Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan temasları kapsamından Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi'ni ziyaret etti.Burada konuşan Erdoğan, ata yurdu Kırgız Cumhuriyeti'nde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Türkiye-Kırgızistan işbirliğinin sürekliliğinin en önemli güvencesinin, eğitim öğretim alanındaki projeler olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:"Türkiye olarak Kırgız gençlerinin daha aydınlık bir gelecek kurmalarına destek olmak amacıyla eğitim öğretim sahasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede Kırgızistan'ın bağımsızlığının hemen ardından 1992 yılında imzaladığımız Eğitim Anlaşması kapsamında ortak okulumuz Türk Kırgız Anadolu Lisesi ve Anadolu Kız Meslek Lisesini eğitime açtık. 1995 yılında ise Manas Üniversitemizin temellerini attık. 2022 yılında Türkiye Maarif Vakfı okulumuzun açılması ile Kırgızistan'da eğitime verdiğimiz desteği bir kez daha teyit ettik. Gelinen aşamada ortak liselerimizde 400, Bişkek Türk okulumuzda 1200, TÖMER Türkçe kurslarımızda 3 bin 100 öğrencimiz var. Kısa süre önce açılmasına rağmen Türkiye Maarif okulumuzda 1500 öğrenciye ulaştık. Manas Üniversitesinde ise yaklaşık 7 bin genç kardeşimiz yükseköğrenim görüyor. Yani farklı seviyelerde toplamda 13 bini aşkın öğrenciye doğrudan destek sağlıyoruz."Erdoğan, bugüne kadar Türkiye bursları vasıtasıyla binlerce Kırgız öğrenciye Türkiye'de eğitim fırsatı sunduklarını vurgulayarak, "Tüm bu gayretlerimizle Kırgız kardeşlerimizin beşeri, akademik ve kültürel sermayesinin güçlenmesine ciddi katkıda bulunduk. İnsana yaptığımız yatırımların asla boşa gitmediğini ve gitmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu....
Dünyanın dört bir yanında açtığı okullarda iyi insan yetiştirme gayesiyle eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Türkiye Maarif Vakfı, tarihi ve kültürel mirası paylaştığımız kardeş ülke Kırgızistan’da da önemli işler yapmaya devam ediyor. Türkiye Maarif Vakfı, Kırgızistan’da bulunan Ahıska Türklerinin çocukları için açılacak okula destek olacak. Konu ile ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan, Ahıska Türklerinin katılımıyla düzenlenen iftar programında konuştu. Ahıska Türkü Atamşa Dursunov’un ev sahipliğinde düzenlenen iftar programına Ahıska Türklerinin yanı sıra Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Nevzat Şimşek, TİKA Bişkek Koordinatörü Osman Usta, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan ile Kırgızistan Halklar Asamblesi Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Doğan, yaptığı konuşmada Ahıska Türkü kardeşleriyle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu dile getirerek, Kırgızistan’da yaşayan Ahıska Türkü çocukların eğitimi amacıyla başkentte kurulması planlanan okul için destek olacaklarını bildirdi. Ahıska Türkü çocukların iyi bir okul talebinin olduğuna dikkati çeken Doğan, bu Ramazan ayında okul için bina buldukları müjdesini paylaşmak istediğini ifade etti. Doğan, projeye Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Türkiye Maarif Vakfının destek olacağını kaydederek, “Bu özel okul sizin olacak. Bu okul projesini el ele verip sizlerle beraber yapacağız. Projenin bir miktarını bizim devletimiz karşılayacak. Diğer miktarı da Ahıskalı iş insanlarımızın katkılarıyla tamamlanacak.” ifadelerini kullanarak okul projesini eylülde hayata geçirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. Programda Türkiye'nin Bişkek Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavir Vekili Bahadır Alioğlu, Kur'an-ı Kerim okudu. Sovyetler Birliği'nin lideri Josef Stalin tarafından Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden 78 yıl önce Kırgızistan topraklarına sürülen Türklerin nüfusunun 42 bin olduğu ifade ediliyor. ...
