Aralık 12, 2020
Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un anısına düzenlenen Uluslararası 4. Issık Göl Forumu’na katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde, Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) ve Yunus Emre Enstitüsünün destekleriyle Cengiz Aytmatov Uluslararası 4. Issık Göl Forumu, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği video mesajla başlayan forumun açılış oturumunda katılımcılara video konferansla seslenen Başkan Prof. Dr. Akgün, Cengiz Aytmatov’un, Orta Asya Türk halklarının 20. yüzyılda yaşadığı zorlu serencamın tam bir profili olduğu ifade etti.
Aytmatov’u daha çok “Selvi Boylum Al Yazmalım” adlı biraz da romantik hikayesiyle tanıdıklarını belirten Prof. Dr. Akgün, “Bizim dünyamıza ne kadar yakın olduğunu böylece anlıyoruz. Aytmatov, edebiyatçı yönüyle ön plana çıkmış olsa da zaman geçtikçe dünya kamuoyu onun Sovyet Rusya’nın dönüşümündeki rolünü net bir şekilde görüyor. O, totaliter bir rejim içinde ince muhalefetin nasıl yapılacağını göstermişti. Aytmatov’un öykü ve romanlarındaki zarif muhalefet dili Kırgızlar için elbette bir örnek. Ama benzer totaliter sistemlerde toplumsal sıkışmışlığın ve yalnızlığın evrensel bir dile aktarılması hususunda da çok başarılı bir rol model. Aynı sözler bir başarı hikayesi olarak onun siyasi kariyeri için de söylenebilir. Örneğin Cemile adlı romanında bozkır insanının yaşadığı aşk hikayelerini evrensel dile aktararak takdir görmüştü. Aytmatov, tüm bunları yaparken sahip olduğu geleneği, babaannesinin kendisine anlattığı masal ve hikayeleri romanlarına serpiştirerek kendi kültürünü evrensel kültüre aktaran özgüvenli bir edebiyatçı örneği de sergilemişti.” dedi.
“O, aslında öz be öz bir Türk kimliğini temsil eder.” diyen Akgün, şöyle devam etti: “Oysa Komünizm, baskıcı bir sistem olarak etnik ve dini kimlikleri işçi sınıfı adı altında eritmek için çok çalışmıştı. Aytmatov bir Türk Kırgız olarak hem Sovyetler Sistemi içinde yükselebildi hem de edebi çalışmalarını sürdürdü. En güzel aşk hikayesini insanlığa armağan eden de Aytmatov’du. O, komünist sistemin tektipleştiriciliğine karşı geniş kitlelerin sessiz çığlığını yansıtıyordu. Son derece başarılı bir entelektüel lider olarak da karşımıza çıkan Aytmatov, daha 10 yaşındayken komünizmin baskıcılığı ile yüzleşmişti. Babası bizatihi devrim karşıtlığı nedeniyle kurşuna dizilmişti. Babasının öldürüldüğünü çok sonraları öğrendi. Zaten kendisinin Stalinizm karşıtlığı babasının öldürülmesini öğrenmesiyle başlamıştı.”
Dünyanın 50 ülkesinde eğitim veren bir Vakıf olarak, Aytmatov’dan çok şeyler öğrendiklerine dikkat çeken Akgün, “O bizim için son derece önemli bir öğretmen, yol gösterici. Aynı zamanda bir esin kaynağı. Eğitim ve kültür anlamına gelen Maarif, kendi içinde insanlık birikimini aktaran anlama da gelir, ki buna hikmet diyoruz. Bizim misyon ve vizyonumuz ise iyi insanlar yetiştirmektir. Aytmatov, Sovyetler Sistemi içinde bile iyi insan olarak kalmayı başarabilmiş örnek bir Türk bilge. Bunun yanında eğitim sistemimizi kurgularken, çocuklarımızın kendi kimliklerini ve kültürlerini korumalarını önceliyoruz. Kendiniz olamadan, evrensel olamazsınız. Dünyaya ancak kendi renklerinizle eklemlenebilirsiniz. Maarif olarak biz de bunu ifade ediyoruz. Aytmatov’un gölgesinde, Kırgızistan’da bir okul açma planımız var. Geçen ay Kırgızistan yetkilileri ile bir anlaşma imzaladık.” diye konuştu.
Forumun açılış oturumuna Ankara’dan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev, AK Parti Ankara Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Asuman Erdoğan, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev de çevrimiçi olarak katıldı.