Temmuz 08, 2022
Türkiye Maarif Vakfının 12. Ülke Temsilcileri İstişare Toplantısı kapsamında Vakfın Genel Merkez binasında yapılan seminerin konuğu Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan oldu.
Diplomasinin tartışmada “ben haklıyım” demek değil, tartışma bittikten sonra istediklerini yaptırabilme sanatı olduğuna işaret eden Yazgan, “Diplomasi bazen takiyyedir, bazen dümdüz gücünüzü hissettirecek şekilde konuşmaktır, bazen tehdit etmek, bazen gerçeği olduğu gibi söylememektir. Diplomasi kendi çıkarlarımızı korumak ve uzun sürede yerleştirmek adına yapılan bir eylemdir. Sonu yoktur. Bütün uluslar bu oyunun içerisindedir. Merhum Dışişleri Bakanımız İhsan Sabri Çağlayangil’in söylediği gibi menüde olmak istemiyorsanız masanın etrafında oturacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığının, bütün ülkelerde bir ihtiyaç nedeniyle kurulduğunu vurgulayan Yazgan, “Ülkenin içerisindeki işlerle uğraşanlar dışarıdaki gelişmeleri göremezler. Çünkü buna vakit bulamazlar. Dolayısıyla bazılarının dışarıya odaklanması ve orada olanlarla ilgili içeriyi bilgilendirmesi gerekiyor. Osmanlının devamı olduğumuz için Türkiye’de Dışişleri Bakanlığının çok eski bir mazisi var. Dışişleri Bakanlığı Avrupa’yla ilişkilerimizi geliştirdiğimiz zaman Dışişleri Bakanlığı oluyor. Çünkü devletler arası ilişkilerde diplomasinin en başarılı ve acımasız oynandığı yer Avrupa. Küçük devletler savaşla büyüyor. Diplomasi de savaşın bir parçası.” diyerek devletler arası ilişkilerde diplomasinin önemine değindi.
Türkiye Maarif Vakfının Türkiye’nin yurt dışındaki libero oyuncularından biri olduğunun altını çizen Yazgan, “Kaptırdığımız gücü diğer yumuşak güç unsurları gibi Maarif’le de tekrar kazanmaya başlıyoruz. Çünkü gelecek nesillerle ilgili çalışıyorsunuz. Gelecekte Türkiye’nin tanıtımına hizmet edecek en önemli kurumsunuz. Aynı zamanda Türkiye’nin gücünün uzun dönemde konumlanması adına çalışıyorsunuz.” dedi.
Türkiye’nin kendi önceliklerini belirleyip merkezden o önceliklere göre bir strateji geliştirmesi gerektiğine değinen Yazgan, ihtiyaçların sahadan merkeze doğru gelerek belirlenebileceğini, çünkü sahadaki gerçekleri görmenin ve onları aktarmanın önemli olduğunu aktardı.
Fatma Ceren Yazgan sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin imkânlarının hep birlikte güç birliği içerisinde kullanmak gerekiyor. Böyle yaptığımız takdirde Türkiye’nin gücünü ve etkisini gösterebiliriz. Türkiye’deki akademisyenler Maarif okullarında seminerlere gelmeli. Okullarda çocukların yetiştirilmesi şeklinde devam eden faaliyetler, Türkiye’den gelecek öğretim üyelerinin sürece dahil olmasıyla zenginleştirilmeli. Diplomasi kendi kaynaklarımızı verimli kullanıp başkalarının kaynaklarıyla stratejik olarak en katmanlı hedefe ulaşmak demektir aynı zamanda. Maarif öğrencilerinin başarılarının anlatılması Türkiye’nin yumuşak güç çalışmalarına verilecek en önemli katkılardan biridir.”