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve civarda bulunan 10 ilde etkisini gösteren depremin ardından dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye yardımlar ulaşmaya devam ediyor. Dünyanın her yerinde “iyi insanlar” yetiştirmek için 51 ülkede eğitim faaliyeti yürüten Türkiye Maarif Vakfına bağlı okullardaki öğrencilerin kalbi de Türkiye için atıyor. Yalnızca bulundukları ülkelerde değil, dünyada meydana gelen olaylara duyarsız kalmayan Maarifli öğrenciler, öğretmenler ve veliler; 6 Şubat sonrasında Sudan’dan, Afganistan’a, Pakistan’dan Kosova’ya kadar her yerde seferber oldular. Kimileri depremde hayatını kaybedenler için dua ederken, kimi öğrenciler de biriktirdikleri harçlıklarını depremzedelerle paylaştı. Öğrenciler, öğretmenler ve velilerin yaptıkları bağışlar bir araya getirilerek Adıyaman’da depremzedeler için Maarif Sokağı adı verilen bir küçük konteyner kent kuruldu. Türkiye Maarif Vakfı Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Adıyaman Besni Koordinatör Valisi Kamuran Taşbilek ve beraberlerindeki heyet, Maarif Sokağı’nda düzenlenen iftar programında depremzedelerle bir araya geldi.“Maarif ailesinin kalbi depremzedelerle birlikte atıyor” Programda konuşan Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Türkiye Maarif Vakfının bugün 51 ülkede 51 binden fazla öğrenciyle çalışmalarına devam ettiğini belirterek, “Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Cumhuriyeti’nin küresel bir eğitim kuruluşu haline gelmiştir. Vakfımız dünyanın dört bir yanında okul öncesinden liseye kadar eğitim çalışmalarını devam ettirmektedir” ifadelerini kullandı. Vakfın çalışmalarının akademik eğitim vermekten ibaret olmadığını, aynı zamanda ilmini ve irfanını insanlığın barış ve huzuru için kullanacak iyi insanları yetiştirmeyi amaçlandığını dile getiren Prof. Dr. Bilgili, Maarif Sokağı’nın Maarif Okulları öğretmenleri, öğrencileri velileri ve çalışanlarının bir araya gelerek topladıkları bağışlarla inşa edildiğini aktardı. Deprem bölgesine yardımların devam edeceğini söyleyen Bilgili, Maarif ailesinin kalbinin depremzedelerle birlikte attığının altını çizdi. Vali Kamuran Taşbilek de Türkiye Maarif Vakfının gerçekleştirdiği faaliyetlerle Türkiye’nin gururu olduğunu dile getirerek, Maarif Sokağı’yla Maarif Okullarında yetişen öğrencilerin ne kadar vefalı olduklarını bir kez daha gösterdiklerini vurguladı. Ardından Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ve beraberindeki heyet, depremzede ailelerle sohbet etti etti, çocuklarla birlikte şarkılar söylendi ve oyunlar oynandı.“Bu felaket, milletimizin sahip olduğu kardeşlik ve dayanışma ruhunu ortaya çıkardı.” Maarif Okulları öğrencileri, öğretmenleri velileri ve çalışanlarının deprem bölgesine yaptıkları yardıma ilişkin konuşan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ise, asrın en büyük felaketinin ardından Maarif Okullarının yardım faaliyetlerine dikkat çekerek kardeşlik ve dayanışma ruhuyla son derece hızlı bir şekilde bölgeye intikal eden görevli ve gönüllülerin çalışmalarının takdire şayan olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Akgün şu ifadeleri kullandı: “Devletimiz ve milletimiz el ele verip adeta seferber oldu, birlik olup bölgeye her türlü yardımı ulaştırmaya başladı. İçerideki bu dayanışmayla birlikte ülkemizin uluslararası eğitim kurumu olarak altı kıtada faaliyet yürüten Türkiye Maarif Vakfı okulları da yardım için kampanyalar başlattı. Maarif Okullarının öğretmenleri, öğrencileri ve okul aile birlikleri nakdi/ayni yardım kampanyaları düzenledi. Türkiye bir anlamda dünyada da kardeşlik, dayanışma, birlik ve beraberliğin merkezi haline geldi. Hepsine müteşekkiriz. Bu kardeşlik ve dayanışma ruhuyla yaralarımızı hızla saracağız.” 3 kıl çadır, 2 anaokulu, 1 bilgisayar sınıfı ve 50’ye yakın konteynerden oluşan Maarif Sokağı, depremzedelerin barınma ve eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak. Ayrıca Maarif Okullarından toplanan bağışlarla, farklı şehirlerdeki depremzedelere 19 bin parça kıyafet ve online eğitime ulaşım için çocuklara 100 tablet hediye edilecek. ...
