Haber Sayfası Banner Görseli

Haberler

  • Şubat 20, 2025 TMV, Belçika'ya Göçün 60. Yılı Geride Kalırken Çok Dillilik ve Kültürel Zenginliğin Önemini Vurguladı

    Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Belçika'ya iş gücü göçüyle gelen ve 60 yıldan fazladır varlık gösteren Türk toplumu içerisinde çok dillilik ve kültürel zenginliğin farklı boyutlarıyla ele alındığı bir sempozyum düzenledi.Brüksel'deki TOBB ofisinde düzenlenen sempozyuma, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Halime Kökce, dil terapistleri İsmigül Assenov ve Melanie Delaunay, Klinik Psikolog Neslihan Akyol, Çok dillilik uzmanı Laura Schenus, Liege Üniversitesi Dil Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Comblain Annick ve Brüksel Çok Dillilik Konseyi Başkanı Prof. Dr. Philippe Van Parijs katıldı.TMV Belçika Temsilcisi Büşra Doğan, açılış konuşmasında, TMV'nin Belçika'da Türk çocuklara hem eğitim aldıkları diller ve okuldaki branş derslerinde hem de ana dillerinin gelişimi konusunda destek sağladığını anlattı.TMV Mütevelli Heyeti Üyesi ve eski Brüksel Büyükelçisi Doç. Dr. Hasan Ulusoy da TMV'nin 55 ülkede faaliyet gösterdiğini anımsatarak, "Avrupa özeline baktığımızda temel belirleyicilerinden biri göçmen topluluklardan olarak Türklerin mevcudiyeti. TMV, Belçika Türk toplumunun gençleri ve ülkenin bir anlamda geleceği olan çocuklarımızın, Türk vatandaşlarımızın ana dil eğitimine katkı sağlamak için çalışmalarda bulunuyor." diye konuştu.Göçmen toplulukların tam olarak entegre olmaları için çok dilliliğin önemli olduğuna dikkati çeken Ulusoy, hem ana dil hem de yaşanılan ülkede konuşulan dillere hakim olunması gerektiğinin altını çizdi.Ulusoy, ana dile hakim olunduğu takdirde başka dillerin öğrenilmesi sürecinin de kolaylaşacağına dikkati çekerek, sempozyumdan çıkacak fikirlerin Belçika'daki uygulamalara yol gösterici nitelikte olmasını umduğunu dile getirdi."Türkler, Belçika toplumunu zenginleştirdi" vurgusuTürkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Uysal da sempozyumda Türk vatandaşlarının Belçika'ya gelişinin "60. yıl dönümünün" çok dillilik odaklı bir yaklaşımla ele alınacağını söyledi.Uysal, iş gücü göçünün yalnızca ekonomik bir hareketlilik değil, aynı zamanda toplumsal dönüşüm sürecinin kendine özgü deviniminin başlangıcı anlamına geldiğini ifade ederek, şu görüşleri paylaştı:"1960'lardan itibaren Türkiye'den Belçika'ya gelen vatandaşlarımız sadece kendi yaşam koşullarını iyileştirmekle kalmamış, Belçika toplumunu sosyal, kültürel ve ekonomik manada zenginleştirmişlerdir. Sanattan siyasete başarılı bireylerin varlığı bunun en güzel kanıtıdır. İki toplumun iç içe geçmesiyle ortaya çıkan çok dillilik ve kültürel çeşitlilik iki ülke için de önemlidir."Uzmanlar, ana dilin önemine işaret ettiPsikolog Akyol ise ana dil temelleri atılmamış bireylerin başka dilleri nasıl öğreneceğine dair bilgiye de sahip olamayacağını vurgularken, Delaunay da Brüksel'de 104 dilin konuşulduğunu, göçmen ailelerin çocuklarında konuşma problemlerinin öğrenilmesi istenen dile yeterince maruz kalmamaktan kaynaklandığı mesajlarını verdi.Assenov ise göçmen ailelerin çocuklarına ana dil yerine toplum dilini öğretmeye çalıştığını ancak bu yaklaşımın doğru olmadığını ifade ederek, ülkede konuşulan dilin zaman içerisinde öğrenileceğinin, ancak çocuğun aileden ana dilinin temelini alması gerektiğinin altını çizdi.Schenus da dil öğreniminde "his filtresi" engeline değinerek, çocuklarda dille ilgili olumlu hisler uyandırılması için çalışmalar yapılması gerektiğine işaret ederken, Prof. Dr. Annick ise bir çocuğun birden fazla dili aynı anda öğrenebileceğini ve dillerin birbirini tamamladığını aktardı.Annick, Belçika'da ana dilin önemine uygun müfredatların uygulanmadığını belirterek, "Dil bilimciler için hiyerarşi yoktur. Tüm diller eşittir." dedi.Prof. Dr. Van Parijs de Belçika'nın kendi içerisinde iki resmi dili olduğunu anımsatarak, bu dillerden birine hakim olanların diğerine yeterince hakim olmaması sorununa değindi.Van Parijs, "çok dillilik haftası" etkinliği önerisinde bulunarak, ana dilin öneminin vurgulanması gerektiğini, ancak çocuklara ana dilini öğretmede ilk sorumluluğun ebeveynlere ait olduğunu kaydetti....

