Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Belçika'ya iş gücü göçüyle gelen ve 60 yıldan fazladır varlık gösteren Türk toplumu içerisinde çok dillilik ve kültürel zenginliğin farklı boyutlarıyla ele alındığı bir sempozyum düzenledi.Brüksel'deki TOBB ofisinde düzenlenen sempozyuma, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Halime Kökce, dil terapistleri İsmigül Assenov ve Melanie Delaunay, Klinik Psikolog Neslihan Akyol, Çok dillilik uzmanı Laura Schenus, Liege Üniversitesi Dil Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Comblain Annick ve Brüksel Çok Dillilik Konseyi Başkanı Prof. Dr. Philippe Van Parijs katıldı.TMV Belçika Temsilcisi Büşra Doğan, açılış konuşmasında, TMV'nin Belçika'da Türk çocuklara hem eğitim aldıkları diller ve okuldaki branş derslerinde hem de ana dillerinin gelişimi konusunda destek sağladığını anlattı.TMV Mütevelli Heyeti Üyesi ve eski Brüksel Büyükelçisi Doç. Dr. Hasan Ulusoy da TMV'nin 55 ülkede faaliyet gösterdiğini anımsatarak, "Avrupa özeline baktığımızda temel belirleyicilerinden biri göçmen topluluklardan olarak Türklerin mevcudiyeti. TMV, Belçika Türk toplumunun gençleri ve ülkenin bir anlamda geleceği olan çocuklarımızın, Türk vatandaşlarımızın ana dil eğitimine katkı sağlamak için çalışmalarda bulunuyor." diye konuştu.Göçmen toplulukların tam olarak entegre olmaları için çok dilliliğin önemli olduğuna dikkati çeken Ulusoy, hem ana dil hem de yaşanılan ülkede konuşulan dillere hakim olunması gerektiğinin altını çizdi.Ulusoy, ana dile hakim olunduğu takdirde başka dillerin öğrenilmesi sürecinin de kolaylaşacağına dikkati çekerek, sempozyumdan çıkacak fikirlerin Belçika'daki uygulamalara yol gösterici nitelikte olmasını umduğunu dile getirdi."Türkler, Belçika toplumunu zenginleştirdi" vurgusuTürkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Uysal da sempozyumda Türk vatandaşlarının Belçika'ya gelişinin "60. yıl dönümünün" çok dillilik odaklı bir yaklaşımla ele alınacağını söyledi.Uysal, iş gücü göçünün yalnızca ekonomik bir hareketlilik değil, aynı zamanda toplumsal dönüşüm sürecinin kendine özgü deviniminin başlangıcı anlamına geldiğini ifade ederek, şu görüşleri paylaştı:"1960'lardan itibaren Türkiye'den Belçika'ya gelen vatandaşlarımız sadece kendi yaşam koşullarını iyileştirmekle kalmamış, Belçika toplumunu sosyal, kültürel ve ekonomik manada zenginleştirmişlerdir. Sanattan siyasete başarılı bireylerin varlığı bunun en güzel kanıtıdır. İki toplumun iç içe geçmesiyle ortaya çıkan çok dillilik ve kültürel çeşitlilik iki ülke için de önemlidir."Uzmanlar, ana dilin önemine işaret ettiPsikolog Akyol ise ana dil temelleri atılmamış bireylerin başka dilleri nasıl öğreneceğine dair bilgiye de sahip olamayacağını vurgularken, Delaunay da Brüksel'de 104 dilin konuşulduğunu, göçmen ailelerin çocuklarında konuşma problemlerinin öğrenilmesi istenen dile yeterince maruz kalmamaktan kaynaklandığı mesajlarını verdi.Assenov ise göçmen ailelerin çocuklarına ana dil yerine toplum dilini öğretmeye çalıştığını ancak bu yaklaşımın doğru olmadığını ifade ederek, ülkede konuşulan dilin zaman içerisinde öğrenileceğinin, ancak çocuğun aileden ana dilinin temelini alması gerektiğinin altını çizdi.Schenus da dil öğreniminde "his filtresi" engeline değinerek, çocuklarda dille ilgili olumlu hisler uyandırılması için çalışmalar yapılması gerektiğine işaret ederken, Prof. Dr. Annick ise bir çocuğun birden fazla dili aynı anda öğrenebileceğini ve dillerin birbirini tamamladığını aktardı.Annick, Belçika'da ana dilin önemine uygun müfredatların uygulanmadığını belirterek, "Dil bilimciler için hiyerarşi yoktur. Tüm diller eşittir." dedi.Prof. Dr. Van Parijs de Belçika'nın kendi içerisinde iki resmi dili olduğunu anımsatarak, bu dillerden birine hakim olanların diğerine yeterince hakim olmaması sorununa değindi.Van Parijs, "çok dillilik haftası" etkinliği önerisinde bulunarak, ana dilin öneminin vurgulanması gerektiğini, ancak çocuklara ana dilini öğretmede ilk sorumluluğun ebeveynlere ait olduğunu kaydetti....
