Türkiye Maarif Vakfı (TMV), İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi iş birliğiyle, Uluslararası Maarif (IM) Programı temelinde hazırlanan kapsamlı bir eğitim programını hayata geçirdi. 4 Haziran – 25 Temmuz tarihleri arasında yürütülen program, erken çocukluk eğitimi alanında öğretmenlere uluslararası perspektif kazandırmayı hedefledi.Programın amacı, katılımcılara erken çocukluk eğitimine dair bütüncül ve uluslararası düzeyde bir bakış açısı kazandırmaktı. Katılımcıların, görev yaptıkları okullarda öğretim süreçlerini etkin şekilde yönlendirmeleri ve bu yaklaşımı uluslararası platformlarda da uygulayabilecek donanıma ulaşmaları hedeflendi.Akademik İş Birliği ve Eğitim SüreciEğitimler, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi akademisyenleri ile TMV Temel Eğitim Koordinatörlüğü uzmanları tarafından verildi. Program, çevrim içi ve yüz yüze oturumlarla 7 hafta boyunca sürdürüldü. Ters yüz öğrenme modeli çerçevesinde; ön hazırlık, öğrenme görevleri, çevrim içi etkileşimler ve uygulamalı etkinlikler bir arada kullanıldı.Program kapsamında erken çocukluk eğitimine dair kapsamlı bir içerik sunularak, çocukların çok yönlü gelişimini desteklemeye yönelik çeşitli eğitim alanlarına değinildi. Katılımcılar; çocukların gelişimsel süreçleri, erken okuryazarlık ve çok dilli eğitim, akademik ve sosyal becerilerin desteklenmesi, öğretim yöntemleri ile materyal geliştirme, rehberlik ve değerlendirme gibi konularda bilgi edindiler. Ayrıca sınıf yönetimi ve tasarımına dair uygulamalar ile atölye çalışmalarına katılarak teorik bilgilerini pratiğe dönüştürme fırsatı buldular.Türkiye Maarif Vakfı, bu programla erken çocukluk eğitiminde uluslararası ölçekte etkili olabilecek nitelikli öğretmenler yetiştirmeyi amaçlıyor. Program, öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarını zenginleştirirken, uluslararası eğitim platformlarına katkı sağlayabilecek vizyoner bir yaklaşımı da beraberinde getiriyor....
51 ülkede 50 bini aşkın öğrencisiyle dünyada eğitimin öncü kuruluşlarından biri olan Türkiye Maarif Vakfı, 2021’de okullarının açılışını gerçekleştirdiği Güney Afrika Cumhuriyeti’nde faaliyet ağını genişletiyor. Vakıf, ülkenin önde gelen akademik kurumlarından Pretorya Üniversitesi ile eğitim alanında iş birliği anlaşması imzaladı. Başkent Pretorya'da bulunan Pretorya Üniversitesinde gerçekleştirilen imza törenine, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Mehmet Özkan ile Mustafa Çaltılı, Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Ayşegül Kandaş, Pretorya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sunil Maharaj, Pretorya Üniversitesi Beşeri İliimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vasu Reddy, Vakfın Güney Afrika Direktörü Deniz Doğan ve üniversiteden öğretim üyeleri katıldı. İmzalanan iş birliği anlaşması çerçevesinde iki ülke arasında akademik ilişkilerin geliştirilmesi ve eğitim alanında iş birlikleri geliştirilmesi amaçlanıyor....
Türkiye’nin Tiran Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğinin himayesinde, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da Mevlid-i Nebi programı düzenlendi. Türkiye Maarif Vakfına bağlı Tiran New York Üniversitesinde düzenlenen programa Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, Türkiye Maarif Vakfı Arnavutluk Direktörü Mesut Özbaysar, Tiran Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Ömer Osman Demirbaş, Din Hizmetleri Müşaviri Adem Gerlegiz, Kukes Valisi Ali Hallaçi ile ülkedeki diğer Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Büyükelçi Atay yaptığı konuşmada, 1-7 Ekim tarihlerinde Türkiye’de Mevlid-i Nebi Haftası'nın kutlandığını hatırlattı. Bu haftanın Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile birleştirildiğini aktaran Atay, “Sevgili peygamberimizi anlamaktan, anmaktan ve anlama düsturuyla devam eden, peygamberimizin örnekliğini ve insanlığa armağan ettiği değerleri anlamaya, anlatmaya, toplumumuzun her kesimine açıklamaya ve sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda gönül coğrafyamıza da anlatmayı ve tanıtmayı hedefleyen bu haftada aynı zamanda günlük koşuşturmacayı bir kenara bırakıp biraz böyle geriye çekilip bir muhasebeye imkân veriyor bu hafta.” diye konuştu. Türkiye’nin Arnavutluk’a olan desteğine de değinen Atay, Türkiye’nin gerek salgın döneminde gerekse de depremde ihtiyacı olanlara deprem konutlarının yapılması ve teslimi ile Fier’de bir hastanenin teşkil edilmesi dahil olmak üzere Türkiye olarak her zaman tüm imkânlarıyla zor günlerde Arnavut kardeşlerinin hep yanında olduğunu vurguladı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen de Hz. Muhammed’in hayatını anlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı Başmüfettişi Murat Alkan’ın da konuşma yaptığı programda, Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı....
