilerek Türkçe seviyelerinin belirleneceği Uluslararası Türkçe Seviye Belirleme Sınavı’na dönüştürülmesi hedefleniyor. Nitelikli Öğretmen İstihdamı Maarif Okullarında görev alan Türkçe öğretmenlerine yönelik hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimler veriliyor. Hizmet öncesinde Türkçe Öğretmeni Uyum ve Geliştirme Programı yapılıyor. Hizmet içi eğitimde ise merkezden ve mahallinden istihdam edilenlere yönelik teorik ve pratik uygulamalardan oluşan eğitimler düzenleniyor. İki Dillilere Yönelik Drama ve Oyun Temelli Etkili İletişim Becerileri Müfredatı İki Dillilere Yönelik Drama ve Oyun Temelli Etkili İletişim Becerileri Müfredatı, Türkiye dışında yaşayan 7-10 yaş arası iki dilli çocukların ana dillerini kullanma becerisini geliştirmek ve içinde bulundukları topluma sosyal uyumlarını sağlamak amacıyla hazırlanıyor. Müfredat ve materyal vasıtasıyla; oyun ve drama ile gerçek hayata uygun öğrenme ve uygulama ortamları oluşturulması, çocukların iletişim ile ilgili kazanımları tecrübe etmeleri, Türkçe becerileri ve yeterliliklerini artırarak Türk kültürüne ilişkin farkındalık ve duyarlılık kazanmaları ve kişisel/psikolojik açıdan sağlıklı gelişim sürdürmeleri, kendileri ve çevreleriyle etkin uyum içinde olmaları hedefleniyor. ...

  • Eylül 26, 2022 Türkiye Maarif Vakfı Türk Diline Hizmet Ödülüne Layık Görüldü

    Türk Dil Kurumu, 1932’den bu yana kutlanan Dil Bayramı kapsamında çeşitli akademik etkinlikler ve yarışmalar düzenliyor, ödüller veriyor. Bu yıl doksanıncısı kutlanan Dil Bayramı için görkemli bir tören gerçekleştirildi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu, Türk Devletleri Teşkilatı iş birliğinde Türk Diline Hizmet ve Türk Dünyası Edebiyat Ödülleri töreni ile “Türk Dünyasında Ortak Alfabe Çalıştayı” Bursa’da yapıldı. Türkçeye katkıları dolayısıyla Prof. Dr. Recep Toparlı, Prof. Dr. Leyla Karahan, Türkiye Maarif Vakfı ve TRT Çocuk'a, Türk Diline Hizmet Ödülü takdim edildi. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, ödülle ilgili olarak “Bizi bu ödüle layık gören; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu, Türk Devletleri Teşkilatı iş birliğine teşekkür ediyorum. Ödülü, dünyanın çocuklarına büyük emek vererek Türkçe öğreten Türkçe öğretmenlerimiz adına alıyorum. Dil kültürleri öğrenmek için önemli bir araçtır. Dili bütünleyen şey kültür aktarımıdır. Bunu da uygun bir metodolojiyle yapmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Maarif Okullarında öğrencilere köklü kültür ve medeniyetimizi tanıtmak için Türkçe öğrettiklerini aktan Prof. Dr. Akgün, çalışmaları başarılı bir şekilde gerçekleştirmek adına bir müfredat geliştirdiklerini vurgulayarak, söz konusu faaliyeti gerçekleştirirken geçmiş tecrübelerden de istifade ettiklerinin altını çizdi. Dili bütünleyen şey kültür aktarımı olduğuna atıfta bulunan Birol Akgün, “Dil öğretimini uygun bir metodolojiyle yapmak; sadece metodoloji de değil, seçilen materyallerin kültürümüzün ögelerini yansıtması gerekiyor. Kullanacağımız materyalleri seçerken bu konuda da hassas davrandık.” dedi. Akgün sözlerini şöyle tamamladı: “Bu seviyeye gelmemize katkısı bulunan bütün personellerimize Türkiye Maarif Vakfı adına teşekkür ediyorum. Bunlar heyecan verici çalışmalar. Artık küreselleşen Türkiye’de Türkçe öğretimini yalnızca Türk dizilerine bırakmamamız ve daha profesyonel hale getirmemiz, vizyonumuzu buna göre belirlememiz ve kurumlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor.” ...

