Madagaskar Maarif Okullarında öğrenciler Türkçe’ye yoğun ilgi gösteriyor. Burada dilin ötesine geçilerek, Türkiye’nin kültürel birikimiyle ilgili bilgiler de öğrencilere aktarılıyor. 2019’da faaliyete geçen okulda, hafta içi uygulanan örgün eğitimin yanında, hafta sonları yerel halka yönelik Türkçe kursları da düzenleniyor.Maarif Okulları, Okul Sınırlarını AşıyorMaarif Okulları, yalnızca kayıtlı öğrencileri değil, çevresindeki toplumu da kapsayan çok yönlü bir etki alanı oluşturdu. Türkçe’ye ilgi duyan yetişkinler ve gençler, bu kurum aracılığıyla dil öğrenmenin yanı sıra kültürel bağlar da kurma fırsatı buldu. Türkiye’de okumayı ya da Türk şirketlerinde görev almayı hedefleyen Madagaskarlılar, Maarif bünyesindeki eğitim programlarına yöneliyor. Müfredatta yer alan akademik derslerin yanında robotik ve kodlama gibi çağdaş içerikler de sunuluyor. Okulda düzenlenen etkinliklerle öğrencilere Türkiye’nin gelenekleri, sanatı ve yaşam tarzı tanıtılıyor. Türkiye Maarif Vakfı Madagaskar Temsilcisi Bilal Demirci: “Hafta içi örgün, hafta sonu halka açık Türkçe eğitimi veriyoruz. Bu yılbaşında ön kayıtta 400 başvuru aldık ama okul kapasitesi nedeniyle 180’ine ev sahipliği yapabiliyoruz. Artan kültürel etkileşimlerle birlikte öğrencilerin geleneksel danslara ve müziklere ilgisi artıyor. Türkiye’ye hazır hale geliyoruz çünkü öğrenciler Türkçe eğitim görmek için okulumuzu tercih ediyor. Bu zamana kadar birçok mezun verdik. Mezunlar Türkiye’deki üniversitelerden mesleki eğitim almaya devam ediyor. Öğrenciler burada kendilerini mutlu hissediyor. 14 ülkeden öğrenciye bu okul mezunu olma imkânı sunuyoruz. Eğitim kalitemizin artmasıyla birlikte Türk kültürünü tanıtmak isteyen çok sayıda öğrenci Türkçeyi öğreniyor. Mezunlarımız Türkiye’de üniversite hayatına hazırlanıyor.” dedi.Madagaskar Maarif Okullarında Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Meryem Karasu, 1.5 yıl önce uluslararası öğretmen olarak göreve başladığını söyleyerek deneyimlerini şu sözlerle paylaştı: “Nokta öğretim modeliyle eğitim veriyoruz. Buradaki öğrenciler çok ilgili. Son yıllarda güçlenen kültürel etkileşimler Türkçeye olan ilgiyi artırdı. Türkçeyi öğrenmek isteyenlere katkı sunmak amacıyla yıl boyunca hafta sonu halk eğitimi veriyoruz. Bu yıl ön kayıtla 400 başvuru aldık ancak kapasite nedeniyle yalnızca 180’ine evet diyebildik.”55 ülkede eğitim hizmeti veren Türkiye Maarif Vakfı yalnızca bir eğitim kurumu olmanın ötesine geçerek, kültürel yakınlaşmanın somut bir örneğini oluşturuyor....
Nijer Milli Eğitim, Okuryazarlık ve Ulusal Dillerin Geliştirilmesi Bakanı Dr. Elisabeth Sherif, beraberindeki heyetle birlikte Nijer-Türkiye Dostluk Okulları Merkez Kampüsü’nü ziyaret etti.Ziyaret kapsamında heyeti ağırlayan Türkiye Maarif Vakfı Nijer Ülke Temsilcisi İbrahim Duman, Maarif Okullarının akademik başarıları, sosyal faaliyetleri ve eğitimdeki yenilikçi yaklaşımları hakkında bilgi verdi. Duman, Türkiye ile Nijer arasındaki güçlü eğitim iş birliğinin her geçen gün daha da geliştiğini vurgulayarak, bu ortaklığın iki ülke halkı arasında kalıcı dostluk köprüleri kurduğunu ifade etti.Ziyaret sırasında konuşan Bakan Dr. Elisabeth Sherif, Maarif Vakfı’nın Nijer’de eğitime sunduğu katkılardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Vakfın sağladığı kaliteli eğitim imkânlarının ülkenin eğitim sistemine önemli katkılar sunduğunu belirten Sherif, Türkiye’ye ve Maarif Vakfı’na teşekkür etti.Ziyaret, karşılıklı hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi....