Musul Belediye Başkanı Mühendis Abdüssettar al-Habbou ve beraberindeki heyet, Vakfımızı ziyaret ederek Başkanımız Prof. Dr. Birol Akgün ve Yönetim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Mehmet Özkan ile bir araya geldiler. Görüşmede Musul’da planlanan eğitim faaliyetlerimize ilişkin fikir alışverişinde bulunuldu. ...
Tüm dünyada 50’nin üzerindeki ülkede 50 binden fazla öğrencisiyle eğitim faaliyetleri yürüten Türkiye Maarif Vakfı, dost ve kardeş coğrafyalarda da yeni okullar açmaya devam ediyor. Bu ülkelerden biri de Azerbaycan. 2021’de imzalanan iş birliği protokolünün ardından Azerbaycan’da büyük bir titizlikle çalışmalarını sürdüren Türkiye Maarif Vakfı, başkent Bakü’de Uluslararası Maarif Okullarının açılışını gerçekleştirdi. Açılış törenine Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün; Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Selim Cerrah ve Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Çiftci; Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Emrullayev; Azerbaycan Ekonomi Bakanı Birinci Yardımcısı Elnur Aliyev; Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Güney Kafkasya, Avrupa ve Asya Departmanı Genel Müdürü ve Büyükelçi Bunyad Huseynov; Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Doç. Dr. Cahit Bağcı; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Ufuk Arca Turganer; Afganistan Bakü Büyükelçisi Emanullah Ceyhun; Pakistan İslam Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Bilal Hayee; Bakü Nesimi ili Valisi Sayın Asif Asgerov; milletvekilleri, diplomatlar, paydaş kurumların temsilcileri, veliler ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Prof. Dr. Birol Akgün; uluslararası eğitim olanaklarına değinerek, erdemli, bilgili, iradeli ve aktif olan genç nesillerin yetiştirilmesinin önemini vurguladı. Eğitim ve Bilim Bakanı Sayın Emin Emrullayev de iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinden memnunluğunu ifade etti. Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Doç. Dr. Cahit Bağcı ise Maarif Okullarının iki kardeş ülke arasında kültürel köprü rolüne malik olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından öğrencilerin hazırladığı çeşitli etkinlilere yer verildi. 9000 metrekarelik yeşil alanı kapsayan Bakü Uluslararası Maarif Okulları kampüsünde bir idari bina ve dört eğitim binası bulunuyor. Ayrıca; akıllı tahtalarla donatılmış sınıflar, laboratuvarlar, bağımsız spor salonu, konferans salonu, yemekhane binaları yer alıyor. Uluslararası Maarif eğitim standartlarına uygun okul öncesi eğitim, ilkokul ve ortaokul imkânları da sunan Bakü Uluslararası Maarif Okullarında dersler Azerbaycan resmi müfredatı temel alınarak Uluslararası Maarif Eğitim Programı ile zenginleştiriliyor. STEAM, bilişim teknolojileri dersleri, robotik kodlama atölyesi gibi çalışmalarla öğrencilerin teknoloji alanında kendilerini geliştirmelerine imkân sunuluyor. Ana dilde eğitimin de yapılacağı okulda, Türkiye Türkçesi ve İngilizce de akademik düzeyde öğretilecek. ...
