Ülkemizin yurt dışına açılan penceresi Türkiye Maarif Vakfı, uluslararası alanda gerçekleştirdiği faaliyetler ve elde ettiği başarılarla adından söz ettiriyor. Bugüne kadar 51 ülkedeki 447 eğitim kurumunda iyi insan yetiştirme gayesiyle çalışmalarını sürdüren Vakıf, gelen talepler ve hazırlanan stratejik planlar çerçevesinde mesleki ve teknik eğitim liselerine dair hedeflerini de belirledi.Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, özellikle Afrika ülkelerinden meslek lisesi eğitimi noktasında çok büyük bir talebin olduğunu belirtti. “Yeni hedefimiz veya açılımımız olarak şunu söyleyebilirim, özellikle Afrika’daki ülkelerde çok talep edilen şey meslek lisesi eğitimi. Türkiye Maarif Vakfı olarak, müktesebatımız, birikimimiz şimdiye kadarki tecrübemiz büyük ölçüde genel akademik eğitim veren liseler açmak. Bu konuda da gerçekten uluslararası alanda kendimizi rekabete açacak düzeye geldik. Bu önemli bir başarı.” diyen Akgün, Afrika toplumunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere ve Türkiye'ye olan çok yönlü ekonomik, askeri, siyasi ilişkilere de destek olmak amacıyla bölge halkının taleplerini de yerine getirmek istediklerini vurgulayarak “Bu çerçevede örneğin Nijer'de ilk defa bir mesleki ve teknik eğitim lisesi açıyoruz. Türkiye'deki TUSAŞ’la iş birliği halinde bu sene orada bir mesleki ve teknik eğitim lisesi açacağız.” diye konuştu. Akgün, Maarif Vakfı olarak Nijer'deki öğrencilerin ülke ihtiyaçları çerçevesinde yetiştirilmeleri amacıyla 2023-2024 eğitim öğretim döneminde "Maarif Çok Programlı Mesleki ve Teknik Lise" açılması süreçlerinin büyük ölçüde tamamlandığını ifade etti. Kurulması planlanan meslek lisesinin ihtiyaçlar çerçevesinde her yıl yeni bölüm ve programlar ekleyerek zenginleştirileceğini vurgulayan Akgün, bu kapsamda açılacak ilk bölümün, “Elektro Mekanik” olacağı bilgisini verdi. Bu bölümün Türkiye’nin mesleki eğitim alanındaki tecrübe ve birikimleri ile TUSAŞ’ın operasyonel ve sektörel tecrübesinin birleşmesiyle oluşturulduğunu kaydeden Akgün, şunları söyledi: “Elektro Mekanik bölümü altında, Makine Teknolojisi, Elektrik Teknolojisi ve Bilişim Teknolojileri programlarına öğrenci kabul edilecek olup belirlenmiş dersler, atölyeler, proje ve staj programları ile eylülde eğitim öğretime başlanacak.” Togo’da Spor Meslek Lisesi Açılacak Prof. Dr. Akgün, ayrıca Togo hükümetinin talebi üzerine ise bu ülkede bir spor meslek lisesi açacaklarını aktardı. Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında sanayileşme, teknoloji ve güçlü ekonominin yanında sporun da son derece önemli hale geldiğini ve Afrika’dan bu alanda talepler olduğunu ifade eden Akgün, Togo’da 2023-2024 eğitim öğretim döneminde Maarif Spor Merkezi açacaklarını, bu merkezde ortaokul ve lise kademelerine hitap edecek takım ve bireysel sporlarda toplam 6 branşta eğitim verileceğini söyledi. Akgün, Togo'da kurulacak Maarif Spor Merkezi’nde daha nitelikli eğitim vermek üzere Türkiye Süper Ligi'nden spor kulüpleri, spor akademileri ve spor bilimleri fakültesi bulunan üniversitelerle iş birliği, tecrübe paylaşımı, teknik destek, farklı spor aktivitelerinin düzenlenmesi gibi ortak faaliyetleri kapsayan protokoller yapılmasının planlandığını ifade etti. Mali’de Turizm ve Otelcilik Lisesi Açılıyor Batı Afrika’da yer alan Mali’den de turizm ve otelcilik alanında özellikle hizmet sektörüne yönelik nitelikli insan gücü oluşturmak için bir meslek lisesi talebi geldiğini belirten Akgün, şöyle devam etti: “Mali’de hizmet sektöründe özellikle turizm ve otelcilik alanında ihtiyaç vardı. Bize bu konuda talep geldi. Biz de bir turizm ve otelcilik meslek lisesi açılması için program hazırladık, bu sene orada açıyoruz. Bazı yerlerde özellikle Türk hastanelerinin, sağlık sektörünün güçlü