Haber Sayfası Banner Görseli

Haberler

  • Kasım 05, 2025 Balkanlarda Türkçe ve Türkoloji Sempozyumu Konya’da Başladı

    Türkiye Maarif Vakfı öncülüğünde, çeşitli kurum ve üniversitelerin iş birliğiyle düzenlenen Uluslararası Balkanlarda Türkçe Öğretimi ve Türkoloji Sempozyumu’nun dördüncüsü bu yıl Konya’da başladı. Konya Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyum, Balkanlar’da Türkçe öğretimi ve Türkoloji alanındaki akademik birikimi kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyor. İlk kez 2022 yılında Arnavutluk’ta Tiran New York Üniversitesi’nde gerçekleştirilen sempozyum, daha sonra 2023’te İstanbul Üniversitesi’nde, 2024’te ise Bosna-Hersek’te Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nde düzenlenmişti. Her yıl düzenlenen bu uluslararası etkinlik, bölgedeki Türkçe ve Türkoloji çalışmalarına yeni bir ivme kazandırmayı amaçlıyor.Sempozyuma Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut M. Özdil, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, TMV Mütevelli Heyeti Üyeleri ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Tiran New York Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Güneş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu’nun yanı sıra akademisyenler ve Türkçe gönüllüleri katıldı.  Sempozyumda bildiriler, paneller, atölyeler ve istişare toplantıları vesilesiyle alanında uzman akademisyenler, araştırmacılar ve eğitimciler bir araya geliyor. Sunulan bildiriler, sempozyum sonrasında kitaplaştırılarak ilgililerin erişimine sunulacak.“Türkçe, Göç Sayesinde Farklı Coğrafyalarda da Hayat Buluyor”Açılış oturumu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un gönderdiği telgrafın okunmasıyla başladı. Ardından Tiran New York Üniversitesi Rektörü Ali Güneş, göç olgusu ve sempozyumun gelişim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güneş, sempozyumun Balkanlar ile Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkı sağladığına ve bölgenin güncel sorunlarının ele alınmasına imkân tanıdığına vurgu yaptı. Ayrıca, göçün insanlık tarihi boyunca süregelen bir olgu olduğuna değindi. Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu ise dil, kültür ve medeniyet arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, Türkçenin ortak bir kültür dili olarak taşıdığı öneme vurgu yaptı.Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut M. Özdil, Türkiye Maarif Vakfının faaliyetlerine değinerek Türkiye Maarif Vakfı için Balkanların kendine özgü ağırlığını her zaman koruduğunu ifade etti. Türkçenin tarih boyunca ve günümüzde çeşitli coğrafyalarda hayat bulduğunu ifade eden Özdil, göçmenlerin Türkçe’ye kattığı zenginliği vurguladı. Başkan Özdil: "Türklerin ve dolayısıyla Türkçenin Orta Asya’da başlayan ve Anadolu’da devam eden yolculuğu, farklı coğrafyalarda da hayat bulmakta. Göç ve dil ilişkisi konuşulurken genellikle göçmenin yaşadığı çeşitli zorluklar, ana dilini korumakta yaşadığı güçlükler, uyum sorunları gibi konular ele alınır. Ancak bizim Türkçede yaşadığımız tecrübe göç ve dil ilişkisinin olumsuzluklardan ibaret olmadığını gösteriyor. Göçmenlerin Türkçe’ye kattığı büyük bir zenginlik söz konusu. Farklı sesler, tınılar, ritimler dilimizi bozmak bir kenara zenginleştiren unsurlardır." dedi.Konya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da konuşmasında, Türkçe ve Türk kültürüne olan ilginin dünya genelinde giderek arttığını ifade etti. Uzbaş, Balkan coğrafyasındaki tarihî ve kültürel bağların bu ilgiyi daha da anlamlı kıldığını vurguladı....

  • Mart 31, 2022 Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez Kosova Maarif Okullarını Ziyaret Etti

    Kosova’nın Priştine şehrinde faaliyet gösteren Maarif Okulları, teknoloji sınıfı, müzik sınıfı ve biyoloji laboratuvarı gibi eğitim yatırımlarıyla öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, ülkeye yaptığı seyahat sırasında Maarif Okullarını ziyaret ederek çalışmaları yerinde görme imkânı buldu. Bilgisayar dersinde öğrencilerin robotik yazılım çalışmalarını yakından inceleyen Dönmez, müzik kulübü öğrencilerinin şarkılarına eşlik etti. Anasınıfı öğrencilerinin öykü saatine katılarak onlara hikayeler anlattı. Biyoloji laboratuvarında öğrencilerin çalışmalarını izleyerek öğrencilerle girişimcilik üzerine sohbet etti. Türkiye Maarif Vakfı Kosova Temsilciliği yetkililerine gayretlerinden dolayı teşekkür eden Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Maarif Okullarının başarılarıyla gurur duyduklarını ifade etti. ...