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Mahmut M. Özdil'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Görüşmede, Vakfın küresel ölçekte yürüttüğü eğitim faaliyetlerine ilişkin güncel gelişmeler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a aktarıldı.Ziyaret sırasında, Türkiye Maarif Vakfının uluslararası alanda yürüttüğü çalışmalar ve elde ettiği başarılar detaylı bir şekilde sunuldu. Vakıf Başkanı Özdil, eğitimden kültüre ve sosyal faaliyetlere kadar geniş bir yelpazede sürdürülen projeler hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bilgilendirdi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfının milletimizi uluslararası alanda başarıyla temsil etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Vakfa duyduğu güveni ve güçlü desteklerini bir kez daha ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maarif Vakfının çalışmalarını daha da güçlü bir şekilde sürdürmesi temennisinde bulundu....
Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Tunus’ta Türk üniversitelerini tanıtmak amacıyla etkileyici bir eğitim fuarı düzenledi. Bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen fuara, Türkiye’den 19 üniversite katıldı.Başkent Tunus’ta gerçekleştirilen fuarın açılışına, Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan, TMV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkan, Türkiye'den bazı üniversitelerin rektörleri ile Tunus’taki Türk kurumları temsilcileri, öğrenciler ve aileleri katılım sağladı.Büyükelçi Demircan, gazetecilere verdiği demeçte, yabancı öğrencilerin eğitim için Türkiye'yi tercih etmesinin önemine değinerek, şu an Türkiye’de 350 bin yabancı öğrencinin eğitim aldığını vurguladı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 500 bin yabancı öğrenci hedefini gerçekleştirmek için çalışmalar yaptıklarını da belirtti.TMV’nin yurtdışındaki faaliyetlerinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, "TMV sadece uluslararası okullar kurmuyor, aynı zamanda Türkiye’deki uluslararası öğrenci sayısını arttırmak için ciddi çaba gösteriyor. Bu fuarlarla dünya genelinden Türkiye’ye uluslararası öğrenci getirmeye katkı veriyoruz," şeklinde konuştu.Bu yılki fuar, Doğu Akdeniz, İstanbul Medipol, Yüksek İhtisas, Bursa Uludağ, Gebze Teknik, TOBB, European Lefke, ODTÜ, Burdur Mehmet Akif Ersoy, TED, Erzincan Binali Yıldırım, İstanbul Ticaret, İzmir Ekonomi, Sebahattin Zaim, Gelişim, Anadolu, Kafkas, OSTİM Teknik ve Okan üniversitelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.Fuar, Tunuslu öğrencileri Türkiye'de eğitim almaları konusunda bilgilendirmek ve destek vermek amacıyla başarılı bir platform oluşturdu....