  • Eylül 19, 2017 Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Afrika Ülkelerinin Büyükelçileri ile Bir Araya Geldi

    Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Afrika ülkelerinin büyükelçileri ile kahvaltıda buluştu. Düzenlenen toplantıya Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ve Yönetim Kurulu Üyesi Büyükelçi Dr. Hasan Yavuz katıldı. Bakan Yılmaz, Türkiye'de deşifre olan FETÖ unsurlarının yoğun şekilde Afrika ülkelerine gittiklerini, buradaki sözde masumane yapılanmaları kullandıklarını ve Türkiye'ye yönelik kampanyaya devam ettiklerini belirterek, "Söz konusu örgütün ilişkilerimiz arasında sorun teşkil etmemesi temel arzumuzdur. FETÖ'nün ülkelerimiz arasındaki ilişkiyi zehirlemesine müsaade etmememiz gerekir." dedi. Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasında, Afrika ülkelerinin bağımsız, özgür, barış ve güven içinde yer almalarının öncelikli olduğunu belirtti. Dünyanın yüzölçümü bakımından en büyük ikinci kıtası olan Afrika'nın zengin doğal kaynakları ve insan kapasitesiyle uluslararası arenada daha etkin rol oynayacağına inandığını ifade eden Yılmaz, Afrika ülkelerinin iç barışı ve istikrarının sadece o ülkenin kendisi için değil, aynı zamanda bölgesi için de hayati önemi bulunduğunu yaşanan olayların gösterdiğini vurguladı. Yılmaz, "Bugün Türkiye, her ne kadar Asya ve Avrupa kıtalarında yer alsa da bizim bir parçamızın Afrika olduğunu düşünürüz." değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle son yıllarda gelişen ilişkilerinde bu düşüncenin ne kadar doğru olduğunu gördüklerine işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı Afrika Açılım Politikası sürecinin başarıyla ilerlediğini, ticaret hacminden siyasi diyalog mekanizmalarına, eğitim faaliyetlerinden ekonomik yatırımlara kadar birçok alanda bu politika ile hızlı ilerleme kaydedildiğini bildirdi. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle 2015-2019 döneminde hayata geçireceği projelerin 2014'te yapılan 2. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nde oluşturulduğunu anımsatan Yılmaz, müteakip zirvenin de 2019'da İstanbul'da toplantasının planlandığını belirtti. Bakan Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Afrika ülkelerinin eğitim bakanlarının katılımıyla 19-21 Ekim 2017'de İstanbul'da Afrika Eğitim Bakanları Konferansı'na ev sahipliği yapacağını da hatırlattı. Bu konferansla Afrika ülkeleriyle Türkiye arasında eğitim alanında iş birliğinin geliştirilmesi, eğitim sistemi hakkında bilgi aktarımının sağlanması ve uluslararası bir tehdit olan FETÖ iltisaklı okulların bulunduğu ülkelerdeki olumsuz etkisinin giderilmesine yönelik görüş alışverişinin hedeflendiğini anlatan Yılmaz, bu nedenle konferansa tüm ülkeler nezdinde katılım sağlanmasını hedeflediklerini ifade etti. Türkiye'nin 2004-2014 yıllarında TİKA aracılığıyla Afrika'ya yönelik resmi yardım miktarının 730 milyon dolara ulaştığını bildiren Yılmaz, 2015 öncü rakamlarına göre ise TİKA'nın Afrika'ya 100 milyon doların üzerinde resmi kalkınma yardımı sunduğunu anlattı. Yılmaz, "2016 yılında 6 milyar dolar insani yardım miktarıyla ikinci sırada olan ülkemiz, milli gelire oranla ise birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizce Afrika ülkelerine sağlanan katkılar, önümüzdeki dönemde de artarak devam edecektir." dedi. - "FETÖ/PDY iltisaklı okullar devralınıyor" Bakan Yılmaz, Afrika ile eğitim ilişkilerinin son yıllarda büyük bir hareketlilik gösterdiğine işaret ederek, büyükelçilere, "Kıta ülkelerinin gösterdiği anlayış ve dostane tavır