Haber Sayfası Banner Görseli

Haberler

  • Eylül 20, 2024 Maarif Maratonu 'Back to School' Etkinliği ile Yeni Akademik Yıla Enerjik Başlangıç

    Arnavutluk Maarif Okulları'nın Tiran Kampüsü, "Back to School" temasıyla düzenlediği Maarif Maratonu ile öğrencilerin yeni akademik yıla daha enerjik ve motive bir şekilde başlamasını sağladı. Tirana Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen bu etkinlikte, lise kademesindeki öğrenciler heyecan dolu parkurlarda yarıştı.Geniş bir katılımla gerçekleşen etkinlik, basının da yoğun ilgisini çekti. Öğrenciler, hem spor yapmanın keyfini çıkardılar hem de arkadaşlarıyla birlikte güzel anılar biriktirdiler. Maarif Maraton'u birinci sırada tamamlayan öğrenci Scooter, ikinci tamamlayan tablet ve üçüncü olan öğrenci ise akıllı saat ile ödüllendirildi ve başarılı olan öğrencilere sertifikalar verildi.Maarif Tiran Kampüsü öğretmenlerinin her iki yüz metre arayla yarışmayı takip ederek güvenliği ve koordinasyonu sağlamış oldular. Etkinlik kapsamında ülkenin kolluk kuvvetleri ve sağlık birimlerine de resmi yazılarla bildirimler yapılmıştır. Arnavutluk Ülke Temsilcisi Mesut Özbaysar "Bu tür etkinliklerin öğrencilerin fiziksel ve sosyal gelişimlerine katkı sağladığını, aynı zamanda yeni akademik yıla motivasyonla başlamalarına yardımcı olduğunu belirtti. "Back to School" etkinliği, gelecekte de geleneksel olarak devam ettirilerek, gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını pekiştirmeyi hedefliyor.Maarif Maratonu, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve sporun önemini vurgulamak amacıyla düzenlenmeye devam edecek....

  • Temmuz 16, 2020 Maarif Okullarında 15 Temmuz Şehitleri Saygıyla Anıldı

    Dünyanın dört bir yanındaki Maarif Okullarında, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Büyükelçilikler, yerel yöneticiler, bölgede yaşayan Türk vatandaşlar ve öğrencilerin katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinliklerde 15 Temmuz şehitlerimiz rahmetle anıldı. Ekvator Ginesi Maarif Okulları ve Malabo Büyükelçiliği 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü için ortak program düzenledi. Tören Türkiye’nin Malabo Büyükelçisi Şebnem Cenk, öğretmenler ve bölgede yaşayan Türk vatandaşlarının katılımlarıyla icra edildi. Gabon Maarif Okullarında yapılan törende de Libreville Büyükelçiliğimizin nezaretinde 15 Temmuz şehitlerimiz Kur’an tilaveti ve dualarla anıldı. Program, Libreville Büyükelçimiz Nilüfer Erdem Kaygısız, Gabon Dışişleri Bakanlığı Avrupa Masası Direktörü Büyükelçi Guy Gérard NKOLO ve bazı milletvekillerinin katılımlarıyla organize edildi. Çad Maarif Okullarında da 15 Temmuz unutulmadı. Encemine Büyükelçiliğimizin Maarif Okullarında düzenlediği 15 Temmuz Anma Programı’na Büyükelçi Kemal Kaygısız, Katar Büyükelçisi A. Sattar Mohamed Alsansari, Mali Büyükelçisi Maiga Djibrilla, Nijer Büyükelçisi Mahamat Annaji, Encemine Üniversitesi Rektörü Mahamat Saleh Daoussa Haggar, Fayçal Üniversitesi Rektörü Hassan Bouba, Çad-Türk Dostluk Grubu Başkanı Adoum Hindi Achayir ile TİKA ve THY temsilcileri katıldı. Romanya Maarif Okullarında 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programına, Bükreş’teki şehitliğe çelenk konulmasıyla başlandı. Okul bahçesinde devam edilen törene, Bükreş Büyükelçimiz Füsun Aramaz, Bükreş Yunus Emre Enstitüsü Müdürü, Eğitim Müşaviri, Tika ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcileri ve Türk vatandaşlar katıldı. Tören 15 Temmuz Gecesi'ne dair konuşmaların ardından elektronik bir resim sergisi ile sonlandırıldı.   Gine Maarif Okulları ise Konakri Büyükelçiliğimizin tertiplemiş olduğu 15 Temmuz Şehitlerini Anma programına iştirak etti. Etkinlik, Maarif Okulları öğrencileri tarafından şehitlerimiz için okunan Kur’an tilaveti ve dualarla sona erdi. ...