  • Mart 29, 2022 Hartum’da Türkiye ve Türkçe Günü

    Sudan’ın başkenti Hartum’da faaliyet gösteren Maarif Okullarında, Türkiye ve Türkçe Günü düzenledi. Türkçe şarkıların söylendiği, şiirlerin okunduğu ve fıkraların anlatıldığı programda Maarif öğrencilerinin oluşturduğu mehter takımının gösterisi de büyük beğeni topladı. Salonda gerçekleştirilen bir saatlik programın ardından, etkinlikler okulun festival alanında devam etti. Misafirler, Türk yemeklerinin bulunduğu alana yoğun ilgi gösterdi. Ebru sanatından çok etkilenen Sudanlılar, bu deneyimi yaşamak için birbirleri ile yarıştı. Türkiye ve Türkçe Günü’nde konuşma yapan Türkiye Cumhuriyeti Hartum Büyükelçisi Doç. Dr. İrfan Neziroğlu, “Türkiye ile Sudan devletleri ve halkları arasında kökü tarihe dayanan kadim bir dostluk, kardeşlik bulunuyor. Sudan’ı seviyoruz, Sudan’ın güzel insanlarını seviyoruz. Çünkü biz kardeşiz. Kardeşliğin gerektirdiği görev ve sorumluluklar var. Bu sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Sudan’la 2017 yılında Stratejik Ortaklık Anlaşması imzaladık. Sudan Türkiye’nin Afrika’ya açılan kapısı, Türkiye de Sudan’ın Avrupa ve Asya’ya açılan kapısı olacak.” diye konuştu. Türkiye Maarif Vakfı Sudan Ülke Temsilcisi Muhammed Emin Şimşek ise, “Öğrencilerimizi akademik çalışmaların yanında sosyal etkinliklerle de desteklemek istiyoruz. Ders dışı ve ders içi etkinliklerle çocuklarımızın tarihini, ülkesini ve dilini sevmelerini, farklı kültür ve medeniyetleri tanımalarını amaçlıyoruz.” dedi. ...

  • Mart 28, 2022 Kamerunlu Öğrenciler Artık Türkçe Konuşuyor

    Türkiye Maarif Vakfı ve Yaounde II Üniversitesinin iş birliğiyle açılan Türkiye Araştırmaları Merkezi, Türkçe eğitimi başta olmak üzere çeşitli alanlarda çalışmalar yürütüyor. 27 Eylül 2021’de Kamerun’un ilk Türkçe kursu olarak Türkçe öğrenmek isteyenlere yönelik faaliyetler yürüten merkeze; şu ana kadar 350 lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi ön başvuruda bulundu. 55 öğrenci ise A2 seviyesine ulaştı ve Türkçe konuşmaya başladı. Türkiye Maarif Vakfı Türkçe okutmanı Fatma Hoşça, Kamerun’un ilk Türkçe kursu öğrencilerinin geldiği seviyeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hoşça, “Yalnızca Türkçe öğretmiyoruz, Türkiye’nin ve Türk kültürünün tanıtımını da yapıyoruz.” dedi. Kamerunlu öğrencilerin Türkçe derslerine son derece ilgi gösterdiğini vurgulayan Hoşça, dersleri aktif takip eden öğrencilerin artık kendilerini çok rahat ifade edebildiklerini ve aralarında Türkçe konuştuklarını söyledi. Türkiye Araştırmaları Merkezinin, birçok alana ilişkin çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Hoşça, şöyle konuştu: “Bir dili yabancı dil olarak öğretmek, ne o dilin dil bilgisi öğretimi ne sözcük hazinesi aktarımı ne de 4 temel dil becerisini öğretmek değildir. Dil aynı zamanda kültürel kodlarımızı taşır. Dil, kültürün hem taşıyıcısı hem de yaşatıcısıdır. Bu nedenle birçok araştırmacı dil öğretiminde kültür aktarımını, 5. beceri kabul eder. Biz de bu 5. beceriye çok önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı. Türkçe kursunun ilk öğrencilerinden Sandra da, Yaunde II Üniversitesinin Siyaset Bilimi bölümünde yüksek lisans yaptığını, Türkçeyi çok sevdiğini ve eğitim hayatına Türkiye’de devam etmek istediğini dile getirdi. Kendini Türkçe çok rahat ifade edebildiğini ve kendi aralarında Türkçe konuştuklarını aktaran bir diğer öğrenci Ahmet Marsusi de hayalinin, Mevlana Müzesi’ni ve Sultan Ahmet Camii’ni ziyaret etmek olduğunu kaydetti....

