Kasım 17, 2023
Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen "Eğitimde Değişimi Yönetmek" konusunun ele alındığı 3. İstanbul Eğitim Zirvesi başladı.
Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı okundu.
Erdoğan mesajında, tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapan ülkenin kütüphaneleri, şifahaneleri, medreseleri, rasathane ve dershaneleriyle ilim ve irfan yolcularının her zaman ilk durağı olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu coğrafyada yakılan bilgi ve hikmet kandilleri, asırlarca bütün insanlığın yolunu aydınlatmıştır. Türkiye, son 21 yılda bilim ve teknolojide kaydettiğimiz ilerlemeler sayesinde eğitimde küresel cazibe merkezlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye Maarif Vakfımızın, ülkemizin eğitim alanındaki zengin, mümbit ve köklü birikimini çalışmalarıyla dünyanın dört bir yanına ulaştırdığını görüyoruz. Bugün 52 ülkede toplam 52 bin öğrenciye hizmet veren Vakfımız, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde nitelikli insan kaynağının yetişmesinde önemli rol üstleniyor."
"Türkiye Maarif Vakfı'nın en büyük destekçilerinden olmaya devam edeceğiz"
Yerel müfredatla birlikte uluslararası eğitim yöntemlerini de başarıyla uygulayan Maarif Vakfının, toplumlararası iletişimin gelişmesine katkı sağladığına işaret eden Erdoğan, "Türkiye Maarif Vakfı, bu hassasiyetleriyle bir taraftan FETÖ'nün yol açtığı tahribatı giderirken, diğer taraftan eğitimde fırsat eşitliğine hizmet ediyor. Çalışmalarını takdirle takip ettiğimiz ve başarılarından gurur duyduğumuz vakfımıza bizler de gereken desteği veriyoruz. Bundan sonra da Türkiye Maarif Vakfının en büyük destekçilerinden olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Demokratik Kongo'dan Kosova'ya, Bosna'ya, Kolombiya'dan Ürdün'e, Güney Afrika'dan Somali'ye, Afganistan'dan Azerbaycan'a kadar dünyanın 52 farklı ülkesinde samimiyetle fedakarlıkla aşkla hizmet eden vakıf mensuplarını tebrik etti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise konuşmasında yaptığı konuşmada, Cumhuriyet'in 100. yılının yaşandığına vurgu yaparak, "Cumhurbaşkanımız 100 yıllık birikimin üzerine önümüzdeki yüzyılı 'Türkiye Yüzyılı' olarak ilan etti. Biz de Türkiye'de eğitim sistemimizde bu anlamda 'Türkiye Yüzyılı' inşa edecek çabalar içerisindeyiz." dedi.
Geçen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na da işaret eden Tekin, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 85. yıl dönümü dolayısıyla başta Atatürk olmak üzere, ülkeye hizmet etmiş bütün şehitleri rahmetle minnetle yad ettiğini dile getirdi.
Bakan Tekin, yaklaşan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla da Öğretmenler Günü'nü kutladı.
Geçen hafta UNESCO Genel Konferansı'nda "Barış için eğitim" konusunun konuşulduğunu anımsatan Bakan Tekin, "Maalesef barış için eğitim konuştuğumuz günlerde İsrail'in katliam boyutlarına ulaşan bir savaşıyla karşı karşıyayız. İsrail'in okullara, sivillere, hastanelere yönelik saldırıları sonucu aralarında öğrencilerin, çocukların bulunduğu on binlerce Filistinli kardeşlerimizi şehit ettiler." dedi.
Bakan Tekin, dünyada barışı, demokrasiyi, hukuk devletini korumakla mükellef uluslararası yapıları, uluslararası örgütleri ve bütün devletleri savaşı durdurmaya ve barışı tesis etmeye davet etti.
Maarif Vakfının kuruluş fikrini 2013 yılında gündeme getiren kişi olduğunu belirten Bakan Tekin, vakfın bugün 52 ülkede 50 binden fazla öğrenciye hizmet eden devasa bir marka haline dönüştüğünü görmenin kendisini mutlu ettiğini söyledi.
Birlikte çalıştıkları eski bakanlar Prof. Dr. Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve Vakıf Başkanı Birol Akgün'e teşekkür eden Tekin, vakfın kuruluş sürecine ilişkin şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız, o zaman Başbakanımızdı. Ne gerekiyorsa yapalım tartışmasından sonra, Türkiye Maarif Vakfı fikri ortaya çıktı. Derdimiz, meramımızı, Türkiye'nin eğitim anlamında uluslararası camiaya örnek gösterilebilecek, emperyal bir mantıkla değil, kurulduğu ülkedeki referanslara, yerel değerlere saygı göstererek, bir eğitim modeli inşa edilebileceğini tüm dünyaya gösterecek bir yapılanma olarak hayal etmiştik."
Tekin, Milli Eğitim Bakanlığımız ve Türkiye Maarif Vakfının eğitim felsefesinin bilgi ve becerilerle donanmış, eleştirel ve analitik düşünebilen bilimsel bir bakış açısı üzerine inşa edildiğini anlatarak, "Bu erdem sahibi genç dimağı, insan değerleriyle çevreye duyarlı, insan haklarına saygılı, bedenen zihnen ve ruhen sağlıklı, mutedil, kendi tarihini bilen, vatanını, milletini seven, adil ve merhametli bir kişi yetiştirmek üzere kurgulanmıştır." diye konuştu.
Bu insan profilinin bir diğer vasfının da kendinden sonrakilere sürdürülebilir bir dünya bırakmayı sorumluluk edinmiş paylaşımcı ve huzurlu bir birey olduğunu belirten Tekin, "Bu insanın geleceğine sunacağımız katkıları bugün 3. düzenlenen İstanbul Eğitim Zirvesi'nde, 'Eğitimde değişimi yönetmek' temasıyla hep birlikte izleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, Türkiye Maarif Vakfının eğitim alanında uluslararası etkinlikleri ve başarıları ile öne çıkan kurum, kuruluş ve kişileri bir araya getirdiğine dikkati çekerek, "İstanbul Eğitim Zirvesinin, eğitimin geleceğine dair bakış açılarının teorik ve pratik yaklaşımlarının farklı seviyelerde değerlendirileceği, küresel kapsamda fikir, bilgi ve tecrübenin paylaşılacağı bir memba olacağını ümit ediyorum." dedi.
Tekin, farklı ülkelerden gelen bakanlarla zirvenin de temasını oluşturan eğitimde değişimi yönetmek üzere yapacakları istişarenin hem kendi evlatlarına hem de dünyadaki bütün çocukların üstün menfaatine hizmet edeceğinden kuşku duymadığını aktardı.
"Eğitimde eşitlik ve adalet, olmazsa olmazımızdır"
Zirvede konuşulacak ve tartışılacak konulara değinen Tekin, "Eğitimde eşitlik ve adalet, olmazsa olmazımızdır. Eğitimde bahsettiğimiz değişim sürecini yönetirken her bir öğrencinin eşit erişim ve fırsatlara sahip olmasını sağlamak için hepimiz hep birlikte çaba sarf etmek durumundayız. Biz de Bakanlık olarak ana çıkış noktamız, herkesin fırsat eşitliğine sahip olduğu adalet temelli, eşitlik temelli bir eğitim felsefesi inşa edebilmek." ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, öğretmenlerle öğrencilerin bu kapsamda hem kendi referans değerlerine sahip çıkabilmesi hem de değişimi, gelişmeleri yakalayabilmesinin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Dünya gerçekten çok büyük bir değişim geçirmekte şu anda. Bunların bir kısmını fark ediyoruz. Teknolojik gelişmeler üzerinden görebiliyoruz. Ama içinde yaşadığımız için fark edemediğimiz başka değişiklikler başka paradigmalar var. Devlet kurgusu değişiyor. Siyaset kurgusu değişiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi dünyadaki egemen siyasal düzenin de bu anlamda değişmesi, bu değişime ayak uydurması gerekiyor. Dünyada ekonomik tartışmalar yaşanıyor, ekonomik düzen değişiyor. Emperyalizm ve sömürgecilik üzerine kurgulanan dünya düzeni değişiyor. Bütün bu değişimlerin içerisinde bizler egemen dünya düzeninin, bu değişim parametrelerine uygun bir biçimde, biz de yani eğitim sektörüne kafa yoran kişiler olarak, bizler de bu değişim sürecine ayak uydurmak durumundayız."
Yeni kurulan dünya düzeninde, küresel emperyalizmin ürettiği referanslarla ürettiği sistemle artık kendilerini ifade etme durumunda olmadıklarını belirten Tekin, "Biz Türkiye Yüzyılı'nı başlattığımız bu dönemde bu genel söylemi ve genelin aksine kendi referans değerlerimizi, kendi toplumsal değerlerimizi, kendi tarihimizi kendimize ait insani değerlerimizi referans alan ve dünyada bu anlamda yaşadığımız teknolojik gelişmeleri de ıskalamadan kendimize ait yepyeni bir eğitim sistemi, yepyeni bir eğitim felsefesi inşa etmek durumundayız" diye konuştu.
Zirvesinin açılışında konuşan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, dünyanın birçok ülkesinden gelen katılımcılara teşekkür etti.
İsrail'i Gazze'de uyguladığı insanlık dışı saldırılardan ve işlemiş olduğu savaş suçlarından dolayı kınayan Akgün, "Gazze'de yaşanan insanlık dramının bir an önce son bulmasını ve çocukların en temel hakkı olan barış ve huzur içinde eğitim haklarına yeniden kavuşmalarını bütün kalbimle diliyorum." ifadesini kullandı.
Akgün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını gururla kutladıklarını belirterek, "Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla anıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 'Türkiye Yüzyılı' vizyonu doğrultusunda ülkemizin 2053 hedeflerine adım adım ilerleyişinde Türkiye Maarif Vakfı olarak uluslararası eğitimde Türkiye'nin bir markası olmanın haklı gururunu yaşadığımızı ifade etmek isterim." diye konuştu.
Maarif Vakfının, TBMM tarafından kabul edilen özel kanunla 2016 yılında kurulduğunu anımsatan Akgün, vakfın amacının Türkiye adına yurt dışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek ve Türkiye ile diğer ülkelerin halkları arasında sosyal ve kültürel alanda insani bağları geliştirmek olduğunu söyledi.
Akgün, vakfın misyonu ve faaliyetlerinin BM'nin kuruluş tüzüğünde ifade edilen tüm dünyada kalıcı barışı korumak ve BM 2030 Vizyon Belgesi'nde deklare edilen "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Kaliteli Eğitim" hedefleriyle örtüştüğünü dile getirdi.
OECD'nin "Eğitim 2030" belgesinde belirtilen hedeflerin de vakıf tarafından takip edildiğini anlatan Akgün, bu anlamda vakıflarının eğitim yoluyla daha adil ve yaşanabilir dünyanın kurulmasına hizmet ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Akgün, 52 ülkede 460 eğitim kurumuna sahip olduklarını dile getirerek, bunların 437'sinin okul öncesi, ilk ve ortaöğretim seviyesinde örgün eğitim veren okullardan oluştuğunu kaydetti.
Aynı zamanda Arnavutluk'ta bir üniversite ve 13 ülkede 22 etüt merkezinin bulunduğunu ifade eden Akgün, "Yetkin öğretmenleri ve lider ruhlu idarecileriyle 6 kıtaya yayılmış eğitim kurumlarımızda 52 bini aşkın öğrenciye kaliteli ve nitelikli eğitim hizmeti vermekteyiz." dedi.
Akgün, ayrıca vakfın uluslararası alanda faaliyet gösteren diğer tüm eğitim kurumları, eğitim otoriteleri ve akademisyenlerle de yakın işbirliği yaptığını anlatarak, bu bağlamda şu an dünyanın 107 ülkesiyle yakın temas halinde bulunduklarını belirtti.
"Her ülkenin kendine özgü eğitim içeriklerini de anlamaya gayret ediyoruz"
Vakfın eğitim verdiği ülkelerin eğitim politikaları ve müfredatına saygılı olduğunu, ülkelerin kendine özgü eğitim ihtiyaçlarını dikkate aldığına işaret eden Akgün, "Ayrıca 52 ülkede edindiğimiz eğitim tecrübesi ve Türkiye'nin eğitim birikiminin özgün bir sentezi olan Uluslararası Maarif (IM) Programı'nı da geliştirmekteyiz. IM olarak kısalttığımız programımızın kısa süre içerisinde sadece Maarif Okullarında değil uluslararası eğitim alanındaki her kuruma ilham kaynağı olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
IM Eğitim Modeli'nin, ilmini ve irfanını insanlığın barış ve huzuru için kullanacak erdemli insan yetiştirmeyi hedefleyen programlar bütünü olduğunu belirten Akgün, "IM Eğitim Programları, geçmişleri, yetenekleri veya özellikleri fark etmeksizin tüm öğrencilerin kaliteli eğitime eşit erişimlerini ve öğrenme ortamında kendilerini değerli ve desteklenmiş hissetmelerini sağlayan uygulamaları içermektedir." ifadelerini kullandı.
