Haber Sayfası Banner Görseli

Haberler

  • Temmuz 19, 2024 Burkina Faso'daki FETÖ okulları Türkiye Maarif Vakfına devredildi

    Batı Afrika ülkesi Burkina Faso’daki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) iltisaklı üç kampüs, Türkiye Maarif Vakfına devredildi.15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü yıl dönümünde Burkina Faso’daki FETÖ iltisaklı üç kampüsün vakfa devri yapıldı.Burkina Faso, 3 Temmuz'da aldığı kararla FETÖ iltisaklı eğitim kurumlarının devletleştirilmesine ve Türkiye Maarif Vakfına devredilmesine karar verirken ülkeye giden Türkiye Maarif Vakfı heyeti, Burkina Faso makamlarıyla her konuda anlaşmaya vardı.15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle düzenlenen törende, Türkiye’nin Vagadugu Büyükelçisi Nilgün Erdem Arı, Türkiye Maarif Vakfının bu okulları devralmasının, iki ülke ilişkilerini güçlendireceğini belirtti.Büyükelçi Nilgün Erdem Arı, "Türkiye Maarif Vakfı, Afrika’nın birçok ülkesinde başarılı eğitim faaliyetleri yürütmektedir. Okulların devir süreci tamamlandığında okulların yeni eğitim yılında arzu edilen seviyede faaliyetlerine başlayabilmesi için gereken tüm tedbirler alınacaktır." dedi.Törenin ardından devir sözleşmesini imzalamak üzere Burkina Faso Dışişleri Bakanlığına geçen Türkiye Maarif Vakfı heyeti, burada Burkina Faso Dışişleri Bakanı Karamoko Jean Marie Traore ve Milli Eğitim Bakanı Jacques Sosthene Dingara ile görüştü.Dışişleri Bakanı Traore, Türkiye ile Burkina Faso arasındaki ilişkilerin güçlenmesinin, ülkesinin insani krizlerinin aşılmasına katkıda bulunacağını ifade etti. Eğitim Bakanı Dingara da Türkiye Maarif Vakfının Burkina Faso’daki faaliyetlerinden memnuniyet duyduğunu belirtti.23 ülkede okullar devredildiTürkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özdil, FETÖ iltisaklı okulların devrinin "15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne denk gelmesinin anlamlı olduğunu vurgulayarak" vakfın bugün itibarıyla 54 ülkede 500'ü aşkın eğitim kurumu ile 53 binden fazla öğrenciye hizmet verdiğini, Burkina Faso ile 23 ülkede FETÖ iltisaklı okulları devraldığını açıkladı. Türkiye Maarif Vakfı, 2024-2025 eğitim yılından itibaren Burkina Faso’daki üç okulun idari ve akademik yönetimini üstlenecek. Okullarda Türkçe derslerinin de başlayacağı belirtildi. Türkiye Maarif Vakfı Burkina Faso Ülke Temsilcisi Mustafa Uçmaz, okulların fiziki durumlarının iyileştirilmesi ve akademik başarılarının artırılması için gerekli çalışmaların yapıldığını ifade etti.Burkina Faso’da ilkokul çağındaki çocukların yüzde 48,1’inin, ortaokul çağındaki çocukların yüzde 57’sinin ve lise çağındaki gençlerin yüzde 81,4’ünün eğitime erişim imkanı bulamıyor, Nüfusunun yüzde 65’i 25 yaşın altında olan ülkede, Türkiye Maarif Vakfının bu okulları devralması nüfusunun yarısına yakınının okur yazar olmadığı ülkedeki eğitim imkanlarının iyileştirilmesine önemli katkı sağlayacak.Burkina Faso’daki FETÖ okulları, başkent Vagadugu ve ülkenin "ekonomik başkenti" Bobo-Dioulasso’da bulunuyordu. Bu adımla, FETÖ’nün eğitim alanındaki etkisinin sona erdirilmesi sağlanarak iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılmış olacak....

  • Aralık 19, 2023 Türkçe ve Türkoloji rüzgarı esti: Balkanlar ve Anadolu İstanbul'da bir araya geldi

