Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan temasları kapsamından Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi'ni ziyaret etti.Burada konuşan Erdoğan, ata yurdu Kırgız Cumhuriyeti'nde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Türkiye-Kırgızistan işbirliğinin sürekliliğinin en önemli güvencesinin, eğitim öğretim alanındaki projeler olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:"Türkiye olarak Kırgız gençlerinin daha aydınlık bir gelecek kurmalarına destek olmak amacıyla eğitim öğretim sahasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede Kırgızistan'ın bağımsızlığının hemen ardından 1992 yılında imzaladığımız Eğitim Anlaşması kapsamında ortak okulumuz Türk Kırgız Anadolu Lisesi ve Anadolu Kız Meslek Lisesini eğitime açtık. 1995 yılında ise Manas Üniversitemizin temellerini attık. 2022 yılında Türkiye Maarif Vakfı okulumuzun açılması ile Kırgızistan'da eğitime verdiğimiz desteği bir kez daha teyit ettik. Gelinen aşamada ortak liselerimizde 400, Bişkek Türk okulumuzda 1200, TÖMER Türkçe kurslarımızda 3 bin 100 öğrencimiz var. Kısa süre önce açılmasına rağmen Türkiye Maarif okulumuzda 1500 öğrenciye ulaştık. Manas Üniversitesinde ise yaklaşık 7 bin genç kardeşimiz yükseköğrenim görüyor. Yani farklı seviyelerde toplamda 13 bini aşkın öğrenciye doğrudan destek sağlıyoruz."Erdoğan, bugüne kadar Türkiye bursları vasıtasıyla binlerce Kırgız öğrenciye Türkiye'de eğitim fırsatı sunduklarını vurgulayarak, "Tüm bu gayretlerimizle Kırgız kardeşlerimizin beşeri, akademik ve kültürel sermayesinin güçlenmesine ciddi katkıda bulunduk. İnsana yaptığımız yatırımların asla boşa gitmediğini ve gitmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu....
Erbil Uluslararası Maarif Okulu, Irak'ın Erbil kentinde bin kişiye iftar verdi. Okulun bahçesinde düzenlenen iftara Türkiye'nin Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay, konsolosluk çalışanları, veliler ve kentte bulunan Türk vatandaşları katıldı. Türkiye Maarif Vakfı Irak Direktörü Muhammet Emin Şimşek, yaptığı açıklamada, etkinlikte velileri bir araya getirmeyi amaçladıklarını belirterek iftara bin kişinin katıldığını ifade etti. Şimşek, Erbil Uluslararası Maarif Okulunun 520 öğrencisinin bulunduğunu anımsatarak "Bu yılı kapatmak üzereyiz. Başarıyla eğitim yılını tamamlıyoruz. Hem akademik olarak hem de sosyal aktiviteler anlamında bir ivme yakaladık." diye konuştu. Şimşek, gelecek eğitim yılında öğrenci sayısının 850'ye çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. ...
Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Star Gazetesi Açık Görüş ekine köşe yazarı Hale Kaplan Öz'a verdiği röportajı 'Adına olimpiyatlar düzenledikleri Türkçe, birçok okulda ders olarak bile yoktu' başlığıya yayınlandı. Akgün, röportajda Türkiye Maarif Vakfın küresel alanda büyümesini ve eğitim faaliyetlerini anlattı. Gazeteci Öz, Prof. Dr. Akgün ile yaptığı röportajı köşesinde şu şekilde yer verdi: Türkiye Maarif Vakfı, Haziran 2016’dan bu yana Türkiye adına uluslararası alanda eğitim faaliyetleri yürüten bir vakıf. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ yapılanmasının yurt dışı ayağı ile mücadelede önemli bir rol üstlendi. Söz konusu okulların büyük bir kısmı üç yıllık süreçte vakfa devredildi veya kapatıldı. Türkiye’nin kültürel diplomasisine ve yumuşak güç stratejilerinin uygulanmasına katkı sağlayan vakıf, TİKA, YTB, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumların temas kurduğu coğrafyalardaki etkileşimi eğitim ile artırıyor. BM’nin 2030 vizyonuna uygun olarak eğitim yoluyla sürdürülebilir kalkınma hedeflerine hizmet eden ve dost ülkelerin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün gelişmesine katkı sağlayan vakfın başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ile geride bıraktıkları üç yılı konuştuk. Rakam sürekli değiştiği için sormak ihtiyacı duyuyorum. Bugün itibarıyla kaç ülkede, kaç okulla hizmet veriyor Türkiye Maarif Vakfı? Bugün itibarıyla vakfımız 100 civarında ülke ile resmî temas kurmuş ve 52’sinde hukuki kurulum sürecini tamamlayarak faaliyetlerine başlamıştır. Bu ülkelerden 33’ünde okul öncesinden yükseköğretime kadar çeşitli seviyelerde toplam 270 okul ve 35 öğrenci yurdu ile 30 bini aşkın öğrenciye eğitim hizmeti veriyoruz. Ayrıca 38 ülkeyle daha eğitim alanında çeşitli protokoller imzalandı. Hukuki statü elde etme, eğitim lisansı alma, okul ve yurt açma gibi süreçler devam ediyor. Okullarınızdan ne kadarı FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle devralındı? Şu ana kadar 17 ülkede FETÖ iltisaklı 197 okul devralındı. Devraldığınız okullarda nasıl bir tablo ile karşılaşıyorsunuz? FETÖ iltisaklı olup vakfımıza devri gerçekleştirilen okulların genel durumu pek iç açıcı değildi zaten. Birincisi, okulların bir kısmı gayet modern yapılar olsa da özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ’ye “yardım” kisvesi altında aktarılan para kaynakları kesildiği için bu okulların bakım ve onarım işleri aksamış. Bu sebeple okulların fizikî koşulları oldukça kötüydü. Vakfımız “kaliteli eğitim sunma ve eğitimde uluslararası standartları sağlama” gayeleriyle FETÖ’den devraldığı okulların birçoğunu yeniden imar etti. Tamir, eğitim araç-gereçlerinin ve elektronik ekipmanların temini, kütüphane ve laboratuvar kurmak gibi yenileme işlemleri için de önemli ölçüde yatırım yaptık. Özel sınıflar kurup ülke elitlerine sızmışlar Devraldığımız okullarda karşılaştığımız ikinci husus ise FETÖ’nün neredeyse kurumsal bir kimlikmişçesine bütün okullarında özel ya da ayrıcalıklı olarak tabir edilebilecek bir sınıf oluşturduğu ve bu sınıftaki öğrencilere ayrıcalıklı bir eğitim verilirken, diğer sınıflara vasatın da altında bir eğitim hizmeti sunulduğu gerçeği oldu. Bu ayrıcalıklı sınıflar genellikle ülkenin önde gelen isimlerinin çocuklarından oluşturulmaya çalışılmış. Böylece öğrenci velileri aracılığıyla örgütün ülkedeki diğer faaliyetleri için gayri resmi bağlar kurmaya, çalışılmış. Bizim Maarif olarak gizli bir ajandamız olmadığı için okullarımızda olabildiğince herkese şeffaf ve eşit düzeyde kaliteli eğitim vermeye çalışıyoruz. Üçüncü husus ise, FETÖ’nün bugüne kadar düzenlediği Türkçe olimpiyatları ile lanse ettiği “Biz Türkçe öğretiyoruz” ifadesinin yanıltıcı olduğu. Birçok okulda Türkçe dersi bile yokmuş. Bu okullardaki öğrencilerin çoğu ezberletilen bir kaç Türkçe şarkıyı söylemekten öte Türkçe konuşamıyordu. Türkiye Maarif Vakfı olarak biz, gerek FETÖ’den devraldığımız okullarımızda, gerekse bizzat açtığımız okullarımızda Türkçe dersi veriyoruz. Hatta Türkçe derslerindeki müfredatı yoğun bir süreç neticesinde kendimiz geliştirdik ve uyguluyoruz. Son bir husus da şu; FETÖ bu okulları propaganda aracı haline getirip, “Türkiye algısını” karalamak için kullanmış. Bu okullardaki öğrenciler, çalışan yerel eğiticiler ve personel, öğrencilerin aileleri vs. dolayısıyla o ülkenin kamuoyu Türkiye’yi bu okullar aracılığıyla ve tamamen örgüt üyesi öğretmenlerin gözünden tanımışlardır. 