Akgün, Türkiye Maarif Vakfının Türkiye'nin eğitimde yurt dışına açılan kapısı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Dünyanın farklı coğrafyalarında hizmet veren bir uluslararası eğitim ağı olarak bir taraftan uluslararası eğitimde yaşanan gelişmeleri yakından takip ederken diğer taraftan her ülkenin kendine özgü eğitim içeriklerini de anlamaya, öğrenmeye gayret ediyoruz. Türkiye'nin eğitim alanındaki birikimini hem zenginleştirmek hem de paylaşmak amacıyla kurulan vakfımızın faaliyetleri, sadece yurt dışındaki okullarımızla sınırlı değildir. Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı, Türkçe alanında önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bünyemizde kurmuş olduğumuz Maarif Ajansı ile yükseköğretimin uluslararasılaşmasına katkı sağlıyoruz. Dünyanın önemli üniversitelerinde açmış olduğumuz Türkiye Araştırmaları Merkezlerini kamusal sorumluluğumuzun bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Türkiye'nin eğitim tecrübesini ve birikimini yurt dışına taşırken küresel gelişmeleri de ülkemiz gündemine getiriyor, Türk eğitim camiasının hizmetine sunuyoruz."
Zirve, oturumlarla devam ediyor
Akgün, bugün de açılışını yaptıkları "3. İstanbul Eğitim Zirvesi"nin, "Eğitimde Değişimi Yönetmek" temasıyla yapıldığını belirterek, zirvede yapay zeka, biyoteknoloji ve benzeri teknolojilerin kuşattığı insanın, dijitalleşme çağında eleştirel düşünme yeteneğini koruması ve insan olarak kalabilmesinin mücadelesinin ele alınacağını söyledi.
Zirvenin üst düzey oturumunda Malezya, Demokratik Kongo ve Bosna Hersek eğitim bakanlarının katkılarıyla "Eğitimde Değişimi Yönetmek" konusunun müzakere edileceğini anlatan Akgün, ardından düzenlenecek üç panelde zirve ana temasının farklı yönlerini tartışmak üzere akademisyen ve alan uzmanlarının ağırlanacağını kaydetti.
Panellerde "Eğitim Paradigmaları ve Felsefelerindeki Değişim", "Dijitalleşme Çağında Eleştirel Düşünme Yeteneğini Korumanın Yolu: İnsan Olarak Kalma" ve "Toplumsal Değişimler ve Sürdürülebilirlik, Okul Mimarisi ve Mekanın Öğretici Rolü" konuları tartışılacak.
Zirve, Akgün'ün konuşmasının ardından oturumlarla devam ediyor.
"İstanbul Eğitim Zirvesi"
"Eğitimde Değişimi Yönetmek" temasıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Eğitim Zirvesi'nde, yapay zeka, biyoteknoloji ve benzeri teknolojilerin kuşattığı insanın, dijitalleşme çağında eleştirel düşünme yeteneğini koruması ve insan olarak kalmasının mücadelesi ele alınacak.
Zirvede, eğitime ilişkin ortaya çıkacak imkanlar, analizler, gelecek perspektifleriyle kuramsal yaklaşımlar, iyi örnekler, eğitimde değişimin yönetilmesi teması çerçevesinde akademik değerlendirmeler yapılacak.
50'yi aşkın ülkeden alanında en önemli eğitimci, akademisyen ve eğitim yöneticilerinin katılacağı zirvenin "Eğitimde Değişimi Yönetmek" başlıklı üst düzey oturumuna bazı ülkelerin eğitim bakanları da katılacak.
Bu kapsamda zirvede, Bosna Hersek Eğitim Bakanı Naida Hota Muminovic, Demokratik Kongo Cumhuriyeti İlk, Orta ve Teknik Eğitim Bakanı Tony Mwaba Kazadi, Malezya Milli Eğitim Bakanı Fadhlina Binti Sidek birer konuşma yapacak.
Ayrıca zirvede, "Türkiye'nin Eğitim Yüzyılı", "Yarının Eğitim Dünyasında Teknoloji" ve "Okul Yöneticileri" oturumları da yapılacak.
"Türkiye'nin Eğitim Yüzyılı" oturumunda Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Ökten, Prof. Dr. Halil Berktay ve Prof. Dr. Azmi Özcan, Türkiye'nin geçmişten gelen tecrübesiyle eğitim yüzyılının eğitsel paradigmalarını ve vizyonunu tartışacak.
"Yarının Eğitim Dünyasında Teknoloji" oturumunda, Didem Bayram, Elvan Kuzucu Hıdır ve Macaristan'dan Attila Hajko, eğitimde değişimin nasıl yönetileceği, eğitim teknolojilerinin ve dijitalleşmenin okul ortamına etkileri ile dijitalleşme çağında düşünme yeteneklerinin korunmasını tartışacak.