Nisan 15, 2024
Dünyanın farklı coğrafyalarındaki 52 ülkede 467 eğitim kurumuyla uluslararası eğitim alanındaki temsilcisi Türkiye Maarif Vakfının 14. Ülke Temsilcileri Toplantısı İstanbul’da Vakfın genel merkezinde yapıldı. Vakfın Mütevelli Heyeti, Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri ile ülke temsilcileri ve Genel Merkez çalışanlarının katıldığı toplantının açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün yaptı.
Konuşmasında bayramlarda bir taraftan mutluluk ve sevinç yaşanırken, bir taraftan da zor durumdakilerin hatırlandığını ifade eden Birol Akgün, Ülkemizde ve dünyada zor zamanlardan geçtiğini belirterek, Asrın Felaketi 6 Şubat Depremleri üzerinden bir yıl geçtiğine dikkat çekti.
Depremin hemen ardından Vakıf olarak harekete geçip, yaraları sarmaya gayret ettiklerini aktaran Akgün şöyle konuştu:
“Depremin yaşandığı ilk gün Genel Merkezde koordinasyon toplantısı yaptık, bölgedeki Maarif mezunu öğrencilerimizle irtibat kurduk, deprem bölgesinde mobil mutfak kurduk. Okullarımızda öğrencilerimizin harçlıklarından biriktirdikleriyle Adıyaman Besni’de 50 konteynerden oluşan bir Maarif Sokağı kurduk. Kırgızistan’dan getirdiğimiz 3 Kırgız Çadırı kurduk. Yakın zamanda bölgeye gerçekleştirdiğim ziyarette hükümetimizin yeniden imar faaliyetlerini somut olarak tecrübe ettim. Bu vesileyle böylesine büyük bir felaketin hemen ardından seferberlik ilan eden ve duraksamadan çalışmaya devam eden, ilgisini ve alakasını esirgemeyen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devletimizin ilgili birimlerine şükranlarımı sunuyorum. Depremzede kardeşlerimize sağlık, huzur ve afiyet diliyorum.”
“Filistin ve Gazze’yi, Doğu Türkistan ve Uygur Türklerini de anmadan geçemeyiz.” Diyen Akgün, İsrail’in bütün zorbalığıyla, hukuk dışı ve gayri insani vahşetini lanetlediğini ve Doğu Türkistan’da, Gazze’de ve tüm dünyada yaşanan zulümlerin son bulmasını niyaz ettiğini ifade etti.
TMV yurtdışında açmış olduğu eğitim kurumlarında pek çok ülkenin genç nesillerine kaliteli ve nitelikli eğitim sunarak o ülkelerin beşerî sermayesinin gelişimine katkı sunduğunu ve diğer taraftan ise Türkiye’nin sahip olduğu birikimleri farklı coğrafyalara taşıyarak dünyanın her yerinde Türkiye’yi bilen, Türkçeyi konuşabilen ve Türk kültürünü tanıyan Türkiye’ye dost genç nesiller yetiştirdiğini aktaran Akgün, “Vakfımız bu esnek ve güçlü yapısıyla bugün 52 ülkede 446 okul (K-12 okulu), 1 yükseköğretim kurumu ve 20 eğitim merkezi olmak üzere toplam 467 eğitim kurumunda 53 bin öğrenciye eğitim hizmeti vermektedir. Bu eğitim kurumlarının 229’u daha önce FETÖ iltisaklı olup Vakfımızın yoğun diplomatik girişimleriyle kapatılan ve Vakfımıza devredilen 20 ülkedeki okullardır. Ayrıca Vakfımızın Kolombiya, Kamerun, Fildişi Sahili, Güney Afrika, Cibuti, Çad, Mali ve Belarus’ta Türkiye Çalışmaları Merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezler ülkelerdeki prestijli üniversiteler bünyesinde seçmeli ve kredili Türkçe, Türk dış politikası, Türkiye ve ilgili ülke ilişkileri gibi dersler vererek, Türkiye’nin yükseköğretim seviyesinde uluslararası akademiye tanıtımını amaçlamaktadır.” dedi.