Türkiye Maarif Vakfı'na bağlı okul öncesi ve ilköğretim seviyesinde eğitim veren Uluslararası Maarif Okulu, Tunus'ta açıldı. Açılış törenine Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Rize Milletvekili Hasan Karal, Türkiye'nin Tunus Büyükelçisi Ömer Faruk Doğan, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Tunus Milletvekili Emel Suveydi ve Türkiye Maarif Vakfı Tunus Direktörü Murat Yılmaz katıldı. Türkiye Maarif Vakfı'na bağlı okul öncesi ve ilköğretim seviyesinde eğitim veren Uluslararası Maarif Okulu, Tunus'ta açıldı. Başkentteki okulun bahçesinde, öğrencilerin Türk ve Tunus milli marşlarını seslendirdiği törene, Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Rize Milletvekili Hasan Karal, Türkiye'nin Tunus Büyükelçisi Ömer Faruk Doğan, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Mehmet Köse, Tunus Milletvekili Emel Suveydi ve Türkiye Maarif Vakfı Tunus Direktörü Murat Yılmaz katıldı. Karal, burada yaptığı konuşmada, Türkiye olarak sadece ülke içindeki değil, yurt dışındaki eğitim faaliyetlerine de önem verdiklerini söyledi. Bütçede en büyük payın eğitime ayrılmasının bunun göstergesi olduğuna işaret eden Karal, "Türkiye ve özellikle Türkiye dışında birçok ülkede eğitim faaliyetleri adı altında, kendisini son derece sempatik ve insanlığa faydalı faaliyetler içinde gösteren, ama esasında maalesef, gerek Türkiye gerekse dünya milletlerinin kanına girmiş bir virüs olarak gördüğümüz FETÖ terör örgütünün başlığı altındaki bu çalışmaların ne kadar olumsuz olduğunu 15 Temmuz darbe girişimiyle gördük." diye konuştu. Karal, "Biz, eğitim başlığı altında yavrularımızın belirli ideolojilere kanalize olmalarını istemiyoruz. Biz, eğitimin evrensel bir değer olduğuna ve bunun evrensel olgunun tüm dünya milletleri için geçerli olduğuna inanıyoruz. Bizim inancımızda 'en yüce değer, bilgi, en büyük hizmet ise insana yapılan hizmettir' anlayışı var." ifadelerini kullandı. "Bu okul ilk ancak son olmayacak" Siirt Milletvekili Aktay ise törenin ardından yaptığı açıklamada Tunus'ta açılan okulun ilk olduğunu ancak son olmayacağını söyledi. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki yıllarca buralarda, 'Türkiye'yi temsil ediyorum' iddiasıyla Türkiye'nin markasını, değerlerini, stratejisini ve imajını kendi marka değerine katmaya çalışarak istismar eden bir yapı söz konusuydu. Bu yapı aslında kendi hedeflerine çalışıyordu ve Türkiye'yi hiçbir şekilde temsil etmiyordu." Aktay, yakın gelecekte, 'bu fitne hareketinin yürütmekte olduğu bu faaliyetlerin hepsine son verileceğini' belirterek, bu faaliyetlerin yürütüldüğü "millete ait mekanlara millet adına el konulacağını ve buraların daha hayırlı faaliyetlere" dönüştürüleceğini söyledi. Bunların yanı sıra İslam tarihinin önemli ilim insanlarından İbni Haldun'un ismiyle Türkiye'de bir üniversite kurulduğunu ve yüzün üzerinde Tunuslu öğrencinin Türkiye'de eğitim gördüğüne dikkati çeken Aktay, "İki ülke arasında eğitim kanalıyla böyle bir köprünün oluşması çok önemli. Bu aynı zamanda Türkiye'nin Tunus'a verdiği önemin de bir işaretidir." ifadelerini kullandı. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Akgün ise Vakfın sadece Afrika değil dünyanın başka bölgelerinde okullar açtığına işaret ederek, Tunus'taki okulun Türkiye ile ilişkilerinin geliştirilmesi açısından uzun dönemde son derece önemli katkılar sağlayacağını aktardı. "Şeffaf ve evrensel değerler temelinde kaliteli eğitim vereceğiz" Okulun açışında desteğini sunan Tunus Büyükelçisi Doğan ve Tunus hükümetine teşekkür eden Akgün, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye adına Tunus ve benzeri ülkelerde okul açanların hangi ajandaya hizmet ettiğini bilmiyorduk. Ancak şu andan itibaren bir devlet kuruluşu, Türkiye Maarif Vakfı eliyle bu okullar açılıyor. Devletin kontrolünde, herhangi bir ideolojik, dini, siyasi gizli ajandası olmayan son derece şeffaf ve evrensel değerler temelinde kaliteli eğitim vermeyi amaçlıyoruz." diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Türkiye'den gelen öğrenciler halk oyunu gösterisi sergiledi ve açılış kurdelesi kesildi. KAYNAK: YENİ ŞAFAK ...
Türkiye Maarif Vakfı, akademik işbirliği atılımlarına bir yenisini daha ekledi. Türkiye Maarif Vakfı ve Endonezya Üniversitesi (Universitas Indonesia), eğitim ve araştırma alanında ortak çalışmalar yürütmek amacıyla eğitim işbirliği protokolü imzaladı. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Endonezya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ir. Muhammad Anis. M. Met tarafından imzalanan protokol, akademisyen ve öğrenci değişim programlarını ve araştırma projelerini kapsayacak. Türkiye ile Endonezya arasındaki akademik işbirliğini güçlendirmeyi, eğitim ve kültür alanında ikili işbirliklerini arttırmayı hedefleyen protokol, 30 Ekim 2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi....
Cumhurbaşkanlığı Himayelerinde ve Esenler Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi 20-22 Ekim tarihleri arasında Türkiye Maarif Vakfının da katılımıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çok sayıda üniversite rektörü ile kalabalık bir davetli topluluğunun yanı sıra 60 ülkeden 192 sivil toplum kuruluşu ve üniversite temsilcisinin katıldığı Zirve’de önceden belirlenen 17 adet konu başlığı çerçevesinde 35 panel ve 157 tebliğ sunuldu. 21 Ekim Cumartesi günü yapılan özel oturuma teşrif eden Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yoğun ilgi gösteren izleyicilere hitaben yaptığı konuşmada sivil toplum kuruluşları ve vakıfların önemine değinerek “Biz tarih boyunca gücümüzü, dayanışmamızı özellikle vakıflardan, sivil toplum örgütlerinden almış bir milletiz. Bugün de dünyanın en köklü, en dinamik vakıf ve sivil toplum geleneğine sahibiz. Türkiye, belediye hizmetlerinden dış politikasına kadar her alanda yeni bir döneme giriyor. Şüphesiz bu yeni süreçte sivil toplum kuruluşlarımızın vakıf ve derneklerimizin çok önemli rolleri olacaktır. Sivil toplumun gücünü arkamıza alarak hizmetlerimizin kalitesini artırabilir, kendi imkanlarımız yanında onların dinamizmini kullanarak şehrimizin kılcallarına kadar nüfuz edebiliriz.” dedi. Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’nin önemli bir ayağını da sivil toplum kuruluşlarının standlarıyla katıldığı fuar organizasyonu oluşturdu. Türkiye Maarif Vakfı standı üç gün boyunca birçok yerli ve yabancı Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcisi ve önemli simaların yanı sıra iki binden fazla katılımcıyı ağırladı. Vakıf hakkında bilgi alan katılımcılar duydukları gelişmeleri mutlulukla karşıladılar, Avrupa’da açılacak okullarımızı sabırsızlıkla beklediklerini ifade edip, Türkiye Maarif Vakfının çalışmalarını dikkatle takip edeceklerini dile getirdiler. ...
Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği ‘Türkiye-Afrika Ülkeleri Eğitim Bakanları Konferansı’ 19-21 Ekim tarihleri arasında Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirildi. Konferansa 28 ülkeden Bakan, Bakan Yardımcısı, Müsteşar, Büyükelçi ve 53 üst düzey yetkilinin yanı sıra ülkemizin saha kuruluşları olan; TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, YTB, Diyanet Vakfı ve UNESCO gibi kurumların temsilcileri katıldı. İstanbul’da Milli Eğitim Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türkiye-Afrika Ülkeleri Eğitim Bakanları Konferansı’nda Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım konuk bakanlara hitap ettiler, sorularına cevap verdiler ve ikili görüşmelerde bulundular. “Türkiye, Afrika’nın gerçek dostu ve kardeşidir” Türkiye-Afrika Ülkeleri Eğitim Bakanları Konferansı´nda Afrikalı bakanlara hitap eden Başbakan Binali Yıldırım konuşmasında Afrika´nın, insanlığın ve medeniyetin başladığı yer olduğunu dile getirerek, "Bu kadim medeniyetin temsilcilerini, her zaman birlikte çalışmamız gereken kardeşlerimiz olarak gördük. Afrika değerlerine hep saygı duyduk. Türkiye´nin dış politikasında, Afrika ülkelerinin bağımsız, özgür ve barış içinde olmaları hep önceliğimiz oldu. Türkiye olarak prensibimiz; Afrika kalkınsın, Türkiye kalkınsın." diye konuştu. Türkiye´nin, Afrika´nın gerçek dostu ve kardeşi olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye, Afrika ülkelerinin gelecek umutlarına, kalkınma çabalarına her alanda desteğini sürdürecektir. Kendi tecrübemizi, toplumsal, siyasal, kültürel birikimlerimizi, her türlü imkan ve kaynaklarımızı Afrikalı kardeşlerimizle karşılıklı fayda temelinde paylaşmaya devam edeceğiz. Türkiye ve Afrika ülkeleri arasında mevcut olan iyi ilişkilerin daha da ileriye taşınması bizim öncelikli hedefimizdir. Afrika Ortaklık Projemiz kapsamında, bu ülkelerle ilişkilerimize çok ama çok önem atfediyoruz.” Başbakan Yıldırım, Afrika ülkeleriyle dış politikada birçok konuda birlikte hareket edildiğini, bunun aradaki bağları daha da güçlendireceğine inandıklarını ifade etti. Konferansın neticelerinin gelecek günlerde daha iyi görüleceğini belirten Yıldırım, katılan ülkelerin Türkiye´nin her zaman ikinci evleri olduğunu hatırlamalarını istedi. “Maarif Vakfı ile iyi eğitimi taahhüt ediyoruz” Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye-Afrika Eğitim Bakanları Konferansı´nın açılışında Türkiye´nin dış politikasında Afrika ülkelerinin bağımsız, özgür, barış ve güven içinde olmalarının öncelikli olduğunu anlattı. "Bir ülkeyle bir ilişki başlatacaksak bunun eğitim alanında başlatılmasının en doğru tercih olduğunu düşünüyorum." diyen Bakan Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemizdeki FETÖ iltisaklı tüm kurumları kapattık. Afrika´da da bu terör örgütüyle alakalı olan okullar bulunmakta. Bu yapıların terör örgütüne finans kaynağı sağladığı da bilinmektedir. Kardeş Afrika ülkelerinden, bu terör yapılanmalarına karşı daha iyi bir mücadele için Türkiye ile daha çok iş birliği yapmalarını bekliyoruz. FETÖ okullarının kapatılmasını, öğrencilerimizin ihtiyacı olan daha kaliteli ve daha fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitimin de Türkiye Maarif Vakfı aracılığıyla daha iyisini karşılayabileceğimizi taahhüt ediyoruz. Türkiye Maarif Vakfı, sizlere bu konularda yardımcı olmaya hazırdır. Türkiye Maarif Vakfı, bazı Afrika ülkelerinde FETÖ okullarını devraldı, bazı Afrika ülkelerinde yeni okullar açtı. İkili görüşmelerimizin de ana gündem maddesini bu konu