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde, "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumunda Türkiye Maarif Vakfı olarak biz de yerimizi aldık.Forumda Vakfımıza ait yayınların ve aile yılına özel çalışmaların sergilendiği standımızı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir ve NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Esra Albayrak yanı sıra çok sayıda katılımcı ziyaret etti.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan hanımefendinin teşrifleriyle ile gerçekleşen foruma 26 ülkenin aileden sorumlu bakanları katıldı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu forumun tüm dünyaya açık ve güçlü bir mesaj teşkil ettiğini ifade ederek "İnşallah burada ortaya koyacağımız ortak bildiri Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda yankı bulacaktır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılara teşekkürlerini ileterek uluslararası aile kurumunun milletin yanı sıra tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti.Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Özdil'den "toplumun temel taşı aile" vurgusuForuma katılan Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut M. Özdil, gazetecilere yaptığı değerlendirmelerde, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’na katılan temsilcilerin ortak paydasının "aile" olduğunu belirterek, "güçlü ailenin güçlü bir toplumu beraberinde getirdiğini" vurguladı.Uluslararası Aile Forumunun, "aile kavramının savunulmasının eski moda ve köhnemiş bir yaklaşım değil, uluslararası toplumda karşılığı olan bir değer olduğunu göstermesi açısından" büyük fayda sağladığına inandığını belirten Özdil, bu konuda birçok ülkenin aynı şeyi savunduğunu söyledi.Özdil, şunları kaydetti:"Bazen öyle zannediyoruz ki biz bu konuda yalnızız. Hayır, bakın burada dünyanın dört bir tarafından yetkililer var. Dünyanın dört bir tarafından ülkelerin temsilcileri var ve hepsinin odak noktası aile. Çünkü aslında çok da karmaşık bir şey değil. Toplumun temel taşı aile. Aile güçlü olduğunda toplum güçlü oluyor. Ona saldıranlar da o toplum güçlü olmasın diye saldırıyorlar.""70 bini aşkın aileyle dünyanın kaderini örüyoruz"Türkiye Maarif Vakfının 55 ülkede 70 bini aşkın öğrencisiyle faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydeden Özdil, " Aslında 70 bini aşkın aileyle birlikte dünyanın kaderini örüyoruz, örmeye hazırlanıyoruz." ifadelerini kullandı.Özdil, eğitim süreçlerinde ailenin rolüne dikkati çekerek, "Türkiye Maarif Vakfının eğitim sistemi açısından ailenin katılımı, ailenin çocukla ilgilenmesi, Türkiye Maarif Vakfındaki eğitim sürecinin ailenin de dahil olduğu bir süreç olarak tasarlanması çok önemli." dedi.Bu yılın ve önümüzdeki 10 yılın Cumhurbaşkanımız tarafından Türkiye'de aile yılı ve aile 10 yılı olarak ilan edilmesine değinen Özdil, "Türk aile yapısının, Türk toplumunun sağlam bir yapı taşı olması meselesini yurt dışındaki okullarımızda da bir örneklik teşkil edecek şekilde merkeze yerleştirme gayreti içerisindeyiz. Bu yılın aile yılı olması bizim bu doğrultudaki faaliyetlerimize de yeni bir ivme ve güç veriyor. Dolayısıyla büyük bir fırsat olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.Aile kavramının evrensel yönleri ve kültüre özgü yönlerine ilişkin de Özdil, "Tolstoy'un 'bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin hikayesi birbirinden farklıdır' diye meşhur bir lafı var. Sevgi, şefkat, birbirine sahip çıkma, dayanışma vb. bunlar hangi kültürde olursa olsun kıymet veren, toplumu bir arada tutan ve aile yapısının da sağlıklı olduğunu gösteren şeyler. Dünyanın her yerinde sahiden bu ilkeler etrafında şekillenmiş mutlu aileler olduğunu söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.Özdil, kültürel farklılıklar ve aile yapılarındaki çeşitlilikten ziyade, insana uygun olmayan bazı koşulların dayatılmasının hem bireyin ruhunu hem de aile yapısını olumsuz etkilediğini ifade etti."Eğitim süreçlerinde ailelerin de etkin olması önceliğimiz"Türkiye Maarif Vakfı tarafından yayımlanan Aile Bültenini uzun zamandır çıkardıklarını belirten Özdil, "Okullarımızda eğitim süreçlerinde ailelerin de etkin olması bizim önceliğimiz." dedi.Ailelerin Türkiye Maarif Vakfına çocuklarını emanet ettiğini, bunun da kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini kaydeden Özdil, "Biz Türkiye Maarif Vakfı olarak bu çocuklarla ilgili ne yaptığımızın hesabını her şeyden önce ailelere vermemiz gerekiyor. Bu bülten biraz o işe yarıyor ilk etapta." ifadelerini kullandı.Özdil, eğitim sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için ailenin de bu sürece bilinçli ve aktif bir şekilde katılımının önemli olduğunu vurgulayarak her ay belirli bir konuyu merkeze alan aile bültenleri hazırladıklarını söyledi.Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Özdil, Aile Bülteni ile "ailelerin çocuklarıyla daha derin ve sağlıklı bir ilişki kurabildiğini ve eğitim sürecinin bir parçası haline gelmesinin sağlandığını" vurguladı.Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) eğitim sisteminde köklü bir dönüşüm başlatmak amacıyla hayata geçirdiği "Maarif Modeli Ebeveyn Okulu" programına da değinen Özdil, Türkiye Maarif Vakfının MEB’den güçlü destek aldığını vurguladı.Özdil, bakanlık tarafından belirlenen politikaların uluslararası alanda yaygınlaştırılması yönünde çalışmalar yürüttüklerini de ifade etti....