15 Temmuz 2016’da kanlı darbe girişimi ile yüzlerce vatandaşımızı şehit eden, Meclisimize bomba atan bu yapı mensuplarının Türkiye’yi nasıl bir söylemle tanıtacaklarını tahmin edersiniz. Bu okulları devraldıktan sonra biz öğrencilerin ve velilerin Türkiye’yi doğru kaynaklardan öğrenmelerini sağlıyoruz. Mümkün olursa Türkiye’yi ziyaret etmelerini ve gerçekleri kendi gözleriyle görmelerini teşvik ediyoruz. Okulların devralınması süreci nasıl ilerliyor, devirden sonra öncelikleriniz ne oluyor? Okulların devir sürecini tek başımıza yürütmüyoruz. Devletimizin ilgili kurumları ile eşgüdümlü şekilde hareket ederek temaslarımızı yürütüyoruz. Türkiye Maarif Vakfı olarak siyasi karar verildikten sonra da devir teslime ilişkin süreçleri tamamen biz yürütüyoruz. Tabii bunlar çok ciddi diplomatik, bürokratik ve hukuki sorunlarla uğraşmamızı beraberinde getiriyor. Vakıf kadroları olarak tüm bu konularda gerçekten ciddi bir uluslararası tecrübe kazandığımızı ve dışişleri teşkilatının birikiminden de çok faydalandığımızı belirtmek isterim. FETÖ iltisaklı bu okullar uzun yıllar süresince bahse konu terör örgütü tarafından “Türk Okulları” olarak adlandırıldı. Böylece hem o ülkedeki kamuoyunda hem de ilgili ülkelerdeki devlet erkanında bu okulların Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî okulları olduğu şeklinde yanlış bir imaj oluşturuldu. Bu kadar yaygınlık ve kabul görmeleri de zaten büyük ölçüde Türkiye’nin uluslararası politikada yükselen gücü ve haklı prestijinden faydalanmaları sayesinde oldu. “Türk Okulu” imajı sebebiyle de bu insanlar Türkiye’yi çoğu zaman bu okullar vasıtasıyla takip etti. Bu sebeple okulların devri sürecinde öncelikle, vakfımız tarafından bu okulların devletimizi ve milletimizi temsil etmedikleri, dar bir gruba hizmet ettikleri anlatılmaktadır. FETÖ’nün halihazırda vakfımıza devredilmemiş okulları var. Vakfımızın da girişimleri ile bu okulların Türk Bayrağı kullanmaları engellenmiş oldu. İlgili ülkelerdeki kamuoyunun, bu okulların “Türk Okulu” olmadıklarını öğrenmeleri ile bu okullara destekleri de azaldı. Okul açmaya karar verdiğimiz ülkenin ilgili makamlarına vakfımızı tanıttıktan sonra, hukuki statü ve eğitim lisansı alma süreci başlıyor, nihai olarak da Maarif Okulları açılıyor. Okulların devri veya yeni okul açma süreci sonrasında öncelikle okulların gerekli tamirat ve tadilatları gerçekleştiriliyor, eğitime hazır hale getiriliyorlar. Ardından öğrencilerimize kaliteli eğitim vermeye başlıyoruz. FETÖ sizin çabalarınızı baltalamaya yönelik adımlar atıyor mu? Nasıl taktikler geliştiriyorlar? Örgüt, milletimize ait olan okulların tekrar millete kazandırılması sürecinde ciddi bir karalama kampanyası yürütüyor. Bize ait olmayan bir okulda bile gerçekleşen en küçük bir olumsuzluk Maarif Vakfı ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Yalan yanlış haberler yaptırılıyor. Fakat bizim okullarımız oldukça şeffaf bir şekilde yönetilmektedir ve ilgili devlet ile Türkiye’nin yurt dışı misyonlarının gözetim ve