olduğu yerler bulunuyor. Örneğin Arnavutluk gibi ya da Afrika’da başka ülkeler de bizden sağlık meslek lisesi açmamızı istiyorlar. Onunla ilgili de ciddi hazırlıklarımız var.” Akgün, sağlık meslek liselerinin açılması konusunda talep gelen Arnavutluk, Nijer ve Çad’da da bu kapsamda meslek liseleri açılması için adımlar atılacağı bilgisini verdi. Bazı ülkelerden de tarım alanına ilişkin meslek liseleri açılmasının talep edildiğini ifade eden Akgün, şunları kaydetti: “Biz hepsini karşılayamıyoruz ama bu konuda çalışma yapan STK’lar da dahil, iş birliği yaparak o ülkelerdeki mesleki eğitimde de var olmak istiyoruz. Bu konuda tabii en büyük destekçimiz Milli Eğitim Bakanlığı. Çünkü Türkiye’nin mesleki eğitim alanında çok ciddi bir birikimi oluştu. Altyapısı ve insan gücü var. Bu, o ülkelerdeki Afrika’da ve benzer ülkelerde yatırımcı iş adamları bulunuyor. Onların ihtiyacı olan nitelikli mesleki eğitim almış, teknik donanım sahibi gençlere ihtiyaç var. Buralarda da biz çok yönlü eğitim iş birliğine girmeye çalışıyoruz.” Suriye’nin Kuzeyindeki Azez ve Çobanbey’de Meslek Liseleri Açıldı Akgün, Suriye’de de ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünü yetiştirmek için adımlar attıklarını belirterek, Suriye’nin kuzeyindeki Azez ve Çobanbey’de meslek liseleri açtıklarını söyledi. “Suriye'nin kuzeyindeki, ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücü yetiştirmek üzere Azez ve Çobanbey’de başta oradaki Türkmenlere hitap etmek üzere fen ve teknoloji liseleri açtık. Bunlar yatılı okullarımız, bu sene üçüncü yılına giriyorlar. Ama çok başarılı, gayet güzel gidiyor. Bir sene hazırlık programı var. Hem kendi ana dillerinde yani Arapça, İngilizce ve Türkçe bir hazırlık arkasından fen ve teknoloji alanında lise eğitimi alıyorlar.” diyen Akgün, bölgede meslek lisesi açılmasına dair projenin önemine vurgu yaparak, bölge insanının yetiştirilmesi ve geleceğe yatırım anlamında flaş bir proje olduğunu ifade etti. ...
Uluslararası alanda gerçekleştirdiği faaliyetlerle dünyanın en büyük 5. eğitim kurumu haline gelen Türkiye Maarif Vakfı, Katar Üniversitesi ile imzaladığı iş birliği protokolüyle öğrencilere Katar’da eğitim alma sağlıyor. İmzalanan protokol kapsamında, 30 öğrenciye Katar Üniversitesi tarafından lisans eğitimi için tam burs verilecek. 2021-2022 eğitim öğretim yılında başlayan burs programı, 2023-2024 eğitim öğretim yılında da devam edecek. Programa başvuracak öğrencilerin lise diploma notunun 100 üzerinden en az 85 olması, B1 düzeyinde Arapça bilmeleri, üniversitelerin burs vereceği bölümler için belirlediği kriterleri sağlamış olmaları, 22 yaşından gün almamış olmaları, sabıka kaydının bulunmaması ve burs sözleşmesini imzalayarak eğitime kesintisiz bir şekilde devam etme taahhüdünde bulunmaları gerekiyor. Öğrencilerin burs programına kabul edildikleri takdirde; tam zamanlı ve kesintisiz bir şekilde akademik başarı kriterini sağlayarak okulu belirtilen sürede bitirmeleri, Katar Üniversitesi bünyesinde öğrenci istihdamı dışında bir yerden burs almamaları veya ücretli bir işte çalışmamaları, Katar Üniversitesince belirlenen kurallara uymaları, yasalara saygı göstermeleri, ülkedeki kurallara ve kültüre uygun olarak profesyonel davranışlar sergilemeleri, herhangi bir kronik sağlık sorunlarının bulunmaması ve tercih ettikleri bölümler için Katar Üniversitesinin belirlediği koşulları sağlamaları gibi yükümlülükleri bulunuyor. Burs kapsamında öğrencilere; üniversite eğitimleri için tam burs, üniversite yurdunda ücretsiz konaklama, aylık 500 Katar riyali, sağlık sigortası ve yılda bir kez ekonomi sınıfında gidiş-dönüş uçak bileti tahsis edilecek. Öğrenciler Fen-Edebiyat Fakültesinden Arap Dili, Siyaset ve Planlama Geliştirme, Tarih, Uluslararası İlişkiler, Medya, Psikoloji, Sosyal Hizmetler ve Sosyoloji; İslami İlimler Fakültesinden İslami Araştırmalar, Akaid ve Davet Çalışmaları, Fıkıh ve Ulusal Fıkıh, Kuran ve Sünnet; İktisadi Bilimler Fakültesinden Muhasebe, İktisat, İşletme ve Pazarlama; Eğitim Fakültesinden Özel Eğitim, Beden Eğitimi ve Bilimsel eğitim bölümleriyle Hukuk Fakültesine başvuru yapabilecekler. Başvuru için tıklayın....