oluşturacak. Bir kez daha ülkemizin FETÖ iltisaklı okulların devri konusunda hassasiyetini belirtmek istiyorum. Önemsediğimiz bu konu bizim kırmızı çizgimizdir." “Türkiye Maarif Vakfı, tüm dünya ile çok taraflı eğitim ilişkilerini geliştirmek amacıyla kuruldu” Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ‘Türkiye-Afrika Eğitim Bakanları Konferansı’ndaki açılış konuşmasında “Bugün mutluyuz zira dünyayı saran kötülükleri, çatışmaları değil eğitim konularını konuşmak için toplandık. Eğitim tüm toplumların üzerinde hassasiyetle durduğu bir konudur ve BM Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi 26. Maddesinde herkes için eğitim temel bir hak olarak tanımlanmıştır. İlköğretimin zorunlu olmasına özel vurgu yapılmıştır. Zira ülkelerin gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesi için en temel ihtiyaç iyi eğitilmiş, nitelikli insan gücüdür. BM’nin 2000 yılında yayınladığı MDG hedefler arasında: Dünyadaki aşırı yoksulluğu azaltmak için küresel iş birliğinin gerekliliği ve okul yaşına gelen herkesin temel eğitime erişebilme imkanının sağlanması ilkeleri kabul edilmiştir” dedi. Akgün, “Bugünkü toplantımız esasen uluslararası toplumun üzerinde mutabık kaldığı, ülkemizde eğitimin yaygınlaştırılması ve bu amaçla çok farklı iş birlikleri ve ortaklıklar geliştirilmesi politikaları ile uyumludur. UNESCO’nun da uyguladığı gibi insanların özgürce ve onurluca yaşayabildiği toplumlar oluşturabilmek için sadece savunma alanında stratejik ittifaklar kurmak yetmez. Bizler ülkemizin insan potansiyelini geliştirmek ve insani gelişme şartlarını yükseltmek için eğitim alanında da çok taraflı kapsayıcı stratejik ittifaklar kurmak zorundayız. Şuna inanıyoruz ki bir ülkenin özgürlüğü ve bağımsızlığının garantisi yalnızca güçlü orduların varlığı ile sağlanamaz. Özgürlük, demokrasi ve bağımsızlığın uzun dönemdeki garantisi iyi yetişmiş insan gücünden geçmektedir. Çünkü eğitim yalnızca temel bilgileri kazandırmaz aynı zamanda farklı düşünmeyi, yeni değerler kazanmayı, kendine yeni şartlara uyum kabiliyetini de kazandırır. En önemlisi düşünce gücü aşılamasıdır. Türkiye Cumhuriyeti de son yıllarda dünyaya açılırken Türkiye Maarif Vakfını tüm dünya ile çok taraflı eğitim ilişkilerini geliştirmek üzere kurdu. Ülkemiz adına Vakfımızı eğitim alanında dünya ve kardeş ülkelere açılan bir fırsat penceresi olarak görüyoruz. Bugün Afrika ile Türkiye arasındaki ilişkiler tarihte hiç olmadığı kadar iyidir. Biz de Türkiye Maarif Vakfı olarak Türkiye Afrika arasındaki çok yönlü ilişkilerin bir parçası olmaktan son derece gurur duyuyoruz. Afrika’nın gerçek potansiyelinin eğitimle ortaya çıkacağının inancındayız. Eğitim sayesinde Afrika’nın kendi kültür ve medeniyet değerlerini tüm dünyaya taşıyabileceğini düşünüyoruz. Türkiye olarak Afrika’daki dost ülkelerle eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde eğitim alanında iş birlikleri geliştirerek onların kalkınma mücadelesine katkı vermeye çalışıyoruz.” dedi. Üç gün süren Türkiye-Afrika Eğitim Bakanları Konferansı’nda Türkiye Maarif Vakfı Afrika ülkeleri arasında mevcut eğitim iş birliklerinin geliştirilmesi ve yeni iş birliği imkanlarının oluşturulması amacıyla konferansa katılan ilgili ülkelerin yetkilileriyle ayrı ayrı ikili görüşmeler yapmış ve bu görüşmelerde Türkiye Maarif Vakfının vizyonu, misyonu, değerleri ve faaliyet alanlarını anlatmış ve karşılıklı talepler aktarılmıştır. Türkiye Maarif Vakfının Afrika ülkelerinde daha fazla faaliyet gösterebilmesi için üst düzey bir tanıtım çalışması gerçekleştirilmiştir. ...