    İstanbul kültürleri buluşturmaya devam ediyor. 20 ülkeden katılımcının Anadolu ve Balkanlar arasındaki dil, edebiyat, tarih, sanat, mimari, musiki vb. alanlarda tarihten bugüne gelişen kültürel etkileşimin etkisine dair 2. Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu sona erdi.Ülkemiz adına 52 ülkede 52 bin öğrencisiyle uluslararası eğitim faaliyetleri yürüten Türkiye Maarif Vakfına bağlı Tiran New York Üniversitesi (UNYT), Türk Dil Kurumu iş birliğinde TİKA'nın destekleriyle İstanbul Üniversitesinin ev sahipliğinde Beyazıt'taki tarihi binalarda yapılan, Anadolu ve Balkanlar arasındaki kültürel etkileşim ve Türkçenin rolüne dair üç gün boyunca devam eden 2. Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu sona erdi.Sempozyuma Hırvatistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Romanya, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Yunanistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi 20 farklı ülkeden akademisyen ve araştırmacılar katıldı.ANADOLU VE BALKANLARI BİRLEŞTİREN DİL: TÜRKÇETürkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün'ün açış konuşmasının ardından "Geçmişten Günümüze Balkanlarda Türk Edebiyatı" özel oturumuyla başladı. Sempozyumun "Anadolu'dan Balkanlara Kültürel Etkileşim" başlıklı panelinde; Kuzey Makedonya Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Behixhudin Shehapi kültür mirası hakkında konuşurken Avusturyalı müzik terapisti Gernot Galib Stanfel, müzikal örnekler ile Balkanların; Doğu ve Orta Avrupa arasındaki yeri hakkında bilgi verdi. Anadolu ve Balkanlar arasındaki mimari etkileşim hakkında Prof. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil, müziklerdeki ortak öğeler hakkında ise Doç. Dr. Ubeydullah Sezikli konuştu. Prof. Dr.Müberra Gürgendereli ve Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın'ın katkılarıyla gerçekleşen "Dil ve Edebiyatta Kültürel Etkileşim" başlıklı ikinci panelde, Bosna Hersek Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi Müdürü Osman Lavic, Osmanlı'nın Bosna'da bıraktığı kültür mirası hakkında konuştu.Üç gün süren ve 54 bildiri sunulan Sempozyumun oturumlarında; Türkizmalar, Balkan çalışmaları, Balkan kökenli yazar ve şairlerin eserlerinde Türk kültürünün izleri, Türkçenin Balkanlarda yabancı dil olarak öğreniminde kültürün etkisi gibi konulara dair tebliğler de sunuldu. Bildiri oturumları dışında davetli konuşmacıların katıldığı "Geçmişten Günümüze Balkanlarda Türk Edebiyatı" adlı özel oturum, "Anadolu'dan Balkanlara Kültürel Etkileşim" ve "Dilde ve Edebiyatta Kültürel Etkileşim" konulu paneller düzenlendi."BALKANLAR İLE ANADOLI, ORTAK BİRİKİN VE ÜRETİMİN BİRLİKTELİĞİNİ YANSITIR"Sempozyum hakkında konuşan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün'ün şunları söyledi: "Balkan ülkeleriyle uzun bir ortak tarihi tecrübemiz vardır. Osmanlı Devleti Türklerin olduğu kadar tüm Balkan halklarının da ortak devleti sayılır. Balkanlarla Anadolu arasındaki bu köklü tarihî ilişkilerin bir sonucu olarak Türk ve Balkan milletleri arasında inanç, dil, kültür, edebiyat, sanat, el zanaatları, folklor, mimari ve musiki gibi çeşitli alanlarda etkileşime dayalı ortak bir üretim ve birikim hasıl olmuş ve bu sayede ikili münasebetler sıkı bir biçimde kökü tarihin derinliklerine uzanan çok yönlü müşterekliklerle günümüze kadar devam etmiştir."Türkiye Maarif Vakfı Tiran New York Üniversitesi Balkan Araştırmaları Merkezi, Balkan ülkeleri ile Türkiye arasındaki kadim dostlukları, tarihî ve kültürel bağları güçlendirmeyi; ortak ilgi alanlarına yönelik olarak Türk-Balkan projelerini hayata geçirmeyi, bu alanlarda uluslararası sempozyumlar ve ilmî konferanslar düzenlemeyi, Türk ve Balkan akademisyenler ile öğrencilerin arşiv, kütüphane ve saha araştırmalarına destek olmayı hedeflediğini anlatan Birol Akgün şöyle konuştu:"Balkan tarihi, bilinen Türk tarihi kadar eskidir ve Balkan ismi dahi Türkçeden gelmektedir. Dilin, kimlik olarak nitelendiği bir zamanda bu husus üzerine derin bir tahlil yapmak eminim ki bizlere çok şey söyleyecektir.'Geldikti bir zaman Sarı Saltıkla Asya'dan, Bir bir Diyâr-ı Rûm'a dağıldık Sakarya'dan'Mısralarının sahibi Yahya Kemal Beyatlı da Rumeli evladı, Üsküplü bir şair ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesiydi. Onu Üsküp'ten ayrı düşünmek ve değerlendirmek ne kadar imkânsız ise İstanbul'dan ayrı düşünmek de o kadar imkânsızdır."BALKANLARDA ORTAK DİLİMİZ: TÜRKÇETMV Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Türkben ise, konuşmasında TMV olarak bir ay önce uluslararası bir marka olan İstanbul Eğitim Zirvesini, geçen hafta da Türk Maarif Ansiklopedisi tanıtım toplantısını yaptıklarını belirterek, "Balkanlarla hiç kopmayan bağ böylece sağlamlaşıyor. Yahya Kemal; 'bir elimizde bulgur bir elimizde mesnevi Balkanlar'a gittik' diyor. Bu sempozyum ile yeni kapılar açılmış oldu zihin ve gönül dünyamızda." diye konuştu.Prof. Dr. Mustafa İsen, Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın ve Prof. Dr. Mustafa Balcı'nın da dil, edebiyat, Türkçe, Türkoloji ile Balkanlar ve Anadolu arasındaki kültürel etkileşimin tarihi ve edebi derinliğine ilişkin özel oturumlarda konuşmalar yaptığı Sempozyumun ikinci gününde ise Balkan Türkologları, eserler özelinde yapılan edebiyatta kültürel etkileşim incelemeleri, Balkan dillerinde yaşayan Türkçe kelimeler, Balkanlarda Türkçe öğretimi ve ritüeller gibi konuların inceleneceği oturumlar gerçekleştirildi.DOÇ. DR. XHANARI LATIFI: İYİ BAŞLAMAK, İŞİN YARISIDIR, İYİ BAŞLADIKSempozyumun kapanış oturumunda konuşan ve programı düzenleyen TMV, Tiran New York Üniversitesi (UNYT) Balkan Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Lindita Xhanarı Latıfı şunları söyledi. "Balkanlar'daki Türkoloji bölümlerinin çeşitli zorluklar yaşadığını biliyoruz. Balkan ülkeleri arasında iletişim ve Türkiye'yle koordinasyon bu süreci kolaylaştıracaktır. Balkan Araştırma Merkezi olarak uzun ve kısa vadede iş birlikleri planlamaktayız. Arnavutça bir atasözü var: İyi başlamak işin yarısıdır, inşallah iyi başladık ve devamını getireceğiz."TMV, Tiran New York Üniversitesi (UNYT) Rektörü Prof. Dr. Ali Güneş ise, Sempozyum vesilesiyle Balkanlarla ilgili kültürün ve edebiyatın zenginliğine hep birlikte tekrar şahit olduklarını belirterek, "Kültür edebiyatı besler. Edebiyatı geliştirir. Tiran üniversitesi olarak bu çalışmalarda elimizden geleni yapmaya hazırız." diye konuştu.BALKANLAR ÇALIŞAN BİLİM İNSANLARINI BİR ARAYA GETİRİLDİSempozyumu Tiran New York Üniversitesi ile birlikte organize eden TMV Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Daire Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gültekin, ise Sempozyumdaki amaçlarının Türkçe öğretimi ve Türkoloji faaliyetleri başta olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında Balkanlara yönelik olarak çalışan bilim insanlarını bir araya getirmek; kültürel bağlamda ortaya konulan eserleri, çalışmaları ve etkileşimleri tespit etmek ve yapılan araştırmaları değerlendirerek kamuoyunun istifadesine sunmak olduğunu söyledi.Kapanışta konuşan Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Gök ise, TDK olarak Türk dilinin konuşulduğu her yerde her zeminde olmaya gayret gösterdiklerini ve bir sonraki program nerede olacaksa kurum olarak kendilerinin de orada olacaklarını söyledi.Açılış konuşmasıyla başlayan ve geçmişten günümüze Anadolu ve Balkanlar arasındaki kültürel etkileşimi çeşitli bağlamlarda konu edinecek 2. Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu; Asya ve Avrupa arasında köprü vazifesi gören İstanbul'da tarih ve kültür gezisi ile tamamlandı.Her yıl bir Balkan ülkesinde yapılması planlanan Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumunun birincisi Türkiye Maarif Vakfı Tiran New York Üniversitesinde 7-9 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleştirilmişti....