neticesinde Afrika'da bulunan FETÖ/PDY iltisaklı okullar ve eğitim kurumları Türkiye Maarif Vakfınca devralınmaya başlamıştır. Bu hususta desteğinizi önemsiyoruz." diye seslendi. Türkiye'nin Afrika Ortaklık Politikası doğrultusunda Afrika ülkelerinde de eğitim müşavirliği açılarak ihtiyaçların karşılanması ve eğitim iş birliklerinin artırılmasının hedeflendiğine vurgu yapan Yılmaz, öncelikle Tunus'ta bir eğitim müşavirliği açılmasının bakanlığın programına alındığını bildirdi. - "Maarif Vakfı 30 ülkede temsilcilik açtı" Bakan Yılmaz, Türkiye Maarif Vakfı'nın Afrika'daki çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi: "Türkiye Maarif Vakfı, yurt dışında örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek ve geliştirmek amacıyla 30 ülkede temsilcilik açtı. Kuruluşunun daha ilk yılında Somali, Gine, Nijer, Sudan ve Kongo Halk Cumhuriyeti olmak üzere 5 ülkede FETÖ/PDY iltisaklı toplam 32 okulu devralmış, bu ülkelerde Türkiye Maarif Vakfı standartlarında eğitim öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Bunlarla birlikte, Pakistan, Etiyopya, Gambiya, Sierra Leone, Burkina Faso, Burundi, Cibuti, Çad, Gabon, Kamerun, Madagaskar, Mali, Moritanya, Senegal ile Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere toplam 15 ülkede gerek FETÖ/PDY iltisaklı okullarının devir alınması gerekse yeni okulların açılması için protokoller imzalanmış, okulların devir teslim süreçleri devam etmektedir. 2017 Ekim ortasına kadar, Burkina Faso, Çad, Mali, Moritanya ve Senegal olmak üzere 5 ülkede eğitim öğretim faaliyetlerine başlanacaktır. Yürütülen müzakereler sonucunda yaklaşık 100 FETÖ/PDY iltisaklı okulun faaliyeti sınırlandırılmış, kapatılmış ya da yerel yönetimlerin kontrolüne geçmiştir." - "FETÖ diğer ülkeler için de güvenlik riski taşıyor" Bakan Yılmaz, FETÖ'nün Türkiye'nin ulusal güvenliğine, istikrarına, birliğine ve bütünlüğüne yönelik tehdit oluşturduğunu belirterek, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki terör örgütü mensubu darbecilerin yargılandığını, bazı mahkeme süreçlerinin de mahkumiyetle sonuçlandığını aktardı. FETÖ'nün Türkiye için değil, faaliyet gösterdikleri diğer ülkeler açısından da güvenlik riski taşıyan karanlık bir küresel ağın piyonları olduğu konusunda tüm muhatapları uyardıklarını aktaran Yılmaz, şunları söyledi: "Afrika ülkeleri, FETÖ'nün de faaliyet gösterdiği bölgelerden biridir. FETÖ'nün faaliyetleri, eğitim ve ekonomi alanında odaklanmaktadır. Bu terör örgütü, okulların yanı sıra hastaneleri, medya organlarını kamu ve özel kurumları, STK'ları bir maske kullanarak yuvalanmaktadır. Faaliyet gösterdikleri okullar, eğitim kisvesi altında terör örgütü mensuplarını istihdam etmekte ve FETÖ'nün amaçlarını yerine getirmektedir. FETÖ iltisaklı okullar, yalnızca Türkiye'nin güvenliği için değil, faaliyet gösterdikleri ülkelerin güvenliği için de bir tehdit kaynağıdır. Ancak kimisi bugün bunun farkına varır, kimisi de önümüzdeki süreçte bizzat bu söylediğimizin gerçekleşeceğini gördüğünde farkına varır. Bu nedenle dost ülkelerimiz olan siz Afrikalı muhataplarımızdan, anılan okulları FETÖ unsurlarından arındırmanızı istiyoruz. Öte yandan, Türkiye'de deşifre olan FETÖ unsurlarının yoğun şekilde Afrika ülkelerine gittiklerini, buradaki sözde masumane yapılanmaları kullanarak, Türkiye'ye yönelik kampanyaya devam ettiklerini bilmenizi isterim. Söz konusu örgütün ilişkilerimiz arasında sorun teşkil etmemesi temel arzumuzdur. FETÖ'nün ülkelerimiz arasındaki ilişkiyi zehirlemesine müsaade etmememiz gerekir." KAYNAK: AA...