  • Temmuz 15, 2020 15 Temmuz Milletin Zaferi Demokrasi ve Milli Birlik Paneli

    Türkiye Maarif Vakfı tarafından, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında "15 Temmuz Milletin Zaferi Demokrasi ve Milli Birlik Paneli" konulu panel düzenlendi. Vakfın genel merkezindeki konferans salonunda yapılan panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, 15 Temmuz'da askeriyenin içerisine yerleşmiş olan bir grubun, meşru hükümeti devirmek üzere o gece harekete geçtiklerinin anlaşıldığını söyledi. Milletin demokrasi, hukuk ve özgürlük adına 15 Temmuz'da destansı bir direniş sergilediğini ifade eden Akgün, şöyle konuştu: "Daha önceki darbelerde, 1960'da, 1980'de, hatta 28 Şubat'ta insanlar darbeye karşı sokağa çıkmadılar, direnmediler. Çünkü şu veya bu şekilde ülkede kontrol sağlayan bir güç olacağını anladılar ve en azından psikoloji ona göre hazırlanmıştı. FETÖ'nün, Türkiye'nin çok kritik kurumlarına kendi sahip oldukları eğitim kurumları vasıtasıyla devşirmiş oldukları ideolojik entegrasyona tabii tutarak kendilerine sadakatle bağlı olan grup üzerinden ülkeyi, devleti bütün kurumlarıyla ele geçirmeye çalışan bir grup olduğunu insanlar o gece anladılar. FETÖ yapılanması özetle 17-25 Aralık sonrası dönemde çok tartışılmıştı. Paralel Devlet Yapılanması, PDY diye o zamanlar isimlendiriliyordu ama onların ordu, istihbaratın, polisin ve yargının içerisinde bu kadar güçlü ve örgütlü olduklarını bizler dahil kimse gerçekten anlamamıştı. O gece ancak ortaya çıktı ve anlaşıldı. O günden bugüne hukuki zeminde Türkiye çok ciddi, demokratik ve yargı zemininde bir mücadele zemini yürütüyor."  “15 Temmuz Milletin Zaferi” Panelin “15 Temmuz Milletin Zaferi” konulu birinci oturumunu Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Prof. Dr. Askın Asan'ın moderatörlüğünde konuşmacı olarak Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İbni Haldun Üniversitesi Siyaset Bilim ve Uluslararası İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Talha Köse ve Gazeteci-yazar Halime Kökçe’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Aşkın Asan ise 15 Temmuz'un üzerinden tam 4 yıl geçtiğini, 15 Temmuz 2016 tarihinde askeriyenin içerisindeki bir grubun darbe yapmaya çalıştığını, bu grubun arkasında ise FETÖ terör örgütünün olduğunu söyledi. 15 Temmuz'da TBMM'nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin, Özel Hareket Başkanlığının bombalandığını hatırlatan Asan, şöyle konuştu: "O gece tepemizden jetlerin sesi kesilmedi, ölümü çok yakın hissettiğim zamanlardan biriydi. Korkunç darbe girişimi sonucunda 251 şehit ve 1535 yaralımız oldu. Darbeye karşı milletin tek yürek olup sokaklara çıkıp demokrasisini kurtarması dünyada pek görülmedi. Bu milletin zaferi." 15 Temmuz'daki kahramanlardan geriye sadece tankların üzerindeki fotoğraflarının kalmadığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin kaldığını belirten Asan, darbe girişimini nefretle kınadığını vurguladı.  "Gezi Parkı olayları başarılı olsaydı darbeye gerek kalmayacaktı" Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, 15 Temmuz şehitlerini rahmetle andığını, gazilere şifa dilediğini ve Cenab-ı Allah'tan bir daha böyle bir kalkışma girişimi olmamasını dilediğini belirtti. Dünyada birçok silahlı, silahsız örgüt olduğunu ama eğitim üzerinden çok boyutlu terör örgütü inşaa etmenin hiçbir yerde olmadığını anlatan Bilgili, "Dershaneler stratejik bir hamleymiş... Bütün operasyonlar bunun üzerine yürütüldü, işin esasıymış. Dershanelerin yüzde 60'ını FETÖ yönetiyordu. Dershane demek sadece sembolik resmi bir kurum değil. İçinde bulunduğumuz bina bir dershaneydi. Bu kat bir örgüt merkeziydi. Farklı bir asansörle, şifreyle bu kata giriliyordu. O günden bugünlere gelindi. FETÖ mecbur kalması darbe yapmayacaktı. Gezi Parkı