Türkiye Maarif Vakfı, Maarif Okulları’na bir yenisini daha ekledi. Türkiye Maarif Vakfı, 7 Ekim 2017 Cumartesi günü yapılan törenle Sao Tome’de anaokulu düzeyinde Maarif Okulunun açılışını gerçekleştirdi. Açılış törenine Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Urbino Botelho, Eğitim Bakanlığı ve Spor Bakanlığı yetkilileri ile Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hasan Yavuz Başkanlığındaki heyet katıldı. İstiklal Marşı’mızın okunmasıyla başlayan törende konuşma yapan Dışişleri Bakanı Botelho, Maarif Anaokulunun Türkiye ile Sao Tome arasındaki ilişkileri ilerletmede ilk adım olduğunu, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşliğe katkı sağlayacağından şüphesi olmadığını dile getirdi. Önümüzdeki yıllarda ilkokul ve ortaokul düzeyinde Maarif Okullarının açılmasını beklediklerini ifade eden Botelho, Dr. Hasan Yavuz Başkanlığındaki heyete katılımları için teşekkür etti. Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hasan Yavuz, Maarif Anaokulunun Sao Tome’de Türkiye’nin dostluğu ve kardeşliğinin temsilcisi olacağını, Sao Tome ve Principeli çocukların ülkelerine ve insanlığa faydalı nesiller olarak yetiştirilmesi için yoğun çaba göstereceğini söyledi. Başbakan Sayın Trovoada’ya da ayrıca teşekkür eden Dr. Yavuz, Maarif Anaokulunun her iki ülke için de hayırlı olmasını temenni etti. Konuşmaların ardından, Sao Tome ve Principeli sanatçıların Türkiye Maarif Vakfı için besteledikleri şarkıyı söylemeleriyle tören sona erdi....
Türkiye Maarif Vakfı Gine Maarif Okulları yeni eğitim-öğretim yılının açılışını yaptı. Gine’de bulunan Maarif Okulları 3 Ekim 2017 Salı günü Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Türkben, Türkiye Cumhuriyeti Konakri Büyükelçisi Hatice Nur Sağman ve Türkiye Maarif Vakfı Gine Direktörü Selahattin Yazar’ın katıldığı törenle yeni eğitim- öğretim yılına başladı. Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Türkben yaptığı konuşmada; “Gine’deki okullarımızda vereceğimiz eğitimle öğrencilerimizin akademik açıdan başarılı olmalarını önemsediğimiz kadar aynı zamanda kitap okumayı alışkanlık edinen, bir sanat dalında beceri kazanan, bir spor dalıyla uğraşan, birden çok yabancı dili konuşabilen, teknolojiyi en faydalı şekilde kullanabilen, yaşadığı toplumun değerlerine sahip çıkan, dünyadaki gelişmeleri de doğru okuyup insanlığın ortak birikim ve değerlerini önemseyen şahsiyet sahibi iyi insanlar olarak yetiştirmeyi istiyoruz.” dedi. Türkben, Türkiye Maarif Vakfı vizyonunun; “İlmini ve irfanını insanlığın barışı ve huzuru için kullanacak iyi insanların yetiştiği öncü bir eğitim kurumu olmak” olduğunu, bu hedefe ulaşmanın da kaliteli ve donanımlı eğitim kadrosuyla mümkün olacağını ifade etti. Türkben, “Gerek Türkiye’den gerekse Gine’den görevlendirilen nitelikli kadrolarla bu hedefe ulaşacağımıza inancımız tamdır. Kuruluşundan bu yana tüm süreçlerde Vakfımıza güvenen ve Türkiye’ye her türlü desteği veren devlet yetkililerine ve tüm paydaşlara şükranlarımı arz ediyorum. Yeni eğitim-öğretim yılının başta Gine’ye, Afrika’ya, Türkiye’ye ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı. Türkiye Maarif Vakfı Gine Direktörü Selahattin Yazar ise, Gine Maarif Okullarının açıldığı günden bugüne kadar olan değişimine, uygulanan eğitim sistemine ve öğrencilerin başarısına değindi. Yeni eğitim- öğretim yılında, Maarif Okullarını tercih ettikleri için memnuniyetini dile getirerek, desteklerinden dolayı teşekkür etti. ...