“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Paneli
“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Paneli

“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Paneli

Temmuz 17, 2021


Türkiye Maarif Vakfı tarafından, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” konulu panel düzenlendi.

Vakfın genel merkezindeki konferans salonunda yapılan panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, 15 Temmuz’un milletin kendisine karşı kurulan tuzağa demokrasi ve özgürlüklere karşı dışarıdan gelen bir işgal girişimi olduğunu ifade etti.

“15 Temmuz, bu milletin kendisine karşı kurulan tuzağı o gece yok etmesi ve özgürlüklerimize dışarıdan düzenlenen bir darbeye karşı direnişin sembolüdür.” diyen Akgün, şöyle konuştu:

“Biliyoruz ki ihanet sadece içeriden kaynaklanmıyordu. 100 yıl önce bu topraklarda yapılan mücadele ne ise bizim açımızdan 15 Temmuz’daki mücadele de odur. Bu millet Kuvay-ı Milliye ruhuyla en fakr-u zaruret durumunda bile kendi bağımsızlığı ve egemenliğini korumayı bilmişse o gece de harekete geçen direniş ruhu bizlere çok şükür ki ülkemizdeki demokrasiyi koruma imkanı verdi.”

Akgün, TMV’nin 45 ülkede 43 bin öğrenciye hizmet veren bir Vakıf olarak 350 civarında okulu bulunduğunu hatırlatarak, “15 Temmuz’da yapılan bu operasyonu durdurmaya imkân veren 251 şehidimizi rahmetle yad ediyoruz. Gazilerimize şifalar diliyoruz. Her yıl Milli Birlik ve Demokrasi Günü olarak anılan 15 Temmuz’u farklı etkinliklerle idrak ediyoruz. Bu milletin hakkını hukukunu korumak ne kadar gerekliyse bu mirası unutmadan yaşamak da o kadar önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ın moderatörlüğünde başlayan panel, konuşmacı olarak Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Kireçci, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin ve 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Gürcan konuşmasında, “Devletimizin kendi sorumluluğunu yerine getirmesinde Vakfımızın nasıl önemli bir misyon üstlendiğini, eğitimin bazen nasıl istismar edileceğini o günler bize gösterdi.” dedi.



“Türkiye, Türkiye'den büyüktür”

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Kireççi ise “15 Temmuz’da diğer darbelerden farklı olarak çok daha önceden yapılan bir hazırlık var. Cumhurbaşkanımız, o gece halkı siyasete dahil ederek böyle bir girişimi umursar hale getirdi. Bu önemli bir kazanımdır. Rahmetli tarihçimiz Yılmaz Öztuna eğer Ankara’da 300 tane kadın toplansaydı Genelkurmay’ın önünde, Adnan Menderes asılmazdı derdi. 15 Temmuz’da bunun tersi görüldü. Halkın sahiplenmesi yaşandı.” dedi.

Kireççi, siyaseten son 20 yılda kenarda tutulmuş bir kitlenin merkeze geldiğini belirterek, şunları söyledi:

“Halk Cumhurbaşkanımızın da çağrısıyla kendisine doğrudan darbe yapanları durdurdu. Esas gücün millet olduğunu anlatmak için harekete geçti. Bu mekanizmayı diri tuttu. Halk umursamayabilirdi ama öyle olmadı. Tarihimiz bunun gibi önemli hadiselere ışık tutmaktadır. Bu coğrafya çok mühimdir. FETÖ diye isimlendirdiğimiz bu yapı Türkiye’nin yurt dışındaki potansiyel imkânları üzerinden nemalandı. Dünyanın birçok yerine gittiğimizde Türkiye’nin etkisinin ve potansiyelinin ne kadar güçlü olduğunu görüyoruz. Bu bizim sermayemizdir ve birileri yatırım yapmış daha önceden, bir akıl bunu görmüş. İşte burada Maarif Vakfının yaptığı gibi bunu kendimizin kılma eylemi vazifesi görüp insan yetiştirebilirsek, ülkemize gelen darbeleri ya da diğer kastları bertaraf ederiz. Bütün mesele milletin iradesinin güçlü olabilmesi. Zafer nihai değildir, insan yetiştirmek ve bunu kalıcı kılmak gerekir.”

15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç da Türkiye’deki darbelerin milyonlarca insanın hakkını insani olmayan yollarla gasp ettiğini söyleyerek, “Ülkemiz geçmişinde bunu defalarca yaşadı. Milyonların kendisini yönetsin diye iradesini devrettiği bir yönetici kadroya silah doğrultmak kabul edilir bir anlayış değil. Kendilerinin dışında bir başka anlayışın demokratik yöntemle değişmesini kabul edemeyenleri yakın tarihimizde de gördük.” ifadelerini kullandı.

Turunç, darbe girişiminde bulunanların yıllara dayanan bir hazırlık yaptıklarını belirterek, “15 Temmuz gecesi hastane koridorlarında yerlerin kan dolu olduğunu gördüm. Gazilerimizin ve şehitlerimizin kanlarına basmaya vicdanlarımızın el vermediği bir gece yaşandı. Çok zorlu şartlarda mücadele verildi. Şehitlerimiz arasında silahsız hanım kardeşlerimizden 18 yaşın altında tam 8 kardeşimiz var 14-15 yaşındalar. Bunu neyle izah edebilirsiniz? Bu FETÖ’nün hainliği sırf milletimize karşı değil, bir de yurtdışında bunlara talimat verenler var.” diye konuştu.

Panel kapsamında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin de “Türkiye’de siyasal hayat, kurumlar ve Türkiye’deki darbeler ve darbe süreçleri benim normal akademik çalışma alanım. İkincisi de 2013 Mayıs ayından, 2018’e kadar MEB Müsteşarlığı görevinde bulundum. Bu görevimiz esnasında Türkiye Maarif Vakfının kuruluşu ile ilgili süreçleri, kendisini hep minnet ve saygı ile hatırladığım, Ayşen hocamın da katkılarıyla 15 Temmuz yaşanmadan, Türkiye’nin yurtdışında eğitim konusunda kendi adına hareket ettiğini iddia eden ve Türkiye düşmanı olan bu insanlarla mücadele edecek bir kurumun gerekli olduğunu düşünüyorduk.” şeklinde konuştu.

28 Şubatçıların Eğitim alanındaki ihaleyi ve İmam Hatipler kapatılarak Fetullahçı yapıya teslim edildiğine dikkat çeken Tekin, “Enteresandır, Fetullahçıların yurt, bina, okul, dershaneleri 28 Şubattan sonra artmıştır.” dedi.