olayları başarılı olsaydı darbeye gerek kalmayacaktı. Gezi Parkı'nın amacı bu ülkenin lideri olan Tayyip Erdoğan'ı devirmekti." diye konuştu. "15 Temmuz, Türkiye'nin kendi kaderine karar vermesi açısından dönüm noktasıdır" İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Talha Köse, Türkiye'nin 1950'li yıllarda NATO üyesi olmasıyla aslında kendi egemenliğinden birçok şeyi NATO'yu kuran iradeye verdiğini söyledi. Ordunun Türk ordusu olduğunu ama NATO'nun güney kanadı olarak dizayn edildiğini, orduda üst kademedeki kişilerin bu zihin yapısından olduğunu anlatan Köse, "Ekonomimiz, tarım ekonomimiz yapılandırılmış, üniversitelerimiz dünya sistemiyle entegre olarak Amerika'nın, NATO'nun istediği şekilde tasarlanmış, formüle edilmiş." dedi. Türkiye'nin vesayet sisteminin dışına çıkma çabası karşısında 1960 ve 1980 darbelerinin yaşandığını kaydeden Köse, 70 yıllık dönemde küresel sistemle bağlantılı vesayet sisteminin parçası olarak her alanda Türkiye'nin yönetildiğini ifade etti. 2006, 2007'de güçlü bir siyasi irade ortaya çıktıktan sonra vesayeti kırmaya dönük çalışmalar olduğunu belirten Köse, 15 Temmuz'a kadar yaşanan gerilimi vesayeti kırma çabası olarak gördüğünü kaydetti. Uluslararası operasyonların FETÖ üzerinden kurgulandığını anlatan Köse, "15 Temmuz, karanlık bir geceydi ama bütün bu yapının ortaya çıkmasını sağlayan, Türkiye'nin bağımsız bir devlet, ülke olarak ayakta kalabilmesi, kendi kaderine karar vermesi açısından dönüm noktasıdır." ifadelerini kullandı. 15 Temmuz'dan sonra Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı gibi harekatların, ekonomi alanında da doğalgaz ve petrol aramaları gibi çalışmalar yapıldığını vurgulayan Köse, Türk toplumuna nüfuz etmiş bu yapıdan kurtulmanın kolay olmadığını, vesayetten kurtulmak için daha atılacak çok şey olduğunu anlattı. “15 Temmuz’a Giden Yolda Fetö'nün Türkçeyi İstismarı ve Türkiye Maarif Vakfının Türkçe Öğretimi Stratejileri” Panelin “15 Temmuz’a Giden Yolda Fetö'nün Türkçeyi İstismarı ve Türkiye Maarif Vakfının Türkçe Öğretimi Stratejileri” konulu ikinci oturumu da Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Türkben’ın moderatörlüğünde konuşmacı olarak Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Rektörü  Prof. Dr. M. Fatih Andı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi ve Türkiye Maarif Vakfı Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Daire Başkanı Doç. Dr. İbrahim Gültekin’in katılımıyla yapıldı. "Tek bir amacımız var Türkçe öğretmektir" Doç. Dr. Gültekin de FETÖ'nün eğitim adı altında çok fazla değeri bozduğunu ve bunların başında en fazla Türkçenin geldiğini kaydetti. FETÖ'nün, Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini en fazla Türkçe üzerinden aldattığını belirten Gültekin, şöyle konuştu: “'FETÖ, Türkçeyi hangi amaçla kullandı?' sorusunun cevaplarından birincisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nezdinde kendisine güvenilirlilik temelinde bir meşruiyet zemini oluşturmaktı. FETÖ'nün böyle bir meşruiyet zemini yoktu, var gibi gözüküyordu. Türkçe Olimpiyatları bağlamında bunları kullandıklarını söyleyebiliriz. İkinci olarak Türk milleti nezdinde bir sempati kazanmaları gerekiyordu, burada da Türkçeyi kullandılar. Bu millet, ezan, bayrak, dil, Türkçe, vatan deyince akan sular önünde duran millettir. Biz bunu 15 Temmuz'da gördük. Birçok yerde, alanda görmüş olduk. Bu adamlar, Türkçeyi dil olarak kullanarak, onun arka planında söyledikleri şiirler, şarkılar bizim milletimizin romantik, milli duygularına hitap ederek aslında milleti aldatmaya tevessül etmiş oldular. Üçüncü olarak, Türkçe Olimpiyatları vasıtasıyla 'himmet' adı altında topladıkları paraları, bin, bin 500 öğrenciyle, öğretmen, personel ne kadar yurt dışından getirdikleri personelle birlikte bu paraları