denetimi altında faaliyet yürütmekte. Zaten bizim eğitim strateji belgesindeki misyonumuz “şeffaf, güvenilir ve kaliteli eğitim” sunmak olarak belirlenmiştir ve bu konuya çok önem veriyoruz. FETÖ’nün, okulların devir sürecinden önce bazı ülkelerde okulları üçüncü şahıslara veya yereldeki şirketlere devrederken bazı ülkelerde de okullarda isim değişikliği yaparak yabancı kuruluşlara devrettiklerini tespit ettik. Ayrıca, bu okulların vakfımıza devredilmesi veya vakfımız tarafından bu ülkelerde yeni okulların açılması ile örgütün Türkiye’ye karşı yürüttüğü kara propaganda da inandırıcılığını kaybediyor. Vakfın yurt dışındaki eğitim kurumlarında görev alacak eğitimciler nasıl yetiştiriliyor, çalışma koşulları nasıl? Maarif Okulları’ndaki eğiticiler ve idarecilerin bir kısmı Türkiye’den gidiyor, bir kısmı da o ülkenin yerel insan kaynaklarından oluşuyor. Dünyanın dört bir tarafına yayılmış olan Maarif Okullar ağı, bu uluslararası konumuna uygun olarak uluslararası insan kaynaklarına sahiptir. İnsan kaynaklarımızı geliştirmek için özel projeler geliştirdik. Aslında Türkiye’den gönderilen idarecin çoğu ve eğiticilerin önemli bir kısmı Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve yurt dışında çalışmak isteyen öğretmenlerimizden seçilmektedir. Görevlendirme usulünce okullarımızda göreve başlayan öğretmenlerimiz çeşitli eğitim programlarına dahil edilmekte, vakfımızın misyon ve vizyonuna uygun bir şekilde görevlerini yapmak üzere ilgili okullarımıza gönderilmektedir. Ayrıca eğiticilerimizin görev yapacakları ülkelerin dil durumuna göre yabancı dil becerilerine de sahip olmasını istiyoruz. Okullarımız bulunduğu ülkelerdeki eğitici temini ise profesyonel koşullara uygun olarak, ilan verme-sınav-mülakat sistemi ile gerçekleşiyor. Öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerini yüz yüze ve uzaktan eğitim yoluyla web tabanlı olarak da yürütüyoruz. Okullarımız derece yapıyor Okullarınızda nasıl bir müfredat takip etmektesiniz? Maarif okullarında uluslararası standartlara uygun kaliteli bir eğitim vermek modern temel bilimleri, sosyal bilimler, teknolojik beceriler, dil eğitimi, yerel kültür ve değerler eğitimini kapsayan geniş yelpazeli bir müfredat uygulanıyor. Bazı okullarımızda talep edilmesi halinde Uluslararası Bakelorya (IB), Cambridge ve Oxford sistemlerini de uygulamaktayız. Dil eğitiminde yerel dil, Türkçe ve bazı küresel diller öğretiliyor. Türkçe öğretimini, bütün okullarımızda okul öncesinden ortaöğretim son sınıfa kadar sistemli bir şekilde sürdürüyoruz. Türkçe öğretim süreçlerini sağlıklı biçimde yürütmek için “Türkçe Öğretimi Koordinatörlüğümüz” başkanlığında kademelere göre Türkçe Öğretimi Programları geliştirmekteyiz. Yaş gruplarına/kademelere göre seviyelendirilmiş ders kitap setleri ve teknoloji tabanlı dil öğretim setleri hazırlıyoruz. Türkçe derslerini, Türkiye’den gönderilen Türkçe öğretmenleri vermektedir. Uyguladığımız müfredatın meyvelerini kısa zamanda almaya başladık. Sudan/Hartum’daki ve Cibuti’deki anaokullarımız ülkelerinin en iyi anaokulu seçildi; Çad’daki öğrencilerimiz Ortaokul Bitirme Sınavında (BEF) yüzde 100 başarı gösterdi; Kosova’da öğrencimiz kendi yaş grubunda Uluslararası Matematik Yarışmasında birinci oldu; Nijer’deki okulumuz ülkedeki en başarılı okul seçildi; 2016-17 eğitim-öğretim yılı mezunlarımızdan 