Gelişen, güçlenen ve insani diplomasisiyle bütün dünyanın dikkatini çeken Türkiye’nin, 51 ülkedeki 446 eğitim kurumuyla uluslararası eğitim alanındaki temsilcisi Türkiye Maarif Vakfının 13. Ülke Temsilcileri Toplantısı İstanbul’da başladı. Vakfın Mütevelli Heyeti, Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri ile ülke temsilcileri ve Genel Merkez çalışanlarının katıldığı toplantının açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün yaptı. Konuşmasına deprem nedeniyle millet olarak buruk bir bayram yaşadığımızı belirterek başlayan Birol Akgün, depremin ardından büyük millet olmanın gereği olarak ülkemizin anında seferber olduğunu belirterek, Maarif Okulları öğrencileri, öğretmenleri ve çalışanlarının da ilk günden Türkiye için büyük bir kardeşlik ve dayanışma örneği sergilediğini anlattı. Dünyanın çocukları, aileleri ve öğretmenlerinin fedakarlıkları sonucu AFAD’la koordineli bir şekilde Adıyaman’ın Besni ilçesinde 50 konteyner yaşam alanı, iki konteyner ana okulu ve bir konteyner bilgisayar sınıfından oluşan bir Maarif Sokağı kurduklarını ifade etti. “Büyük Türkiye hikayesinin anlamlı bir parçasıyız” Türkiye olarak küresel, bölgesel ve ulusal kaynaklı birçok krize rağmen son yıllarda önemli bir yükseliş trendi yakalandığını vurgulayan Akgün, “Bugün Türkiye, küresel ve bölgesel birçok uluslararası örgütte aktif ve öncü rol oynamakta; pandemi döneminde olduğu gibi dünyaya örnek olacak yardım faaliyetleri düzenlemekte, Ukrayna savaşı sürecindeki “tahıl koridoru” açmak gibi küresel düzlemde ses getirecek diplomatik başarılara imza atmakta; savunma alanında yüksek teknoloji ürünlerini ortaya koymakta, kendi arabasını, uçak gemisini üretmektedir. Karada ve denizlerimizde kendi öz imkanları ile doğal gaz ve petrol rezervlerini bulup işletecek bir güce dönüşmüş durumdadır.” Şeklinde konuştu.“Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye’nin yurtdışında milli mefkuresinin bayrak taşıyıcısıdır” “Türkiye, ekonomik dalgalanmalara rağmen dünyanın en gelişmiş ilk 20 ekonomisi içerisinde yer alması, dünyanın en geniş diplomatik misyon ağına sahip 5. ülkesi olması, dünyanın en önemli insani yardım sağlayan donör ülkelerinden birisi olması, enerji nakil hatları ve lojistik taşımacılıkta önemli bir üs haline gelmesi, uluslararası yatırımcılar için güvenli ve istikrarlı yapısı gibi sebeplerle uluslararası siyasette bir değer, etki, güç ve çekim merkezi oluşturmaktadır.” diyen Vakıf Başkanı Prof. Akgün, Türkiye’nin ve Türkiye Maarif Vakfının dünyadaki anlamını şu sözlerle ifade etti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın deklare ettiği Türkiye Yüzyılını inşa etmek artık uzak bir hayal değildir ve Türkiye Maarif Vakfı Türkiye Yüzyılı vizyonunun en önemli kurumlarından birisidir. Zira, güçlü olmak kadar bunun hikayesini dünyaya anlatmak da mühimdir. Türkiye Maarif Vakfı, yeniden hayat kazanan Büyük Türkiye hikayesinin anlamlı bir parçası ve yurt dışında milli mefkuremizin bayrak taşıyıcısı bir kurumdur.” “Dünyada FETÖ’nün eğitim hikayesi bitti” Türkiye Maarif Vakfının yeniden Büyük Türkiye’yi inşa edecek stratejik bir siyasi vizyonun ürünü olarak doğduğunu vurgulayan Akgün, ancak konjonktürel olarak Türkiye Maarif Vakfının kurulmasını tetikleyen olayın 17-25 Aralık (2013) süreciyle başlayan ve devlet düşmanlığını alenen sergileyen FETÖ’yle mücadelenin yurtdışı ayağında, Türkiye adına resmi, şeffaf, nitelikli bir uluslararası eğitim kurumu oluşturma gerekçesinin önemli olduğunu belirtti. Bu anlamda Vakfın gayretli çalışmalar sergilediğini belirten Akgün, “Bugün dünyada 51 ülkedeki 446 eğitim kurumumuzun 228’i daha önce FETÖ iltisaklı olup, Vakfımızın girişimleriyle kapatılmış ve ardından Vakfımızca işletilen okullardır. Dünya genelinde büyük ölçüde FETÖ’nün eğitim hikayesi bitti. Artık Türk okulları denildiğinde sahada ve tüm dünyada Türkiye Maarif Vakfı vardır. Bu başarı hepimizin başarısıdır.” dedi.“Türk devlet teşkilatında kamu vakfı modeli” Türkiye Maarif Vakfının TBMM tarafından kabul edilen 6721 Sayılı kanunla “Kamu Vakfı” statüsüyle kurulmuş, bağımsız ve özerk yönetimli bir kamu vakfı olduğunu aktaran Prof. Dr. Akgün, “Kamu vakıfları Türk devlet teşkilatında esasen istisnai yapılardır. İlk kamu vakfı 1987’de kurulan TSK Güçlendirme Vakfı’dır, Türkiye adına savunma sanayinin gelişimi ve TSK’nın ihtiyaçlarının giderilmesiyle vazifelendirilmiştir. İkinci kamu vakfı 2007’de kurulan Yunus Emre Vakfı’dır. Bu vakıf 2009 yılında Yunus Emre Enstitüsü’nü kurmuş ve YEE Türkiye adına yurtdışında Türkçenin ve Türk kültürünün yaygınlaştırılmasıyla görevlendirilmiştir. 2016’da da, Türkiye adına yurtdışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla Türkiye Maarif Vakfı kurulmuştur. 2023’te de Antalya Diplomasi Vakfı ve Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakıfları benzer şekilde kanunla kurulan yeni nesil kamusal kurumlardır. Burada amaç bu kurumlara ayrıcalık tanımak değildir. Esas amaç, özel nitelik gerektiren bazı kamusal hizmetlerin gerektirdiği esnek ve verimli çalışmaya imkân verecek yapılar eliyle yürütülmesidir.” dedi. Türkiye Maarif Vakfının Türkiye’nin dış politikasının da önemli bir uygulayıcısı olduğuna atıfta bulunan Akgün, “Yurtdışındaki diplomatik misyon temsilciliklerimiz özelinde Dışişleri Bakanlığının, Millî Eğitim Bakanlığının, TİKA, YTB, YEE özelinde Kültür ve Turizm Bakanlığının yurtdışındaki faaliyetlerine önemli destekler veriyoruz. Bunun için hususi olarak Türkçe Öğretim Programı da hazırlıyoruz.” dedi. “Türkiye Maarif Vakfı, dünyaya Türkçe öğretecek kitaplar hazırladı” Türkçe Öğretimi müfredatında Okul Öncesi 1. sınıf ve ilkokul 1. sınıftan Lise son sınıfa kadar A1’den C1’e kadar Ders Kitabı, Çalışma Kitabı ve Öğretmen Kılavuz Kitaplarından oluşan Türkçe kitap setlerini hazırladıklarını dile getiren Prof. Dr. Birol Akgün, Nijer’de bünyesinde 3 farklı bölümü barındıracak olan Maarif Mesleki Teknik Lisesinin ve Togo’da Spor Merkezinin açılmasıyla ilgili çalışmalarda da son aşamaya gelindiğini kaydetti.“Üretken, yerele saygılı, gönül kazanan stratejik bir kurumuz” “Bizim esas alameti farikamız, uluslararası alanda Türkiye adına örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri veren küresel ölçekte etkili bir eğitim kurumu olmamızdır. Kurulduğumuz günden bugüne geçen yedi senede Fransız, Alman, İngiliz ve Çin uluslararası okul zincirleriyle rekabet etme kapasitesine erişmiş genç ve dinamik bir kurumuz.” diyen Vakıf Başkanı Akgün, küresel olanın her tarafı kuşattığı günümüzde ülke, toplum ve kültürlerin yerel anlayışlarına Türkiye’nin yaklaşımının ise orijinal ve insana saygıyı esas aldığını belirterek, Türkiye Maarif Vakfını şöyle anlattı: “Eğitim kurumlarında sadece uluslararası değil yerel müfredat da kullanan, daha da önemlisi kendi özgün Uluslararası Maarif (IM) Programını da geliştiren üretken bir kurumuz. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin dilini ve kültürünü öğrencilerine öğreten, insan kaynağını istihdam eden yerele saygılı bir kurumuz. Örgün ve yaygın eğitim faaliyetlerinde Türkiye’yi, tarihini, kültürünü, coğrafyasını, insanını tanıtan, Türkçeyi öğreten yerli ve milli bir kurumuz. Türkiye Yüzyılında, Türkiye’nin uluslararası görünürlüğünü artıran, Türkiye’yi uluslararası alanda tanıtan, uluslararası kamuoyuna ve genç yüreklere dokunan, gönül kazanan stratejik bir kurumuz.” Uluslararası Maarif Programı adını verdikleri çalışmanın Okul Öncesi kademesi kitaplarının tüm branşlarda tamamlandığını aktaran Akgün, “Okul Öncesi Eğitim Programımız, 2023 yılı itibarıyla Romanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Mali, Madagaskar ve Togo dahil 5 ülkede resmi olarak kabul edilmiş ve uygulanmaktadır. Ayrıca Programın pilot uygulamaları ve resmi başvuru süreçleri 8 ülkede devam etmektedir” bilgisini paylaştı.“Türkiye adına özgün müfredat ve kitaplar hazırlanıyor” Türkiye Maarif Vakfının altı kıtadaki okulları için Türkçe dersinin haricinde diğer ders kitapları için yaptıkları çalışmaları ilişkin ise Prof. Akgün şu bilgileri paylaştı: “Fen ve Matematik 1-8 Öğretim Programlarımıza yönelik çalışmalarımızı tamamladık. 9. sınıftan 12. sınıfa kadar Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik ders kitaplarımızı geniş kapsamlı bir program vizyonu ile Asya-Pasifik bölgesi için hazırladık. Afganistan’da şu anda bu kitapları farklı uluslararası yayınların yerine çok başarılı bir şekilde kullanıyoruz. Bu bağlamda, farklı kültürlerarası duyarlılık hususu göz önünde bulundurularak Balkanlar ve Azerbaycan’dan başlayarak kitaplarımızı farklı ülkelere uyarlama çalışmalarımız da devam edecektir. Böylece amacımız bugün Oxford ve Cambridge kitapları yerine zamanla tüm okullarımızda kendi kitaplarımızla eğitim yapabilir hale gelmektir.”“Dünya eğitim gündeminde Türkiye önemli rol oynuyor” Eğitim konusunda uluslararası etkinlik ve çalışmalarıyla öne çıkan kurum ve aktörlerin buluşma noktası olmayı amaçlayan İstanbul Eğitim Zirvesi’ne; Türkiye Bilimler Akademisi’yle birlikte yürüttükleri projede Türklerin tarihte eğitim alanında ortaya koyduğu birikimi bilimsel metotlarla inceleyerek bilim camiasının dikkatine sunmayı hedefledikleri Türk Maarif Ansiklopedisi projesine özellikle değinen Akgün, Vakfın faaliyetlerinin yalnızca eğitim olmadığını vurguladı. Konuşmasını Ali Fuat Başgil’in “Hedefler belirlemek ve bunlara ulaşmak için gerekenleri yapmak; kişiye çalışkanlık, başarı ve mutluluk getirir. Tembellik can sıkıntısı ve başarısızlık, yapacak bir şey olmamasından değil, uğrunda mücadele edecek bir hedefinizin olmamasının sonucudur.” cümleleriyle noktaladı. Türkiye Maarif Vakfı 13. Ülke Temsilcileri ve İstişare Toplantısı üç gün boyunca yapılacak sunumlar, değerlendirmeler, müzakereler ile devam edecek. ...
İlki 2017 yılında gerçekleştirilen ve geleneksel hale gelen Türkiye Maarif Vakfı Ülke Temsilcileri Toplantısı’nın on üçüncüsü, yapılan toplantılar ve değerlendirmelerin ardından gerçekleştirilen kapanış programıyla sona erdi. Mütevelli Heyeti, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyeleriyle, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, ülke temsilcileri ve Vakıf çalışanlarının katıldığı programın moderatörlüğünü Türkiye Maarif Vakfı Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili yaptı. Prof. Dr. Bilgili, katılımcılara Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’ün selamını ilettikten sonra sözü Mütevelli Heyeti Üyesi Selim Cerrah’a verdi.“Yaptığımız çalışmaların karşılığını belki 50 yıl sonra alacağız”Selim Cerrah, Türkiye Maarif Vakfının büyük bir aile olduğunu dile getirerek, Vakfın her bir ferdinin kendilerine verilen emanete sahip çıkmakla yükümlü olduğunu dile getirdi. Batılı eğitim paradigmalarının dünyaya söyleyecek hiçbir sözünün olmadığını vurgulayan Cerrah, “Maarif Vakfının ortaya koyduğu kitaplar bile ne kadar önemli işlere imza attığını gösteriyor. Daha yapacak çok işimiz var.” dedi. "Yaptığımız çalışmaların karşılığını belki 50 yıl sonra alacağız." cümleleriyle Türkiye Maarif Vakfının üstlendiği vazifenin önemine dikkat çeken Cerrah, sözlerini “Mümin, bal arısına benzer. Bal arısı gibi hep güzel, temiz, helal şeyler yer. Hep güzel şeyler üretir, hep iyiliklerin peşinden koşar. Hiçbir şeyi ne döker, ne kırar, ne de ifsat eder” hadisiyle tamamladı.