Türkiye Maarif Vakfı tüm dünyada erdemli ve iyi insanlar yetiştirmeye; sunduğu kaliteli ve nitelikli eğitimle küresel becerilerle donanmış, kendi öz ve milli değerlerini özümsemiş, Türkiye’ye yakınlık hisseden, erdemli insanlar yetiştirerek milletimiz ile diğer milletler arasında dostluk bağlarını güçlendirmeyi amaçladığını aktaran Akgün, "Vakfımız ağırlıklı olarak K-12 düzeyinde örgün eğitim faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Okul öncesinden lise son sınıfa kadarki dönemi kapsayan bu eğitimde, Maarif Okullarında, temelde faaliyet gösterdiğimiz ülkenin millî müfredatı esas alınarak eğitim verilmektedir. Ancak ihtiyaç duyulduğunda ilgili hükümetlerin izniyle Uluslararası Bakalorya (IB) veya Cambridge Sertifikasına sahip okul programları da uygulanabilmektedir. Bunlara ilaveten, Vakfımız da kendi özgün müfredatını geliştirmek amacıyla Ar-Ge çalışmaları yapmaktadır. Hangi müfredat olursa olsun, öğrencilerimize modern fen bilimleri, sosyal bilimler, teknolojik beceriler, dil becerisi, yerel kültür ve değerlerini içeren kapsamlı bir müfredat sunmaktayız. Özellikle dil becerisinde öğrencilerimize, öncelikle millî dillerini ve Türkçemizi öğretiyor ve ayrıca bir yabancı dil de öğretiyoruz. Çoklu dil öğretimi imkânı ve Türkçe’nin zorunlu eğitim dili olmaması, ayrıca öğrencilere kendi kültürlerini öğrenme imkânı sunuyor olması Vakfımızı diğer uluslararası eğitim kurumlarından ayırmaktadır.” diye konuştu.
“Anadolu’nun kadim irfan geleneğini esas alan yetkin eğitim faaliyetleri yürütmek misyonuyla hareket eden Vakfımız, faaliyetlerini hazırlamış olduğu Stratejik Planlarda belirlenen stratejilere, hedeflere, faaliyetlere ve göstergelere uygun olarak ifa etmektedir.” Vurgu yapan Akgün, şöyle devam etti:
“Vakfımız kuruluş ve kurumsallaşma döneminde 2017-2019 Stratejik Planının; “kalite, kapasite ve kaynak” odaklı gelişim döneminde ise 2020-2023 Stratejik Planının yol gösterdiği üzere planlı ve programlı bir çalışmayla bugünlere geldi. Ülke ve milletçe coşku ve gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında da aynı minvalde hareket etmeye devam etmekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonu doğrultusunda Vakfımız 2024-2026 Stratejik Planını “kalite ve sürdürülebilirlik” odaklı olarak uygulamaya başlamıştır. Üçüncü Stratejik Planda, Türkiye Maarif Vakfı’nın çalışmalarının derinleşerek ve yaygınlaşarak kalite özelinde marka değerinin yükseltilmesi, hem de sürdürülebilirlik çerçevesinde finansal yeterliliğinin sağlanması gibi amaçlar üzerinden “kurum kültürünün geliştirilmesi, eğitimde kalite ve sürdürülebilirliğin sağlanması” olmak üzere üç temel strateji belirledik. Kurumsallaşmaya önem veriyoruz. Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya her kıtada faaliyetlerimiz mevcut olup, tüm ülkelerin değişen yerel mevzuatlarına rağmen büyük ölçüde standartları belirlemiş bulunmaktayız.”
Vakıf olarak eğitim kurumlarında öğrencilerin bireysel başarılarından gurur duyduklarını aktaran Akgün, “Ancak bununla yetinmeyeceğimizi, bireysel başarı yerine toplu başarılara odaklanmamız gerektiğini tekrar hatırlatmak isterim. Birkaç öğrencinin başarısı yerine toplu halde başarı çıtamızı yükselttiğimiz zaman bir “ekol” haline gelebileceğimizi unutmayın.” şeklinde konuştu.
“Fikir üretemezseniz taklide muhtaç kalırsınız. Bu düsturdan hareketle, biz de kendi fikrimizi, bilgimizi, kendi özgün Uluslararası Maarif (IM) müfredatımızı üretiyoruz.” diyen Akgün, “Türkçeden sonra fen ve matematik müfredatı, Kültür ve Medeniyet müfredatından sonra şimdi de Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı müfredatı hazırlıyoruz. Bu bakımdan sadece eğitim faaliyetlerimizle değil, müfredat oluşturma ve akreditasyon süreçleriyle de uluslararası bir eğitim markası olmaya namzet güzide bir kurumuz. Örgün ve yaygın eğitim faaliyetlerinde Türkiye’yi, tarihini, kültürünü, coğrafyasını, insanını tanıtan, Türkçeyi öğreten yerli ve milli bir kurumuz. Müfredat çalışmalarında en somut ürünümüz “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Programı ve Müfredatı” olmuştur. Türkçe programının kitap setlerini tamamlıyoruz.”
Ardından devam eden oturumda Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Hasan Taşçı tarafından, 2024-2026 Türkiye Maarif Vakfı Stratejik Plan sunumunu, Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çiçek de Mali İşler ve Yıllık Bütçe Sunumunu ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çaltılı ise Satın Alma Süreçleri ile ilgili sunum gerçekleştirdi.
Türkiye Maarif Vakfı 14. Ülke Temsilcileri ve İstişare Toplantısı dört gün boyunca yapılacak sunumlar, değerlendirmeler, müzakereler ile devam etti.