  • Ağustos 22, 2017 Türkiye Maarif Vakfı Heyeti
    SESRIC'i Ziyaret Etti

    Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Mütevelli Heyet Üyeleri Dr. Cahit Bağcı ve Selim Cerrah, İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC)'i ziyaret etti. Ziyaret kapsamında gerçekleştirilen birebir görüşmenin ardından, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, SESRIC çalışanlarına Türkiye Maarif Vakfının çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi, "Gönül coğrafyamız ile ülkemiz arasına dikilen yapay duvarları aştık, aramızdaki buzları erittik." dedi. SESRIC Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya, kurum olarak Türkiye Maarif Vakfı’na eğitim alanında her türlü desteği vereceklerini ifade ederek, Vakıf yönetimine teşekkür etti. Görüşmede ayrıca Türkiye Maarif Vakfı ile SESRIC'in birlikte yürütebilecekleri faaliyetler hakkında iş birliği imkanları değerlendirildi....

  • Ağustos 12, 2017 Mali’deki FETÖ Okulları Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi

    Batı Afrika ülkesi Mali’de FETÖ ile iltisaklı tüm okullar, Mali Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan anlaşma çerçevesinde Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi. Mali’nin başkenti Bamako’da gerçekleşen devir teslim töreninde, Türk ve Malili yetkililer hazır bulundu. Taraflarca hazırlanan protokol metni, Mali Milli Eğitim Bakanı Mohamed Ag Erlaf  ve Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Büyükelçi Dr. Hasan Yavuz tarafından imzalandı. Yapılan protokol çerçevesinde Mali’de bulunan 5 ayrı komplekste yer alan 18 okul Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi. Ekim ayında eğitim öğretime başlayacak olan okullarda hali hazırda 3297 öğrenci öğretim görüyor. Okullarda 373’ü Malili, 33’ü Türk toplam 406 öğretmen görev yapıyordu. Mali’deki FETÖ okullarının Türkiye’ye devir süreci Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın özel mektubunun 4 Ağustos 2017 tarihinde Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’ya iletilmesiyle başladı. Mesajın iletildiği törende konuşan Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar şunları ifade etti: “Türkiye dost ve kardeş bir ülkedir. Cumhurbaşkanınız Sayın Erdoğan ile çok özel bir hukukum vardır. İlişkilerimize zarar verecek hiçbir oluşuma fırsat ve izin vermeyiz. FETÖ’yle ilgili Türkiye ile tamamen mutabıkız ve bu yönde siyasi irademiz mevcuttur. Mali, her türlü terör ve terör odaklarına karşı Türkiye’nin yanındadır. Türkiye’nin de bu konuda Mali’nin yanında olduğunu biliyoruz. Bu hususta ilgili kurumlarımıza talimat vererek ilişkilerimizi daha da ileri götürmek için her türlü destek sağlanacaktır. Ben de kardeşim Erdoğan’a mektubuna cevap olarak bir özel temsilci göndereceğim. Şimdiden hayırlı olsun.” Daha sonra Mali Milli Eğitim Bakanlığının başkanlığında heyetler arasında yapılan görüşmelerde, her bir madde müzakere edildi. Mutabık kalınan protokol metni üzerinde her iki taraf da son değerlendirmelerini ve görüşlerini belirttikten sonra Mali’deki tüm FETÖ okullarını Türkiye Maarif Vakfı’na devreden nihai protokol 12 Ağustos’da Mali’nin başkenti Bamako’da imzalandı. Törende Mali Ankara Büyükelçisi Birahima Soumare, Mali Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Karisson Coulibaly ile Milli Eğitim Bakanı Danışmanı İssaka Niambele ile T.C. Bamako Büyükelçisi Renan Şekeroğlu ve T.C. Bamako Büyükelçiliği Üçüncü Katibi Aslı İnön de hazır bulundu.  ...

  • Ağustos 02, 2017 Kamerun Dışişleri Bakan Yardımcısı Türkiye Maarif Vakfını Ziyaret Etti

    Kamerun uluslararası örgütlerden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Adoum Gargoum, Türkiye Maarif Vakfını ziyaret etti. Konuk Bakan Yardımcısı, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Yönetim Kurulu Üyeleri Büyükelçi Dr. Hasan Yavuz ve Mahmut Mustafa Özdil ile görüş alışverişinde bulundu. Türkiye Maarif Vakfının faaliyetleri hakkında bilgi verilen görüşmede, kendisi ile paylaşılan bilgileri dikkatle değerlendireceklerini belirten Dışişleri Bakan Yardımcısı Adoum Gargoum, Türkiye'nin yanında olduklarının altını çizdi.  ...