Türkiye Maarif Vakfı tarafından Vakıf merkezi ve yurt dışı istihdam planlaması kapsamında Mali İşler ve Muhasebe Sorumlusu Uyum ve Geliştirme Programı düzenlenecektir. Program Bilgileri Türkiye Maarif Vakfı, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki Muhasebe Personeli ihtiyacını karşılamak üzere istihdama yönelik olarak “Mali İşler ve Muhasebe Sorumlusu Uyum ve Geliştirme Programı” düzenleyecektir. Gerçekleştirilecek eğitim ve istihdam programı kapsamında; Kurumsal Oryantasyon, Mali İşler ve Muhasebe Alan Uzmanlığı, İletişim, Yönetişim, Planlama, Mevzuat (ulusal ve uluslararası) konu gruplarının da yer aldığı ve adayların gelişimlerine katkı sağlayacak modüler eğitimler uygulanacaktır. Mali İşler ve Muhasebe Sorumlusu Uyum ve Geliştirme Programı hafta içi her gün ve tam gün (6 ders saati) olarak toplamda 2 hafta sürecektir. Katılımcılar eğitim sürecinde ve bitiminde ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Devamlılık şartını sağlayan ve programa dair yükümlülükleri yerine getiren katılımcılara “Başarı Belgesi” verilecektir. Fırsatlar Türkiye Maarif Vakfı, 51 ülkede 446 eğitim kurumuyla uluslararası eğitim alanında Türkiye’nin dünyaya açılan kapısıdır. Başarı Belgesi almaya hak kazanmış katılımcılar, Türkiye Maarif Vakfı bünyesinde istihdam aday havuzuna alınacak ve ihtiyaçlar bağlamında başarı sırasına göre istihdam edilebileceklerdir. Bu kapsamda muhtemel bir görevlendirme aşamasında pozisyonun ve görevlendirildiği ülkenin şartları doğrultusunda belirli yetkinlikler ve belgeler istenebilir. Başvuru Şartları • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya Mavi Kart sahibi olmak,• Kamu haklarından mahrum bulunmamak,• Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. • Üniversitelerin İktisat, Siyasal Bilgiler ve benzeri Fakültelerinde 4 (dört) yıllık lisans eğitimi veren bölümlerinden yahut 2 (iki) yıllık Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, İşletme Yönetimi, Dış Ticaret ön lisans bölümlerinden mezun olmak, • En az 2 (iki) yarıyıl Muhasebe dersi almış olmak yahut belgelendirmek koşuluyla en az 2 (iki) yıl Muhasebe alanında tecrübe sahibi olmak, • Tercihen Muhasebe Programlarından en az birini kullanabiliyor olmak. Başvuru İşlemleri Başvurular 22/06/2023 – 23/07/2023 tarihleri arasında alınacaktır. Adayların; 1. Adımda: kariyer.turkiyemaarif.org web sitesi üzerinden ‘Kullanıcı Kaydı’ butonu üzerinden sisteme üye olmaları ve burada kullanıcı kaydı oluşturduktan sonra sisteme giriş yapmaları, 2. Adımda: Sisteme giriş yaptıktan sonra ‘Yeni’ ikonundan tüm alanları eksiksiz bir şekilde doldurarak özgeçmişlerini oluşturmaları ve ilanda belirtilen belgeleri ‘Ekli Dosyalar’ kısmına her bir adımda farklı dokümanı ‘Dosya Tipi’ ile uyumlu bir şekilde ekleyerek, ‘Kaydet’ butonu ile özgeçmişlerini kaydetmeleri, 3. Adımda: ‘Yayındaki İş İlanları’ modülünden ilgili ilana başvurmaları ve ‘Başvurumu Tamamla’ ikonunu işaretlemeleri, gerekmektedir. • Başvurular yukarıdaki şekilde sistem üzerinden yapılacak, şahsen veya posta yoluyla yapılacak müracaatlar kabul edilmeyecektir. • Kariyer Portalında kayıtlı özgeçmişi bulunan adaylar, mevcut özgeçmişlerini ilanda belirtilen şartlar göz önünde bulundurarak güncellemeli ve başvurularını bu şekilde gerçekleştirmelidirler. • Eksik belge, bilgi ile veya koşulları uymadığı halde yapılan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. İstenen