“Vakfın çalışmalarını gururla takip ediyoruz” Cerrah’ın ardından söz alan Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihat Demirli, temsilci toplantılarının önemine dikkat çekerek toplantıların “Yüz yüze görüşmenin problemlerin çözümünde oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. “Hepinizi gördüğüme çok sevindim” diyen Demirli, Vakfın çalışmalarını gururla takip ettiğini dile getirdi.“Geçen zamanda oldukça önemli işler yaptık” Prof. Dr. Demirli’den sonra konuşan Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Hasan Taşçı, “Geçen 7 yıla baktığımızda, oldukça önemli işler yaptığımızı görüyoruz. Türkiye Maarif Vakfından çok önemli isimler geçti. Hepsine teşekkür ediyoruz. Biz herhangi bir alt kültür grubuna hitap etmiyoruz. Bulunduğumuz ülkelerde kendimiz gibi insanlarla muhatap oluyoruz. Hepinize teşekkür ediyorum.” dedi.“Meselelerimizi yüz yüze konuşmak önemli” Dr. Hasan Taşçı’dan sonra kürsüye gelen Mütevelli Heyeti Üyesi Mahmut Özdil, “Uzak yollardan geldiniz. Senede bir kere de olsa meselelerimizi yüz yüze konuşmak önemli. Sizler açısından da heyecan oluyor. Yeni başlayan Mütevelli Heyeti Üyesi arkadaşlarımıza da hoş geldiniz diyorum.” ifadelerini kullandı.“Türkiye Maarif Vakfı emek yoğun gönül yoğun bir kurum” Mahmut Özdil’in ardından Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Nevzat Şimşek konuştu. Bu toplantılar vesilesiyle Vakıfta artık kıdemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Şimşek, “Yeni gelen arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyorum. Antalya’daki istişare toplantısından çok etkilenmiştim. Dışarıdan baktığımızda oldukça önemli olduğunu fark ettiğimiz Türkiye Maarif Vakfının bünyesine dahil olduğunuzda, ne kadar emek yoğun ve gönül yoğun bir kurum olduğunu görüyorsunuz. 7 yıllık maziye bu yapılanları sığdırmak zor. Tüm çalışmalar buradaki arkadaşlarımızın emeğiyle yapıldı. İnşallah istişare toplantımız hayırlara vesile olur. Hepinize teşekkür ediyorum.” dedi.“Türkiye Maarif Vakfının çalışmalarını özetleyen kelime fedakârlık” Prof. Dr. Nevzat Şimşek’ten sonra yeni atanan Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Zeynep Arkan söz aldı. Kurumdaki ilk günlerini aile ortamında geçirdiğini söyleyen Doç. Dr. Arkan, emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Gelir gelmez böyle bir ortamda bulunmak bizler adına önemli bir tecrübe oldu. Yapılan muazzam çalışmalara böylesine derinden vakıf olmak oldukça önemliydi. Temsilcilerimizle tanıştık. Ülkeleri dinledik. Bu tecrübeyi kazanmamıza neden olan herkese teşekkür ediyorum. Bu sürece katkı veren herkeste gördüğüm şey fedakarlık.” cümlelerini kullandı. “Maarif’te eğitim maddeden ve bedenden ibaret değil” Doç. Dr. Zeynep Arkan’ın ardından yeni atanan Mütevelli Heyeti üyelerinden Dr. Mehmet Cangir söz aldı. Dr. Cangir, “Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Bir kurumun yenisi olma zor. Böyle bir toplantıya denk gelmemiz bizim için büyük bir avantaj oldu. Dünden beri hızlı bir adaptasyon süreci yaşadık. Kafamızda Türkiye Maarif Vakfı ile ilgili bir fotoğraf vardı. Bu fotoğraf derinlik kazandı. Arkadaşlarımızın samimiyeti ve heyecanı önemliydi. Bu da yaptıkları işin büyüklüğü ve onurunun ne derece önemli olduğunu ortaya koydu. Eğitim üzerinden düşündüğümüz zaman, çağdaş eğitim insanı maddeye ve bedene indirgiyor. Burada yayınlanan eserler insanın maddeden ve bedenden ibaret olmadığını gösterdi. İnşallah bu süreci daha iyi yerlere taşırız. Bize verilen emaneti hakkıyla teslim edebilmeyi diliyorum. İnşallah hep birlikte çok daha güzel şeyler yapmaya devam ederiz.” dedi.