  • Mart 24, 2022 Bakan Çavuşoğlu: “Türkiye Maarif Vakfı Okulları ile Afganistan’daki eğitime katkı sağlamaya çalışıyoruz”

    İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı kapsamında Pakistan’ın başkenti İslamabad’da gelen Çavuşoğlu, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Afganistan’la ilgili yeni dönem hakkında değerlendirmeler yapan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin bir taraftan Afganistan’a ekonomik yardım yaptığını ve diğer yandan eğitime destek verdiğini dile getirdi. “Daha önce askeri ardım amaçlı ayırdığımız bütçe vardı. Onun bir kısmını Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının oluşturduğu fona, diğer kısmını da Türkiye Maarif Vakfı ve Türk Kızılay’a aktardık.” İfadelerini kullanan Çavuşoğlu, Afganistan’a insani yardımların sürdüğünü vurguladı. Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Vekili Emirhan Muttaki’ye kadınların hakları ve kızların eğitimi konusunda dostane tavsiyeleri olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Fakat sadece tavsiyede bulunmak yetmez. Türkiye Maarif Vakfı Okulları ile Afganistan’daki eğitime katkı sağlamaya çalışıyoruz. Toplamda 46 okul ve eğitim merkezimiz var. 14’ü kızlar için eğitim veren okullardı. Bunlardan 12’sini açabildik. Yeni eğitim yılına kadar tüm okullar açık olacak. Kabil’deki iki kız okulu da açık olacak. Antalya Diplomasi Forumu’nda Muttaki de bize söz verdi. Bir sorun var ancak ülkenin çökmesinin maliyeti çok daha fazla.”...

  • Mart 24, 2022 Binali Yıldırım: “Maarif Okulları her zaman yanınızda”

    AK Parti Genel Başkan Vekili ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Kırgızistan Ahıska Türkleri Derneği Yönetim Kurulu üyelerini Türkiye’nin Bişkek Büyükelçiliğinin Konferans Salonu’nda kabul etti. Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan’ın ev sahipliğinde yapılan görüşmede; Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Bişkek Program Koordinatörü Osman Usta, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Türkiye Maarif Vakfı Kırgızistan Temsilcisi Hüsnü Bircan, Türkiye-Kırgızistan İşadamları, Kültür, Dayanışma ve Dostluk Derneği (TÜKİD) Başkanı Şevki Sarılar, Türk eğitim ve sağlık kurumların yöneticileri ve büyükelçiliğin ataşeleri hazır bulundu. Binali Yıldırım yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, her zaman Ahıska Türklerinin yanında olduğunu belirterek, “Nerede olursanız olun biliniz ki, Türkiye’nin gözü üzerinizde. Meselelerinize sahip çıkıyor ve çıkmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı. Yıldırım, Ahıska Türklerine, Türkiye’nin Kırgızistan'daki eğitim yatırımı olan Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve Orta Asya’da açılan ilk Maarif Okulundan istifade etmelerini önerdi. Eğitimin önemine dikkati çeken Yıldırım, “Üst düzeyde yetişmiş eğitimli Türk gençlerimizin bulundukları ülkelerde gerek devlette gerek özel sektörde önemli sorumluluklar almaları bizleri memnun eder.” dedi....

  • Mart 18, 2022 Yeni nesil bir program olarak Çanakkale zaferinin öyküsünü anlatmalıyız.