yurt dışına aktarma imkanı buldular. Bu bahsettiğim onların sözde imamlarından bir tanesinin savunmalarından bir ifadedir. Dördüncü olarak aslında veli ve öğrenci olarak hedef kitlelerine yönelik bir Türkçe kullanma durumları oldu." Maarif Vakfı'nın faaliyetlerini anlatan Gültekin, "Tek bir amacımız var Türkçe öğretmektir. Türkiye'nin geleceğine yatırım yapmak için Türkçe öğretiyoruz. Bizim yetiştirmek istediğimiz bir insan var. İlmini ve irfanını, barış, huzur için kullanacak, kendisi için ailesi için milleti için ve insanlık için kullanacak iyi insanlar yetiştirmek istiyoruz. Türkçe burada bir araçtır. Kendisini, medeniyetini, kültürünü bilen, idrak eden insanlar yetiştirmek istiyoruz. Ülkesiyle Türkiye arasında köprüler kuran insanlar yetiştirmek için Türkçe öğreniyoruz. Bilimsel zeminde Türkçe öğretiyoruz." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin yabancı kişilere Türkçe öğretmek için bir müfredatının olmadığını ve bunun için akademisyenlerle bir müfredat oluşturduklarına değinen Gültekin, bu müfredat kapsamında, göstermelik Türkçe öğretmediklerini, okul öncesinden lise son sınıfa kadar Türkçe öğrettiklerini, hedeflerinin B2 Türkçe seviyesi olduğunu belirtti. Öğretim materyalleri hazırladıklarını anlatan Gültekin, model teşkil edecek sertifika programıyla 5 aylık eğitimle nitelikli öğretmenler de yetiştirdiklerini vurguladı. Prof. Dr. Andı, ise “Sanata emanet edemediğimiz için 15 Temmuz’u Allah korusun bir yerden sonra unutulma ihtimali var. Bu büyük bağımsızlık çıkışını, istiklal patlayışını dile getirmeli. Konumuz dil. Aşınmış bir alanda konuşuyoruz gibi geliyor. Dil, çok konuşulmuş, tüketilmiş bir dil havası veriyor. Bizim Akaid kitaplarının bir tanımı vardı. Allah’ın varlığı konusunda bir benzetme var. Dil konusunda asıl hassasiyet. O kadar çok dil konuşulmuştur ki bizim son 1,5 asırdaki modernleşme süreçlerimizde, dilin asıl nerede aranması gerektiği konusunda elbette biz keşfetmiş değiliz, ama bu benim dediğim noktadaki bakış açısı çok fazla öne çıkmamış bir bakış açısıdır. Aslında her medeniyetin bir dildir. Lisan, giyim kuşak, musiki, mimarı, mutfak, yemek kültürü, ticaret hukuku, bahçe, ev düzenimizi… Bir medeniyetimizin dili olarak görüyorsak, bu alanlara yapılan saldırının neyi bozduğunu, neyi yıkmaya çalıştığını görürüz. Temel yanlış, dilin araçsallaştırmasından gelir. Düşüncenin aracı dil. Biz dil vasıtasıyla düşünmeyiz. Biz dille düşünürüz. Dil, bizim varlığı kavrayışımızda, idrak edişimizde çok önemli bir birliktelik. Varlığın yansıma şekillerinden biri de dil.” şeklinde konuştu. Gazeteci yazar Kökçe de FETÖ'nün her alanda örgütlenme işine girdiğini ve en temel özelliğinin öğrenci devşirmek olduğunu belirterek, “Bence Maarif Vakfı’nda bunları konuşuyor olmak çok önemli, bu örgüte karşı en önemli mücadeleyi veren kurumlardan biridir Türkiye Maarif Vakfı” dedi. Prof. Dr. Develi ise Kültür diplomasisi, sizin manevi birikiminizi başka toplumlarla paylaşma ve bu yolla irtibat kurmak olduğuna vurgu yaparak şunları ifade etti: “Ve en etkili yoldur. Biz çok çeşitli yatırım yaparız. Maliyeciler, bir yatırımın bilançosunu o yıl içinde, sonunda hatta her ay görmek isterler. Kültür alanında ise çok daha uzun boylu, yüz yıllar sürecek bir alan var kültür diplomasisinde. Biz yaklaşık 200 senedir yenilgiler yaşayan, kendi medeniyet değerlerinde bir din şemsiyesi altında farklı kültürlerin ortak değerlerinin adıdır medeniyet. Biz İslam dini şemsiyesi altında Arap, Kürt, Türk, Malay, Boşnak gibi toplumların ürettiği değerlerin toplamına İslam medeniyeti diyebiliriz. O medeniyetten 200 yüz yıldır uzaklaştık.” Panele vakfın genel merkezdeki yöneticileri ve bölge uzmanların katılımın yanı sıraca video konferans aracılığıyla yurt dışı personelin katılımıyla gerçekleştirildi. ...