  • Eylül 24, 2022 Türk Kültürü ve Medeniyeti Ders Programı İçin Uzmanlar Maarif’te Buluştu

    Türkiye’nin son yıllarda Doğudan Batıya bütün dünyada bir çekim merkezi haline gelmesine ve her alanda artan etkisine yönelik olarak Türk kültür ve medeniyeti ile Türkçeye olan ilgi artıyor. Bu ilgi; gerek dünya ülkelerinde, gerekse Türkiye’ye eğitime gelen 250 bin civarı uluslararası öğrenciye Türk kültür ve medeniyeti ile Türkçe’nin örgün eğitimde ders olarak okutulması ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak daha önce Milli Eğitim Bakanlığının onayıyla Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı ve K12 düzeyi için 50 civarı Türkçe ders kitap ve materyallerini hazırlayan Türkiye Maarif Vakfı, şimdi de uzun çalışmalar sonucu hazırladığı Uluslararası Maarif Programı'nın (IM) bir parçası olan Ortaöğretim Türk Kültürü ve Medeniyeti Dersi Öğretim Programı'nı kamuoyuna açıkladı. Hazırlanan programın materyalleri ve uygulama süreçleri için de Türkiye’nin tarih, kültür, dil, medeniyet alanlarında çalışmalar yürüten ilgili kurumlarının Başkanları, üniversiteler, Türkçe öğretimi, dil, kültür ve medeniyet alanlarında çalışan akademisyenler, yazarlar ve uzmanlar Türkiye Maarif Vakfının koordinasyonunda buluşarak fikir, eleştiri ve önerilerini dile getirdi. Üsküdar Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi'nde yapılan toplantıya, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz başta olmak üzere alanında uzman 21 akademisyen, yazar, gazeteci ve edebiyatçı katıldı. ORTAÖĞRETİM TÜRK KÜLTÜRÜ VE MEDENİYETİ PROGRAMININ HAZIRLIK SÜRECİ Ortaöğretim Türk Kültürü ve Medeniyeti Dersi Öğretim Programı; Vakfın yurtdışı ortaöğretim kurumlarında uluslararası öğrencilere Türk Kültürü ve Medeniyetini tanıtmak üzere hazırlanmış bulunuyor. Program çerçevesinde uygulanacak ders ile hedef kitleye Türk kültürü ve medeniyetinin sanat, edebiyat, tarih, coğrafya, mimari ve musiki gibi yönleriyle tanıtılması böylece kültürel öğrenme yoluyla kültürlerarası etkileşimin sağlanması amaçlanıyor. Vakfın uzman akademik kadrolarınca öncelikle Türk kültürü ve medeniyetine dair literatür taraması ile Türkiye’de yapılan benzer çalışmalar incelendi. Aynı zamanda farklı ülkelerin aynı amaçla hazırlamış oldukları kültür öğretimi kitapları tarandı. İncelenen kitapların konuları ve konu sıklıkları çıkarıldı. Buna göre yabancı ülkelerin hazırladığı kültür öğretimi kitaplarında sırasıyla Kültür-Sanat, Eğitim, Meşhur Şahsiyetler, Resim, Devlet Yapısı, Tarih, Bayramlar, Yemek/Mutfak, Din ve Müzik gibi 10 konunun öne çıktığı tespit edildi. Programın hazırlık sürecinde ise ilk önce alan uzmanı akademisyenlerle yapılan çalıştaylar, sonrasında oluşturulan taslak metinler ve akabinde MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığına sunularak ülkelerde kullanılmasının uygun mütaala edilmesinin ardından 30 sayfalık ders programı ortaya çıkmış oldu.   