    18 Mart 1915’te dünyanın en büyük donanmasına karşı kazanılan Çanakkale Deniz Zaferi, 107. yıl dönümünde Türkiye Maarif Vakfı Genel Merkezinde düzenlenen panelde konuşuldu. Moderatörlüğünü Vakfın Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili’nin yaptığı panele, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Samsakçı konuşmacı olarak katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, “Milletleri millet yapan, zor günlerde gösterdikleri büyük dayanışma ve kahramanlık hikayeleridir.” diyerek sözlerine başladı. Tarihimizin de geleceğe bırakılacak pek çok büyük kahramanlık hikayeleriyle dolu olduğunu söyleyen Akgün, Çanakkale Zaferi’nin bir imparatorluğun en son direnişinin sembolü olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Akgün Türkiye’nin içerisinde bulunduğumuz dönemde de şahitlik ettiğimiz gibi, kuruluşundan 100 yıl sonra dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline gelmesinin altında da bu kahramanlık ruhunun yattığına değinerek “Hak ve hakikat uğruna, siyasi istiklalin nasıl kurulacağını Çanakkale Zaferi göstermiştir.” ifadelerini kullandı. Türkiye Maarif Vakfının yurt dışına gönderdiği öğretmenlerinin de bu ruha sahip olmalarını arzuladıklarına temas eden Akgün, “Önce yerli ve mili olmak, önce kendi değerlerine ve milletine sadık olmak… Ardından da fenle, edebiyatla, sanatla, teknolojiyle ve dünyayla entegre olmak… Öğretmenlerimizden beklediğimiz bu.” dedi. Panele moderatörlük yapan Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Çanakkale’ye bir müfredat olarak bakmamız; birincisi savaş tarihi açısından, ikincisi, kültürel ve manevi yönü açısından, üçüncüsü de eğitim açısından değerlendirip bir kazanım haline getirmemiz gerektiğini vurguladı. Bilgili’nin ardından söz alan Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Çanakkale Savaşı’nı Sami Paşazade Sezai’nin sözüne atıf yaparak tarif etti: “Çanakkale savunması ‘üç mucizeler’ savaşıdır: Hâli kurtardı. Mazinin ‘hamaset ve azametini’ geri getirdi. Vatanımızı bir ‘ebedî vatan’ yaptı.” Türk milletinin en önemli özelliğinin zor zamanlarda direnç göstermesi olduğunu belirten Afyoncu, Çanakkale Zaferi’yle 1768’den itibaren süregelen yenilgilere son verildiğini, yarım milyondan fazla insanın savaştığı çok dar bir bölgede, 250 bin civarı şehit, kayıp ve yaralı olduğunu söyleyerek “Şayet Çanakkale Savaşları’nı kazanmasaydık Milli Mücadele’de başarılı olsak bile Doğu Anadolu’yu kurtarmakta zorlanacaktık” cümleleriyle savaşın önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Afyoncu, Çanakkale Zaferi’nin hakkıyla tanıtılması için yapılması gerekenleri şu cümlelerle aktardı: “Sosyal medya çağında, Çanakkale’de yaşananların kısa videolar halinde gençlere sunulması lazım. Kitap, roman yine yazılır, araştırmalar yapılır. Ancak bugünün şartlarında iletişim kurmak istiyorsanız, sosyal medyada kısa ve sıkıcı olmayacak şekilde Çanakkale’yi gençlere anlatmamız lazım.” Prof. Dr. Mehmet Samsakçı ise, Çanakkale Zaferi’ni edebi metinler açısından değerlendirdi. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un pek çok değeri kapsayan şiirlerinde Çanakkale’nin oldukça anlamlı şekilde anlatıldığını ifade eden Samsakçı, ilk askeri ve siyasi röportajın Ruşen Eşref’in Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal’le yaptığını, Çanakkale’ye ilişkin o dönemde kaleme alınanlarla ciddi bir literatür oluştuğunu söyledi. Çanakkale ile ilgili ilk makalenin de 5 Haziran 1915’te Sabah Gazetesi’nde yayımlanan Temizlenen Leke başlıklı yazı olduğunu aktaran Prof. Samsakçı, yazının şu cümlelerle bittiğini vurguladı: “Çanakkale zaferi, Balkan Muharebesi’nin milletin alnına vurduğu lekeyi temizledi. Biz bundan dolayı bilhassa sevinçliyiz.” 35. Osmanlı Padişahı Sultan Mehmed Reşad’ın Çanakkale Gazeli’nden, Yahya Kemal’in manzumesinden, Yusuf Ziya’nın Çanakkale eserinden ve Mehmet Akif’in Safahat’ından örnekler veren Prof. Dr. Mehmet Samsakçı, konuşmasını Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanında anlattığı şu metaforla tamamladı: “Bir ayağımızın daha uzun bir yere basması için diğer ayağımızın sağlam yere basması lazımdır.” O sağlam yer bizim tarihimizdir. Çanakkale Deniz Zaferleri’nin genel çerçevesinin çizildiği panel soru cevap bölümüyle son buldu....