  • Temmuz 14, 2020 “Milli iradeyi savunmak, geleceği inşa etmek” Sempozyumu

    Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde "Milli iradeyi savunmak, geleceği inşa etmek" konulu 4'ncü 15 Temmuz Sempozyumunda “15 Temmuz ve Dış Dünyada Eğitim Seferberliği” konulu sunumunu anlattı. Üsküdar Belediyesi, Marmara Üniversitesi ve 15 Temmuz Derneği tarafından düzenlenen 4'üncü Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi konferans salonunda gerçekleşti. Sempozyuma Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik, Gazeteci Yazar Nedim Şener, Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan, Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avukat Cavit Tatlı ve Ortadoğu Uzmanı Dr. Said el-Haj konuşmacı olarak katıldı. Sempozyumda, 15 Temmuz şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Sempozyumda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, FETÖ'cülerin yargılanması ve Ayasofya'nın ibadete açılması hakkında konuştu. Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Akgün ise, Türkiye Maarif Vakfının, 17/25 Aralık süreci ardından, siyaset ve devlet aklının eğitim alanının boş bırakılmaması gerektiğine karar vermesinin ardından kurulma sürecinin başladığını anlattı. Türkiye Maarif Vakfının Mütevelli Heyetinin, 7’sinin Cumhurbaşkanı ve 5’inin de Bakanlar Kurulunca atandığını ifade eden Akgün, Türkiye Maarif Vakfı isminin konulmasının eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın fikri olduğunu hatırlattı. Akgün şöyle konuştu: “Yurtdışına gidince bizi güçlü kılan şeyin, şeffaflığımız olduğunu gördük. Dünya’da İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika ve diğer bir çok ülkenin Maarif Vakfına benzer kurumları var. TİKA nasıl teknik yardımlar götürüyorsa, YTB nasıl burs veriyorsa, Yunus Emre nasıl Türkçe ve Kültür öğretiyorsa -ki Çin de bu trende dahil oldu ve Çin’in Konfüçyüs Enstitüsünü kurdu- bizim de gizli saklı bir işimiz yok. Türkiye Maarif Vakfı, hem Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetiminde hem de Meclis’in. Pandemiden önce tüm siyasi partilerin temsilcilerinin bulunduğu TBMM’deki komisyona çalışmalarımızı anlattık. Sorulan tüm soruları cevapladık. Yaptığımız işleri aktardık.” dedi.  Türkiye Maarif Vakfının sadece FETÖ ile mücadele için kurulmadığına dikkat çeken Akgün, “15 Temmuz’u anmaya devam edeceğiz. Ama ufkumuzu geniş tutuyoruz. 2071’den söz ediyoruz. Bu bölgede düzen kurucu, barış inşa edici, pek çok rolü yerine getiren bir Türkiye var ve bu vizyonla çalışan Türkiye Maarif Vakfı var.” diye konuştu. ...

