Kasım 05, 2022
Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen 2. İstanbul Eğitim Zirvesi’nin ikinci gününde, alanının uzman isimleri, öğretimin önemli unsurlarından biri olan Farklılaştırılmış Eğitim meselesini masaya yatırdı. Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Sak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Harvard Üniversitesinden Eğitim Teknolojileri profesörü Christopher Dede, Hong Kong Üniversitesinden uluslararası karşılaştırmalı eğitim profesörü Anatoly Oleksiyenko, Boğaziçi Üniversitesinden eğitim bilimleri profesörü İrfan Erdoğan, Cambridge Üniversitesinden öğretmen eğitimi ve fen eğitimi profesörü Elaine Wilson ve Londra’dan eğitim danışmanı Bukky Yusuf konuştu.
Teknolojinin asla çözüm olmayacağını belirten Christopher Dede, “Yeni teknolojiler, sosyal medya ve yapay zeka çağında bulunuyoruz. Ancak bunlar güçlü katalizör olsalar da çözüm insanın bizatihi kendisidir.” ifadelerini kullandı.
Yüksek öğretimin öncelikle krizlerle başa çıkabilmekle ilgili olduğunu dile getiren Anatoly Oleksiyenko, “Fakat daha fazla kimlik, daha iyi sertifika, daha iyi diploma, daha iyi derece almakla ilgili değil. Gelecekte dikkate alınması gereken üç ana ve sorunlu öğrenme alanı var. Bunlar: Bireyselleştirilmiş öğrenme, örgütsel öğrenme ve yüksek öğrenimdir.” dedi.
Oyunlaştırmanın güçlü yönlerinin bulunduğuna işaret eden Bukky Yusuf, “Bunlardan biri, öğrencilerin anında geri bildirim almaya devam etmelerini sağlayabilmesidir. Böylece, neyi yanlış yaptıklarını görebilirler, iyi şeyler yapabilirler ve bu konuda ilerleyebilirler.” cümleleriyle oyunlaştırmanın önemine değindi. Yusuf; eğitimde oyunlaştırmanın rozetlerin ve puanların toplanmasından, farklı seviyelerde işlenmesinden, anlamlı eğitim deneyimleri oluşturmak için içeriği öğrenmeye kadar değişebileceğine atıfta bulundu.
Eğitimin yalnızca okul sınırları içerisiyle kısıtlanmaması gerektiğini savunan İrfan Erdoğan, “Bulunduğumuz yerde kalmamalıyız. Bir şeyleri değiştirmeliyiz. Bunun için de yeni bir vizyona ihtiyacımız var. Pandemi bunun için büyük bir fırsata dönüştürülebilir.” dedi. Farklılaşmanın dışarıdan tasarlanmış bir uygulama olduğunun altını çizen Erdoğan, “Dışarıdan tasarlanan her eylem sadece kalıptır. Ancak önemli olan doğrudan içeriden ortaya çıkmasıdır. Çocuk değişirse ders değişir, okul değişir ve farklılaşma bu şekilde kalıcı olur.” sözleriyle değişimin önemini vurguladı.
Elaine Wilson ise, dijital araçların oldukça kritik olduğunu aktararak, dijital araçların eğitim öğretime ciddi anlamda katkı sunmakla beraber öğretmenlerin yerini asla alamayacaklarını söyledi. Wilson, “Enerjimizi, her geçen gün büyüyen eşitlik açığını kapatmaya, öğretmenlerin her gün temas ettikleri çocukları kazanmak için çalışmalarına yardımcı olmaya ve kendi özel bağlamlarında özel ihtiyaçlarına cevap verme yeteneklerini artırmaya harcamalıyız.” ifadelerini kullandı.
2. İstanbul Eğitim Zirvesi’nin son panelinde eğitimde alternatif arayışlar konuşulacak.