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 21-24 Mayıs 2025 tarihleri arasında Kayseri’de düzenlenen 17. Uluslararası Robot Yarışması’na, Türkiye Maarif Vakfı’na bağlı okullardan 10 farklı ülkeden 75 proje başvurusu yapıldı. Bu projelerden 20’si finale kalarak Türkiye’de yarışma hakkı kazandı.Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Fildişi Sahili, Kırgızistan ve Kosova’dan toplam 36 öğrenci ve öğretmenin katılımıyla gerçekleşen yarışmada, Uluslararası Arnavutluk Maarif Okulları Shkoder Lisesi’nden “Simphony” isimli proje takımı, “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü. Ödül, Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin tarafından takdim edildi.Maarif Vakfı Tanıtımı ve Kültürel EtkinliklerYarışma süresince Millî Eğitim Bakanlığı tarafından etkinlik alanında Türkiye Maarif Vakfına tahsis edilen tanıtım masasında, Vakfın uluslararası eğitim faaliyetleri ve vizyonu katılımcılara tanıtıldı.Yarışma sonrasında Türkiye’ye gelen Maarif Okulları takımları için İstanbul’da iki günlük kültürel program düzenlendi. Tarihi yarımada gezisi ve Boğaz turu ile öğrenciler, İstanbul’un tarihi ve kültürel mirası hakkında bilgilendirildi.Maarif Vakfı Merkezinde Anlamlı BuluşmaTürkiye Maarif Vakfı merkezini ziyaret eden öğrenciler, Vakıf Başkanvekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Halime Kökce tarafından kabul edildi. Öğrencilerin yarışmaya katılımından ve elde ettikleri başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Dr. Bilgili, “Yarışmalara katılan, derece alan, yetenekli ve çalışkan öğrencilerimizi Maarif Eğitim Modeli içerisinde ‘Marifetli Öğrenciler’ olarak isimlendiriyoruz. Sizler bizim Marifetli öğrencilerimizsiniz,” diyerek öğrenci ve öğretmenleri tebrik etti.Ziyaret sonunda öğrencilere çeşitli hediyeler takdim edildi ve heyet ülkelerine uğurlandı.ÜlkeProje SayısıTakım SayısıKatılımcı Sayısı (Öğrenci + Danışman)Afganistan456Arnavutluk245Azerbaycan367Bosna Hersek434Fildişi Sahili123Kırgızistan368Kosova123Toplam182836...