  • Aralık 19, 2023 Maarif bursiyerleri ve mezunları Şeb-i Arus etkinliklerine katıldı

    Türkiye Maarif Vakfı Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının istihdama yönelik burslandırılan eğitim fakültesi lisans, yüksek lisans öğrencilerine ve mezunlarına yönelik sosyal faaliyetleri devam ediyor.  Konya'da Hazreti Mevlana'nın 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, Şeb-i Arus programına Türkiye Maarif Vakfı tarafından burslandırılan lisans ve yüksek lisans öğrencileri ve Maarif mezunlarının mesleki gelişimlerine, aidiyetlerine, sosyal gelişimlerine, Türkiye’deki sosyal hayatlarına katkı sağlayan önemli bir deneyim olması amacıyla katılım sağlandı. Mevlana Müzesi'nde sandukasının başında yapılan Gülbank duasının ardından Mevlana Kültür Merkezi'nde sema törenine geçildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğunca sanatçı Ahmet Özhan tarafından tasavvuf müziği konseri verildi. Daha sonra da Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu, sema gösterisi yaptı. Öğretmen adayları burslu öğrenciler ve Maarif mezunlarının ilgiyle izlediği sema, Mevlevi dervişi olarak kabul edilen semazenler tarafından gerçekleştirildi. Etkinliğe katılan öğrenciler, bu tür etkinliklere katılımlarının hem Maarif ailesinin önemli bir parçası olma hissini güçlendirdiğini hem de Türkiye’nin temel kültürel alanları ve şahsiyetlerine dair yeni bilgiler öğrendiklerini, Şeb-i Arûs etkinliklerine katılımlarının hem meslek hem de sosyal hayatlarında kalıcı izler bırakacağını belirttiler. Şeb-i Arûs etkinlikleri vesilesiyle Konya’da bulunan öğrenciler şehrin kültürel, tarihi ve turistik mekanlarını ziyaret ettiler. Bu ziyaret, öğrenciler mesleki gelişimlerine, aidiyetlerine, sosyal gelişimlerine, Türkiye’deki sosyal hayatlarına katkı sağlayan önemli bir deneyim oldu.   Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan'ın Belh şehrinde 30 Eylül 1207 yılında dünyaya gelen Mevlana, 17 Aralık 1273 tarihinde Konya'da vefat etti. Mevlana, ölüm gününü yeniden doğuş, sevdiğine yani Allah'a kavuşmak olarak kabul ediyordu. Öldüğü güne 'düğün gecesi' anlamına gelen 'Şeb-i Arus' dediği için de Mevlevilikte, Mevlana'nın öldüğü gün 'Şeb-i Arus' olarak kabul edildi. Mevlana'nın ölüm yıl dönümlerinde 'Vuslat' (Sevgiliye kavuşma) törenleri düzenleniyor. Ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılının "Mevlana Yılı" olarak kutlanmasına ilişkin genelge yayımlamıştı....

  • Aralık 14, 2023 2. Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu

    Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Tiran New York Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve Türk Dil Kurumu (TDK) iş birliğinde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destekleriyle düzenlenen "2. Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu" başladı.İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası'nda düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan TMV Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Vakıf olarak Türkçe öğretimine büyük önem verdiklerini, Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumunun da bunun bir göstergesi olduğunu; bu yıl ikincisi düzenlenen sempozyuma ilginin arttığını ifade etti.Sempozyumu kurumsallaştırarak her yıl farklı ülkelerde devam ettirmeyi düşündüklerini belirten Akgün, Vakfın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Vakfın, kurulduğu 2016 yılından bu yana Asya'dan Afrika'ya, Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya, Güney Amerika'dan Avustralya'ya kadar 67 ülkede ofis açtığını, 107 ülkede resmî temaslarını devam ettirdiğini anlatan Akgün, 52 ülkede 460 eğitim kurumuyla yerli eğitim anlayışlarını uluslararası alanda Türkiye adına devam ettirdiklerini kaydetti.Akgün, uzmanlık alanlarının K12 kapsamında örgün eğitim olduğunu ve anaokulundan lise sona kadar eğitim faaliyeti yürüttüklerini dile getirdi. Birçok ülkede açtıkları eğitim merkezleri vasıtasıyla farklı ihtiyaçlara da cevap vermeye çalıştıklarını dile getiren Akgün; Avrupa, Balkanlar ve Asya-Pasifik bölgelerinde yoğunlaşan 21 ayrı eğitim merkezinde Türkçe öğretiminin yanı sıra Türk kültürü ve medeniyetinin tanıtımına yönelik kurslar açarak öğrencilerin akademik gelişimine destek vermeye çalıştıklarını ifade etti. Bunun yanında farklı ülkelerdeki üniversiteler bünyesinde Türkiye Araştırmaları Merkezlerine ya da Türkoloji bölümlerine aktif destek verdiklerini belirtti. Akgün, Türkçe'nin öğretilmesi, Türk kültürü ve medeniyetine dair değerlerin dünyaya doğru bir şekilde anlatılmasının önemli olduğunu belirterek Vakfın bu amaç doğrultusunda Türk Kültürü ve Medeniyeti Müfredatının hazırlandığını ifade etti."BALKANLAR ÖNEM VERDİĞİMİZ BİR COĞRAFYA" Prof. Dr. Akgün, Balkanlar'ın önem verdikleri, büyük ve kıymetli bir coğrafya olduğunu, Vakfın bu coğrafyada açtığı eğitim kurumlarıyla faaliyetlerine devam ettiklerini ifade etti. Balkan ülkeleriyle uzun ve ortak bir tarihî tecrübelerinin olduğunu dile getiren Akgün, şöyle devam etti: "Osmanlı Devleti, Türklerin olduğu kadar tüm Balkan halklarının da ortak devleti sayılır. Balkanlar ile Anadolu arasındaki bu köklü tarihî ilişkilerin bir sonucu olarak Türk ve Balkan milletleri arasında inanç, dil, kültür, edebiyat, sanat, zanaat, folklor, mimari ve musiki gibi çeşitli alanlarda etkileşime dayalı ortak bir üretim ve birikim hasıl olmuş, bu sayede ikili münasebetler sıkı bir şekilde günümüze kadar devam etmiştir." Akgün, Balkanlar'da açılan Türk okullarına değinerek, şunları kaydetti: "Bazen Türk okulları vasıtasıyla gittiğimizde, 'Türkler Balkanlar'a geri mi dönüyor?' tartışmaları oluyor. Hayır, Türkler Balkanlar'dan hiç gitmedi ki. Dil, kültür ve insani bağlarla hep oradaydık. Onlar da buradaydı. Bazen konuşuyoruz, Türkiye'de Arnavutluk'tan çok Arnavut, Bosna'daki Boşnaklardan çok Boşnak olduğu söylenir. Onlar buradaydı, biz de oradaydık, hiç gitmedik ki. Bazen siyasi olarak ilişkiler zayıflayabilir ama halktan halka, gönülden gönle, kültürel ilişkiler hep devam etti.""TÜRKÇE, ÖĞRETİLMESİ GEREKEN BİR DİL" Türkiye Maarif Vakfına bağlı olarak faaliyet gösteren Tiran New York Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Güneş de 2002'de kurulan ve 2018'de Türkiye Maarif Vakfına katılan üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi.TDK Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Gök ise dünya dili olma yolunda ilerleyen Türkçenin son yıllarda yabancı dil ve ikinci dil olarak öğretiminin de önem kazandığını belirtti.Açılış konuşmalarının ardından, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Balcı'nın başkanlığındaki oturumda Prof. Dr. Mustafa İsen ile Prof. Dr. Tuba Durmuş "Geçmişten Günümüze Balkanlarda Türk Edebiyatı" başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi. Prof. Dr. İsen konuşmasında, Türk edebiyatının tarihsel süreci hakkında bilgi verdi.“SEMPOZYUMA 20 FARKLI ÜLKEDEN ARAŞTIRMACILAR VE AKADEMİSYENLER KATILIYOR” İstanbul Üniversitesi’nin ev sahipliğinde "Kültürel Etkileşim" temasıyla düzenlenen sempozyumla, Türkçe öğretimi ve Türkoloji faaliyetleri başta olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında Balkanlar'a yönelik çalışan bilim insanlarının bir araya getirilmesi, kültürel bağlamda ortaya konulan eserlerin, çalışmaların ve etkileşimlerin tespit edilmesi, yapılan araştırmaların değerlendirilerek kamuoyunun istifadesine sunulması amaçlanıyor. İlki Arnavutluk'ta gerçekleştirilen sempozyuma Hırvatistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Romanya, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Yunanistan, Kırgızistan ve Kazakistan'ın da aralarında bulunduğu 20 ülkeden akademisyen ve araştırmacılar katılıyor. Sempozyumda, "Anadolu'dan Balkanlar’a Kültürel Etkileşim", "Dil ve Edebiyatta Kültürel Etkileşim" başlıklı oturumların yanı sıra Balkan Türkologları, eserler özelinde yapılan edebiyatta kültürel etkileşim incelemeleri, Balkan dillerinde yaşayan Türkçe kelimeler, Balkanlar'da Türkçe öğretimi ve ritüeller gibi konuların inceleneceği oturumlar gerçekleştirildi....

  • Aralık 08, 2023 Türk Maarif Ansiklopedisi Yayımda: Cumhuriyetin 100. Yılına Özel Armağan

    Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) iş birliğiyle hazırlanan Türk Maarif Ansiklopedisi, Cumhuriyetin 100. yılına özel bir armağan olarak kamuoyuna tanıtıldı. Türk eğitim tarihine dair bilimsel metotlarla hazırlanan bu kapsamlı eser, Türkiye'nin eğitimdeki zengin mirasını yansıtıyor.Ansiklopedi, Türkiye'nin eğitimdeki uluslararası yüzü Türkiye Maarif Vakfı ve akademik birikimin referans kaynağı TÜBA'nın önderliğinde, uzman yazar ve akademisyenlerin katkılarıyla oluşturuldu. Toplam 1200 maddeyi kapsayan ve şu ana kadar 1134 maddesinin yazımı tamamlanan bu eser, Türk eğitim geleneğine ışık tutacak önemli bir kaynak niteliğinde.Prof. Dr. Birol Akgün ve Prof. Dr. Muzaffer Şeker'in önderliğinde yürütülen bu proje, küresel eğitim anlayışına katkı sağlamak ve Türkiye'nin kültürel mirasını korumak amacıyla hayata geçirildi. İlk cildi www.turkmaarifansiklopedisi.org.tr adresinde yayımlanan ansiklopedi, beş ciltten oluşacak ve tamamlandığında basılı olarak da erişime sunulacak.Bu önemli çalışma, Türkiye'nin eğitim ve kültürel hayatına büyük katkılar sunması bekleniyor. Ansiklopedinin tanıtımı, Türkiye Maarif Vakfı Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen bir toplantı ile yapıldı. Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ve Prof. Dr. Azmi Özcan'in liderlik ettiği bilim kurulu, bu kapsamlı eserin hazırlanmasında kritik rol oynadı.Cumhuriyetin 100. yılına özel olarak hazırlanan Türk Maarif Ansiklopedisi, hem Türkiye'nin eğitim mirasını korumak hem de gelecek nesillere bilgi aktarımı yapmak için büyük bir adım olarak görülüyor.Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi'nin iş birliğiyle, Cumhuriyetin 100. yılına özel olarak hazırlanan Türk Maarif Ansiklopedisi, Türkiye'nin eğitim ve kültür mirasına adanmış bir eser olarak kamuoyuna sunuldu. Toplantıda konuşan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, ansiklopedinin önemini vurguladılar.Prof. Dr. Birol Akgün, pandemi döneminde başlayan bu projenin, Türkiye'nin eğitim alanındaki geniş birikimini toplamayı amaçladığını belirtti. Akgün, eğitim ve öğretimin okuldan ibaret olmadığının altını çizerek, ansiklopedinin Türkiye'nin kültürel içerikli yayınlar yapma çabasının bir parçası olduğunu ifade etti.Akgün, ansiklopedilerin bir hafıza ve aynı zamanda geleceğe ilişkin tahayyül olduğunu belirterek, "Tüm bunları yaparken amacımız tarih boyunca Orta Asya'dan Balkanlara geniş bir coğrafyada devletler kurmuş, medeniyetler kurmuş büyük bir milletin ahfadı olarak bizler, yurt dışında hizmet verirken eğitim öğretim alanında milletimizin geliştirmiş olduğu ve bizim tevarüs ettiğimiz büyük bir birikime dayanarak ve güvenerek yaptığımızın farkındayız. İstedik ki bu birikimi, külliyatı derleyip toparlayalım ve bilim camiasının hizmetine sunalım. Bu amaçla TÜBA ile işbirliği yaptık, ülkemizin tecrübeli bilim insanlarından oluşan bir bilim kurulu oluşturduk. 3 yıldır neredeyse her hafta birlikte bu büyük esere kafa yorduk. Bugünkü eser ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise ansiklopedinin Türkiye'nin derin köklerine ve kültürel mirasına ışık tuttuğunu söyledi. Şeker, ansiklopedinin hem bir miras hem de gelecek kuşaklara bırakılacak bir hediye olduğunu vurguladı.Prof. Dr. Muzaffer Şeker, ansiklopedinin yoğun ve titiz bir gayretin mahsulü olarak ortaya çıktığına işaret ederek, "Bu çalışma, birikimin toplandığı, mirasımızın derlendiği ama gelecek kuşaklara bırakmak üzere güzel bir hediye olarak hazırlanmış oluyor. Bizler süreçte ön açıcı olmaya çalıştık. Türkiye'nin kökleri, derinlikleri, geçmişte yaşanmış ve geleceğe ışık tutacak kültürünün kayda geçmiş olması çok değerli. Aramızdan ahirete göç eden Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı hocamızın çok değerli katkıları oldu, onu da anmadan geçemeyiz." diye konuştu.Türk Maarif Ansiklopedisi Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Azmi Özcan, Türk Maarif Ansiklopedisinin Türklerin ilim ve irfan alanındaki varlığını belgeleyen önemli bir eser olduğunu belirterek “Hikayem, bir telefonla başladı. Bilim kurulu, bana görevi verdi. Türk ilim ve irfan tarihinde önemli bir yere sahip bu ansiklopediyle tarihe yatırım yaptık. Türk kültürünün değerlerini korumaya ve bu kavramları Türkleştirmeye özen gösterdik. İSAM bize bilgilerini açtı, kendilerine teşekkür ederim. Türk maarifini yaşatmak ve tedbir almak için bu çalışmada yer aldık.” diye konuştu.İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, ise projenin hikayesini anlatarak, ansiklopedinin Türkiye Maarif Vakfı'nın küresel eğitim hedeflerine önemli bir katkı sağlayacağını vurguladı.Program Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili'nin ansiklopediye dair detaylı sunumuyla tamamlandı.Türk Maarif Ansiklopedisi, toplam 1200 maddeden oluşuyor ve ilk cildi dijital ortamda erişime açıldı. Tamamlandığında beş ciltten oluşacak olan ansiklopedi, eğitim alanında Türkiye'nin uluslararası alandaki katkılarını da gözler önüne seriyor. Eğitim ve kültür hayatımıza önemli katkılar yapması beklenen bu eserin, gelecek kuşaklara aktarılacak değerli bir kaynak olması hedefleniyor....

  • Aralık 02, 2023 Tiran New York Üniversitesi'nin Yeni Kampüsü Açıldı

    Arnavutluk'ta, Türkiye Maarif Vakfı'na (TMV) bağlı olarak faaliyet gösteren Tiran New York Üniversitesi'nin yeni kampüsü, görkemli bir törenle hizmete açıldı. Törene, TMV Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Türkiye'nin Tiran Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay, TMV Arnavutluk Temsilcisi Mesut Özbaysar ve Tiran New York Üniversitesi Rektörü Erkan Erdemir'in yanı sıra, Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.Prof. Dr. Birol Akgün, üniversitenin beş yıldır işletilmekte olduğunu ve fiziki ile teknolojik altyapılarını yenilemek amacıyla önemli yatırımlar yapıldığını belirtti. Ayrıca, Türkiye-Arnavutluk ilişkilerinin mükemmelliğine vurgu yaparak, vakfın eğitim, kültür ve genç nesillerin yetiştirilmesi alanında önemli hizmetler sunduğunu ve uluslararası bir entelektüel tartışma merkezi olma yolunda ilerlediğini ifade etti.Tiran New York Üniversitesi'nin, Arnavutluk'taki gençlere uluslararası standartlarda kaliteli eğitim sunmayı amaçladığını vurgulayan Akgün, bu vizyonun geleceğe iyi hazırlanmak isteyen gençler için büyük önem taşıdığını belirtti.Türkiye'nin Tiran Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay ise, TMV'nin Arnavutluk'taki eğitim yatırımlarının hızlı ilerlemesinden duyduğu gururu dile getirdi. Üniversitenin kapasitesinin ve eğitim kalitesinin artırılmasının Arnavutluk'ta nitelikli insan yetiştirilmesine büyük katkı sunacağını ekledi.2018 yılında TMV bünyesine katılan Tiran New York Üniversitesi, Arnavutluk'ta ilk özel üniversite olma özelliğini taşıyor. Tiran'ın merkezinde yer alan yeni kampüs, 3 bin 600 metrekarelik alana sahip olup, 1460 öğrenciye hizmet verecek kapasitededir.Türkiye Maarif Vakfı, Tiran New York Üniversitesi başta olmak üzere, Tiran, Elbasan ve İşkodra şehirlerinde çeşitli eğitim faaliyetleri yürütmektedir....

  • Kasım 18, 2023 3. İstanbul Eğitim Zirvesi sona erdi

    Zirvenin 1. gün oturumları için tıklayınTürkiye Maarif Vakfı tarafından "Eğitimde Değişimi Yönetmek" temasıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen 3. İstanbul Eğitim Zirvesi devam ediyor.Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde zirvenin ikinci ve son günü, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli moderatörlüğünde "Türkiye Yüzyılı Oturumu Türkiye Yüzyılı’nda Eğitim" başlıklı panelle başladı.Prof. Dr. Demirli moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Özcan yer aldı.Panelde konuşan Ökten, dünyanın dört bir yanından gelen eğitimcilerle bir araya gelerek Türkiye'nin eğitim yüzyılını konuşmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.Çağın öğrenme ve öğretme yöntemlerini takip eden yenilikçi eğitim teknolojilerini eğitimin her kademesinde hayata geçirdiklerini söyleyen Ökten, "Çocuklarımıza fikirlerinde, hislerinde ve hayallerinde ufuk olmak çabası içindeyiz. Çünkü eğitim ancak doğru yapıldığında ve doğru amaçlar için kullanıldığında doğru insanlar yetiştirir." ifadelerini kullandı.Bakanlığın Türkiye'nin her bölgesine internet ağını götürerek okullardaki teknolojik donanımı oluşturduğunu dile getiren Ökten, bunun yanında öğrencilerin robotik kodlama becerilerini geliştirmek için bilişim teknolojileri laboratuvarlarını kurduklarını anlattı.Ökten, öğretmenlerin dijital becerilerini geliştirecek etkinlikler düzenlediklerini aktararak şöyle konuştu:"Öğretmenlerimizin mesleki gelişim eğitimlerini alabilecekleri 'Öğretmen Bilişim Ağı' dediğimiz ÖBA bu anlamda önemli bir dijital içerik platformumuzdur. Bu platformu içerikleriyle daha da zenginleştiriyoruz. Salgın döneminde uzaktan eğitimin hızlı şekilde yürütüldüğü platform olan EBA, 2020'de dünyada en çok ziyaret edilen eğitim sitesi olmuş, 2021'de ise eğitim kategorisinde dünyada ilk 5 ülke arasında yer almıştır. Yeni dönemde 1. sınıftan 8. sınıfa kadar olan zorunlu dersler öncelikli olmak üzere öğretim programlarımızla uyumlu EBA'daki tüm içeriklerimizi çağın gerektirdiği etkileşimliliği göz önüne alarak güncelledik.""Eğitimlerini tamamlayıp yurda dönen öğrencilerimizin istihdam edilmelerini sağlamaktayız"Celile Eren Ökten, MEB'in ulusal ölçekli yaygın eğitim faaliyetlerini sürdüren halk eğitim merkezlerindeki kursların dijital ortama aktarıldığını ve Halk Eğitimi Merkezleri Bilişim Ağı HEMBA'yı kurduklarını, genç girişimcileri desteklemek için de Eğitim Teknolojileri Kuluçka İnovasyon Merkezini (ETKİM) oluşturduklarını belirtti.Yurt dışında eğitimlerini tamamlayıp yurda dönerek görev alan öğrencileri tebrik eden ve başarılar dileyen Ökten, "Eğitimlerini tamamlayıp yurda dönen öğrencilerimizin, genç bilim insanları, akademisyenler ve politika yapıcılar olarak ülkemizde istihdam edilmelerini sağlamaktayız ve sağlamaya devam ediyoruz. Bakanlığımızca Türkiye Yüzyılı'nda, milli ve manevi değerlerin bilincinde gençlerimizi ve her daim yeni, gelişmiş öğretim ve iş birliği fırsatları üretecek programları teşvik ettiğimizin ve desteklediğimizin bir kere daha altını çizmek istiyorum." diye konuştu.Ökten, her kademede uluslararası işbirliğini desteklerini, Avrupa Yetişkin Öğrenimi Elektronik Platformu (EPALE) projesiyle yetişkin eğitimine yönelik farkındalık oluşturduklarını belirtti. Ökten, projenin ilk 20 ayında EPALE'yi kullanan ülkeler arasında, Türkiye'nin 38 ülke arasında birinci sırada yer aldığını da aktardı."Dünyada yaşanan teknolojik ve bilimsel gelişimi yakinen takip ediyoruz"Türkiye'nin insani diplomasi anlayışıyla geçici koruma altındaki milyonlarca insana ev sahipliği yaptığına değinen Ökten şöyle devam etti:"Mülteci öğrencilerin sayısında ülkemiz dünyada birinci sıradadır. Amacımız hiç kimsenin eğitiminde yıl kaybetmemesini sağlamak, desteğe ihtiyacı olan çocuklarımızın geleceğine umut olmaktır. Ayrıca misafir ülke vatandaşlarımızın mesleki eğitim, beceri kazanımları ve istihdam edilebilirlikleri için önemli projelerde de etkili rol almaktayız. Yenilenebilir enerji sektöründe Suriyeliler ve ev sahibi topluluk üyeleri için istihdam edilebilirliğin artırılması projesi de bu kapsamda oldukça önemlidir. Özetle insanın olduğu her alana dokunmaya var gücümüzle çalışıyoruz. Sınırlarımızın ötesinde yurt dışı temsilciliklerimizden okullarımıza, öğretmenlerimizden öğrencilerimize ve okutmanlarımıza kadar güçlü eğitim kadromuzla var gücümüzle çalışıyor, dünyada yaşanan tüm teknolojik ve bilimsel gelişimi yakinen takip ediyoruz."Zirve, "Dijitalleşme Çağında Eleştirel Düşünme Yeteneğini Korumanın Yolu: İnsan Kalabilmek" ve "Toplumsal Değişimler ve Sürdürülebilirlik, Okul Mimarisi ve Mekanın Öğretici Rolü" başlıklı oturumlarla devam ediyor.3. İstanbul Eğitim Zirvesi'nde "dijitalleşme çağında eleştirel düşünme" ele alındıCalifornia Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümünde Araştırmacı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç'un moderatörlüğünde yapılan panelde, Tiran New York Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Marenglen Biba, Hong Kong Eğitim Üniversitesi Müfredat ve Öğretim Başkanı Prof. Chi-Kin John Lee ve Michigan Eyalet Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Teknoloji ve İnsan Öğrenimi Profesörü Douglas K. Hartman konuşmacı olarak yer aldı.Tiran New York Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölüm Başkanı Biba, her teknolojinin yıkıcı olmadığını, teknolojinin özünde iyi olduğunu belirterek, "Ama yapay zekayı ben biraz yıkıcı, en azından bozucu olarak nitelendiriyorum." dedi.Yapay zekanın avantaj ve dezavantajlarından bahseden Biba, yapay zekanın kullanımının düzenlenmesi gerektiğini söyledi.Öğretmenlere yapay zekanın sahip olduğu potansiyel hakkında bilgiler verilebileceğini kaydeden Biba, "Yapay zekanın müfredata dahil edilmesi bence geç kalınmış bir konu." diye konuştu.Biba, öğrencilere yapay zekada olmayan bir şey eklemeleri gerektiğine dikkati çekerek, yapay zekanın öz farkındalığa, bağlam farkındalığına, değer ve kültüre sahip olmadığını vurguladı.Yapay zekanın anlaşılması gerektiğine işaret eden Biba, "Yapay zeka programını bir ortak olarak görüyorum. Öğrenci ve öğretmenin diyalog kurabileceği bir ortak. O ortağın nasıl çalıştığını anlamamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı."Yapay zeka bizim bir ortağımızdır. Ortağımızı tanımamız gerekiyor"Hong Kong Eğitim Üniversitesi Müfredat ve Öğretim Başkanı Lee de yapay zekanın en büyük görevinin öğretmen rollerini dönüştürmesi olduğunu aktararak, "yaratıcı bir zihni yaratmanın" önemli olduğunu vurguladı.Lee, yapay zekanın tek bir alanda uzman olmadığını, kısa sürede istenen konuyla ilgili araştırma yapıp cevap verebildiğini anlatarak, yapay zekada insani değerlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi.Lee, "Yapay zeka bizim bir ortağımızdır. İş ortağımızdır. Ortağımızla çalışmak için onu tanımamız gerekiyor." şeklinde konuştu."Yapay zekanın sadece niceliksel bağlamda yaptığı değerlendirme beni korkutuyor"Michigan Eyalet Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Teknoloji ve İnsan Öğrenimi Profesörü Hartman ise yapay zekanın "algoritmik farkındalığı geliştirmede" faydalı olabileceğini belirterek, yapay zeka araçlarında farklı düşünme yöntemlerinin varlığına dikkati çekti.Hartman, yapay zeka araçlarının manipülasyona açık olabileceğine işaret ederek, "Yani bu araçlar sizi manipüle mi ediyor? Sizin görüşünüzü darlaştırıyor mu? Buna çocuklarımızı her zaman hazırlamalıyız. Çocuklarımızda böyle bir algoritmik farkındalığı oluşturmalıyız." dedi.Yapay zekanın kullanımının detaylarının öğrenilmesine vurgu yapan Hartman, "Yapay zekanın sadece niceliksel bir bağlamda yaptığı değerlendirme beni biraz korkutuyor. İngilizcede 'şeytan ayrıntıda gizlidir' diye bir söz var. Sadece söylenen şeyin miktarına bakmak değil biraz daha niteliğine bakmak, detaylarına inmek, satır aralarını okumak gereklidir. Bunu yapmak için yapay zeka kullanımını eleştirel karşılıyorum." değerlendirmesinde bulundu.California Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümünden araştırmacı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç'un moderatörlüğünde yapılan "Dijitalleşme Çağında Eleştirel Düşünme Yeteneğini Korumanın Yolu: İnsan Kalabilmek" konulu panelde; Tiran New York Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Marenglen Biba, Hong Kong Eğitim Üniversitesi Müfredat ve Öğretim Başkanı Prof. Chi-Kin John Lee ve Michigan Eyalet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Teknoloji ve İnsan Öğrenimi Profesörü Douglas K. Hartman değerlendirmelerde bulundu. Zirvenin ana tema konuşmasını, Center for Curriculum Redesign (CCR) Kurucu Başkanı Charles Fadel gerçekleştirdi. Konuşmasının ardından Fadel'e plaket verildi. "Toplumsal Değişimler ve Sürdürülebilirlik, Okul Mimarisi ve Mekanın Öğretici Rolü" başlıklı son panelde ise Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk moderatör, eski Malezya Milli Eğitim Bakanı ve IAIS Başkanı Maszlee Bin Malik, MIT Media Lab & Learning Futures Global Yönetim Kurulu Başkanı Jennifer Groff ile Oxford Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden uzman araştırmacı Hau Ming Tse konuşmacı olarak yer aldı. Zirve kapsamında iki gün boyunca eğitime ilişkin ortaya çıkacak imkanlar, analizler, gelecek perspektifleriyle kuramsal yaklaşımlar, iyi örnekler, eğitimde değişimin yönetilmesi teması çerçevesinde akademik değerlendirmeler yapıldı. "Zirvenin hepimiz için güzel katkılar sağladığını umuyoruz" Zirvenin kapanış konuşmasını gerçekleştiren Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Zeynep Arkan, Türkiye'nin dışarıya açılan yüzü olan vakfın, dünyada 6 kıtada yürüttüğü eğitim faaliyetlerinin yanında uluslararası eğitim camiasını buluşturan zirvelerle eğitime yön veren bir aktör haline geldiğini söyledi.Arkan, "Hızlı değişen dünyadaki gelişmeleri takip etmek amacıyla alanında uzman akademisyen ve eğitimcileri bir araya getirerek 'Eğitimde Değişimi Yönetmek' temasını işlediğimiz bu zirvenin hepimiz için güzel katkılar sağladığını umuyoruz." diye konuştu.Zirve kapsamında gerçekleştirilen panellerin eğitimin değişiminde çok katkı sunacağını dile getiren Arkan, "Maarif Vakfı olarak düşünce liderliği rolünün yalnızca bir vizyon oluşturmak değil, aynı zamanda bu vizyona ulaşma yollarına rehberlik etmek olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle her yıl eğitim üzerine bir araya gelerek dünyanın dört bir yanından çeşitli eğitimcileri ortak akıl ışığında bir eğitim vizyonu geliştirmek üzere bir araya getiriyoruz." ifadelerini kullandı.Arkan, zirvede emeği geçen başta Maarif Vakfı yöneticilerine ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek konuşmasını tamamladı. Konuşmaların ardından "Eyes of Maarif" isimli fotoğraf yarışmasında dereceye giren öğrencilere, Maarif Vakfı Başkan Vekili ve Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili tarafından plaket ve fotoğraf makinesi hediye edildi. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki Maarif Vakfı okullarında, çalışmalarıyla pek çok branşta başarı elde eden öğretmenler ve öğrenciler tek tek sahneye çağrılarak, ödülleri takdim edildi.Zirve, çekilen hatıra fotoğraflarıyla sona erdi. ...