  • Temmuz 14, 2020 ABD Maarif Okulu İkinci Mezunlarını Verdi

    Türkiye Maarif Vakfının ABD New Jersey eyaletinde bulunan Maarif Okulu, bu yıl ikinci mezunlarını verdi. Ülkede etkisini sürdüren yeni tip koronavirüs (COVID-19) nedeniyle dönem sonunda yapılamayan mezuniyet töreni, veliler, öğretmenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Sosyal mesafeye dikkat edilerek sınırlı katılımla düzenlenen törende, öğrenciler ve öğretmenler konuşmalar yaptı. Konuşmaların ardından diplomaları takdim edilen öğrenciler, günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi. Türkiye Maarif Vakfı Ülke Temsilciliğinden yapılan açıklamada, öğrencilere nereden geldiklerini asla unutmamalarını öğütlenerek, “Maarif olarak mezunlarımızla gurur duyuyoruz. Kendilerinin Amerika’da Müslüman toplumun önde gelen liderleri olacaklarına inancımız tam.” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, salgın nedeniyle iptal edilen mezuniyet törenini yapmaktan dolayı mutlu olduklarını belirtilerek, “Mezunlarımızı, bütün zorluklara rağmen bugünü yaşatmadan göndermek istemedik.” denildi. 2017’de New Jersey'de açılan Maarif Okulu'nun mevcut 147 öğrencisi bulunuyor....

  • Temmuz 14, 2020 Ekvator Ginesi Eğitim Bakanlığı Heyetinden Maarif Okullarına Ziyaret

    Ekvator Ginesi Eğitim Bakanlığı Eğitimsel Gelişim, Tanıtım ve Planlama Genel Müdürü Antonio Eneme başkanlığındaki heyet, ülkedeki Türkiye Maarif Vakfına bağlı Maarif Okullarını ziyaret etti. Heyetin, Ekvator Ginesi Maarif Okulunda tamamlanmak üzere olan yaz kursu hazırlıklarını yerinde incelemek ve bu çalışmaları onay vermek üzere gerçekleştirdikleri ziyarette, kendilerine Maarif Vakfı Ülke Temsilcisi eşlik etti. Okulun kütüphanesini, bilgisayar sınıfını, derslerin verileceği sınıfları yerinde inceleyen heyet, Maarif Okullarının eğitim kalitesinde öncü olduklarını vurgu yaparak tebrik etti. Kurs sürecinde verilecek eğitim materyallerini çok iyi bulduklarını ifade eden Eneme, Maarif Okulları Maloba’da örnek ve Türkiye Maarif Vakfının yenilikçi eğitim sistemi sayesinde ülkedeki diğer kurumlarından örnek alacağını ifade etti. Eneme’ye Ülke Temsilcisi tarafından Maarif Vakfının ülkedeki faaliyetleri hakkında bilgi verildi....

  • Temmuz 14, 2020 Maarif Arnavutluk Elbasan Lisesinden Bir Başarı Öyküsü: “Soteria” Projesi

    Uluslararası Maarif Arnavutluk-Elbasan Lisesinde kulüp çalışması olarak verilen Proje Hazırlama dersinde öğrenciler, Junior Achievement of Albania tarafından organize edilen yarışma için bir proje geliştirdiler. Maarif Öğrencileri tarafından Latincede “güvende/hayatta/korunan” anlamlarına gelen “Soteria” adlı proje kayıp ya da kaçırılan çocukların sayısının artışını durdurmak için tasarlandı. Öğrenciler tarafından hazırlanan proje, kıyafetlere ya da takılara iliştirilebilen bir çip, akıllı cihazlarda kullanılabilen bir uygulamayla GPS üzerinden etkileşimli çalışıyor. Çipi taşıyan çocuk velisinin yanından belli bir mesafede uzaklaştığında akıllı cihazdaki uygulama sesli bildirim yapacak, çocuğun konumu hakkında velisine bilgi veriyor. Hazırladıkları proje ile Arnavutluk’taki en popüler “TV Skampa” kanalında bir programa davet edilen öğrenciler, Uluslararası Maarif Elbasan Lisesinin desteğiyle hazırladıkları proje detaylarını anlattılar. Ülke genelinde ilk 10’da yer almaya hak kazanan projenin ilerleyen süreçte daha da geliştirileceğini bildiren ülke temsilciliği yetkilileri, proje çalışmalarında yer alan tüm öğrenci ve öğretmenleri tebrik etti....