105’i, 2017-18 mezunlarımızdan 142’si üniversite eğitimlerini Türkiye’de yapma hakkı kazandı. Bu rakamın 2018-19 mezunlarında bini bulmasını bekliyoruz. Bunlar Maarif Okullarımızın başarılarından sadece birkaçı. Pakistan’daki okulların devri önemli gelişme. Pakistan örgütü resmen tanıyan ilk ülke aynı zamanda… Bunun bölge için önemi nedir? Pakistan Vakfımızın ilk temas kurduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Çünkü hem ülkemizle tarihî ve kültürel yakın bağlara sahip, hem de FETÖ’nün bu ülkede yaygın bir eğitim ağı vardı. Bu sebeple Pakistan’daki sürece önem veriyorduk. Süreç içerisinde bu okulların vakfımıza devri konusunda Pakistan ile her düzeyde iki yıldır temas kuruyorduk ancak Pakistan hükümetinin lehimize aldığı bazı kararlara karşı FETÖ iltisaklı kişilerce açılan davalar süreci tıkıyordu. Nihayet Pakistan Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu kararla FETÖ iltisaklı eğitim kurumlarını terör unsuru kabul ederek, bu okulların vakfımıza devri süreci çok kısa bir sürede tamamlanmış oldu. Bu karar çok önemliydi. Çünkü Türkiye’den sonra ilk defa Pakistan FETÖ’yü ve ona bağlı kuruluşları terör örgütü olarak resmen tanımış oldu. Bu karar ile bölgedeki faaliyetlerimiz daha da kolaylaştı. 100’e yakın ülkede maarif okulumuz var Üç yıllık süreçte önünüze koyduğunuz hedefin neresindesiniz? Daha ne kadar gidecek yol var? Biz iki yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği vizyon doğrultusunda BM’ye üye 193 ülkenin tamamında faaliyet göstermeyi hedefleyerek yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada, 100’e yakın ülke ile temas sağlayarak 2,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde belirlediğimiz hedeflere ulaşmada önemli yol katettik. 2017-2019 yıllarına ait Stratejik Planımızda belirlediğimiz hedeflerimizi büyük ölçüde başarmış olduğumuzu belirtmeliyim. Şimdi 2020-2023 Stratejik Planımızı hazırlıyoruz. İlk stratejik planımızda kurumsallaşma ve gelişme süreçlerine öncelik vermiştik. Yeni stratejik planımızda ise elde etmiş olduğumuz başarılarımızı pekiştirmek ve sürdürülebilir kılmak için eğitimde ve yönetimde “kaliteye” odaklanıyoruz. ...
İstanbul’da bulunan ve halen eğitimine devam eden 25 farklı ülkeden öğrenciler, Türkiye Maarif Vakfı’nın hazırladığı Türkçe eğitimine dair anket çalışması için Vakıf Genel Merkezinde buluştu. Türkiye Maarif Vakfı Türkçe Eğitim Koordinatörlüğü ve Mezun Takip Daire Başkanlığı organizasyonunda bir araya getirilen öğrenciler, Türkçe Öğreniminde durumlar ve tespitler üzerine anket çalışmasına katıldı. İftar öncesi bir araya gelen öğrenciler ile Türkiye Maarif Vakfı’nın büyük önem verdiği Türkçe öğretiminin uygulamadaki başarısı test edildi. Türkçe Eğitimi üzerine tespit çalışmalarını içeren anket çalışmasına 20 farklı ülkeden 33 uluslararası öğrenci ve mezun katıldı. İftar öncesi gerçekleştirilen çalışmaya TMV Türkçe Eğitimi Koordinatörü Doç. Dr. İbrahim Gültekin öğrenci ve mezunlara yönelik açıklamalarda bulundu. Anket çalışmasının önemi ve verecekleri bilgilerin önemine vurgu yaptı. Soru-cevap faslından sonra öğrenciler ve mezunlar Türkiye Maarif Vakfı terasında iftarını yaptı. İftar sonrası da devam eden sohbetlerde öğrenciler hem Türkiye Maarif Vakfı’nı tanımış oldu, hem de Türkiye’de ve eğitim süreçlerinde yaşamış oldukları tecrübeleri aktardılar. ...
