Cumhurbaşkanlığı himayesinde Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) ortaklaşa düzenlediği "TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ile üniversitelerin rektörleri, ödül alan akademisyenler ve aileleri katıldı.Protokol konuşmalarının ardından TMV Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Ansiklopedi Bilim Heyeti Başkanlarından Dr. Coşkun Yılmaz, Doç. Dr. Mustafa Otrar ve Ansiklopedi Koordinatörü Dr. Muhammet Altıntaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TMV ve TÜBA akademi tarafından hazırlanan Türk Maarif Ansiklopedisi’ni takdim ettiler.Türkiye Maarif VakfıEğitim alanında uluslararası düzeyde önemli çalışmalara imza atan Türkiye Maarif Vakfı, eğitimde kaliteyi artırmak, kültürel mirası korumak ve yaymak için dünyanın dört bir yanında okullar açarak, eğitim programları geliştirerek ve öğretmenler yetiştirerek önemli katkılarda bulunuyor.TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri TöreniTÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu törende, bilim insanları ve araştırmacılar, yaptıkları çalışmalarla ödüllendiriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen bu törende, Türkiye Maarif Vakfı'nın hazırladığı Türk Maarif Ansiklopedisi'nin takdimi, eğitime verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.Türk Maarif AnsiklopedisiTürk Maarif Ansiklopedisi, Türkiye'nin eğitim tarihini, kültürel mirasını ve bilimsel gelişmelerini kapsamlı bir şekilde ele alan bir eser olarak öne çıkıyor. Ansiklopedi, TMV ve TÜBA akademi iş birliğiyle hazırlanmış olup, eğitim alanında önemli bir kaynak olarak kabul ediliyor. Bu eserin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim edilmesi, Türkiye'nin eğitim ve bilim alanındaki kararlılığını ve vizyonunu yansıtıyor....
Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te Uluslararası Görme Engelliler Futbol Federasyonu tarafından 7-14 Aralık'ta düzenlenen 2018 Avrupa Şampiyonası'na katılan Türkiye Görme Engelli Futbol Milli Takımı, Türkiye Maarif Vakfının Tiflis'teki okulunu ziyaret etti. Türkiye Görme Engelli Futbol Milli Takımı yetkilileri ve sporcularını Türkiye Maarif Vakfı Gürcistan Direktörü Selçuk Baş karşıladı. Okulda öğle yemeği ikram edilen sporcular, ardından okulun toplantı salonunda öğrencilerle buluştu. Futbol takımı ile ilgili bilgi veren ve katıldıkları turnuvalardaki tecrübelerini paylaşan yöneticiler ve sporcular daha sonra öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Program hakkında değerlendirmede bulunan Baş, "Bu ziyaret öğrencilerimiz açısından büyük moral ve motivasyon sağlamıştır. Hayatta başarının önünde hiçbir engel olmadığını, azmin daima galip geldiğini bizler her zaman öğrencilere anlatırdık. Ancak hiçbir şey bunu millilerimizin çabaları kadar güzel anlatamazdı." ifadelerini kullandı. ...
Türkiye Maarif Vakfı ile Endonezya'da Syifa Budi özel okulları arasında iş birliği protokolü imzalandı. Endonezya’nın önde gelen özel okullarından Syifa Budi Okulları ile eğitime dair birçok alanda iş birliği protokolü Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyet üyesi Zekeriya Akçam ve Syifa Budi Vakıf Başkanı Dr. Hamid Chalid’ın katıldığı tören ile imzalandı. Anlaşmayla ilgili açıklamalarda bulunan Mütevelli Heyet üyesi Akçam, Türkiye ile derin tarihi ve kültürel bağın olan Endonezya’yla eğitim alanında büyük bir iş birliğinin temellerini attıklarını söyledi. Yapılan anlaşma ile daha kapsamlı iş birliğinin önünü açtıklarını belirten Akçam, “Ülke genelindeki 14 okuluyla Endonezya’da haklı bir prestijli yere sahip olan Syifa Budi Okulları’nın Türkiye’nin eğitim anlamında bu ülkede tanınmasına ve karşılıklı iş birliği geliştirilmesine büyük katkı sağlayacak. Türkiye Maarif Vakfı olarak Endonezya’daki çalışmaların böyle prestijli okullar zinciriyle başlatarak sağlam temeller attık.” dedi. Syifa Budi Vakfı Başkanı Dr. Chalid ise Türkiye Maarif Vakfı ile beraber çalışmaktan memnuniyet duyduklarını ve Türkiye Maarif Vakfı’nın tüm dünyaya yayılan tecrübesinden istifade etmeyi arzu ettiklerine anlattı. Anlaşma kapsamında iki vakıf eğitim alanında ortak hareket etme kararı aldıklarını ifade eden Chalid, “Buna göre, Syifa Budi Okulları müfredatına Türkçe dahil edilecek. Öğrenci değişimi programı uygulanarak iki ülke arasında eğitim alanındaki iş birliği arttırılacak ve Syifa Budi Okulları mezunlarının Türkiye’de üniversite eğitimlerini almaları için burs imkanı sağlanacak.” diye konuştu. ...
Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti'nin Zanzibar Adası'ndaki 15 Temmuz Şehitler Külliyesi Hacı Ayşe Var Koleji, 2018 eğitim yılını tamamladı. Türkiye Maarif Vakfından yapılan açıklamaya göre, programa, Türkiye'nin Darüsselam Büyükelçisi Ali Davutoğlu, Zanzibar Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mmanga Mjengo Mjawiri, okulun bulunduğu Village Magreb ilçesinin Kaymakamı Mashavu Sukua, Tanzanya Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ve öğrenci velileri katıldı. Büyükelçi Ali Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Tanzanya halkına olan desteklerinin eğitim başta olmak üzere tüm alanlarda devam edeceğini anlattı. Türkiye Maarif Vakfının çalışmalarına vurgu yapan Büyükelçi Davutoğlu, "Bütün öğrencileri ve eğitimcilerini tebrik ediyorum. Herkesin gözleri gülüyor, herkes mutlu. Türkiye Maarif Vakfı, Tanzanya eğitim sistemine büyük katkı sağlıyor. Kendilerini bu ülkenin eğitimine adamış bütün öğretmenleri ve idarecileri tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı. Zanzibar Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mmanga Mjengo Mjawiri konuşmasında, Türkiye Maarif Vakfına ve Türkiye Cumhuriyeti'ne teşekkür ederek, yaptıkları katkılardan dolayı minnettar olduklarını aktardı. 15 Temmuz Şehitler Külliyesi Hacı Ayşe Var Koleji Okul Müdürü Hamza Yılmaz da velilere ve öğrencilere teşekkür ederek, eğitim yılını değerlendirdi. Hacı Ayşe Var Koleji olarak Zanzibar'da yapacak çok işlerinin olduğuna dikkati çeken Yılmaz, Zanzibar'da eğitime katkı sağlamak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Karnelerin ve başarı belgelerinin dağıtıldığı programda dereceye giren öğrencilere hediyeler verildi. ...
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü FETÖ bünyesinde Venezuela'da faaliyet gösteren 2 okulun kapatılarak Maarif Vakfına devredildiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, gerçekleştirdikleri baş başa görüşmelerinin ardından Miraflores Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Türkiye'den Venezuela'ya Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Erdoğan, "Sömürgecilere karşı verdiği mücadele ile adı tarihe ve gönüllere kazınan Simon Bolivar'ın memleketinde olmaktan duyduğum mutluluğu ayrıca belirtmek isterim. Şahsıma ve heyetime gösterilen hüsnükabul için teşekkür ediyorum." diye konuştu. "İki FETÖ okulu Maarif Vakfı'na devredildi" Karakas'taki iki FETÖ okulunun kapatılmasına yönelik bir soru üzerine Erdoğan, "Bu terör örgütü FETÖ'nün 160 ülkede faaliyeti var. Bu ülkelerden bir tanesi de Venezuela'ydı. Ben, bunu değerli dostuma bildirdikten sonra geçenlerde burada iki tane okul kapatılarak Maarif Vakfımıza devredildi. Bunun dışında bazı adımları kendileriyle paylaştık. Bu bizim dayanışmamızın, dostluğumuzun en güzel nişanesidir. Bunun yayılarak genişleyeceğine inanıyorum." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun huzurunda iki ülke arasındaki tarım, madencilik, ulaşım ve eğitim alanlarında 10 anlaşma imzalandı. "Türkiye Maarif Vakfı ile Venezuela Eğitim Bakanlığı Arasında Anlaşma" Türkiye'nin Karakas Büyükelçisi Mütevellioğlu ile Venezuela Eğitim Bakanı Aristobulo Izturiz Almeida tarafından imzalandı. ...