Prof. Dr. Birol AKGÜN: “İnsan ancak eleştiriye açık olursa gelişir.” Toplantının açılışında konuşan Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Vakıf olarak hazırladıkları Uluslararası Maarif Programı'nın (IM) bir parçası olan Ortaöğretimde Türk Kültürü ve Medeniyeti Öğretimi Programı'na neden ihtiyaç duyduklarını şu cümlelerle açıkladı: "Türkiye'de üniversitelerimizde kayıtlı 250 bin civarında öğrenim gören misafir öğrenci arkadaşımız var. Bizim okullarımızda okuyan 50 bin civarında öğrencimiz bulunuyor. Bunlara dilin ötesinde, dili aşan şekilde ama dille bağlantılı olarak kendi kültür dünyamızın nasıl anlatılması lazım? Kendimizi ifade etme bakımından bir arayış içerisindeyiz. Bu aslında Türkiye'nin kendi içinde geçtiğimiz süreçte ‘Türkiye kimdir, neyi temsil ediyor, Türk kültürünün oluşumuna ilişkin bileşenler nelerdir ve biz kendimizi dünyaya nasıl anlatmalıyız’ arayışının bir parçasıdır." Türk kültür ve medeniyetinin dünyaya doğru kaynak ve yöntemlerle anlatılması için bunun alt bileşenlerinin doğru bir şekilde oluşturulması, anlatılması, formüle edilmesi, yayınlara dönüştürülmesi, dijital ortama aktarılması gerektiğine değinen Akgün, "Büyüyen Türkiye'nin hikayesini biz Anadolu insanı olarak kendimiz anlatalım. Bugün de bu programı oluştururken bizim gibi yurt dışına yönelik eğitim yapan ülkelerin öğretim kitaplarını inceledik. İngiltere, Amerika, Çin, Meksika, İspanya, Almanya, Rusya gibi ülkelerin bu alanda çok sayıda çalışması bulunuyor. İncelenen kitapların konu bazlı bir tasnifini yaptık. Kendi akademisyenlerimizle, çalıştaylar yaparak bugün 14 temadan oluşan Program’ı hazırladık.” ifadelerini kullandı. “İnsan ancak eleştiriye açık olursa kendisini geliştirir. Biz milli bir kurumuz. Yaptığımız işlerde olabildiğince Türkiye’deki temsili dikkate alarak kamuoyunun vicdanını tatmin etmeye çalışıyoruz.” diyen Birol Akgün, bundan sonraki aşamanın ellerindeki Program üzerinden ders materyallerinin hazırlanmasının ve bu materyallerde nasıl bir söylem, içerik kullanılması konusunun konuşulması için Türkiye’nin yurtdışına yönelik çalışma yapan kurumları ve alanındaki yetkin isimlerle bunun için bir araya geldiklerini anlattı. TÜRK KÜLTÜRÜ VE MEDENİYETİ DERSİ İÇİN ÖZET GÖRÜŞ, ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER: Prof. Dr. Birol Çetin (Türk Tarih Kurumu Başkanı): TTK Bilim Kurulu olarak incelediğimizde sekiz temada doğrudan katkı yapabileceğimizi gördük. Uzun yıllar sahada da, özellikle Latin Amerika bölgesinde Türkiye’yi tanımaya yönelik büyük bir ihtiyaç olduğunu gördüm. TTK olarak bugüne kadar 2100 kitap bastık ancak iş sadece kitabı basmakla bitmiyor. Materyallerin dijital ortamın diliyle hazırlanması daha büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Muzaffer Şeker (TÜBA Başkanı) : Türk Kültürü ve Medeniyeti dersi için dijital içerik ve öğretmen niteliği çok önemlidir. Seçilen öğretmenin dersi sevmemesi, öğrenciyi içeriğe boğması ve soğutmasıyla sonuçlanabiliyor. Program’ın materyallerinin kimlere hedef kitleye göre hazırlanması gerekir. İçerik ve materyallerde ise sınırların çizilmemesi durumunda hocalara sınırları siz belirleyin deyince ders, gerçeklikten kopmuş olabiliyor. Bu anlamda yapılması gereken çok fazla başlık olduğunu düşünüyorum. Prof. Dr. Ayşen Gürcan (TMV Mütevelli Heyeti Üyesi) Uluslararası Maarif Programı’nı esas alan Ortaöğretim Türk Kültürü ve Medeniyeti Dersi seçmeli olacak bir