Pakistan'daki Türkiye Maarif Vakfı PakTürk Maarif Okulları öğrencileri, ülkeyi ABD'de düzenlenen INTEL Uluslararası Bilim ve Teknoloji Fuarı Yarışması'nda (INTEL ISEF) temsil ederek dereceye girdi. Dünyanın en büyük liselerarası bilim ve teknoloji yarışması olan INTEL ISEF'te Pakistan'ı temsil eden altı öğrencinin üçünü çıkaran PakTürk Maarif Okulları, yarışmanın bin öğrencinin katıldığı Pakistan ayağına ise 250 öğrenci ve projeyle katıldı. Tamamı Sindh eyaletindeki PakTürk'ün kız okullarında okuyan öğrencilerden oluşan yarışmacıların mentor ve öğretmenleri Sani Hammad, Şaista Mahmud ve Yasir İkbal, yaptığı açıklamada, projelerinin ABD'de ve Pakistan'da büyük ilgi görerek hem okulların başarısını hem de eğitime olan ilgiyi artıracağını söyledi. Yaptığı "Çift Amaçlı Otoyol Rüzgar Türbinleri" projesiyle Sindh eyaletinde, Pakistan'da ve ABD'nin Arizona kentinde düzenlenen yarışmada birincilik kazanan Sedef Nauşad'ın Arizona Devlet Üniversitesinde 14 bin 500 dolar değerindeki burslu eğitim hakkı kazandığını belirten Hammad, "Projemiz otoyollarda araçların oluşturduğu rüzgar ve doğal rüzgarın enerjiye çevrilmesini amaçlıyor. Sadece araçların oluşturduğu rüzgar bile yeterli enerjiyi üretmemizi sağlayacak." dedi. Projenin amacının yenilenebilir enerji sağlayarak çevreye zararlı enerji üretimini en aza indirmek olduğunu söyleyen Hammad, "Proje ile sadece enerji üretmeyeceğiz ayrıca yer altı sularının çıkarılmasını da sağlayacağız. Böylece hükümetin Yeşil Pakistan projesi kapsamında otoyol kenarlarının ağaçlandırılması projesine de destek olacağız." ifadelerini kullandı. Benzer projelerin başka ülkelerde de uygulandığını hatırlatan Hammad, projenin su çıkarma görevinin de eklenmesiyle dikkat çektiğini kaydederken ışıklandırılacak otoyolların daha güvenliği hale geleceğini de söyledi. Çevre alanında projenin eyalet düzeyinde ve ulusal düzeyde büyük ödüle layık görüldüğüne dikkati çeken Hammad, ABD'li akademisyen ve özel sektör temsilcilerinin projeye destek ve geliştirme sözü verdiğini ifade etti. Projeyi yapan Nauşad ve öğretmeni olarak ülkede tanınır hale geldiklerini dile getiren Hammad, "Pakistan'ı temsil etmekten gurur duyduk. Bu başarıyla PakTürk Maarif Okulları Gülşen Kampüsü de ilgi odağı oldu. Okulumuz teknoloji ve bilime destek verdiği için bu tarz birçok yarışmaya katılıyoruz." diye konuştu. Şeker kamışının inşaatlarda kullanılmasıyla dereceye girdi Gülşen Kampüsünden yarışmaya katılan bir diğer kız öğrenci ise "Şeker Kamışı Lifinin İnşaatta Kullanımı" projesiyle Rabial Rafik oldu. Şeker kamışı lifleri ve külünün kullanımını öngören projeyi yürüten öğretmen Mahmud, maddelerin inşaat malzemelerinin mukavemetini artırdıklarını belirterek, "Projemizin amacı çevreyi etkileyen şeker kamışı atıklarının kullanımıyla çevreyi korumak ve inşaat malzemelerini hafif ancak güçlü kılan şeker kamışının kullanımını yaygınlaştırmaktır." dedi. Projenin eyalet ve ulusal düzeyde birinci olduğunu vurgulayan Mahmud, ABD'de düzenlenen yarışmada ise projenin geliştirilmesi için destek vermek isteyenler olduğunu söyledi. ABD'de Çevre Koruma Ajansı tarafından özel ödüle aday gösterildiklerini kaydeden Mahmud, "Öğrencilerimiz ile aileleri bu başarıyla motive oldular ve özgüvenleri yükseldi. Kendi alanlarında çalışan insanlarla bağlantı kurma şansına eriştiler ve en önemlisi ülkelerine faydalı olacak projeler ürettiler." diye konuştu. "Kız öğrencilerin eğitimine katkı sağlayacak" PakTürk Maarif Okulları Jamshoro Kampüsü Müdürü İkbal de yarışmaya okul olarak 6 projeyle katıldıklarını söyledi. 8. sınıf ögrencisi Farhin Munir Şaikh'in "Isıtma ve Enerji Tasarrufu İçin Isı Yalıtımı Olarak Şeffaf Atık” projesiyle eyalet ve ulusal düzeyde çevre alanında birinci olduğunu belirten İkbal, "Proje, atık pet şişelerin binalarda cam olarak kullanılmasını amaçlıyor. Bu maddelerle üretilen camların ısı yalıtımı ve ışık geçirgenliğine faydasını gösteren projemiz, ABD'de Pakistan'ı temsil eden 6 projeden biri oldu." ifadelerini kullandı. "Jamshoro küçük bir kent ve burada kızların okula gitme oranı çok düşük. Bu başarı Jamshoro'da ilgi odağı oldu. Öğrenci ve babası sürekli olarak yerel medyaya röportaj veriyor. İnşallah bu başarıyla insanların kız çocuklarını okula göndermelerini sağlayacağız." İkbal, okul olarak Türkiye'de düzenlenecek Teknofest'e de başvurduklarını ve ilk aşamayı geçtiklerini kaydetti. TMV'den Türkiye tatili hediyesi TMV olarak PakTürk Maarif Okullarında okuyan öğrencilerin yarışmalara katılımlarını desteklediklerini söyleyen TMV Pakistan Direktörü Selahattin Batur, "TMV olarak önemli bir uluslararası başarı sağlayan öğrenciler ile öğretmenleri bir haftalık Türkiye seyahati ile ödüllendireceğiz. Ayrıca öğrencilere Türkiye'de yaz okulu imkanı sağlayacağız." diye konuştu. Batur, gelecekte de ulusal ve uluslararası düzeyde yarışmalara katılım için her türlü desteğin verileceğini söyledi. ...