“Biz kendimizden ibaret bir yapı değiliz” Dr. Mehmet Cangir’in peşi sıra söz alan yeni atanan Mütevelli Heyeti Üyelerinden Ömer Faruk Terzi ise, Gençlik ve Spor Bakanlığından geldiğinden dolayı kuruma aşina olduğunun altını çizerek, “Güzel bir iş yapıyorsunuz. Bu işe ortak olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Kurumumuz yalnızca şahıslarımızla sınırlı değil. Bir memleket meselesi, millet meselesi ve devlet meselesi. Sn. Başkan konuşmasında bu misyondan bahsediyor. Türkiye’nin ekonomik gücü oldukça iyi. Siyasi gücü de bunun çok önünde. Ancak kültürel ve sivil gücümüz siyasi gücümüz kadar önde değil. Kültür, sanat, üniversiteler… Hepsi kültür ve sivil gücümüzün önemli aktörleri. Türkiye Maarif Vakfı ise Türkiye adına yumuşak güce destek vermesi bakımından son derece kıymetli. Sn. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yakalanan ivmeyi ileri götürmek zorundayız. Biz kendimizden müteşekkil bir yapı değiliz. Misyonumuz gördüğümüzün çok ötesinde. Bu misyonla vatanımıza, milletimize, devletimize daha fazla hizmet edebilmeyi nasip etsin. Allah hepimize yol açıklığı versin.” ifadelerini kullandı.“Maarif’in kilim motifi emeğe saygıyı temsil ediyor” Mütevelli Heyeti üyelerinin peşinden konuşan Denetim Kurulu Üyesi İsmail Çolak, “Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yeni atanan Mütevelli Heyeti Üyelerimize hayırlı olsun diyorum. Denetim açık bulma değil rehber etme, yol gösterme demektir. Yol gösterici fonksiyon ifa etmek önemli. Türkiye Maarif Vakfına 3 yıl önce atandım. Türkiye Maarif Vakfı, benim için bir ekoldü. Bundan da son derece istifade ettiğimi düşünüyorum. Maarif’in logosu bir kilim motifini andırıyor. Bu emeğe saygı duyulduğunu gösteriyor. Yapılan işler maddi göstergelerle açıklanamaz. Burada bir fedakarlık var. Hepinizle yaptığınız fedakarlık için gurur duyuyorum. Ben de bu sürece destek olmaya hazırım. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” diye konuştu.“Türkiye dünyaya medeniyet sunmaya aday tek devlet” Programa katılan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin ise “Daha önce Milli Eğitim Bakanlığında Yükseköğretim Genel Müdürlüğü yaptım. Türkiye Maarif Vakfının kuruluş hikayesi o zaman başlıyor. Küresel sistemde Türkiye’ye bir rol biçilirken ülkemizin potansiyelini manipüle etmek için eğitim aracılığıyla bir yapı uluslararası sistemde görevlendirilmişti. Bu güçler olması gerekeni bizden önce görüp manipüle etmişlerdi. Maarif kültürel ve tarihi mirasın eseri olarak kuruldu. Dünyaya söyleyecek sözümüz var. Abdürreşid İbrahim’in Alem-i İslam kitabı bulunuyor. 2. Meşrutiyet’te İstanbul’dan başlayarak uzak doğuya kadar seyahat ediyor Abdürreşid İbrahim. Nerede bir Müslüman köyü varsa hepsine gidiyor. Mehmet Akif yayınlıyor o kitabı. Hatıralarında İngilizler tarafından takip edilerek yaptığı çalışmalar engellenmeye çalışıldığından bahsediyor. Türkiye Maarif Vakfı, şimdi bu misyonla çalışıyor. Türkiye dünyaya medeniyet sunmaya aday tek devlet. Yaptığımız hiçbir şey basit değil. Her adımımız takip ediliyor ve manipüle edilmeye çalışılıyor. Saygı duyulacak işler yapıyorsunuz. Maarif Ansiklopedisi de bunlardan biri. Bitince eğitim mirasımız gelecek nesillere aktarılacak. Gittiğiniz ülkelerdeki eğitim çalışmalarını, yenilikleri, eksiklikleri ve tecrübeleri Türkiye’ye aktarmanızı rica ediyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum.” dedi.“Global Maarif ailemiz gönüller inşa etmeye devam edecek” Konuşmaların ardından kürsüye gelen Türkiye Maarif Vakfı Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, milletimizin hem millet hem devlet geleneği açısından aleme nizam verme felsefesiyle donanmış durumda olduğunu vurgulayarak, “Adem düzelmeden alem düzelmez diye bir sözümüz var. Bu yalın söz çok global bir felsefeyi ortaya koyuyor. Türkiye Maarif Vakfının yaptığı şey tam olarak bu. Eğitim çalışmaları uzun vadede verim alınacak işler. Yaptığımız iş, aleme nizam verme geleneğini sürdürmekten ibaret. Eğitim üzerinden çok iş yapılır. FETÖ de eğitim üzerinden çok kötü işler yaptı. Bizse eğitim üzerinden gönül inşa etmeye niyetliyiz. İşimiz tam olarak eğitim üzerinden gönüller inşa etmek. Gittikçe gelişen büyüyen bir aileyiz. Hepimiz bu ailenin bir ferdiyiz. Hepinizin büyük destekleri ve gayretleriyle global Maarif ailemiz büyüyecek ve eğitim üzerinden hakiki anlamda gönüller inşa etmeye devam edecek. Gönül coğrafyası kavramı başka medeniyetlerde yok. Bu kavramı genişleten kurum, Türkiye yüzyılının global anlamda inşa edecek en işlevsel kurum Türkiye Maarif Vakfıdır. Hepinize katılımlarınızdan ve emeklerinizden dolayı teşekkür ediyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı. ...