  • Temmuz 27, 2017 Maarif Akademi Öğretmen ve Yönetici Eğitimi Sertifika Programları Sona Erdi

    Türkiye Maarif Vakfı Eğitim Politikaları ve Öğretim Programları Biriminin düzenlediği Maarif Akademi Yönetici ve Öğretmen Eğitimleri Sertifika Programları 03-14 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Programa yurt dışında halen görev yapan Türkiye Maarif Vakfı personeli ile öğretmen ve yönetici olarak görev almaya hazırlanan adaylar katılmıştır. Eğitimlerde vakfımızın vizyon, misyon ve temel ilkelerinin kavratılması, katılımcıların mesleki donanım ve farkındalıklarının arttırılmasının yanı sıra ülkelerdeki çalışma koşullarına uyum sağlamaları amaçlanmıştır. Maarif Akademi eğitim programımız Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Ahmet Türkben’in genel bilgilendirme konuşmalarıyla başladı. Sonrasında Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün “Maarif Mefkuresi” konulu açılış dersini yaptı. Türkiye Maarif Vakfının amacının "güzel insanlar yetiştirmek" olduğunu söyleyen Sayın Akgün: "yolumuz Ahmet Yesevilerin, Mevlanaların, Sarı Saltukların yoludur, Batı Medeniyeti artık dünya üzerindeki tekelini yitirmiş durumdadır. Farklı medeniyetler kendi kültür ve değerleriyle dünya sistemine çıkmaya hazırlanıyor.” diye konuştu. Maarif Akademide ikinci derste Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Sayın Osman Nuri Kabaktepe, Türkiye Maarif Vakfının Misyon, Vizyon ve İlkelerine vurgu yaptı. Maarif’in çalışma yapacağı ülkelerde yeni nesillerin fıtratlarına dokunmayacaklarını ifade ettikten sonra; “Maarif’in çağrısına sadece iş olarak değil bir sevda ve bir aşk olarak bakanlarla aynı yolu yürüyoruz. Öğrencilerin kimliklerini bozmayacağız, kendileri gibi olacaklar, bize benzemeleri için gizli ajandalarımız olmayacak. Nijeryalı çocuk Nijeryalı kalacak, dili, dini, mezhebi, kişiliği, kimliği kendine ait olacak. Ehlileştirmeyeceğiz, evcilleştirmeyeceğiz, fıtratlarını bozmayacağız, en başta kendi toplumlarına hizmet edecek kişilikler yetiştireceğiz.” şeklinde konuşmasını tamamladı. Hafta içi her gün sabah 09.30’da başlayan sertifika programı, öğretmen ve yönetici ihtisas derslerinin yanı sıra ortak temel derslerin yer aldığı çeşitli müzakere konularıyla ve interaktif ortamda uygulamalı dersler ile saat 19.00’a kadar devam etti. Alanında uzman çok sayıda akademisyen ve eğitimcinin ders verdiği akademi programı başarılı bir şekilde tamamlandı. Ders veren Akademisyen ve Eğitimciler: Prof. Dr. Aytaç Açıkalın, Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Prof. Dr. Aşkın Asan, Prof. Dr. Hasan Basri Gündüz, Prof. Dr. Aydın Topaloğlu,  Hüseyin Akar, Yrd. Doç. Dr. Yusuf Alpaydın, M. Cüneyt Ancın, Doç. Dr. M. Lütfi Arslan, Yrd. Doç. Dr. Şaban Berk, Erdem Çakı, İlhan Çoban, Dr. Şaban Çobanoğlu, Gökhan Erenoğlu, Dr. Yunus Emre Gedikli, İbrahim Zeyd Gerçik, Yrd. Doç. Dr. Şevki Işıklı, Ersin İşçioğlu, Dr. Faruk Kanger, Yunus Emre Karahan, Prof. Dr. İbrahim Kocabaş, Agah Bilal Köroğlu, Yrd. Doç. Dr. Muhammet Öztabak, Sıtkı Serdar, Mehmet Teber, Op. Dr. Kemal Tekden, Cevdet Tellioğlu, Dr. İsmail Tonbuloğlu, Muhammet Yılmaz, Mustafa Yılmaz ...