Maarif Söyleşilerinin Kasım ayı konuğu AK Parti İstanbul Milletvekili ve AK Parti Dış ilişkiler Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, “Türkiye’nin Yumuşak Gücü ve Yurt Dışındaki İnsan Kaynağı” konulu bir sunum yaptı. Sarıkaya, Genel Merkez konferans salonunda düzenlenen ve vakıf çalışanları ile idarecilerin katıldığı programda yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin Yumuşak Gücü” olarak tanımladığı yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının sosyal, siyasi, kültürel durumları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 2002’den sonra Türkiye’deki gelişmelere paralel olarak yurt dışı bürokrasisinde de bir değişim ve gelişimin yaşandığını anlatan Sarıkaya, şöyle konuştu: “Bu gelişim ve değişimin yurt dışındaki vatandaşlarımızda olumlu yansımaları ortaya çıktı. Kendilerine güven arttı ve Türkiyelilik bilinci gelişti. Yurt dışındaki Türk vatandaşlarının büyük kısmı 1960’li yıllarda Avrupa’da çalışmak için gidenlerden ve onların çocuklarından oluşuyor.” Bugün üç farklı jenerasyon ile karşı karşıya olunduğunu ve her jenerasyonun sorunlarının ve algılarının çok farklı olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, şöyle devam etti: “Özellikle 3. jenerasyonun @’ı Türkçe bilmiyor. Kendi kültürüne daha da yabancılaşmış, Türkiye ile ilgili haberleri Almanca, Fransızca veya İngilizce yayınlardan takip ediyorlar. Bu yayınların dili, onları Türkiye’ye ve Türk kültürüne daha da yabancılaştırıyor. AK Parti hükümetlerinin ve Cumhurbaşkanımızın yurt dışındaki vatandaşlarımıza sahip çıkmaya başlaması ile birlikte Türkiye sevgisi arttı.” Son zamanlarda Avrupa’da İslamofobi ve yabancı düşmanlığının artmasının, birlikte yaşama kültürünü zayıflattığını, bu durumun bir yandan asimilasyonu arttırırken bir yandan da öze dönüşü hızlandırdığına vurgu yapan Sarıkaya, insanımızın kendisini ve kültürünü keşfetme çabaları arttıkça Türkiyelilik bilincinin de arttığını ifade etti. Türkiyelilik bilincinin artmasında, TİKA, Kızılay, DİB, TDV, YTB, Yunus Emre Vakfı, Türkiye Maarif Vakfı gibi devlet kurumlarının ve THY, TRT gibi markaların da önemli katkılarının olduğunu aktaran Sırakaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa’da başarılı olmanın ve asimilasyonu azaltmanın en temel yolu şeffaf bir şekilde demokratik ve bürokratik süreçleri takip ederek çok çalışmakla ve mütevazi olmakla mümkündür. Türkiye Maarif Vakfı’nın da bu bölgelerde şeffaf ve gereken prosedürleri takip eden bir faaliyet stratejisi sürdürüyor. Bu ülkelerdeki Türkiye kökenlilerin kurdukları STK’larda olduğu gibi bu ülkelerin STK’ları, medyası ve yöneticileri ile sıcak ilişkiler içerisine olduğumuzda ancak başarılı olabiliriz.” ...
Türkiye Maarif Vakfı, yurt içi ve yurt dışında önde gelen değerli konuşmacıları Maarif Söyleşileri adı altında konuk etmeye devam ediyor. Türkiye Maarif Vakfı’nın “Eğitime Değer” sloganını merkeze alarak düzenlediği “5. Ülke Direktörleri ve Okul Müdürleri İstişare Toplantısı” kapsamında gerçekleştirilen Maarif Söyleşinin konuğu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun katıldı. Programda “Eğitim ve Kültür Geleneği” konulu bir sunum yapan Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Dursun, Osmanlı kültüründe “mim koyma” geleneğinin özel bir öneme sahip olduğunu anlattı. Prof. Dr. Dursun, Osmanlı kaleminin önemli gördüğü evrakın üzerine “mim” harfi yazarak onu özel incelemeye aldığını ve ‘mim koyma’, ‘mimleme’, ‘mimlenme’ tabirinin buradan çıktığını belirterek, “Bu anlamda en hayati konumuz olan ‘Maarif’ üzerine de ‘mim koymak’ gerekiyor. Üstelik ‘maarif’, ‘m’ harfi ile başladığı için zaten mimleniyor. Maarifi ‘m’ ile başlayan terimlerle izah etmeye çalışacağız. ‘Maarif’, ‘eğitim’den daha derin bir anlam örgüsüne sahiptir.” dedi. Eğitimde “marifet”in esas olması demek, müktesabatın, muamelatın ve çalışmanın birbirini takip etmesi demektir. Bunların birbirine geçişinin sağlanmaması durumunda, eğitimin kıymet-i harbiyesi kalmaz. Dolayısıyla eğitimin bu üç değer üzerinde yükselmesi gerekiyor. Ancak, eğitim bu üç değer üzerine inşa edilirse, muhkem bir şekilde müdevvimatı sağlanarak, mektepte muallimler eliyle gerçekleştirilebilmesi mümkün olur” dedi. Mektebin “cehli” mi? giderdiği yoksa “cehaleti” mi? arttırdığı sorusunu soran Prof. Dr. Dursun, bu konu üzerinde yoğunlaşmak gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Toplumumuzda olumsuz anlamda “bu kadarını ancak mektepli yapar” deniliyor. Önemli olanın, eğitimin talebede/talep edende değerler inşa etmesidir. Değer üretmeyen bir eğitim sistemi sorunludur.” Prof. Dr. Dursun sunumunu, Osmanlı’nın halkın eğitimine verdiği önemi, Ayasofya Camii’nin halk eğitimindeki merkezi konumunu ve Ayasofya’daki halk eğitim sisteminin özelliklerini, inceliklerini anlatarak tamamladı. ...