derstir. Sonucunun sınava dayanmayıp, etkinlikler esas alınacaktır. Türkiye Maarif Vakfının hazırladığı Uluslararası Maarif Programı (IM) esasen insan odaklı, gelişim odaklı ve kültür odaklı şeklinde üç aşamalı geliştirilmiştir. Bu ders, teorik ve soyut bir ders olmayıp iki ülkenin kültürünü etkileşim yoluyla tanımasını sağlayacak bir nitelikte hazırlanmıştır. Prof. Dr. Mustafa İsen: Amerikan tipi eğitim kurumlarının hiç değişmeyen dersi medeniyet tarihi dersidir. Müfredat dünyadaki örneklere bakarak hazırlanmıştır. Bu müfredat ders kitaplarına nasıl yansıyacak? Buradaki en önemli işlev, bol dijital örnek ile desteklenmesidir. Davranışa dönüşmesi bakımından öğretmen davranışı ve uygulamalarını ders kitaplarına sokmak önemlidir. Prof. Dr. Haluk Alkan: Kitaplar Z kitap formatında hazırlanmalıdır. Öğrenciler için metinlerde dizi film gibi doğrudan etkileşime geçebildiği materyaller olmalıdır. Prof. Dr. Azmi Özcan: Bu programın muhatabı olan bir öğrenci olsaydım acaba bunların ne kadarı Türkiye’de yaşanıyor diye değerlendirmek isterdim. Çünkü izledikleri Türk dizileri, tam da sizin söylemek istediklerinizin aksini söylüyor. Hitap ettiğimiz öğrencinin yaş ve bilinç düzeyini ele alarak daha soft ve daha somut şeyler vermeliyiz. Türk medeniyetinin kurulmuş olduğu değerler net verilmelidir. Prof. Dr. Semih Aktekin (Nevşehir Hacıbektaş Veli Ünv. Rektörü) Bu program olması gerekenlerin genel listesi olarak kabul edilmelidir. Gençleri cezbedici ders içerikleri oluşturmak gerekmektedir. Profesyonel bir materyal hazırlanmazsa Program işlevsiz kalacaktır. Dijital veya basılı materyaller için profesyonel bir ekip ile destek vermeye hazırız. Prof. Dr. Ruhi Ersoy: Böyle bir ders müfredatını hazırlayıp, bu kadar yetkin insanı bir araya getirip, ‘Ne düşünüyorsunuz” demek büyük bir özgüvenin ifadesidir. Tebrik ediyorum. Bizi tanımak isteyen yabancılara bizim kültürümüzün insanlığa katkısını aşkın ve toplumsal değerlerle günlük hayata dair pratikler de dönemsel bağlam ile beraber verilmelidir.  Türk İslam medeniyetinin insanlığa yeni bir umut kapısı açabileceği zemini oluşturmak büyük önem taşımaktadır. Prof. Dr. Mehmet Samsakçı: Dünyaya öğretilmesi istenen böyle bir ders programında tarihten günümüze Türklerin dünya barışına katkısı, giyim-kuşam kısmı, eğitim kültürümüz (eğitime başlama, ritüeller), ticaret adabımız, itikat ve pratiğin, estetiğin birleştirilmesi gerekmektedir. Bu dersin, formasyonu Türk dili ve tarihi olan öğretmenlerce iyi bir materyal hazırlanarak verilmesi mümkündür. Prof. Dr. Kudret Bülbül: Bugünün dünyasının en temel üç sorunu adalet, paylaşım ve çok kültürlülüktür. Bu sorunları çözebilecek kültür bizim kültürümüzdür. Bu program YTB ve Yunus Emre için de önemlidir. Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz: Kültür aktarımı konusu biraz sorunlu bir alandır. Bizim okullarımızın öğrencilerinin kendi kültür ve kimliklerini terk etmemesi önemlidir. Kültürün aktarılması yerine kültürlerarası etkileşimin materyallerde uygulanması, karşılaştırmalı eğitim içerikleri daha faydalı olacaktır. Sanatlar arası geçişler, disiplinler arası bakışlar ve yerel değerler önem arz etmektedir.  