Ağustos 02, 2018
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yürütülen "Kamu Görevlisi ve Akademisyenlere Yönelik Türkçe İletişim Programı" (KATİP) katılımcılarından oluşan heyet Türkiye Maarif Vakfı’na ziyaret gerçekleştirdi.
Afganistan, Pakistan, Gine, Somali, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kamerun, Özbekistan, Ukrayna, Benin, Sırbistan, Kongo, Cibuti, Sudan, Yemen, Mısır, Moğolistan, Romanya ve Singapur'dan KATİP programı kapsamında Türkiye'de 10 aylık Türkçe öğrenimi bursu almaya hak kazanan 30 kamu görevlisi, diplomat, araştırmacı ve akademisyenin yer aldığı heyeti, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ağırladı.
Akgün, heyete Türkiye Maarif Vakfı’nın tarihi, kurumsal yapısı, yurt dışındaki eğitim kurumları ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Türkiye Maarif Vakfının Türkiye adına yurt dışında örgün eğitim alanında ana okuldan üniversiteye kadar okul açmak gibi bir misyonu olduğunu belirten Akgün, şöyle konuştu:
"Bu kapsamda 2 yıl içerisinde 90 ülke ile temas kurduk. Arkadaşlarımız ülkelere gidip konuşuyoruz. Şuana kadar 25 ülkede okul açtık. Kısa zamanda hedefimiz bunu 40’a çıkarmak 2019 yılında da 60 ülkede okul açmayı planlıyoruz. Ülkelerin dış işler bakanları ile irtibatımız sürüyor. Onların talepleri doğrultusunda hangi okul ihtiyaçları varsa onlarında ihtiyaçlarını düşünerek o ülkelerin müfredatlarına uygun eğitim veren okullar açıyoruz. Şuana kadar bir çok ülkede yeni okullar açarken bazı ülkelerde de Silahlı Terör Örgütü FETÖ’nün okullarını devraldık."
Vakfın aynı zamanda 15 Temmuz 2016 yılında darbe girişiminde bulunan Silahlı Terör Örgütü FETÖ’nün milletin parası ile yurt dışında kendi menfaatleri ve örgütsel amacı için açılan okulları devralmayı ve yönetmeyi üstlendiklerini ifade eden Akgün, şöyle devam etti:
"Oraya çocuğunu gönderen insanlar Fethullah Gülen’e güvendiği için değil Türkiye’ye güvendikleri için okula gönderdiler. O okulların o kişilerin elinde kalmaması lazım, çünkü nasıl Türkiye’de eğitim kurumlarında yetiştirdiler devlete sızdırdılar ve sonra darbeye giriştiler. Bunu aynı şekilde bulundukları ülkelerde de yapıyorlardır. Bunu yaparken bazı büyük istihbarat kuruluşların ve bazı ülkelerin istihbarat kuruluşların desteği ile yapıyorlar. Dolayısı ile güven kaybeden bir yapının ve grubun sizin ülkelerinizde de eğitim kurumlarını sürdürmesi o ülkenin güvenliği açısından tehdittir. Eğer ilgili devlet razı olursa bu okulların bize devri konusunda bunları devralıyoruz."
- “Gittiğimiz ülkelerde herhangi bir gizli ajandamız yok”
Türkiye’nin dostu olan kardeş ülkelerde okul açarak o ülkedeki insanların gelişmesine ve kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla çalışmaları yürüttüklerine dikkat çeken Akgün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gittiğimiz ülkelerde dostluk inşaa etmek istiyoruz. Türkiye’de petrol ve doğalgaz gibi doğal zenginlik kaynağımız yok. En önemli zenginlik kaynağımız var oda insanımızdır. Bunun için sıkı ve disiplinli çalışmalıyız. Bu kaliteli eğitim ile iyi yetişmiş insanla mümkündür. Türkiye Maarif Vakfı olarak gittiğimiz ülkelerde herhangi bir gizli ajandamız yok. Şeffaf bir şekilde bu işleri yürütüyoruz. Gittiğimiz ülkelerin Dışişleri Bakanlıkları ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile beraber çalışıyoruz. Onlarında bizde temsilcileri, müdürleri ve müdür yardımcıları var. Ne yapıyorsak onlarla birlikte yapıyoruz. Çok açık bir şekilde kaliteli ve modern bir eğitim vermek, kendi ana dillerini öğretmek, uluslararası dil öğrenmek İngilizceyi Fransızca ve Türkçeyi de öğretmek istiyoruz. Türkçemizi öğretmekle o ülkelerle aramızda ekonomik ticari siyasi ilişiklerin gelişmesinde katkı sağlayacak. Yetişmiş insanımız olsun, böylece hem ortak bir gelişme katkı imkanı sağlamak hem de siyasi olaraktan dostluk ilişkilerinde geliştirerek insan unsuruna yatırım yapmak. Misyonumuz bu çerçevedir."
Ardından Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Yunus Torpil, Ahmet Türkben, Nedim Kaya ve Mustafa Çaltılı sorumlu oldukları bölgeler ve birimler hakkında bilgi verdiler.
Heyete eşlik eden YTB uzmanı Zeynep Kodal ise, KATİP Programı hakkında bilgi vererek YTB tarafından yürütülen program ile ülkelerinde etkin olabilecek, gelecek vadeden yabancı uyruklu kamu görevlisi, araştırmacı ve akademisyenlerin Türkçe öğrenmelerine yönelik 10 aylık burs programıyla bursiyerlerin Türkiye'yi yakından tanıması ve Türkiye ile sürdürülebilir bağlar kurması hedeflendiğini söyledi.
Kodal, Program, katılımcılara İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi'nde verilen Türkçe eğitiminin yanı sıra bursiyerlerin Türkiye'yi yakından görme ve bu ülkede devamlı bağlar kurulmasına yönelik kültürel ve akademik faaliyetleri de içerdiğini kaydetti.
Ziyaret, katılımcıların Türkiye Maarif Vakfı faaliyetleri hakkındaki sorularının ardından sona erdi.