Türkiye Maarif Vakfı Pakistan Direktörlüğü ülke bürokrasini iftarda buluşturdu. Başkent İslamabad'daki Maarif okulda düzenlenen iftara, Türkiye'nin İslamabad Büyükelçiliği Müsteşarı Hüseyin Emrah Kurt, Türkiye Maarif Vakfı PakTürk Maarif Okulları İdari İşler ve Finans Direktörü Zekai Özgün, Pakistan Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi ve çeşitli kurum ve sivil toplum örgütlerinden üst düzey yöneticiler katıldı. İftar öncesi konuşan Kurt, ramazan ayının paylaşma ayı olduğunu belirterek, "Bu ayda sadece yemeğimizi değil ramazanın getirdiği mutluluğu da komşularımızla, arkadaşlarımızla, akrabalarımızla paylaşmalıyız. Bugün bize ramazanın mutluluğunu önemli misafirlerle paylaşma fırsatı veren Türkiye Maarif Vakfına Türkiye'nin İslamabad Büyükelçiliği adına teşekkür ediyorum." diye konuştu. Özgün de Türkiye Maarif Vakfı okullarının, 35 ülkede hizmet verdiğini dile getirerek, vakfın amacının uluslararası ve yerel değerleri birleştirmek olduğunu söyledi. Türkiye ve Pakistan'da ramazanın benzerlikler gösterdiğini ifade eden Özgün, "Camileri ziyaret etmek dışında insanların gösterdiği cömertlik, yardımseverlik ve nezaket bize evimizdeki ramazanlar gibi hissettiriyor." diye konuştu. Konuşmaların ardından misafirlere iftarda Pakistan'a özgü yemek, tatlı ve içecekler ikram edildi. ...
Irak'taki Erbil Uluslararası Maarif Okulu'nun düzenlediği Bilim Şenliği yoğun ilgi gördü. Eğitim kalitesiyle Irak'ın önde gelen okulları arasında gösterilen Erbil Uluslararası Maarif Okulu'nda düzenlenen şenlikte öğrenciler fizik, kimya, robot ve teknoloji alanındaki buluşlarını sergiledi. Bilim Şenliği, Türkiye'nin Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay'ın yanı sıra yoğun katılımla gerçekleşti. Türkiye Maarif Vakfı Irak Direktörü Muhammed Emin Şimşek, yaptığı açıklamada, ilk kez düzenledikleri Bilim Şenliğine gösterilen yoğun ilginin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Eğitimde "okulun dört duvardan ibaret olmadığı" yaklaşımını benimsediklerini vurgulayan Şimşek, bu şenlikle öğrencileri hem motive etmeyi hem de öğrendikleri bilgileri pekiştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Erbil Uluslararası Maarif Okulu'nun bir kez daha farklılığını ortaya koyduğunun altını çizen Şimşek, yeni öğrenci başvurularının şimdiden başladığını aktardı. Şimşek, "Öğrenci kayıtlarımız şimdiden başladı. Yoğun bir talep var. İnsanlar buraya geldiklerinde hem akademik hem de sosyal ve kültürel çalışmalarımızı gördüklerinde okulumuz müthiş bir rağbet görüyor." diye konuştu. Türkiye Maarif Vakfı Irak Direktörü ayrıca okul ücretlerinde geçen yıla göre ciddi bir indirim yaptıklarını sözlerine ekledi. ...