Dr. Şaban Çobanoğlu (Fatih Sultan Mehmet Vakıf Ünv. Öğretim Üyesi): Bu ders sanıldığından çok daha önemli bir derstir. Aktarım, farkındalık ve kaynaştırma kavramları dikkate alınmalıdır. Kültürel farkındalık bugün dil öğretimindeki okuma, anlama, konuşma ve yazma gibi dört beceriye ilaveten beşinci beceridir. Bir müfredatın öğreticileri de iyi eğitilmelidir. 14 ünitenin öğrenciye ilgili çekimler, görsel içerik, yaz okulu, yerinde tarih vb. ortamı yaşatacak tedbirler alınarak, desteklenmelidir. Mesela eğitim bölümünde inanç turizmi olmalıdır. Mimari bölümde Boğaziçi yalıları olmalıdır. Dr. Murat Yılmaz: Batı merkezciliğe karşı ama Batı dahil her medeniyete saygılı bir perspektif ile anlatmaya çalışmak lazım. Ders müfredatı ortaya çıktıktan sonra iş birliği yapmanız gereken kurumlar var. TİKA, YEE, YTB, TRT ile iş birliği yaparak bu faaliyetler desteklenmelidir. Gezi, sergi vb iş birliği yolları aranmalıdır. Beşir Ayvazoğlu (Yazar): Türkiye hakkında daha pratik bilgiler öğretilmelidir. Öğrenciler Türkiye’ye bizzat getirmeden verilmemelidir. Kendi kültürümüzü birilerine aşılamak düşüncesi olmaması gerekiyor. İyi anlatılırsa kültürümüzün büyük cazibeleri vardır. Klasik ders formatında bu ders okutulmamalıdır. Alparslan Durmuş (Kızılay Akademi Başkanı): Program yoğundur, önemli ile önemsiz ayrılmalıdır. Biyografilerin öğretilmesi öğrenciye herhangi bir şey katmayacaktır. Çocuğun dünyasını yakalamak gerekmektedir. Her şeyi vermek yerine gündelik hayatta karşılığı olan şeyleri kitaba koymak gerekmektedir. Amaç ile aracın örtüşmesine dikkat etmek gerekir. İhsan Aktaş (GENAR Araştırma Başkanı): Batı kültürünün yok edici etkisine karşı bir direnç gösteriyoruz. Bir taraftan da kendi kültürümüzü tanımaya ve tanıtmaya çalışıyoruz. Bu hassasiyetler çerçevesinde çalışmalar yapılmalı. Ayşe Olgun (Gazeteci): Bu dersi nasıl cazip hale getirebiliriz, öğrencinin ilgisini çekebiliriz. Dijital bir okul duvarı projesi yapılabilir. Çocuklar sadece dinleyerek değil etkinliğin içerisine katıldıklarında dersi daha çok seveceklerdir. Kendi okudukları kitaplar ile ilgili yazılar şiirler paylaşabilirler. Gezdikleri yerler ile ilgili gezi yazıları paylaşabilirler. ...

  • Eylül 22, 2022 Büyükelçi Mehmet Paçacı: “Türkiye Maarif Vakfı Pakistan'da önemli işlere imza attı

    Türkiye’nin birinci iyilik trenindeki malzemeler Pakistan’a ulaştı. Bu kapsamda ülkenin Kuetta şehrinde bulunan Türkiye’nin İslamabad Büyükelçisi Mehmet Paçacı, Pak-Türk Uluslararası Maarif Okullarını ziyaret etti. Ziyarette Büyükelçi Paçacı’ya Türkiye'nin Kuetta Fahri Başkonsolosu ve Belucistan Meclis Başkanı Muhammed Can Cemali de eşlik etti. Sınıfları gezerek, öğretmen ve idarecilerle görüşen Paçacı, burada yaptığı açıklamada Türkiye Maarif Vakfının Pakistan’da önemli işlere imza attığına işaret ederek, faaliyetlerden Türkiye adına gurur duyduğunu söyledi. Vakfın Belucistan Bölge Temsilcisi Selçuk Baş da, Kuetta’da Türkiye Maarif Vakfı bünyesinde 3 okul bulunduğunu ve bu okullarda yaklaşık 2 bin öğrencinin eğitim aldığını söyledi. Baş, Büyükelçi Paçacı'nın ziyaretinin kendileri için önemli olduğunu vurgulayarak, bundan memnuniyet duyduklarını dile getirdi....