Belgeler: Adayların, 1. Diploma aslı ya da noter onaylı örneği ile E-Devlet üzerinden alınan Mezun Belgesini (Lisans, yüksek lisans ve doktora mezunları için her üç belge), 2. Lisans Transkriptini, 3. SGK Hizmet Döküm Belgesini (E-Devlet kaydı), 4. Adli Sicil Belgesini (E-Devlet kaydı), 5. Özgeçmişini (sistemden bağımsız kendi oluşturduğu), Pdf halinde, sisteme yüklemeleri gerekmektedir. Sınav Sınav; Mesleki Bilgi ve Yabancı Dil (İspanyolca, İngilizce, Fransızca ve Arapça) olmak üzere iki bölümden oluşacaktır. Sınav Puanı; Mesleki Bilgi p, Yabancı Dil 0 etkili olacak şekilde hesaplanacaktır. Sınav tarihi ve yeri, başvuru şartlarını taşıyan ve sınava katılmaya hak kazanan adaylara e-posta yoluyla iletilecektir. Mülakat Sınav puanı 70 ve üzerinde olan adaylardan, programa dahil edilecek kişi sayısının 4 (dört) katı kadar aday, mülakata davet edilecektir. Sınav neticesinde mülakata çağırılması uygun görülen adaylara mülakat tarihleri ve saati, başvuru aşamasında adaylar tarafından sisteme girilen kişisel e-posta adreslerine gönderilecektir. Diğer Hususlar • Programın başlama tarihi ve detayları daha sonra programa kabul alan katılımcılara iletilecektir. • Değerlendirme sonuçları kişisel e-posta adreslerine gönderilecektir. • Değerlendirme sonuçlarında adaya verilen haklar münhasıran bu program için geçerli olup daha sonraki programlar için bir hak teşkil etmemektedir. • Programa katılabilmek için adayların programla ilgili Türkiye Maarif Vakfı tarafından hazırlanan taahhütnameyi kabul etmesi ve imzalaması gerekmektedir. • Programı başarıyla bitirmek Türkiye Maarif Vakfı bünyesinde istihdam garantisi sağlamamaktadır. Program Katılım Bursu • Programa kabul alan her bir katılımcıya program süresince iaşe ve ibatelerini karşılamaya yönelik burs verilecektir. ...
Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin ve beraberindeki heyet, Türkiye Maarif Vakfını ziyaret etti. Vakfın faaliyetleri hakkında yapılan fikir alışverişinin sonrasında Bakan Tekin; Mütevelli Heyeti, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Vakıf çalışanlarıyla bir araya geldiProgramda Prof. Dr. Yusuf Tekin’den önce söz alan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, bugünün özel bir gün olduğunu dile getirerek, “Vakfımızın kuruluş aşamasında Sayın Bakanımızın büyük emekleri var. Türkiye’nin Maarif davasına hem içeride hem dışarıda neden ihtiyaç duyulduğunu en iyi Sayın Bakanımız biliyor. Atanmasından çok kısa bir süre sonra zaman ayırıp ilk önce Maarif Vakfımızı ziyaret etmesinden dolayı kendisine hassaten teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Akgün, Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’e Türkiye Maarif Vakfına verdiği desteklerden ötürü teşekkürlerini iletti. Prof. Dr. Birol Akgün’ün ardından Vakıf çalışanlarına hitap eden Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, “Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığının yurt dışındaki yüzü olmak üzere tasarlanmıştır. Bakanlıkla Vakıf arasındaki koordinasyon hiçbir kesintiye uğramadan devam etmelidir.” diye konuştu. Türkiye Maarif Vakfının kuruluş fikrinin ve oluşumunun kendileri tarafından başlatıldığına dikkat çeken Bakan Tekin, “İl ziyaretleri ve okul ziyaretlerimiz devam ediyor. Bununla birlikte, Bakan olarak paydaş anlamda ilk resmi kurum ziyaretini Türkiye Maarif Vakfına yaptım.” dedi. Türkiye Maarif Vakfı gibi bir kuruma neden ihtiyaç duyulduğunu da aktaran Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: “Maarif davası, unvanlardan ve makamlardan bağımsız olarak Türkiye'nin bir davasıdır. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Vakfımızla birlikte bu süreci birlikte yöneteceğiz. Kurulmasına ön ayak olduğumuz bir yapının onlarca ülkede bulunması, başarılı etkinlikler yapıyor olması çok gurur verici bir durum. Bu süreçte emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum.” Program, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’ün Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’e hediye takdimi ile sona erdi....
Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, TMV'nin 10'uncu yılında Uluslararası Maarif Programını Türkiye menşeli, uluslararası bir akreditasyon sistemi haline getirmeyi hedeflediklerini bildirdi.Akgün, Türkiye Maarif Vakfının 7 yıllık performansını ve yeni dönem çalışmalarını AA muhabirine anlattı.Türkiye Maarif Vakfının 17 Haziran 2016'da, yurt dışında anaokulundan üniversiteye kadar her düzeyde eğitim yapmak üzere kurulduğunu hatırlatan Akgün vakfı, Türkiye'yi hakkıyla temsil edebilecek kalıcı, sürdürülebilir ve kaliteli eğitim veren bir uluslararası eğitim markası haline getirmeye çalıştıklarını söyledi.Vakfın faaliyetlerini iki kanaldan sürdürdüğünü belirten Akgün, ilk olarak FETÖ iltisaklı okulların Türkiye Maarif Vakfına devrini gerçekleştirdiklerini, 20 ülkede 230 civarında okulu devraldıklarını, bir taraftan da Türkiye'nin dış politika ve stratejik hedefleri doğrultusunda kendi okullarını doğrudan doğruya açtıklarını vurguladı. Akgün, "Bugün 51 ülkede 447 eğitim kurumumuzla 52 bin öğrenciye hizmet veren, dünyanın sayılı uluslararası eğitim kurumlarından biri haline geldik." dedi.Temel hedeflerinin kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli eğitim sunan, kalıcı bir eğitim kurumuna dönüşmek olduğunu belirten Akgün, Maarif Okullarına yoğun talep olduğunu belirterek, "Kapasitelerimiz yetmiyor, yeni binalar açılması konusunda inanılmaz bir taleple karşı karşıyayız, bu bizi sevindiriyor. Devraldığımız okullar da dahil olmak üzere hepsinin kalitelerini çok ciddi şekilde yükselttik." dedi.Türkiye Maarif Vakfı'nın kurduğu okullarla dünyadaki ilk beş okul zinciri arasında bulunduğunu vurgulayan Akgün, bu iddianın içini doldurmak için çalıştıklarını bildirdi."Ciddi bir eğitim AR-GE'si kurduk"Maarif Vakfı'nı uzun dönemde farklı ve anlamlı kılacak olanın Uluslararası Maarif Programı (IM) ve IM-Maarif Okul Öncesi Eğitim Programı olduğunu belirten Akgün, şöyle devam etti:"Dünyada Cambridge ve IB gibi uluslararası akreditasyon kuruluşları var. Biz de uluslararası alana hitap edecek bir uluslararası müfredat geliştirmek için çok güçlü, çok ciddi bir eğitim AR-GE'si kurduk ve bugün onun ürünlerini alıyoruz. Onun için de okul öncesi eğitimden başlayıp lise sona kadar olan bütün kademelerde kendimize özgü bu programın içeriğini dolduracak şekilde ders materyallerini öğrenen profillerini ve öğretmen kitaplarını hazırlıyoruz."Okul öncesi programının tamamlandığını ve uygulandığını belirten Akgün, "Bazı ülkelerde örneğin, Mali'de bizim okul öncesi eğitim programımız tamamen milli bir müfredat haline getirildi. Çünkü bu ülkelerin pek çoğunda henüz okul öncesi eğitim yok. Dolayısıyla burada bir müfredat aktarımı ve paylaşımı da söz konusu." diye konuştu."Biz bu konuda iddialıyız"Maarif Vakfı Başkanı Akgün, Türkiye'nin, Türkiye Yüzyılı'nda eğitim modeli ithal eden bir ülkeden eğitim modeli ihraç eden bir ülke olma aşamasına doğru ilerlediğini belirterek, "Nasıl güvenlik sektöründe yüksek teknolojiye dayalı birtakım silah sistemlerini yurt dışına ihraç ediyorsak büyüyen ve güçlenen bir Türkiye'nin aynı şekilde eğitim alanında da kendisini ispat etme yükümlülüğü var ve biz bu konuda iddialıyız." diye konuştu.Türkiye'nin eğitim konusunda çok ciddi mesafeler katettiğini söyleyen Akgün, şöyle devam etti:"Biz neticede milli bir kurumuz ama vakıf olarak bağımsız ve esnek çalışma yöntemimiz de var. İçerideki bu birikimi dünyaya taşıma konusunda da iddialıyız. Türkiye Yüzyılı projesinin gerçekleşmesi için sadece