  • Temmuz 21, 2017 12-15 Temmuz 2017 Türkiye Maarif Vakfı Yıllık İstişare Toplantısı/ Abant

    Türkiye Maarif Vakfı, Yıllık İstişare Toplantısını 12-15 Temmuz 2017 tarihleri arasında Bolu Büyük Abant Otel’de gerçekleştirdi. Açılışını Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yaptığı toplantıya, Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimoğlu, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu, bölge koordinatörleri, ülke direktörleri, daire başkanları ve ilgili uzman personelin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü ve Diyanet Vakfı temsilcileri katıldı. Toplantı katılımcıları 12 Temmuz Çarşamba günü saat 17.00’ den itibaren otele giriş yaptılar. Aynı gün otel lobisinde salon girişlerinde Türkiye Maarif Vakfı Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı’nca hazırlanan “Kadim Bir Milletin Yeni Destanı: 15 Temmuz” adıyla bir fotoğraf sergisi açıldı. Bu sergide 15 Temmuz gecesine ait fotoğrafların yanısıra Maarif Okullarının ilk mezuniyetlerinin fotoğrafları da yer aldı. 13 Temmuz Perşembe günü saat 10.00’da Sayın Bakanın salona teşrifiyle program başladı, Kur’an tilaveti ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Bolu Valisi Aydın Baruş selamlama, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz toplantı açılış konuşmasını yaptı. Bakan İsmet Yılmaz konuşmasında; bu toplantının daha iyiyi bulmak için yapıldığını, Türkiye Maarif Vakfının kısa sürede marka olacağını, bunun da bu tür istişare toplantıları ile başarılacağını, kadim kültürümüzün bize bıraktığı en önemli mirasın insan yetiştirmek olduğunu söyledi. Bakanlığın yurt dışı eğitim tecrübesine de değinen Bakan Yılmaz, yurt dışında Bakanlık tarafından açılan okullara insanların mesafeli yaklaştığını, bu durumun kendilerini Türkiye Maarif Vakfını kurmaya yönelttiğini söyledi. Vakfı daha esnek ve rekabetçi olması için kurduklarını söyleyen Yılmaz, zaman içinde Vakfın kendi yapısını güçlendireceğini, dilimizi, kültürümüzü ve kadim değerlerimizi dünyaya taşıyacağını ifade etti. Vakfın faaliyetlerinden Dışişleri Bakanlığının mutlaka haberdar edilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yılmaz, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Türk Toplulukları ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlarla işbirliği yapılması gerektiğini belirtti. Bakan Yılmaz, 15 Temmuz’un eğitimin önemini net bir şekilde gözler önüne serdiğini, Vakfın başarılı olmak zorunda olduğunu, bunun 15 Temmuz şehitlerine karşı bir borcumuz olduğunu ve Türkiye Maarif Vakfının ülkemizin yüz akı olacağını ifade etti. Bakan Yılmaz, başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı olmak üzere Vakfın kurulmasına öncülük edenlere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Açılış ve protokol konuşmalarının ardından Türkiye Maarif Vakfı Yıllık İstişare Toplantısı başladı. İlk olarak Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün tarafından “Maarif Mefkuremiz” konulu bir sunum yapıldı. Başkan Akgün sunumunda, Vakfın tek amacının FETÖ ile mücadele etmek olmadığını, bu mücadele yanında asli amacın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, gönüldaşlarımızın, ilgili ülke vatandaşlarının kimlik aidiyetlerini korumak ve onlara uluslararası kalitede eğitim vermek olduğunu ifade etti. Kamu kaynağı kullanıldığından dolayı kamu sorumluluğuyla hareket etmek zorunda olduklarını söyleyen Akgün, devlet bürokrasisiyle ilişkilerde mütevazı olunması gerektiğinin altını çizdi. İşlerin öncelikle Allah rızası için yapıldığını vurgulayan Prof. Akgün, temel çıktının insan olduğunu, bu nedenle bu kutsal vazifenin amacının erdemli bireyler yetiştiren bir marka olmak, iyi ve güzel insanlar yetiştirmek olduğunu söyledi. Güzel insanın, insani ve İslamî anlamda olgunluk demek olduğuna, eğitimin de insanı olgunlaştırma aracı olduğuna dikkat çeken Başkan Akgün dünyaya sunacak bir fikirlerinin ve uluslararası eğitim veren diğer kuruluşlardan bir farklarının olması gerektiğini, bunun için ilk yapılması gereken şeyin eğitim felsefesini ve eğitim tasavvurunu belirlemek olduğunu söyledi. Programın bir sonraki konuşmacısı, Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Osman Nuri Kabaktepe’ydi, Kabaktepe “Değerlerimiz ve Vakıf Kültürü” isimli bir sunum yaptı. Maarif kelimesinin anlamı üzerinde duran Başkan Vekili Kabaktepe, maarif deyince ilmin ve bilginin öğretilmesi sürecinin anlaşılacağını, bunun maarif olabilmesi için insanın yararına kullanılan bir hünere dönüşmesi gerektiğini, maarifin eğitim öğretim sistemine işaret ettiğini söyledi. Maarifin kalp ile aklı uyumlaştıran bir süreç olduğunu söyleyen Başkan Vekili Kabaktepe, bu kurumun adının Maarif olmasının bir anlamı olduğunu, bunun ilk adımının da kendinizde olanı karşılıksız paylaşmak olduğunu, bu nedenle maarifin erenlerinin karşılıksız vermeyi ilke edinmesi gerektiğini ifade etti. Bu konuşmanın ardından Yönetim Kurulu üyeleri sorumlu oldukları birimlerin faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulundular.  İlk sunumu Stratejik Planlama ve Yatırım Birimi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Kaya yaptı. Birim olarak yaptıkları en önemli işlerden birinin Vakfın Stratejik Planı’nın hazırlanması olduğunu söyleyen Kaya, Plan hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Kaya, Stratejik Plan’ın Türkiye Maarif Vakfı’ndaki her çalışanı bağladığını, artık çalışmaların bu Plana göre yapılması gerektiğini ifade etti. İkinci sunumu Müesseseler ve İktisadi İşletmeler Birimi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çaltılı yaptı. Çaltılı’nın açıklamalarında bütçe ve harcamalar konusu ön plana çıktı. Harcama ve satın alma yönetmeliklerinin hazırlandığını vurgulayan Çaltılı, okulların kendi gelirleriyle giderlerini karşılamalarının amaçlandığını ifade etti. Üçüncü sunumu Eğitim Politikaları ve Öğretim Programları Birimi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Türkben yaptı. Türkben, birimin yaptığı çalışmaları anlattı. Özellikle Maarif Okulları’nda yapılacak eğitimin felsefesine ve müfredatına dair kapsamlı açıklamaların yanında, Maarif Akademisi faaliyetlerini de anlattı. Dördüncü sunumu Mevzuat Hizmetleri ve Denetim Birimi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Mustafa Özdil yaptı. Özdil biriminin hazırladığı mevzuat çalışmalarını anlattı. Özdil, ayrıca ‘Adım Adım Yurt Dışı Faaliyetleri’ başlığı ile açıklamalarda bulundu.  Beşinci sunumu Öğrenci ve Mezun Takip İşleri Birimi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Torpil yaptı. Torpil, kısa bir girişten sonra çalışmalarını anlatmak üzere sözü ilgili daire başkanlarına bıraktı. Sonrasında soru ve cevap oturumuna geçildi. Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’ün yönetiminde bütün yönetim kurulu üyeleri sahnedeki platformda yer alarak, sorulan soruları cevaplandırdılar. 14 Temmuz Cuma günü bölge sorumluları ve koordinatörleri tarafından bölgedeki faaliyetler ile ilgili bilgilerin verildiği, değerlendirmelerin yapıldığı toplantılar gerçekleştirildi. İlk sunum Afrika Bölgesi Sorumluları tarafından yapıldı. Bölgeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Büyükelçi Dr. Hasan Yavuz bölge çalışmalarıyla ilgili kapsamlı bir sunum yaparak, bölgede faaliyet yürütmenin zorluklarına değindi. Devamında, ülke direktörleri söz alarak, ülkelerinde yapılan çalışmaları anlattılar. İkinci sunumu Balkanlar Bölgesi Sorumluları tarafından yapıldı. Bölgeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Torpil, genel hatlarıyla bölgedeki çalışmaları aktardıktan sonra, sözü Bölge Koordinatörü Salih Sağır’a bıraktı. Sağır, bölgedeki çalışmalarını aktardı. Sonrasında sözü ülke direktörleri alarak ülke özelinde yaptıkları çalışmaları anlattılar. Üçüncü sunum Asya-Pasifik Bölgesi Sorumluları tarafından yapıldı. Bölgeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Kaya, ekibini kısaca tanıttıktan sonra sözü Bölge Koordinatörü Harun Küçükaladağlı’ya devretti. Küçükaladağlı, bölgede yaptıkları çalışmaların genel çerçevesini çizdikten sonra, sırayla ülke direktörleri söz aldı. Bu oturumda Afganistan