Türkiye’nin Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçisi Ayşegül Kandaş, FETÖ okullarının kapatılması için temaslarının aralıksız sürdüğünü belirterek, “Türkiye Maarif Vakfı'nın Johannesburg'da bir temsilciliği var. Bu konudaki mücadelemiz devam ediyor.” dedi. FETÖ’nün Güney Afrika’da okullarının, sivil toplum kuruluşlarının ve savunma sanayi firmalarının bulunduğunu aktaran Kandaş, “Okulların kapatılması için temaslarımız oldu. Türkiye Maarif Vakfının Johannesburg’da bir temsilciliği bulunuyor. Sırf Afrika’da 20’nin üzerinde ülkede devraldığı ve açtığı okullar var. Güney Afrika da bunlardan biri. Johannesburg’da ilkokuldan lise sona kadar bir okul açtı. Cape Town’da bir okul açma hazırlığı devam ediyor. Bu da inşallah okulları artacak. Türkiye Maarif Vakfı, eğitiminin kalitesini artırdığımız takdirde burada önemli bir ilerleme kaydedeceğiz, onlara önemli bir alternatif sunacağız. Hem okulların kapatılması hem daha kaliteli eğitim sunan okulların açılması bağlamında mücadelemiz devam ediyor.” ifadelerini kullandı....
Sudan’ın Darfur bölgesinde Birleşmiş Milletler tarafından açılan UTAŞ Göçmen Kampında yaşayan ve Türkiye Maarif Vakfı Nyala Erkek Lisesinden mezun olan Makthoum Abdalla, UNICEF’in gençlik savunucusu olarak New York’ta dünyanın farklı bölgelerinden insanlara tecrübelerini aktardı. Ailesiyle birlikte Nyala’daki Utaş kampında yaşayan Makthoum, kampta yaşanan gıda sıkıntısından dolayı gıda mühendisliği okumak istediğini söylemişti. Makthoum hayallerini gerçekleştirerek bu yıl Türkiye Bursları ile Konya Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde üniversite eğitimi alacak. Utaş Göçmen Kampı’nda Başlayan Hikaye 2003’te başlayan Sudan Darfur iç savaşı sonrasında ailesi köyünü terk etmek zorunda kalan Makthoum Abdalla, Birleşmiş Milletler tarafından açılan UTAŞ Göçmen Kampında 2004 yılında dünyaya geldi. İç savaş süresince çok zor günler geçirdi ama eğitime olan ilgisini ve heyecanını hiçbir zaman kaybetmedi. 2019’da Sudan Güney Darfur Eyaleti başkenti Nyala şehrinde bulunan Türkiye Maarif Vakfı Nyala Erkek Lisesinde 0 burslu olarak lise eğitimine başladı. 2022’de okulu birincilikle tamamladı. Okul idaresinin yönlendirmesiyle Türkiye Burslarına başvuru yapan Makthoum Abdalla, 0 burslu olarak Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde üniversite eğitimi almaya hak kazandı. Makthoum Abdalla kamplarda çocukluğundan beri karşılaştığı açlık, yanlış beslenme ve sağlıklı gıdaya ulaşamama gibi problemler sebebiyle meydana gelen ölümlerle mücadele etmek amacıyla bu bölümü tercih ettiğini belirtti. BM Yıllık Olağan Genel Kurulu kapsamında UNICEF’in gençlik savunucusu olarak öğrenme krizinin nasıl ele alınabileceğine dair fikirlerini paylaşmak amacıyla New York’ta dünyanın dört bir yanından gençlerle buluşan Abdalla, göçmen kampında yaşadığı zorluklara rağmen bilgiye ve eğitime ulaşma çabasından hiçbir zaman vazgeçmediğini, insanlığın en zor şartlarda bile birçok şeyi başarabileceğini ifade etti. “Daha iyi bir gelecek için umudumuz her zaman var.” Makthtoum, Maarif Okullarının kendisiyle yaptığı röportajda şunları söylemişti: “Adım, Makhtoum Abdallah. Sudanlı’yım. Babam çiftçilik yapıyor annem ise ev hanımı. 