“Maarif Söyleşileri” programı kapsamında gazeteci, yazar ve aktivist Kenizé Mourad, Türkye Maarif Vakfı Genel Merkezinde konuk edildi. Programa Vakıf Başkanı Mahmut M. Özdil, Mütevelli Heyeti, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Vakıf çalışanları katıldı. Mourad, Toprağımızın Kokusu adlı kitabı çerçevesinde Filistin meselesine dair tanıklıklarını, medya üzerindeki baskıları, bireysel ve toplumsal direnişi detaylı biçimde aktardı.Fransa’da uzun yıllar gazetecilik yapan Mourad, kitabını yazma gerekçesini “ahlaki bir zorunluluk” olarak tanımladı. Yayın sonrası medyada görünmez hale geldiğini belirten yazar, “Kitabım yayımlandıktan sonra Fransa’da medyada görünmez hale geldim. Ancak bu riski almalıydım, çünkü Filistinlilerin ne yaşadığını ve ne söylediğini kimse dinlemiyordu.” dedi. Avrupa’da Filistin meselesine dair görünmez bir sansür olduğunu savunan Mourad, “Artık açıkça söyleyebilirim ki ABD ve Avrupa’da herhangi bir ahlaki değer kalmamıştır.” ifadelerini kullanarak, Batı’nın insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi temel ilkeleri Filistin söz konusu olduğunda askıya aldığını vurguladı.Kaleme aldığı yazıların yayımlanmadığını, Filistin hakkında konuşanların işlerini kaybetme riskiyle karşılaştığını belirten Mourad, bu durumun münferit değil, sistematik bir medya baskısının sonucu olduğunu söyledi. “Bu kitabı yazmak benim için yalnızca bir mesleki üretim değil, ahlaki bir sorumluluktu. Filistin’de yaşananlar anlaşılmıyordu. Özellikle Filistinlilerin ne söylediklerini kimse duymuyordu, kimse aktarmıyordu. Gördüklerim karşısında susmam mümkün değildi.” ifadeleriyle bu konuya olan duyarlılığını dile getirdi."Çelikten Zırhlarla Yaşayan Anneler" ve Görülmeyen Ayrımcılıkİsrail askerleri tarafından öldürülen bir çocuğun annesiyle yaptığı röportajı anlatan Mourad, annenin kendisine “İki oğlum daha var, gözümü kırpmadan onları da şehit veririm.” dediğini aktardı. Bu sözleri ilk başta anlayamadığını söyleyen Mourad, “Anladım ki; bu kadın yüce bir dava uğruna çelik bir zırh geliştirmişti, yoksa acı onu paramparça ederdi.” diyerek Filistinli annelerin içsel dayanma biçimlerini paylaştı. “Bu, bireysel bir dramın ötesinde, kolektif bir direniş biçimidir.” sözleriyle de bu duruşun toplumsal bir niteliği olduğunu ifade etti.Mourad, konuşmasında Filistinlilerin maruz kaldığı sistematik ayrımcılığa da geniş yer verdi. Yeni ev yapmalarına izin verilmeyen, inşaat izinleri reddedilen ve kaçak yapılan evleri düzenli olarak yıkılan Filistinli ailelerin çaresizliğine dikkat çekti. İsrail vatandaşı olan Filistinlilere yapılan zulmü ise “hukuki bahanelerle sürdürülen kurumsal ayrımcılık” olarak nitelendirdi.Ayrıca İsrail’deki eğitim sistemine dair çarpıcı tespitlerde bulunan Mourad, Holokost kurbanlarının isimlerinin çocuklara verilerek onların kimlikleriyle özdeşleştirildiğini ve bu çocukların haftalık anma törenleriyle büyütüldüğünü belirtti. Mourad, bu sistemin empati yerine militarist bir bilinç inşa ettiğini ve “Masum insanların cesetleri başında dans eden askerler, bu zihinsel deformasyonun ürünüdür.” sözleriyle bu yapıdaki tehlikeyi özetledi.“Cezasızlık Kültürü Medeniyetin Sonudur”Kenizé Mourad, konuşmasının sonunda yalnızca İsrail’i değil, uluslararası kamuoyunu da eleştirdi. Avrupa Birliği’nin, ABD’nin ve Arap dünyasının iki yıl boyunca sessiz kaldığını, ekonomik yaptırım ya da diplomatik baskı gibi etkili adımlar atmadığını söyledi. Geç gelen tepkilerin samimiyetini sorgulayan Mourad, “Rüzgar dönmeye başlayınca ses çıkarmaya başladılar ama biz onların iki yıl boyunca sustuklarını unutmayacağız.” dedi.Konuşmasını güçlü bir hukuk ve adalet çağrısıyla sonlandıran Mourad, “Adalet talebi intikam için değil, insanlık onuru içindir. Suçların cezasız kalması yalnızca Filistin’i değil, insanlığın geleceğini tehdit eder. Cezasızlık kültürü medeniyetin sonudur.” diyerek uluslararası toplumun sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.Söyleşi, soru cevap bölümünün ardından hediye takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi....