Maarif Söyleşilerinde Prof. Dr. Haluk Dursun: “Maarife ‘Mim Koymak’ gerekir”
Maarif Söyleşilerinde Prof. Dr. Haluk Dursun: “Maarife ‘Mim Koymak’ gerekir”

Maarif Söyleşilerinde Prof. Dr. Haluk Dursun: “Maarife ‘Mim Koymak’ gerekir”

Aralık 03, 2018

Türkiye Maarif Vakfı, yurt içi ve yurt dışında önde gelen değerli konuşmacıları Maarif Söyleşileri adı altında konuk etmeye devam ediyor.

Türkiye Maarif Vakfı’nın “Eğitime Değer” sloganını merkeze alarak düzenlediği “5. Ülke Direktörleri ve Okul Müdürleri İstişare Toplantısı” kapsamında gerçekleştirilen Maarif Söyleşinin konuğu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun katıldı.

Programda “Eğitim ve Kültür Geleneği” konulu bir sunum yapan Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Dursun, Osmanlı kültüründe “mim koyma” geleneğinin özel bir öneme sahip olduğunu anlattı.

Prof. Dr. Dursun, Osmanlı kaleminin önemli gördüğü evrakın üzerine “mim” harfi yazarak onu özel incelemeye aldığını ve ‘mim koyma’, ‘mimleme’, ‘mimlenme’ tabirinin buradan çıktığını belirterek, “Bu anlamda en hayati konumuz olan ‘Maarif’ üzerine de ‘mim koymak’ gerekiyor. Üstelik ‘maarif’, ‘m’ harfi ile başladığı için zaten mimleniyor. Maarifi ‘m’ ile başlayan terimlerle izah etmeye çalışacağız. ‘Maarif’, ‘eğitim’den daha derin bir anlam örgüsüne sahiptir.” dedi.

Eğitimde “marifet”in esas olması demek, müktesabatın, muamelatın ve çalışmanın birbirini takip etmesi demektir. Bunların birbirine geçişinin sağlanmaması durumunda, eğitimin kıymet-i harbiyesi kalmaz. Dolayısıyla eğitimin bu üç değer üzerinde yükselmesi gerekiyor.

Ancak, eğitim bu üç değer üzerine inşa edilirse, muhkem bir şekilde müdevvimatı sağlanarak, mektepte muallimler eliyle gerçekleştirilebilmesi mümkün olur” dedi.

Mektebin “cehli” mi? giderdiği yoksa “cehaleti” mi? arttırdığı sorusunu soran Prof. Dr. Dursun, bu konu üzerinde yoğunlaşmak gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Toplumumuzda olumsuz anlamda “bu kadarını ancak mektepli yapar” deniliyor. Önemli olanın, eğitimin talebede/talep edende değerler inşa etmesidir. Değer üretmeyen bir eğitim sistemi sorunludur.”

Prof. Dr. Dursun sunumunu, Osmanlı’nın halkın eğitimine verdiği önemi, Ayasofya Camii’nin halk eğitimindeki merkezi konumunu ve Ayasofya’daki halk eğitim sisteminin özelliklerini, inceliklerini anlatarak tamamladı.