2004’te Sudan’ın Güney Darfur Eyaleti Başkenti olan Nyala şehri yakınlarındaki, Utaş bölgesinde doğdum. Ailem, Darfur bölgesinde 17 yıldan fazla devam eden, iç savaş sebebiyle; Utaş göçmen kampına zorunlu olarak göç ettirilmiş. Utaş aslında bizim iç savaştan önce yaşadığımız bölgenin adı. Arapça’da susuzluk anlamına geliyor. İçme suyunun çok az bulunması nedeniyle böyle adlandırılmış. Kampımıza da bu isim verilmiş. Kampta, bizim gibi evlerinden çıkartılmış binlerce aile yaşıyor. Ben karışıklıklarla, kayıplarla, açlık ve yoksulluklarla dolu bir dünyada doğdum. Göç sırasında hayatını kaybeden insanlar var. Ben de teyzemi, amcamı ve ağabeyimi kaybettim. Kamp hayatı da hiç kolay olmadı. Açlık ve sefalet insanların peşini bırakmadı. Sağlıksız beslenmeden ölen çocuklar, insanlar oldu. Ama bütün bunlara rağmen ailem ve ben hâlâ buradayız. Daha iyi yarınlar için umutlar ve hayaller tabi ki var. Üniversiteye gitmeye ve gıda teknolojisi ve beslenme okumaya karar vermemin nedeni, sırf insanların başına gelenleri önlemek ve bu tür ölümleri azaltmaktı. Tüm bu zorluklara rağmen büyük hayallerim var. Başarıya giden yolun eğitimden geçtiğini de biliyorum. Kitap okurken, kampta elektriği olmayan samandan yapılmış küçük odamda olmadığımı hayal edebiliyorum. Kamptaki odamdan Kahire’ye, Fransa’ya, Londra’ya ve İstanbul’a kadar, kitaplar aracılığıyla seyahat edebiliyorum. İlkokulu bitirme sınavlarında binlerce öğrenci arasında üçüncü oldum ki bu benim için büyük bir başarıydı. Yakında lise bitirme ve üniversite giriş sınavına gireceğim. Sonra umarım üniversiteye adım adım ilerleyeceğim. Bu arada üç dili iyi derecede konuşmayı öğrendim. Arapça, İngilizce ve Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşuyorum ve son zamanlarda Fransızca öğrenmeye başladım. Dil öğrenmek, zihnime meydan okurken kendimi güçlü hissettiriyor. Ayrıca, daha adil bir dünya için diğer insanlarla iletişim kurabileceğimi düşündürtüyor. Bu, hepimizi insan olarak bir araya getirebilecek birçok araçtan biri. İlk okuldaki başarılarımdan dolayı, birkaç yıl önce UNICEF SUDAN bana kendi hakkımda en büyük hayalimi paylaştığım bir makale yazdırdı. ‘Bir gün yurtdışına gitmek ve üniversite okumak’ başlıklı makaleyi yazdıktan sonra UNICEF Sudan’ın gençlik savunucularından biri olarak seçildim. Her fırsatta, her çocuğun kaliteli eğitime erişim hakkı olması gerektiğini anlatıyorum. Kamptaki gençlerin beni örnek almalarını, anne, babamın ve kardeşlerimin benimle gurur duymalarını istiyorum. Ayrıca kamptaki herkesin eğitim için nasıl çabaladığını görmek hoşuma gidiyor. “Hayallerimin peşinden gitmek için en uygun ülke Türkiye.” Türkiye’de okumak istiyorum çünkü okumak ve hayallerimin peşinden gitmek için en uygun ülke olduğunu düşünüyorum. Türkiye güzel bir kültüre ve köklü bir tarihe sahip. Ayrıca tüm dünyadaki öğrenciler için bir çekim merkezi. Türkiye’nin beni daha çok hayran eden yanı ise, kendi üretimine ve bilimsel araştırmalarına güvenen bağımsız bir ülke olması. Türkiye sadece büyüleyici bir ülke değil, aynı zamanda insanları da nazik ve cömert. Zaman zaman Türk dizilerini ve bazı televizyon programlarını izledim, gördüğüm kadarıyla ‘Türkler misafirperverlik ve vatanseverlik giysisi giyiyor’ diyorum. Türkiye’nin en mükemmel eğitimi alabileceğim bir yer olduğuna inanıyorum. Mezuniyetimden sonra özelde çocuk beslenmesi üzerine çalışmak, genel olarak da dünyadaki yetersiz beslenmeyle mücadele etmek istiyorum ki kimse açlıktan ölmesin. Gıda teknolojisi eğitimim; gıda güvenliğini destekleyerek insanlığa hizmet etmemi sağlayacak. Hastalıkların yüzde 99’unun yediğimiz sağlıksız yiyeceklerden kaynaklanması dikkat çekici. Okuduktan sonra da insanları gıda sağlığın önemi konusunda bilinçlendirmek için elimden geleni yapacağım.” ...