ekonomik başarı, askeri başarı, teknolojik başarı yetmez. Esasen eğitim alanında iddia sahibi olmanız ve bunun gereği olan eğitim içeriklerini de üretip başka ülkelerle de paylaşmaya ihtiyacınız var. Yumuşak güç, ya da küresel diplomasi dediğimiz etkileşim, bu yol ve yöntemlerle oluyor.""Bu Türkiye için yeni bir aşama, yeni bir iddiadır"Uluslararası eğitim yapan kurumların sadece fiziki olarak okul açmadığını, aynı zamanda içerik ürettiğini belirten Akgün, "Biz Türkiye Maarif Vakfı olarak bu anlamda uluslararası rekabete açılıyoruz, bu bir öz güven ve ispat gerektirir. Bu konuda iddiamızı hayata taşıyacak çalışmalar yapıyoruz. Uluslararası Maarif müfredatı ve bizim geliştirmiş olduğumuz eğitim sisteminin başka ülkelerdeki kabulü bu anlamda Türkiye için yeni bir aşama, yeni bir iddiadır." diye konuştu.Akgün, şöyle devam etti:"Bizim anaokulu için geliştirmiş olduğumuz müfredat, başta Mali olmak üzere özellikle Afrika ülkelerinde çok ciddi şekilde hızla kendi milli müfredatları olarak kullanmaya başlıyor. Aynı şekilde Afganistan'da da yaptık. Bu ülkelerin pek çoğunda anaokulu, okul öncesi programı yok. Afrika için söyleyeceğim diğer bir konu, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (PDR) sistemleri pek çok ülkede ilk defa bizim okullarımız vasıtasıyla devreye giriyor. Özellikle Batı Afrika'da PDR konusunda öncüyüz ve eğitim bakanlıklarıyla yerel düzeyde eğitim programları ve işbirliği yaparak o ülkedeki milli eğitim sistemlerinin daha insan ve öğrenci odaklı hale getirilmesi konusunda tecrübe aktarımı yapıyoruz. Aslında bir model inşa ediyoruz.""Uluslararası eğitim trendlerini yakından takip ediyoruz"Uluslararası Maarif Programı'nı (International Maarif-IM), bir akreditasyon programına dönüştürmeyi hedeflediklerini belirten Akgün, şunları kaydetti:"Orta ve uzun vadede amacımız, IM Programının ortaokul, anaokulu ve lise kısımlarını tamamlayarak, sadece kendi okullarımızı değil uluslararası alanda, Uluslararası Maarif Akreditasyon Sistemi vasıtasıyla en düşük maliyetle en fazla insana ulaşabileceğimiz bir alan açmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde bütün dünyada özellikle yapay zeka uygulamalarıyla ilerleyecek bir eğitim anlayışı var. Son derece uygun bir ortamın oluştuğu, yani uluslararası alanda bu tür özgün çalışmaların kabul göreceği bir döneme doğru gidiyoruz. Türkiye buna hazırlıklı olmalıdır. Biz Vakıf olarak bu anlamda uluslararası eğitim trendlerini yakından takip ediyoruz.""Dünyaya kapalı olamayız"Akgün, geniş bir etki ağları olduğunu belirterek, eğitim otoriteleriyle, bakanlarla ve akademisyenlerle yakın çalıştıklarını ifade etti. Türkiye'nin bu konudaki birikiminin dünyaya aktarılmasının önemine değinen Akgün, şu ifadeleri kullandı:"Uluslararası Maarif Dergisi ismiyle çıkardığımız bir dergimiz var. Bu yayınımızın esas amacı Türkiye'nin eğitimle ilgili birikimini ve tecrübesini dünyaya aktarmak, dünyadaki eğitimle ilgili gelişen yeni trendleri, uygulamaları, modelleri de Türkiye'ye taşımak. Bunun için dergi esasen bir tartışma platformu işlevi görsün. Dünyaya kapalı olamayız. Ama dünyadan sadece bilgi, eğitim ve kültürü ithal eden değil, anlamlı şekilde kendi özgünlüğümüzü koruyarak işlevsel modeller geliştirip tüm dünyaya kendi birikimimizi açmak durumundayız, rekabet ile sürdürebilirliğin ancak bu şekilde sağlanacağını düşünüyorum."Uluslararası alanda eğitim yapan devlet destekli kurumların dünya için yeni olmadığını anımsatan Akgün, Türkiye'nin Maarif Vakfı ile bu alanda bir üst lige çıktığını söyledi.Akgün, şöyle devam etti:"Bizim okullarımız yerelde her ülkenin kendi eğitim hukukuna göre kurulduğu için o ülkenin diploması geçerli. Ama aynı zamanda bizim milli bir kurumumuz olduğu için Türkiye'de de otomatik olarak geçerli. Türkiye Maarif