Türkiye’nin yurt dışına açılan penceresi Türkiye Maarif Vakfı, kurulduğu günden bu yana icra ettiği faaliyetler, akademik çalışmalar ve sosyal, kültürel etkinliklerle adından söz ettiriyor. İlki 2018’de gerçekleştirilen ve 27 Nisan-1 Mayıs 2023 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda altıncısı düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’e katılan Maarif öğrencileri, ortaya koydukları projelerle ödüle layık görüldü. Afganistan Maarif Okullarından iki, Kırgızistan Maarif Okullarından bir, Kuzey Makedonya Maarif Okullarından bir ve Pak-Türk Maarif Okullarından bir proje ile finalist olan takımlar TEKNOFEST’e katılmayı hak etti. Afganistan, Mezar-ı Şerif Okulu, “Akıllı Ulaşım Yarışması / İlkokul/Ortaokul Seviyesi”nde akıllı park sistemini geliştiren bir proje; Kabil Ariana Erkek Lisesi ise “İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması/ Afet Yönetimi Kategorisi”nde yangın ve deprem uyarı robotiği projesi üzerine çalıştı.Pakistan, “İnsanlık Yararına Teknoloji Afet Kategorisi”nde afete hazırlık web sitesi ve mobil aplikasyonunu içeren bir proje ile; Kırgızistan, “Biyoteknoloji İnovasyon Yarışması Fikir Kategorisi”nde elmanın enzim çalışması ile; Kuzey Makedonya da “Biyoteknoloji İnovasyon Yarışması Fikir Kategorisi Lise Seviyesi”nde yiyecek atıklarından biodizel yakıt üretimi projesi ile TEKNOFEST’e katıldı. Yapılan sunumlarda Afganistan Mezar-ı Şerif Okulu en iyi sunum ödülü aldı.TEKNOFEST’in üçüncü gününde Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Mütevelli Heyeti Üyeleri Cihat Demirli, Mahmut Özdil ve Zeynep Arkan ile Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Çaltılı ve İpek Coşkun Armağan Türkiye Maarif Vakfı Standı’nı ziyaret etti. ...
Türkiye Maarif Vakfı bünyesindeki Maarif Ajansı tarafından Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te "Türk Üniversiteleri Eğitim Fuarı" düzenlendi. Bu yıl ikincisi düzenlenen fuarda; Alanya Üniversitesi, Beykent Üniversitesi, Türk Alman Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Hakkari Üniversitesi, Fenerbahçe Üniversitesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, İstanbul Arel Üniversitesi ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi olmak üzere 12 üniversite stant açtı.Fuarın açılış kurdelesini Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkan, Türkiye'nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan'ın yanı sıra protokol üyeleri kesti. Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkan, Türkiye'nin yabancı ülkelerle özellikle uluslararası öğrenci değişiminde ve her türlü eğitim iş birliği konusunda ana aktörlerden birisi olmasını istediklerini vurguladı. Maarif Ajansı aracılığıyla öğrencilerin Türkiye'ye gelmesine vesile olmaya çalıştıklarına dikkati çeken Özkan, Türk Üniversiteleri Eğitim Fuarı'na katılan üniversitelerin temsilcilerine teşekkür etti.Büyükelçi Doğan da Türk üniversitelerinin tanıtılmasından duyduğu memnuniyetini dile getirerek, "Türkiye, eğitim bakımından cazibesi yüksek, başarılı öğrenciler yetiştiren ve akademik çalışmalar bağlamında dünyada önemli bir yere gelmiş ülke konumundadır." dedi. Öğrencileri Türkiye'de öğrenim görmeye teşvik ettiklerini belirten Doğan, Türkiye'den dönecek öğrencilerin ülkelerine hizmet edeceklerinin altını çizdi.Stantlarda öğrenci adaylarını bilgilendiren görevliler, üniversitelerinin avantajlarını anlattı ve öğrencilere tanıtım broşürü ve çeşitli hediyeler verdi. ...