ve Pakistan’daki faaliyetlerde yaşanan zorluklar öne çıktı. Dördüncü sunum Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Sorumluları tarafından yapıldı. Bölgeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Türkben kısa bir değerlendirmeden sonra sözü Bölge Koordinatör Vekili Celalettin Duran’a devretti. Duran, çalışmaları genel hatlarıyla anlattıktan sonra ülke direktörleri söz aldı. Direktörler ülke çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi. Bu bölümde ayrıca Suriye Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde Vakıf adına çalışmalar yürüten Mehmet Yaşar Soyalan da, bölgede Vakfın yaptığı faaliyetler hakkında bilgi verdi.  Beşinci sunum Avrupa Bölgesi Sorumluları tarafından yapıldı. Bölgeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Mustafa Özdil, kısa bir girişten sonra sözü Bölge Koordinatörü Kemal Bulut’a devretti. Bulut, bölgeye yönelik siyasi ve ekonomik analizler içeren bir sunum yaptı.  Son sunum Amerika Bölgesi sorumluları tarafından yapıldı. Bölgeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çaltılı, bölgeyle ilgili çalışmalarını aktardı. Öncelikle New York’ta, sonrasında ise Ottawa ve Toronto’da okul açma imkanları üzerine çalışmalar yapıldığını ifade etti. Bu sunumlar sonrasında “Mali ve Resmi Süreçlere İlişkin Sorunlar ve Öneriler”, “Nitelikli Eğitim-Öğretim ve İnsan Kaynağı”, “Kurum İçi İletişim ve Karar Alma” başlıklarının tartışıldığı tematik toplantıya geçildi. Tüm katılımcılar 8 ayrı masada bu konuları tartışıp önerilerini bir metin olarak toplantı sekreteryasına sundular. 15 Temmuz Cumartesi günü, MEB, Dışişleri Bakanlığı, YTB, TİKA, YEE, Diyanet Vakfı temsilcileri kendi kurumlarının yurt dışı faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulundular. Toplantı, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin’in kapanış konuşmaları ile tamamlandı. MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin konuşmasına Vakfın kurulma fikrinin ortaya çıkışını anlatarak başladı. Vakfın kuruluş fikrinin 2013 yılında dershanelerin kapatılması sürecinde ortaya çıktığını söyleyen Tekin, o zamanlar kamuoyunda FETÖ okullarının ülkemizi temsil ettiğine yönelik bir kabul olduğunu, Bakanlığa bağlı yurt dışındaki okulların ise fiziken iyi durumda olmadığı için FETÖ okullarıyla rekabet gücünden yoksun olduklarını, nasıl rekabet edilebileceğine dair çalışmalar yaptıklarını, durumu Cumhurbaşkanı’na aktardıklarında, yurt dışında eğitim faaliyetleri yürütmek üzere bir ajans kurulması fikrinin doğduğunu, nihayet bunun vakıf olarak kurulmasına karar verildiğini sözlerine ekledi. Müsteşar Tekin, “Türkiye Maarif Vakfı sıradan bir vakıf değildir, bir kamu vakfıdır. Hareket serbestisi olsun diye vakıf olarak kurulmuştur. Siz Vakıf çalışanları Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmektesiniz. Siz yeter ki hizmet üretin, biz kaynak sağlamaya devam edeceğiz. Gittiğiniz ülkelerde, ülkemizin şanına yaraşır güzel okul binaları olmalı. Ayrıca o ülkede rekabet edecek müfredatı ve her ülkenin öznel koşullarına dair bilgi havuzu oluşturmalısınız. Şimdilerde Bakanlıktan istenen öğretmeni hemen görevlendiriyoruz, ancak mutlaka kendi öğretmen kaynağınızı oluşturmalısınız. Vakfın öncelikli amacı FETÖ okullarını almak değildir, bundan öte onlardan daha kaliteli eğitim vermektir.  Kamuoyunda oluşan beklentinin aksine temel amaç daha iyi eğitim düzeni kurmaktır.” dedi. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, yaptığı kapanış konuşmasında programda emeği geçen herkese, başta Millî Eğitim Bakanı olmak üzere toplantıya katılan diğer kurum temsilcilerine de ayrı ayrı teşekkür etti ve son derece verimli bir istişare toplantısı gerçekleştirdiklerini söyledi. Direktörlerin personel ile birlikte bir aile ortamı oluşturmaları gerektiğini ifade eden Başkan Akgün konuşmasını, kurumsal kimliği korumanın önemine vurgu yaparak, direktörlerin ülkemizi temsil ettikleri bilinciyle hareket etmeleri, yerel makamlarla ve paydaş diğer kurumlarla iyi ilişkiler kurmaları gerektiğini söyleyerek tamamladı....