Vakfı diplomasının denkliği var ve biz bu konuda Talim Terbiye Kurulu ile yakından çalışıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının teknik yönetmeliğindeki yaptığı düzenlemelerde de şu anda Türkiye Maarif Vakfının herhangi bir ülkedeki okulundan mezun olanlara denklik sağlamada herhangi bir sorun yok.""Romanya'daki anaokulumuzu akredite ettik"Uluslararası Maarif Programı'nı (IM) marka haline getirerek tescilini aldıklarını ifade eden Akgün, "Romanya'daki anaokulumuzun akredite ettik ve Romanya hükumeti de bunu kabul etti. Çünkü uluslararası bir akreditasyona sahipseniz bu başka üniversiteler tarafından da kabul edilir. Mesela niye IB niye Cambridge tercih ediliyor? Eğer oradan mezun olmuşsanız uluslararası üniversiteler size güvenerek sınava almadan doğrudan kabul edebiliyor. Bizim amacımız bunu sağlamak." diye konuştu.Akgün, Türkiye Maarif Vakfının 7'nci yılına girdiğini anımsatarak, "Benim hedefim IM Programının, anaokulundan liseye kadar bütün müfredatının, ders materyallerinin dijital ortama aktarılması, kitaplarının üretilmesi. Şu anda yarısını zaten tamamlamış bulunuyoruz. 10'uncu yılına geldiğinde artık IM Programını, Türkiye menşeli, uluslararası bir eğitim akreditasyon sistemi haline getirmek." diye konuştu.İki dilli anaokulları kurulacakTürk diasporası konusunda hazırladıkları stratejik vizyon belgeleri olduğuna da vurgu yapan Akgün, bu doğrultuda Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde Türkiye Maarif Vakfı Eğitim Merkezleri kurulduğunu ifade etti.Akgün, kurulan merkezler vasıtasıyla, özellikle ortaokul ve liseden bir üst kademeye geçerken ihtiyaç duyulan alanlarda takviye kursları düzenlendiğini belirtti.Bu merkezlerde ihtiyaç duyulan her alanda eğitim vermeye çalıştıklarını vurgulayan Akgün, kursiyerlere en çok da yaşadıkları ülkenin dilini öğretme konusunda imkan sağladıklarını söyledi.Türk diasporası konusundaki çalışmalarına bir yenisini daha ekleyeceklerini belirten Akgün, iki dilli anaokulları kurulması için altyapının hazırlandığını ifade etti. Akgün, Belçika, Avusturya, Fransa ve Almanya'da bu kapsamdaki hazırlıkların sürdüğünü söyledi."Bulgaristan'da okul açma faaliyetlerimiz başladı"Türkiye Maarif Vakfı olarak en çok önem verdikleri unsurun Türkçenin öğretilmesi olduğunu belirten Akgün, şu an 51 ülkede hizmet sağladıklarını, bu sayının zamanla artacağını söyledi.Akgün, Türkiye'nin, özellikle gönül coğrafyası diye hitap edilen ülkelerde kültürel varlığını pekiştirme konusunu da çok önemsediklerini belirterek şunları kaydetti:"Bunun için Balkanlar'da bu sene inşallah Bulgaristan'da okul açma faaliyetlerimiz başladı. Böylece Balkanlar'da okul açılmamış başka ülke kalmayacak. Orta Asya'da da Kırgızistan'da başlamıştık. Kafkaslar'da, Azerbaycan'da okulumuz açıldı. O okulları genişletiyoruz. Özellikle Orta Asya'da, Özbekistan ve Kazakistan'da kendi okullarımızı açmak istiyoruz."Akgün, yurt dışındaki üniversitelerde Türkiye Araştırmaları Merkezlerinin kurulması ve geliştirilmesi noktasında da çalışmalarının olduğunu anımsatarak, Maarif Vakfı olarak bu konudaki bilgi ve birikimin de artırılarak devam edeceğini söyledi.Kaynak: Anadolu Ajansı...
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Türkiye Maarif Vakfının geleneksel hale gelen etkinliği Maarif Söyleşileri’nin konuğu oldu. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Zeynep Arkan, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Özkan, Bülent Çiftci, Ahmet Türkben ve Vakıf çalışanlarının katıldığı söyleşi “Dijital Dönüşüm ve Eğitime Yansımaları” başlığıyla gerçekleştirildi. Konuşmaya yapay zeka tarafından yazılan metni okuyarak başlayan Dr. Koç, teknolojinin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Bilgi teknolojilerindeki dönüşümün hiç bugünkü kadar etkili olmadığının altını çizen Ali Taha Koç, “Yenilik popüler bir kavram haline geldi. Yenilikçi çalışmalar hızla ilerliyor. Teknoloji hayatımızın her yanını kuşattı. Bunlardan biri de ChatCPT. Her ne olursa olsun yenilikçi teknolojilerden yararlanmalıyız. Ancak kolaycılığa kaçmadan.” ifadelerini kullandı. “Bir yapay zeka başka biri tarafından ortaya çıkarılıyor” ChatCPT’deki en önemli harfin Transformer’ın yani dönüştürücünün baş harfi “T” olduğunu aktaran Koç, “Buradaki dönüştürücü etkiyi analiz edecek ve doğru kullanımı için yönlendirme yapacak olan yine insanoğlu. ChatCPT, insan gibi düşünen bir sistem. Alt yapısında çok fazla yapay zeka var. Turnitin’de de yapay zeka kullanılıyor. Bir yapay zeka, başka bir yapay zeka tarafından ortaya çıkarılıyor.” dedi. Dijital zekanın öğrencilerin kopya çekme gibi kolaycılığa kaçmalarını sağlayacak bir tarafının da bulunduğuna temas eden Dr. Ali Taha Koç, teknolojiyi pozitif anlamda kullanmak zorunda olduğumuzu, dünyada dijitalleşmenin çıktısının veri olduğunu, dolayısıyla bir veri bombardımanıyla karşı karşıya kaldığımızı, önümüze düşen her veriye inanmamamız gerektiğini dile getirerek, güven probleminin dijital dünyada çok yaygınlaştığını vurguladı. “Yapay zeka dezenformasyonu tetikliyor” Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğuna ve ülkemizde dijital alt yapıların çok fazla kullanıldığına atıfta bulunan Dr. Koç, “Yapay zeka dezenformasyonu da tetikliyor. Mesela yapay zeka Pentagon’da patlama olduğuna dair bir görüntü hazırladı. Gerçek olmamasına rağmen Amerika’da borsa yüzde 30 düştü. Dolayısıyla her veriye inanmamak lazım. Gençlere öğretmemiz gereken en önemli şey dijital dünyanın geleceğimizi belirlemesi. Yapay zekayı kullanarak paranın üzerinde bulunan Cahit Arf fotoğrafını konuşturduk. Cahit Arf’ın dijital sesi olmadığı için ben seslendirdim. Ama eğer dijital ses kaydı olsaydı ona istediğimiz şeyi söyletebilirdik.” cümleleriyle teknolojide gelinen noktayı özetledi. Koç, yapay zekanın nasıl kullanılması gerektiğini Tom ve Jerry isimli çizgi filmden de örnek vererek anlattı: “Tom’un rakibi robot kedi, Jerry’i yakalıyor. Sonra Jerry akıllılık ederek oyuncak fareler getiriyor. Robotun aklı karışıyor ve işini yapamaz hale geliyor. Daha sonra Tom tekrar eve dönüyor. Mesela burada yapılması gereken Tom’u robotun başına koymaktı. Dolayısıyla yapay zeka, meslekleri elimizden almayacak, yeni meslekleri ortaya çıkaracak.” “Siber vatanımızı da korumak zorundayız” Siber vatan kavramına değinen Dr. Ali Taha Koç; Mavi vatan gibi, topraklarımız gibi siber vatanımızı da korumamız, bunu yaparken de yeni meslekleri icra edecek mühendisler yetiştirmemiz gerektiğine işaret etti. “En önemli çalışmamız e-devlet kapısı” Dijital ofisin çalışmalarından da bahseden Dr. Koç, en önemlilerinden birinin e-devlet kapısı olduğunu “60 milyondan fazla insan kullanıyor. 7200’ün üzerinde dijital hizmet barındırıyor. Dijital dünyanın en büyük faydası, kamu hizmetlerinin hızlanması. Önümüzdeki dönemde askere alma işlemlerini de e-devlet üzerinden yapacağız. En önemli amacımız bu hizmetlerin sayısını artırmak.” diyerek anlattı. “Ara eleman değil, aranan eleman yetiştirmek” Türkiye’nin ilk siber güvenlik meslek lisesini açtıklarını vurgulayan Dr. Koç, “Burası okul değil. Mühendislerle öğrencileri bir araya getiriyoruz. Tecrübe aktarımı yapılıyor. İlk yıl dil eğitimi veriyoruz, sonraki yıllarda siber güvenlik uzmanlığı öğretiyoruz. Meslek yüksekokulları açarak bu okulları yaygınlaştıracağız. Ara eleman değil, aranan eleman yetiştiriyoruz.” dedi. Gündelik hayatta her yanımızı dijital cihazların sardığına temas eden Dr. Koç, yaşantımızı siber güvenlik kurallarına göre dizayn etmemiz gerektiğinin altını çizdi. Soru-cevap bölümünün ardından program sona erdi. ...