Aralık 03, 2018
Maarif Söyleşilerinin Kasım ayı konuğu AK Parti İstanbul Milletvekili ve AK Parti Dış ilişkiler Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, “Türkiye’nin Yumuşak Gücü ve Yurt Dışındaki İnsan Kaynağı” konulu bir sunum yaptı.
Sarıkaya, Genel Merkez konferans salonunda düzenlenen ve vakıf çalışanları ile idarecilerin katıldığı programda yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin Yumuşak Gücü” olarak tanımladığı yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının sosyal, siyasi, kültürel durumları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
2002’den sonra Türkiye’deki gelişmelere paralel olarak yurt dışı bürokrasisinde de bir değişim ve gelişimin yaşandığını anlatan Sarıkaya, şöyle konuştu:
“Bu gelişim ve değişimin yurt dışındaki vatandaşlarımızda olumlu yansımaları ortaya çıktı. Kendilerine güven arttı ve Türkiyelilik bilinci gelişti. Yurt dışındaki Türk vatandaşlarının büyük kısmı 1960’li yıllarda Avrupa’da çalışmak için gidenlerden ve onların çocuklarından oluşuyor.”
Bugün üç farklı jenerasyon ile karşı karşıya olunduğunu ve her jenerasyonun sorunlarının ve algılarının çok farklı olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, şöyle devam etti:
“Özellikle 3. jenerasyonun @’ı Türkçe bilmiyor. Kendi kültürüne daha da yabancılaşmış, Türkiye ile ilgili haberleri Almanca, Fransızca veya İngilizce yayınlardan takip ediyorlar. Bu yayınların dili, onları Türkiye’ye ve Türk kültürüne daha da yabancılaştırıyor. AK Parti hükümetlerinin ve Cumhurbaşkanımızın yurt dışındaki vatandaşlarımıza sahip çıkmaya başlaması ile birlikte Türkiye sevgisi arttı.”
Son zamanlarda Avrupa’da İslamofobi ve yabancı düşmanlığının artmasının, birlikte yaşama kültürünü zayıflattığını, bu durumun bir yandan asimilasyonu arttırırken bir yandan da öze dönüşü hızlandırdığına vurgu yapan Sarıkaya, insanımızın kendisini ve kültürünü keşfetme çabaları arttıkça Türkiyelilik bilincinin de arttığını ifade etti.
Türkiyelilik bilincinin artmasında, TİKA, Kızılay, DİB, TDV, YTB, Yunus Emre Vakfı, Türkiye Maarif Vakfı gibi devlet kurumlarının ve THY, TRT gibi markaların da önemli katkılarının olduğunu aktaran Sırakaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa’da başarılı olmanın ve asimilasyonu azaltmanın en temel yolu şeffaf bir şekilde demokratik ve bürokratik süreçleri takip ederek çok çalışmakla ve mütevazi olmakla mümkündür. Türkiye Maarif Vakfı’nın da bu bölgelerde şeffaf ve gereken prosedürleri takip eden bir faaliyet stratejisi sürdürüyor. Bu ülkelerdeki Türkiye kökenlilerin kurdukları STK’larda olduğu gibi bu ülkelerin STK’ları, medyası ve yöneticileri ile sıcak ilişkiler içerisine olduğumuzda ancak başarılı olabiliriz.”